Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Başka yerde SSKlı çalışan koca mı yoksa apartmanın işlerini yapan kadın mı kapıcı?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 19-07-2010, 18:21   #1
anofta

 
Varsayılan Başka yerde SSKlı çalışan koca mı yoksa apartmanın işlerini yapan kadın mı kapıcı?

Oldukça karışık bir durum ya da fazla araştırma yapmaktan kafam karıştı...
Karı-koca müvekkiller 24 daireli kombili bir apartmanda kapıcı dairesinde kira ödemeksizin kapıcılık hizmeti vermekte. Apartman yönetimi ile koca arasında 200TL bedelli bir kira sözleşmesi yapılmış. Kira akdinde dairenin kapıcı dairesi olduğu yazmakta. Kiracı olarak koca gözükmekte. Yaklaşık 4 yıldır apartmanın kapıcılığını yürüten ailenin alevi olduklarının öğrenilmesi üzerine (yazık ki hala böyle şeyler oluyor bu memlekette) son zamanlarda kadına başını kapatması için baskı yapılıyor; kadın kabul etmeyince de apartman yönetimi "biz alevileri apartmanda barındırmayız" diyerek, bu kabul edilmesi mümkün olmayan sebepten ötürü apartmanı terk etmelerini bildiriyorlar. Müvekkiller de psikolojik baskılara daha fazla dayanamayarak kapıcı dairesini boşaltarak ordan ayrılıyorlar. Sonuç olarak iş akdinin haksız olarak feshi söz konusu.
1- Öncelikle hizmet tespiti ve işçilik alacakları davasını kadının adına mı yoksa kocanın adına mı açacağız? Çünkü koca zaten 8 senedir başka bir yerde sigortalı olarak çalışmakta.
2- Kadının adına açarsak, kapıcı dairesinin kiraya verildiği kira akdinde kiracı olarak koca gözükmekte. Yasaya göre kapıcı daireleri kiraya verilemiyor ve kira karşılığı kapıcı çalıştırılamıyor. Yargıtay kararlarına göre bu şekilde yapılan bir kira akdi kapıcılık hizmet sözleşmesi olarak kabul edilmekte, ancak kiracı olarak koca gözüktüğünden ve kocanın da başka yerden sigortası olduğundan dava reddolur mu?
4-Apartman kombili olduğundan kapıcının kalorifer yakma yükümlülüğü yok, sadece temizlik,çöp toplama ve bahçe bakımıyla ilgiliniliyor ve bu işleri genel olarak kadın yapmakta, koca da evde olduğu zamanlarda yardım etmekte. Çöpleri kadın alıyor, iç temizliği kadın yapıyor, sadece bahçe bakımında koca arada yardım ediyor.
5- 4 senedir bu kişilere hiçbir izin hakkı kullandırılmamış. Cumartesi-pazar günleri de çöpleri toplamışlar.

Şimdi biz bu davayı kadın adına mı yoksa koca adına mı açacağız? Kocanın başka yerde sigortalı çalıştığını ve kapıcı dairesinin kiraya verildiği sözleşmede kiracının koca olduğunu unutmayalım.
Old 20-07-2010, 08:14   #2
Adli Tip

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım;

Eski tabirle "SSK'lı" kişinin, başka bir yerde çalışmasını engelleyen, aynı anda iki farklı işten, işyerinden dolayı sigortalı olmasını engelleyen bir durum (bildiğim kadarıyla) yok. Bu sbepele, müvekkilinizin bir başka işyerinde sigortalı görünmesi, apartmanda kapıcılık "hizmeti" vermediğine karine olmaz diye düşünüyorum.

Saygılar,
Old 20-07-2010, 08:36   #3
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Üyeler

Aşağıdakiler bilmediğimden sorulmuş sorulardır; yol gösterici olarak kabul edilmemeli:
Sayın Adli Tip'in yukarıdaki görüşüne katılıyorum ancak "başka yerde çalışıyor olması" tartışmasına girileceğine kocasını kiracı olarak kabul etmek; kiracının karısını da kapıcı olarak kabul etmek daha iyi olmaz mı?

Bence gerçeğe göre dava açılmalı: Gerçek ne? Kapıcı olarak kiminle anlaşma yapıldı? Her ikisiyle de mi? O halde iki kapıcı olmaz mı?

Saygılarımla
Old 20-07-2010, 09:41   #4
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Sayın Üyeler

Aşağıdakiler bilmediğimden sorulmuş sorulardır; yol gösterici olarak kabul edilmemeli:
Sayın Adli Tip'in yukarıdaki görüşüne katılıyorum ancak "başka yerde çalışıyor olması" tartışmasına girileceğine kocasını kiracı olarak kabul etmek; kiracının karısını da kapıcı olarak kabul etmek daha iyi olmaz mı?

Bence gerçeğe göre dava açılmalı: Gerçek ne? Kapıcı olarak kiminle anlaşma yapıldı? Her ikisiyle de mi? O halde iki kapıcı olmaz mı?

Saygılarımla

Bence de.

Müvekkilinin anlattıklarını, meslektaşımız "gerçek" kabul ediyor, onun anlatııklarını da biz gerçek kabul ediyorsak:

İş ilişikisinin unsurları nelerdir: işçi, işveren, ücret ve en önemlisi bağılılık unsuru.

Soruda, erkek eşin, karısına sadece bahçe işlerinde "yardımcı" olduğu belirtilmiş.
Apartmanda, bahçe işlerinin yapılması bu kişiden bekleniyorsa, kanımca artık burada bir hizmet sözleşmesi doğmuştur.

Sizin de belirttiğiniz gibi, apartmanda iki kapıcının olması da mümkün.

Benim belirtmek istediğim husus şu idi: Meslektaşımız, her iki eş için de dava açtığında, karşı taraf, "salt davcılardan birinin bir başka sigortalılığı nedeniyle" hizmet sözleşmesinin var olmadığını iddia edememeli.

Birisini kiracı, kiracının karısını da kapıcı kabul etmek, "Yasaya göre kapıcı daireleri kiraya verilemiyor ve kira karşılığı kapıcı çalıştırılamıyor." hükmünü davalılar lehine dolanmak olabilir diye düşünüyorum.

Saygılarımla,
Old 20-07-2010, 09:41   #5
Adli Tip

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/1799
K. 2005/7500
T. 14.7.2005
DAVA : Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 20.9.1999-1.6.2002 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.

Hükmün davalılar vekilleri temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:

KARAR : Davacı ve eşi Mustafa birlikte dava açarak davalıların kat maliki olduğu apartmanda 20.9.1999 - 1.6.2002 tarihleri arasında eş Mustafa'nın ve Mustafa'nın başka işlerde çalıştığı dönemlerde ise davacının kaloriferci kapıcı olarak çalıştıklarını ancak çalışmalarının kuruma bildirilmediği iddia edip her birinin ayrı ayrı hizmetlerinin tespitine karar verilmesini talep etmişlerdir.

Davalılar davacı ve eşinin apartmanın kapıcı dairesinde kiracı olarak oturduklarını kira akdinin davacının eşi Mustafa'yla yapıldığını kapıcılık yapmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

Yargılama sırasında eş Mustafa'nın davası 2002/164 esas sayılı dosyada bırakılıp davacı hakkındaki dava tefrik edilerek esas defterine ayrı kaydı yapılmak suretiyle oluşturulan bu dosyada sonuçlandırdığı görülmüştür.

Dava nitelikçe davalıların kat maliki olduğu apartmanda 20.9.1999 - 1.6.2002 tarihleri arasında eş Mustafa'nın başka işlerde çalıştığı sürelerde davacının kaloriferci kapıcı olarak geçen hizmetlerinin tespiti istemine ilişkindir.

Mahkemece ilamda belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmişse de bu sonuç dosya içeriğine usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.

Kapıcı dairesinin davacının eşine kiraya verildiğini savunan davalılar tarafından dosyaya 15.6.2000 başlangıç tarihli kira kontratosu ibraz edilmiştir. Ancak tanık anlatımları ile dosyadaki diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde kira sözleşmesinin apartmanın kalorifer ve kapıcılık hizmetleri karşılığı yapıldığı anlaşılmaktadır. İddia edilen çalışmanın geçtiği dönemde yürürlükte olan mevzuata göre kapıcı konutlarından kira parası istenmesi mümkün değildir. Bu nedenle davacının eşi Mustafa ile davalı apartman yönetimi arasında bağıtlanmış kira sözleşmesinin geçerli olmadığı açıktır. Muvazaalı olarak yapılmış kira sözleşmesinde kiracı olarak davacının eşi Mustafa taraf olup kira sözleşmesi altında saklanmış olan kapıcılık sözleşmesinin tarafı da davacının eşi Mustafa'dır. Bu yön eş Mustafa'nın Çalışma Bakanlığı ile Sosyal Sigortalar Kurumuna yaptığı başvurularda kapıcının kendisi olduğunu belirttiği dosyaya celbedilmiş olan belge içerikleriyle de sabittir.

Borçlar Kanunu'nun 320. maddesine göre sözleşmeden veya halin icabından aksi anlaşılmadıkça işçinin taahhüt ettiği iş görme borcunu bizzat kendisi ifaya mecbur olup başkasına devredemez. Ne var ki yasanın sözü edilen maddesinde öngörülmüş olan işçinin işi bizzat yapmasına ilişkin kural emredici olmayıp tamamlayıcı nitelikte olduğundan aksi kararlaştırılacağı gibi halin icabından da iş görme borcunun başkasına yaptırılmasının mümkün olabileceği sonucuna varılabilir. Kapıcılık sözleşmesinde kapıcının iş görme borcunu bizzat ifa edeceği gibi sürekli olmamak koşulu ile başkası tarafından da ifa edilmesi mümkündür. Kaldı ki davalıların kat malikleri olduğu apartmanın kapasitesi ve günlük kapıcılık hizmetlerinin alacağı zaman nazara alındığında eş Mustafa'nın başka işlerde çalışması kapıcılık hizmetlerine engel teşkil etmeyeceği anlaşılmaktadır. Öte yandan konutların kapıcılık hizmetleri genelde kapıcının tüm aile fertlerinin ( karı veya koca ve çocukların ) katkıları ile yürütülmekte olduğu da bir gerçektir.

Kapıcılık sözleşmesinin taraf olan eş Mustafa başka işlerde sürekli çalışmadığına göre çoğunlukla kaloriferlerin yanmadığı mevsimlerde başka işlerde çalıştığı dönemlerde davacının yaptığı hizmetlerin eşine yardım niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Dolayısıyla davacı kadınla davalı apartman yönetimi arasında kaloriferci-kapıcı ilişkisi gerçekleşmemiş olduğundan davacının davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle ( BOZULMASINA ), temyiz harcının istek halinde davalı işverenlere iadesine, 14.7.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı
Old 20-07-2010, 09:44   #6
Adli Tip

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2007/10-753
K. 2007/730
T. 17.10.2007
DAVA : Taraflar arasındaki "hizmet tespiti" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 14.İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 29.12.2005 gün ve 2003/205 E. 2005/1121 K. sayılı kararın incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 20.6.2006 gün ve 2006/1325 E. 9543 K. sayılı ilamı ile;

( ... 10 daire ve 2 dükkandan oluşup, merkezi doğalgaz kalorifer sistemi ile ısıtıldığı anlaşılan davalı apartman yönetimince tutulan 19.06.1994 tarihli tutanakta; zamanı uygun bulunduğundan apartmana yakın olarak başka bir işyerinde çalışan davacının eşi İhsan Dalkıran'ın apartmanda görevlendirildiğinin belirtildiği; davacının eşi tarafından aynı tarihte düzenlenen taahhütname ile apartmanın bodrum katında oturma karşılığı kapıcılık hizmetlerinin yapılacağının belirtildiği görülmüştür.

Borçlar Kanununun 320. maddesine göre sözleşmeden veya halin icabından aksi anlaşılmadıkça işçinin taahhüt ettiği iş görme borcunu bizzat kendisi itaya mecbur olup başkasına devredemez. Ne var ki, yasanın sözü edilen maddesinde öngörülmüş olan işçinin işi bizzat yapmasına ilişkin kural emredici olmayıp tamamlayıcı nitelikte olduğundan aksi kararlaştırılacağı gibi halin icabından da iş görme borcunun başkasına yaptırılmasının mümkün olabileceği sonucuna varılabilir. Kapıcılık sözleşmesinde kapıcının iş görme borcunu bizzat ifa edeceği gibi sürekli olmamak koşulu ile başkası tarafından da ifa edilmesi mümkündür. Kaldı ki apartmanın kapasitesi ve günlük kapıcılık hizmetlerinin alacağı zaman nazara alındığında, İhsan Dalkıran'ın başka işlerde çalışmasının kapıcılık hizmetlerine engel teşkil etmeyeceği anlaşılmaktadır. Öte yandan konutların kapıcılık hizmetleri genelde kapıcının tüm aile fertlerinin ( karı veya koca ve çocukların ) katkıları ile yürütülmekte olduğu da bir gerçek olup, davacının yaptığı hizmetlerin eşine yardım niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Dolayısıyla davacı ile davalı apartman yönetimi arasında kaloriferci-kapıcı ilişkisi gerçekleşmemiş olduğundan, davacının davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır... ),

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 17.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı
Old 20-07-2010, 10:01   #7
av.sebahattin

 
Varsayılan

Sayın Adli Tıp'a soruyu ben sormuşumcasına teşekkür etmek ihtiyacı duydum. Saygılar.
Old 20-07-2010, 10:09   #8
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.sebahattin
Sayın Adli Tıp'a soruyu ben sormuşumcasına teşekkür etmek ihtiyacı duydum. Saygılar.

Sayın Adli Tip hem düğümü çözdü hem de çözümü kesinleştirdi. Bu nedenle soruyu ben sormuşcasına teşekkür etme ihtiyacıyla TEŞEKKÜR butonlarını kullandım ama sizin mesajınız üzerine bir de açık teşekkür gereği doğdu.

Teşekkür ederim. Teşekkür ederiz. Teşekkür ederler.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ssklı part time çalışan avukat aynı zamanda vergi levhası alabilir mi? law10 Meslektaşların Soruları 26 12-11-2015 18:36
Bir işyerinde çalışan ssklı işçinin kısmı süreli kapıcılık yapması NAZ80 Meslektaşların Soruları 1 29-05-2009 19:30
Birden fazla yerde çalışan ilaç mümessilerinin açacakları iş davalarında yetkili mahk cam Meslektaşların Soruları 0 22-01-2009 12:17
sigortasız çalışan bir işçinin izinliyken başka bir yerde çalışmış olması DEUlu Meslektaşların Soruları 1 17-12-2007 13:08
Davanın başka yerde yürütülmesi hakkında bir soru! av.egemen Meslektaşların Soruları 1 27-05-2007 21:56


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05628300 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.