Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Menfi Tespit Davasında Maktu Vekalet Ücreti?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 16-01-2013, 00:13   #1
avfatih

 
Dikkat Menfi Tespit Davasında Maktu Vekalet Ücreti?

Bir icra takibi hakkında menfi tespit davası açılmıştır. Davalı davaya cevabında takibin sehven müvekkile yöneltildiğini beyan ederek aynı tarihte takipten vazgeçmiştir.

Mahkeme davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve lehimize maktu vekalet ücretine karar vermiştir.

Ancak kanun gereği vekalet ücretinin nisbi olması gerektiği kanaatindeyiz. Örnek Yargıtay Kararı arıyoruz. Yardımcı olan meslektaşlara şimdiden teşekkürler.
Old 16-01-2013, 08:47   #2
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avfatih
Bir icra takibi hakkında menfi tespit davası açılmıştır. Davalı davaya cevabında takibin sehven müvekkile yöneltildiğini beyan ederek aynı tarihte takipten vazgeçmiştir.

Mahkeme davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve lehimize maktu vekalet ücretine karar vermiştir.

Ancak kanun gereği vekalet ücretinin nisbi olması gerektiği kanaatindeyiz. Örnek Yargıtay Kararı arıyoruz. Yardımcı olan meslektaşlara şimdiden teşekkürler.

Mahkemenin kararı da, sizin görüşünüz de hatalıdır; AAÜT 6. maddeye göre "Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat,kabul ve sulh nedenleriyle; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra giderilirse tamamına hükmolunur." Buna göre, nisbi vekalet ücretinin yarısına karar verilmeliydi.
Old 16-01-2013, 09:23   #3
avfatih

 
Varsayılan

Cengiz Bey sizinle aynı fikirdeyim sadece vekalet ücretinin nisbi olması gerektiği kanaatindeyim. Mahkemenin kararı hem maktu hem de tam ücret verilmesi açısından hatalıdır. Hakimimiz kimseyi üzmek istemedi sanırım.

Meslektaşlarımdan emsal karar rica ediyorum. Özellikle de esas hakkında karar verilmemesi durumu için. Teşekkürler.
Old 16-01-2013, 10:43   #4
av_yaseminceylan

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU
E. 2009/18-364
K. 2009/428
T. 14.10.2009
• MENFİ TESPİT İSTEMİ ( Borçlunun Borçlu Olmadığını İddia Ettiği Miktar Üzerinden Nispi Harç Alınan Menfi Tespit Davasında Yargılama Gideri Olarak Karşı Tarafa Yükletilecek Vekalet Ücretinin de Nispi Tarifeye Göre Belirlenmesi Gerektiği )
• VEKALET ÜCRETİ ( Borçlunun Borçlu Olmadığını İddia Ettiği Miktar Üzerinden Nispi Harç Alınan Menfi Tespit Davasında Nispi Tarifeye Göre Belirlenmesi Gerektiği )
• İCRA TEHDİDİ ALTINDA MENFİ TESPİT DAVASI AÇILMASI ( Birleşen Davanın Davacısının Menfi Tespit Talebinin Kabulü İle Davalı İdarece İstenen Borcun Tamamından Sorumlu Olmadığının Tespitine Karar Verildiği - Borçlu Yararına Kabul Edilen Miktar Üzerinden Nispi Vekalet Ücretine Hükmedilmesi Gerektiği )
• YARGILAMA GİDERLERİ ( Borçlunun Borçlu Olmadığını İddia Ettiği Miktar Üzerinden Nispi Harç Alınan Menfi Tespit Davasında Yargılama Gideri Olarak Karşı Tarafa Yükletilecek Vekalet Ücretinin de Nispi Tarifeye Göre Belirlenmesi Gerektiği )
1086/m.416, 417, 423, 427
2004/m.72
ÖZET : Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Gerek maddi hukuk, gerekse usul hukuku bakımından genel hükümlere tabi bulunan ve özellikle konusu belli bir değerle ilgili bulunduğundan, borçlunun borçlu olmadığını iddia ettiği miktar üzerinden nispi harç alınan menfi tespit davasında, yargılama gideri olarak karşı tarafa yükletilecek vekalet ücretinin de nispi tarifeye göre belirlenmesi gerektiği, buna istisna getiren her hangi bir düzenlemenin bulunmadığı açıktır.

Somut olayda; icra tehdidi altında menfi tespit davasını açan birleşen davanın davacısı S.'nin menfi tespit talebinin kabulü ile, davalı idarece istenen borcun tamamından sorumlu olmadığının tespitine karar verildiğine göre; mahkemece davada haklı çıkmış olan borçlu yararına, kabul edilen miktar üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki “menfi tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 13. Hukuk Mahkemesi'nce asıl ve birleşen davaların kabulüne dair verilen 22.05.2008 gün ve 419-186 sayılı kararın incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi üzerine,

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi'nin 20.01.2009 gün ve 2008/10288-2009/292 sayılı ilamı ile;

( ... Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Ancak;

1- )Davacılar vekili esas davanın dava dilekçesinde davalı idarece istenen 50.746,29.-TL borcun 6.000.-TL'sinden davacılardan Doğukan'ın, 19.000.-TL'sinden de davacılardan Ünal'ın sorumlu olmadıklarının, 17.04.2008 günlü ıslah dilekçesiyle de davacılardan Doğukan'ın istenen borcun 8.390,31.-TL'sinden diğer davacı Ünal'ın ise 20.035.-TL'sinden sorumlu olmadığının tespitini istemiş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da davacılardan Doğukan'ın istenen 50.746,29.-TL borcun 8.390,3l.-TL'sinden sorumlu olmadığı tespit edilmiştir. Bu durumda mahkemece, davacılardan Doğukan'ın istenen 50.746,29.-TL borcun istem gibi 8.390,31.-TL'sinden sorumlu olmadığının tespitine karar vermek gerekirken maddi hata sonucu 8.309,29.-TL'sinden sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesi,

2- )Birleşen dava dosyasında davacı vekili, davacı Saffet'in davalı idarece istenen 50.746,29.-TL borcun tamamından sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiş, mahkemece de davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu durum karşısında, birleşen dava dosyasının davacısı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına kabul edilen miktar üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu tarife üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir... ),

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Asıl ve birleşen davalar, menfi tespit istemine ilişkindir.

Ana davada davacılar vekili tarafından, yüklenme senedinin düzenlendiği tarihte reşit olmayan ve fakat dava tarihi itibariyle reşit bulunan askeri okul öğrencisi/davacı Doğukan ile kefili/davacı Ünal'ın, öğrencinin okuldan ayrılması nedeniyle sorumlu olmadıkları öğrenim giderlerinin kısmen tespiti talep edilmiş; birleşen davada ise, yüklenme senedini öğrenciye velayeten imzalayan davacı Saffet'in, dava tarihi itibariyle öğrencinin reşit olması nedeniyle borcu bulunmadığı ileri sürülerek, davalı idarece istenen 50.746,29.-TL borcun tamamından sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesi istenilmiştir.

Mahkemenin, “asıl ve birleşen davaların kabulüne” ve özellikle “birleşen dava davacısı Saffet'in 50.746,29.-YTL'den borçlu olmadığının tespiti ile bu davacı yararına 500.00.-YTL maktu vekalet ücreti takdirine” dair verdiği ilk karar her iki taraf vekilince temyiz edilmiş; özel daire, metni yukarıda bulunan ilamıyla “sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığını” vurguladıktan sonra, hükmü davacılar yararına bozmuş, bu bozma nedenine göre de, davalının temyiz itirazları reddedilmiştir.

1- Özel dairece, davalı vekilinin temyiz itirazlarının yerinde görülmeyerek reddedildiği, davacının temyiz itirazları bakımından hükmün davacı yararına bozulduğu, anılan bozmaya karşı karar düzeltme yoluna gidilmediğinden hükmün davalı yönünden kesinleştiği; bu itibarla davalı tarafın direnme kararını temyize hakkı bulunmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin temyiz talebinin reddi gerekir.

2- Davacılar vekilinin temyizine gelince;

Yerel mahkemece; “davacılardan Doğukan'ın istem gibi 8.390,31.-TL'den sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesi” gereğine değinen 1 numaralı bozma gerekçesine uyulmuş; “birleşen dava dosyasının davacısı Saffet yararına kabul edilen miktar üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu tarife üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığına” işaret eden 2 numaralı bozma nedeni yönünden ise, “birleşen davada davacı Saffet hakkında husumet yönünden borçsuzluğun tespitine karar verilmiş olması nedeniyle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/2. maddesi uyarınca bu davacı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği” gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

Görüldüğü üzere, bozma ilamının 2 numaralı bendinde yer alan bozma gerekçesi yönünden direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; birleşen menfi tespit davasının davacısı Saffet yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olması karşısında, anılan davacı yararına nispi vekalet ücretine mi yoksa maktu vekalet ücretine mi hükmedilmesi gerektiği noktasındadır.

Borçlu, kendisini ödemek zorunda olmadığı bir borç ile tehdit eden kişiye ( alacaklıya )karşı, böyle bir borcu olmadığının tespiti için, ortada başlamış bir icra takibi yok iken menfi tespit davası açabilir ( İİK m. 72/1 ).

İcra takibinden önce menfi tespit davası açılabilmesi için, borçlunun, borçlu olmadığının tespit edilmesinde korunmaya değer bir hukuki yararının bulunması gerekir.

İcra ve İflas Hukuku’ndaki menfi tespit davası ( m. 72 ), gerek maddi hukuk, gerek usul hukuku bakımından genel hükümlere tabi bir davadır.

Bu nedenle menfi tespit davasında yargılama usulü, genel hükümlere ( HUMK hükümlerine )tabidir.

Menfi tespit davası, konusu belli bir değerle ilgili bulunduğundan, borçlunun borçlu olmadığını iddia ettiği miktar üzerinden nispi harç alınması gerekir.

Dava sonunda verilen kararın temyizi ve karar düzeltmesi, tamamen genel hükümlere ( HUMK m. 427 )tabidir.

Menfi tespit davasının hükme bağlanması da genel hükümlere tabi olduğundan, davayı kaybeden tarafın yargılama giderlerine mahkûm edilmesi gerektiği kuşkusuzdur.

Bu noktada, vekalet ücreti, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 423. maddesinin 6. bendinde açıkça belirtildiği gibi bir yargılama gideridir. O nedenle, 29.05.1957 gün 4/16 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nda yazılı olduğu şekilde yargılama giderlerinden olan avukatlık parası, diğer yargılama giderlerinde olduğu gibi mahkemece kendiliğinden hükme bağlanır.

Davada haklı çıkan taraf kendini vekil ile temsil ettirmiş ise kural olarak vekalet ücreti diğer yargılama giderleri gibi haksız çıkan taraftan alınarak haklı çıkan tarafa verilir ( HUMK m. 416, m. 417 ). Burada önemli olan, tarafın haklı çıkıp çıkmamasıdır.

Söz konusu ana kuralın istisnalarına Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nda yer verilmiş; yargılama giderlerinden olan avukatlık ücretinde sınırlandırmayı öngören haller ise Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nde tahdidi olarak sayılmıştır.

Bu cümleden olarak, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin genel hükümler bölümünde yer alan 7. maddesinde, davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi halinde, vekalet ücreti nispi tarifeye göre takdir edilmekle birlikte, bu nispi vekalet ücreti miktarının maktu vekalet ücretini geçemeyeceği, belirtilmiştir.

Görüldüğü gibi anılan maddede, husumet nedeniyle davanın reddi durumunda maktu vekalet ücretinin takdiri gerektiği öngörülmüş, husumet nedeniyle davanın kabulüne dair her hangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir.

Sonuç olarak; gerek maddi hukuk, gerekse usul hukuku bakımından genel hükümlere tabi bulunan ve özellikle konusu belli bir değerle ilgili bulunduğundan, borçlunun borçlu olmadığını iddia ettiği miktar üzerinden nispi harç alınan menfi tespit davasında, yargılama gideri olarak karşı tarafa yükletilecek vekalet ücretinin de nispi tarifeye göre belirlenmesi gerektiği, buna istisna getiren her hangi bir düzenlemenin bulunmadığı açıktır.

Somut olayda; icra tehdidi altında menfi tespit davasını açan birleşen davanın davacısı Saffet'in menfi tespit talebinin kabulü ile, davalı idarece istenen 50.746,29.-TL borcun tamamından sorumlu olmadığının tespitine karar verildiğine göre; mahkemece davada haklı çıkmış olan borçlu yararına, kabul edilen miktar üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği kuşkusuzdur.

Hal böyle olunca; yerel mahkemece, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen ve aynı yöne işaret eden özel daire bozma kararına uyulması gerekirken, davacı Saffet yararına maktu tarife üzerinden vekalet ücreti takdirine dair önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.

3- Bozma ilamının 1 numaralı bendinde yer alan ve “davacılardan Doğukan'ın istem gibi 8.390,31.-TL'den sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesi” gereğine değinen 1 numaralı bozma gerekçesine açıkça uyularak verilen karar yeni hüküm niteliğinde bulunduğundan, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın özel daireye gönderilmesi gerekir.

SONUÇ : 1- Yukarıda ( 1 )numaralı bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz talebinin REDDİNE,

2- Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile; direnme kararının yukarıda ( 2 )numaralı bentte ve özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harçlarının geri verilmesine,

3- Yukarıda ( 3 )numaralı bentte açıklanan yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 18. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 14.10.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 16-01-2013, 10:44   #5
av_yaseminceylan

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/2678
K. 2005/13040
T. 26.12.2005
• MENFİ TESPİT DAVASI ( Davanın Kabulü veya Reddi Halinde Yürürlükteki Avukatlık Ücreti Tarifesi Hükümleri Uyarınca Taraflar Yararına Nispi Vekalet Ücretine Hükmedileceği )
• AVUKATLIK ÜCRETİ ( Menfi Tespit Davası - Davanın Kabulü veya Reddi Halinde Yürürlükteki Avukatlık Ücreti Tarifesi Hükümleri Uyarınca Taraflar Yararına Nispi Vekalet Ücretine Hükmedileceği )
• NİSPİ VEKALET ÜCRETİ ( Menfi Tespit Davası - Davanın Kabulü veya Reddi Halinde Yürürlükteki Avukatlık Ücreti Tarifesi Hükümleri Uyarınca Taraflar Yararına Nispi Vekalet Ücretine Hükmedileceği )
2004/m.72
1136/m. 169
ÖZET : Dava İİK. 'nun 72. maddesine göre açılmış menfi tesbit davası olup nispi harca tabidir. Bu durumda davanın kabulü veya reddi halinde yürürlükteki Avukatlık Ücreti Tarifesi hükümleri uyarınca taraflar yararına nispi vekalet ücretine hükmedilir.

DAVA : Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı davalı vekilince de duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. M. gelmiş diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onunu yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilin dava dışı A. ile olan ticari ilişkisinde adı geçene teminat olmak üzere açığa imzalı boş bono verdiğini, akdi ilişkinin sona ermesinden sonra bononun geri istenmesine rağmen iade olunmadığını aradan uzun süre geçtikten sonra bononun davalı tarafından ele geçirilip boş kısımları doldurulduktan sonra icra takibine konulduğunu iddia ederek borçlu olmadıklarının tesbitini talep ve dava etmiştir.

Davalı savunmasında iddianın asılsız olduğunu senede karşı ileri sürülen hususların yazılı belge ile ispatı gerektiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece davacının senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu yolundaki iddiasını usulüne uygun deliller ile kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacının iddiasını usulüne uygun deliller ile kanıtlayamadığı gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Davalının temyizi vekalet ücretine yöneliktir.

Dava İİK. 'nun 72.maddesine göre açılmış menfi tesbit davası olup nispi harca tabidir.

Bu durumda davanın kabulü veya reddi halinde yürürlükteki Avukatlık Ücreti Tarifesi hükümleri uyarınca taraflar yararına nispi vekalet ücretine hükmedilir.

Mahkemece bu yönler gözden kaçırılarak davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmolunması doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda ( 1 )nolu bentte açıklanan nedenle davacının temyiz itirazlarının reddine, ( 2 )sayılı bentte açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 16-01-2013, 12:06   #6
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avfatih
Cengiz Bey sizinle aynı fikirdeyim sadece vekalet ücretinin nisbi olması gerektiği kanaatindeyim. Mahkemenin kararı hem maktu hem de tam ücret verilmesi açısından hatalıdır. Hakimimiz kimseyi üzmek istemedi sanırım.

Meslektaşlarımdan emsal karar rica ediyorum. Özellikle de esas hakkında karar verilmemesi durumu için. Teşekkürler.

Sayın av_yaseminceylan tarafından eklenen kararlar "davanın konusuz kalması" ile haline ilişkin olmadığından sorunuz ile ilgili değildir.
Şu adreste emsal karar bulabilirsiniz: http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=63207
Old 16-01-2013, 12:16   #7
avdogan

 
Varsayılan

6100 sk./Feragat ve kabul halinde yargılama giderleri
MADDE 312 -
(2) Davalı, davanın açılmasına kendi hal ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.
Old 16-01-2013, 12:18   #8
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avdogan
6100 sk./Feragat ve kabul halinde yargılama giderleri
MADDE 312 -
(2) Davalı, davanın açılmasına kendi hal ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.

Menfi tespit davasının davalısı, icra takibi yaparak davaya sebebiyet verdiğinden, bu hüküm uygulanamaz.
Old 16-01-2013, 13:25   #9
avfatih

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım peki temyiz ederken temyiz harcını da nisbi olarak mı ödeyeceğiz. Yani esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi durumunda temyiz harcı ne şekilde hesaplanıyor.
Old 09-08-2014, 14:47   #10
FBekir

 
Varsayılan 89/3

Arkadaşlar peki İİK 89/3 hükmüne göre açılan menfi tespit davalarında davacının borçlu olmadığına hükmedilmesi halinde vekalet ücreti maktu mu nispi mi? Çünkü bu davalarda diğerlerinden farklı olarak maktu harç söz konusu? Elinde karar olan var mı?
Old 09-08-2014, 14:52   #11
olgu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan FBekir
Arkadaşlar peki İİK 89/3 hükmüne göre açılan menfi tespit davalarında davacının borçlu olmadığına hükmedilmesi halinde vekalet ücreti maktu mu nispi mi? Çünkü bu davalarda diğerlerinden farklı olarak maktu harç söz konusu? Elinde karar olan var mı?

Eğer görüş değişmediyse...

Alıntı:
T.C. YARGITAY
19.Hukuk Dairesi

Esas: 2011/1424
Karar: 2011/3669
Karar Tarihi: 22.03.2011
MENFİ TESPİT DAVASI - DAVACININ KENDİSİNE GÖNDERİLEN İHTARNAMEYE SÜRESİNDE İTİRAZ ETMEMESİ - DAVANIN AÇILMASINA SEBEBİYET VERİLDİĞİ - DAVALI YANIN YARGILAMA GİDERİ VE AVUKATLIK ÜCRETİNDEN SORUMLU TUTULMAMASI GEREĞİ
ÖZET: Davacı kendisine gönderilen ihtarnameye süresinde itiraz etmeyerek davanın açılmasına sebebiyet vermiştir. Bu nedenle davalı yanın yargılama gideri ve avukatlık ücretinden sorumlu tutulmaması gerekir.
(2004 S. K. m. 72, 89)
Dava ve Karar: Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılınedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan B. Makine ve San. Ürün. Tem. ve Tic. A. Ş. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, Bursa 2. İcra Müdürlüğünün 2005/7685 Esas sayılı icra takip dosyasında davalılardan B. A.Ş. alacaklı, diğer davalıların borçlu olduğunu, icra dosyasından gönderilen 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine cevap verilmesine rağmen 3. haciz ihbarnamesi düzenlendiğini, oysa borçlu davalılar adına herhangi bir hesap veya mevduatın bulunmadığını belirterek, müvekkili bankanın İİK.nun 89. maddesi gereği borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı B. A.Ş. vekili, davacı bankaya gönderilen haciz ihbarnamelerine herhangi bir cevap verilmediğinden davanın açılmasına davacının sebebiyet verdiğini, yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacaklarını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Diğer davalılar cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne, icra takip dosyasında davacıya gönderilen 13.9.2005 tarihli haciz ihbarnamesinde yazılı 10.179.43.-TL. tutarında ve davacının zimmetinde sayılı borçtan dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı B. A.Ş. vekilince temyiz edilmiştir.
Davalının temyizi, aleyhlerine hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadıklarına ilişkindir.
Davacı kendisine gönderilen ihtarnameye süresinde itiraz etmeyerek davanın açılmasına sebebiyet vermiştir. Bu nedenle davalı yanın yargılama gideri ve avukatlık ücretinden sorumlu tutulmaması gerekirken, bu yönün göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.03.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 09-08-2014, 15:04   #12
FBekir

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan olgu
Eğer görüş değişmediyse...
Teşekkür ederim fakat sanırım değişmiş. İlik iki ihbarnameye üçüncü kişi cevap vermedi, üçüncü ihbarnameyle menfi tespit davası açtı. Yerel mahkeme davacı lehine vekalet ücreti ve masrafa hükmetmedi. Fakat Yargıtay bozdu. Davacı kendisini vekille temsil ettirdiği için vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir diyor. Yerel mahkeme muhtemelen uyacaktır. Fakat maktuya göre mi hükmedecek, nispiye göre mi?
Old 09-08-2014, 15:09   #13
olgu

 
Varsayılan

Haciz ihbarnamesine itirazın gerçeği yansıtmadığı yönündeki şikayetler genel hükümlere göre yargılanıp karar verilmekte ve nisbi vekalet ücreti çıkmakta, sizin olayda da nisbi çıkabilir ancak ben olsam hakimi direnmeye ikna etmeye çalışrdım, 3 yılda bir görüş mü değişir...
Old 09-08-2014, 15:25   #14
FBekir

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan olgu
Haciz ihbarnamesine itirazın gerçeği yansıtmadığı yönündeki şikayetler genel hükümlere göre yargılanıp karar verilmekte ve nisbi vekalet ücreti çıkmakta, sizin olayda da nisbi çıkabilir ancak ben olsam hakimi direnmeye ikna etmeye çalışrdım, 3 yılda bir görüş mü değişir...

Menfi tespit davasının davacısı Banka olunca farklı karar, gerçek kişi olunca farklı karar.. Böyle iş mi olur? Adam ilk iki ihbarnameye bilerek cevap vermesin, üçüncüsünde dava açıp vekalet ücreti alsın.. Ne ala memleket.. İkna etmeye çalışacağım ama hiç umudum yok..
Old 01-12-2014, 11:48   #15
FBekir

 
Varsayılan

bilgi için: mahkeme nispi vekalet ücretine hükmetti.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
menfi tespit vekalet ücreti kesinleşme Hasan Coşkun Meslektaşların Soruları 11 17-02-2014 11:28
Menfi Tespit-Vekalet Ücreti ve Yargılama Giderleri-Kesinleşme Şartı Av.Ayse E. Meslektaşların Soruları 4 12-04-2013 16:32
3. Haciz İhbarnamesine Karşı Menfi Tespit Davasında vekalet ücreti orhan6591 Meslektaşların Soruları 1 09-02-2012 20:50
maktu vekalet ücreti icraya verilirken icra vekalet ücreti talep edilebilir mi? avukat.derviş.yıldızoğlu Meslektaşların Soruları 7 13-05-2011 12:19
Menfi Tespit Davası/ Vekalet Ücreti Esen Hukuk Soruları Arşivi 10 01-12-2004 16:02


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07010889 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.