|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
30-01-2013, 13:40 | #1 |
|
İcra Mahkemesi kararı
Arkadaşlar;
İcra mahkemesi borçlunun şikayeti üzerine şikayeti kabul etti ve taşınmazlar üzerindeki haczi kaldırdı.Karar kesin olarak verildi temyiz yolu kapalı. Bizce; tamamen yanlış bir karar ancak hangi kanun yoluna başvuracağız? |
30-01-2013, 13:56 | #2 |
|
Sayın Tiyerianri;
Sakıncası yoksa şikayetin konusu nedir yazabilir misiniz? |
30-01-2013, 14:14 | #3 |
|
süresinde satış talep etmemize rağmen, mahkeme eksik avans yatırdığımızdan dolayı geçerli bir satış talebi yoktur dedi. Borçlu hacizlerin kaldırılmasını istemişti fakat icra dairesi satış talep edildi süreler kesildi diye karar verdi.Borçlu da bu kararı şikayet etti.Mahkeme de yukarıda dediğim gerekçeyle şikayeti kabul etti.
|
30-01-2013, 14:15 | #4 |
|
6100 S.lı Hukuk Muhakemeleri Kanunu
MADDE 363- Kanun yararına temyiz (1) İlk derece mahkemelerinin ve bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin kesin olarak verdikleri kararlarla, istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlara karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur. (2) Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, karar kanun yararına bozulur. Bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz. (3) Bozma kararının bir örneği Adalet Bakanlığına gönderilir ve Bakanlıkça Resmî Gazetede yayımlanır. --Sayın meslektaşım, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü'ne gönderilmek üzere karar mahkemesine başvurunuzu yapabilirsiniz. Ancak yukarıda altı çizili 2. fıkrayı da göz ardı etmemeniz yararınıza olacaktır. İyi çalışmalar.. |
30-01-2013, 14:19 | #5 |
|
Sayın MFD; gerek doktrinde gerekse de içtihatlarda bu hükmün ve yargılamanın iadesinin icra mahkemesi kararları için uygulanamayacağı görüşü var. İşin açıkçası bana göre gidilecek bir yol yok ama bugün yargılamanın iadesi istedim yüzde yüz reddedecek.Tek yol bu kalıyor sanırım
|
30-01-2013, 14:22 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın tiyerianri, İade-i muhakeme talep ederken, HMK.m.375'in hangi fıkrasına dayandınız? |
30-01-2013, 14:22 | #7 |
|
Tabi asıl sorun son cümle; hukuki sonucu ortadan kaldırmayacak olması.O zaman hiçbir işe yaramayacak.
|
30-01-2013, 14:28 | #8 |
|
Sayın Ceylan Hiçbir fıkrasına uymuyor maalesef talebimiz. Biz ciddi ve ağır hukuki yanlışlık var diyerek başvurduk.
|
30-01-2013, 14:37 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın tiyerianri; Bu karar içtihad ve doktrinsel görüşlerin aksini ortaya koymaktadır. Saygılar.. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinden: Esas No : 2011/6682 Karar No : 2011/8508 YARGITAY İLAMI Mahkemesi : Antalya 3. İcra Hukuk Mahkemesi Tarihi : 11.5.2010 Numarası : 2010/154-618 Davacı (3. kişi) : Azize Yıldız Davalı (Alacaklı) : 1- İsmail Duygulu (Borçlu) : 2- Mehmet Musa Yıldız Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı kabulüne dair verilen hükmün, bu defa Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.6.2011 gün ve 2011/188597 sayılı yazısı ile Antalya 3. İcra Hukuk Mahkemesince kesin olarak verilen11.5.2010 tarihli hükmün HUMK. nun 427/6. maddesi uyarınca “kanun yararına bozulması” için temyiz isteminde bulunulmuştur. KARAR Davacı (3.kişi), davalı (alacaklı) tarafından boşandığı eski eşi olan borçlu M. Musa Yıldız aleyhine Antalya 3.İcra Müdürlüğünün 2004/5079 sayılı dosyasından yapılan takipte, borçlu ile ilgisi olmayan kendisine ait evdeki menkullerin 06.2.2010 tarihinde haczedildiğini ileri sürerek, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiş, bilahare kendisini vekil ile temsil ettirmiştir. Davalı vekili, gerçek takip alacaklısının dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmediğini, takip alacaklısının Ali Güzel olmasına karşın, davalı olarak gösterilen İsmail Duygulu’nun alacaklının vekili olduğunu, husumetin alacaklı asil yerine vekiline yöneltildiğini, bu nedenle davanın husumet yokluğundan ve esas yönünden reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı (borçlu) davanın doğru olduğunu, davacı 3. kişi ile 2005 yılında ayrıldıklarını ve mahcuzlarla bir ilgisinin bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile mahcuzlar üzerindeki haczin kaldırılmasına miktar itibariyle İİK.nun 363.maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verilmiştir. Bu defa, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.6.2011 gün ve 2011/188597 sayılı yazısı ile Antalya 3. İcra Hukuk Mahkemesince kesin olarak verilen 11.5.2010 tarihli hükmün HUMK.nun 427/6.maddesi uyarınca “kanun yararına bozulması” için temyiz isteminde bulunulmuştur. Dava, 3. kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. İİK.nun 96 ve devamı maddeleri uyarınca 3.kişi tarafından açılan istihkak davasında, asıl çekişme 3.kişi ile alacaklı arasında olduğundan, davalılar kural olarak istihkak iddiasına itiraz eden takip borçlusu ve takip alacaklısıdır. Bu davalarda takip alacaklısı zorunlu olarak davalıdır. Dava dilekçesinde takip alacaklısı yerine başka bir kişinin alacaklı gibi gösterilerek dava açılmış olması halinde, davanın sıfat yokluğu (pasif husumet) nedeniyle reddi gerekir. Somut olayda, dava dilekçesinde gerçek takip alacaklısı Ali Güzel yerine, alacaklının vekili olan Av.İsmail Duygulu’nun davalı olarak gösterilmiş olduğu görülmektedir. Bu husus, davacı vekilinin 24.3.2010 havale tarihli dilekçesinde de belirtilmiştir. Maddi hataya dayalı bu yanlışlığın HUMK.nun 80. maddesi uyarınca düzeltilmesi olanaklı olup, bu hatanın düzeltilmesi hasım değiştirme olarak nitelendirilemez. O halde; mahkemece yapılması gereken, zorunlu dava arkadaşı olan gerçek takip alacaklısının yöntemine uygun şekilde davaya katılmasını sağlamak üzere, davacı 3.kişiye uygun bir süre verilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra, yargılamaya devam edilmesi, yargılama sonunda gerçek takip alacaklısı olmayan kişi hakkında açılan istihkak davasının sıfat yokluğu nedeniyle reddi ile davanın esası yönünden de toplanan deliller itibariyle varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, belirtilen usuli zorunluluk göz ardı edilerek gerçek alacaklının yokluğunda yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının HUMK.nun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma talebinin kabulü ile hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak kaydı ile Kanun Yararına BOZULMASINA, gereğinin yapılması için kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Başsavcılığına gönderilmesine, 03.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi. http://www.resmigazete.gov.tr/main.a...2/20111206.htm |
30-01-2013, 14:51 | #10 |
|
Teşekkürler Sayın MFD bu kararla yola çıkabiliriz.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
İcra Hukuk Mahkemesi Kararları Tehiri İcra İle Temyiz Edilir Mi ? | tiryakim | Meslektaşların Soruları | 3 | 16-09-2023 17:04 |
İş Mahkemesi Kararı Kısmen Red Kısmen Kabul İcra Temyiz | salman | Meslektaşların Soruları | 4 | 21-07-2011 21:39 |
Kanun Yararına Bozma/İcra Mahkemesi Kararı | avfatih | Meslektaşların Soruları | 3 | 30-12-2010 17:42 |
İcra Mahkemesi Kararı - Onama - Karar Düzeltme | Emin Cihan UYSAL | Meslektaşların Soruları | 1 | 21-02-2010 23:46 |
İcra Mahkemesi Kararı Kesin Hüküm Teşkil Eder mi? | sendurhukuk | Meslektaşların Soruları | 5 | 14-07-2009 15:11 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |