|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
24-02-2009, 12:47 | #1 |
|
Avukatın gönderiği ihtarname ve vekalet ücreti
Arkadaşım ingilizce kursuna yazılıyor ve her ay için ayrı ayrı senet düzenleniyor. Son senedin ödenmesi gereken tarih geliyor ancak kişi borcunu ödemiyor. Bundan sonra dersane avukatı borçluya kendi yazdığı ve ihtarnamedir başlıklı bir yazıyı gönderiyor. Yazıda özetle asıl borç, ihtarname masrafı ve vekalet ücreti toplamının 7 gün içinde ödenmesi gerektiği aksi takdirde yasal yollara başvurulacağı söylenir.
Sormak istediğim; 1)Kanunen ihtarnamenin gönderilmesinin zorunlu olduğu durumlarda Avukat tarafından yazılan ve yukarıdaki nitelikteki bir ihtarnamenin hukuken niteliği nedir? 2)Avukat bu ihtarnamede belirttiği ihtarname ücretini ve vekalet ücretini borçludan isteyebilir mi? Ortada bir takip yokken Avukat vekalet ücretine hak kazanabilir mi? Saygılar... |
24-02-2009, 12:58 | #2 |
|
İhtarla vekalet ücreti yasal olarak istenemez fakat takip yapma imkanı elinde olan meslektaşımız kolay yolu seçmiştir,bence takip yapmasını isteyin ve kesinleşme süresi içinde daireye ödeme yapın vekalet ücretinin 4/3 ünü ödersiniz...
Bu gibi mesleği yıpratan meslektaşlarımıza izin vermeyin derim daha yolun başında saygılarımla... |
25-02-2009, 10:09 | #3 |
|
Anladığım kadarıyla size gönderilen ihtarname yazılı evrak noterden gönderilmemiş. Posta yoluyla gönderilmiş(zira böyle bir olay daha önce başıma gelmişti). Sizin vekalet ücreti veya ihtarname masrafı ödemenize gerek yok. Çünkü ortada açılmış bir takip yok.
|
25-02-2009, 10:41 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
Şahsi kanaatim, Arkadaşınızın borçlu olduğu meblağı takip açılmadan önce ödemesidir. Bu ödemeden sonra icra takibi yapılamayacağından vekalet ücreti ve diğer takip masraflarını ödemezsiniz. Bu nedenle takip açılmadan ödeme yapmanız lehinize olacaktır. Ayrıca sayın _EEE_'nin takibin açılmasını beklemenizi ve sonrasında ödeme yapmanızı istemenizin mantığını anlamış değilim. |
25-02-2009, 11:11 | #5 |
|
Avukat tarafından gönderilen ihtarname, noter aracılığı ile gönderilen ihtarname yerini elbette tutmaz. Kaldı ki ihtarname masrafı ve vekalet ücretini istemek mümkün değildir. Bu şekilde tavır takınan bir avukatın "isteyenin bir yüzü kara.." mantığından hareket ettiği açıktır. Ortada icra takibi ya da dava olmadan vekalet ücretine ve masraflara katlanılmayacağı su götürmez bir gerçektir. İşbu sebeple senet miktarının ödenmesi ile borç sonlanacaktır. Eğer ki ödeme yapılamaz ise ve icra takibi yapılır ise, itiraz süresi içinde borcun ödenmesi halinde 3/4 vekalet ücreti ödenmesi gerekecektir.
Tavsiyem icra takibine maruz kalmadan senet borcunun ödenmesidir. Böylece avukat da ne masrafı ne de vekalet ücretini isteyebilir. Avukatın masrafları ve vekalet ücretini istemesinin yasal dayanağı yoktur. Vekalet ücreti-masraf-faiz-harç, asıl borca bağlı, icra takibi yapıldığında ortaya çıkan feri nitelite borçlardır ve yasal yollara müracaat edildiğinde gündeme gelirler. |
25-02-2009, 11:29 | #6 |
|
ben -çok net olmasam da- biraz farklı düşünüyorum, bu hususu tartışmak isterim. avukat nasıl sulh yoluyla uyuşmazlığı çözdüğünde vekalet ücretine hak kazanıyorsa, noter aracılığı ile olmaksızın ihtarname çektiğinde de (bunu taahhütlü posta yoluyla yaptığını varsayıyorum) esasen vekalet ücretine hak kazanması gerektiği kanısındayım.
senet protestosunun telgraf yoluyla yapılması ardından ihtiyati haciz işlemi yapılabiliyorsa, bu ihtar da gerçek bir ihtar sayılabilir. ben tüketici hukukuna ilişkin ihtarnameleri noter ya da telgrafla değil, zarf sırtlı ihtarnameyle iadeli taahhütlü yapıyorum örneğin. bugüne kadar aleyhe bir husus oluştuğu da olmadı. senet avukata gittikten sonra avukat bunu takibe gerek kalmaksızın tahsil ederse, biz de bu durumda vekalet ücretine hak kazanılmayacağını ileri sürersek, avukatın sırf kimliği ile dahi yarattığı ağırlığı kullanarak, emek vererek yaptığı tahsilattan vekalet ücreti alamayacağını söylemek ne derece gerçekçi olur, bilemiyorum. belki tartışma "avukat sadece kendi müvekkilinden vekalet ücreti keser" noktasına gelebilir, o da tartışılabilir. |
25-02-2009, 11:39 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın barbhax, Avukat sözkonusu durumda elbette ücrete hak kazanır ancak sadece kendi müvekkilinden ücret isteyebilir. Bildiğiniz gibi Avukatlık Kanunu 164/son maddesine göre avukata ait olan "karşı tarafa yüklenen avukatlık ücreti" ancak bir dava ya da icra takibinde AAÜT'ne göre hükmedilecektir. Sorudaki olayda bir dava ya da icra takibi olmadığından, karşı taraftan vekalet ücreti istenmesinin yasal dayanağı yoktur. |
25-02-2009, 12:01 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
Bir Avukat olarak yasal dayanağı olmayan konuyu desteklemenin dayanağı nedir acaba |
25-02-2009, 12:03 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Sözen, "ille de takip yapılmalı" demiyoruz. Avukat, takip yapmadan da (örneğin sorudaki gibi ihtar göndererek) alacağı tahsil edebilir ama borçludan vekalet ücreti talep edemez. Avukatın yasal olmayan taleplerde bulunması Avukatlık Meslek Kuralları'na da aykırıdır. |
25-02-2009, 12:32 | #10 |
|
|
25-02-2009, 19:13 | #11 |
|
Bende avukatın vekalet ücretine hak kazanacağını ancak bunun kendi müvekkili ile arasında olan bir iç ilişki olacağını düşünüyorum.
|
02-03-2009, 19:35 | #12 | |||||||||||||||||||
|
Ben de henüz stajyerim ve bu olay ilk defa karşıma çıktı. İlk düşündüğüm şey bunu yapan avukatın meslek kurallarını ihlal ettiği ve kendisini baroya şikayet etme gereğinin doğduğudur. Eğer birşey yanlışsa yanlıştır. Eğip bükemeyiz. Tarihsel sürece baktığımızda da bir hukukçunun amacı ideal olana ulaşmak için var olan düzene karşı çıkmak değilmidir? |
02-03-2009, 20:09 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
Sanıyorum, icra takibi yapmadığımız veyahut dava açmadığımız halde, karşı yandan vekalet ücreti almak suretiyle değildir! |
02-03-2009, 20:29 | #14 | |||||||||||||||||||||||
|
"Bu işler" nasıl yürüyormuş? Söyleyin, biz de öğrenelim. Meslek kurallarını hiçe sayarak mı? Kendisine bile saygı göstermeyerek mi? "Para için her şey mübah" anlayışıyla mı? Tamam, gerçekçi olalım. Mesela avukat olmadığımız halde "Av." kısaltmasını adımızın önünde kullanmayalım, değil mi? |
02-03-2009, 20:34 | #15 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Biz boyle bir ortamda hukuka uygun davranarak ve nezaketle ayakta duracagiz.
|
02-03-2009, 21:32 | #16 | |||||||||||||||||||||||
|
ne polemik yaratmışım ama hepinize(değerli görüşlerinize) teşekkür ediyorum...Ancak ben tasvip edilenden çok uygulama da karşılaştığım bir yaklaşımdan bahsettim.Sizlere lafım yok ama bunun böyle olduğu konusunda ne yazık ki bir genelleme yapılabilir..
bana biraz fazla yüklenmediniz mi arkadaşlar? teşekkürler |
02-03-2009, 21:59 | #17 | |||||||||||||||||||||||
|
Belki de bulunduğunuz ortamdan uzaklaşmalısınız..? Meslek etiği adına, sizi ileri götürmeyecek, hatta başınızı derde sokabilecek genellemelerle dolu bir ortam, anladığım kadarıyla. Ve bir stajyer avukatın, sözünü ettiği ve "Vekalet ücreti" nam ve kisvesi adı altındaki illegal bir istemi, "Yerleşik uygulama" olarak genelleyebilmesi, stajyer avukatın değil, şüphe yok "Uygulamanın içinde izlediklerinin" eseri. -Çuvaldızı biraz da izlenenlere batırmalı-. Ama, adam öldürmenin yasak olduğu anlı şanlı Ceza Yasasında yazmakta iken, adam öldürüp, yahut öldüreni izleyip, "Ama herkes öldürüyor" şeklinde bir savunma geliştirmek ve olağan görmek de, stajyerin kabahati. -Neyse ki staj bunun için var, yanlışları doğrultmak, bilinmeyenli denklemleri bilgiyle denkleyip, sağlamlaştırmak için-. Değerli meslektaş adayım. "Karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti" elbette avukata aittir. Püf noktası "Karşı tarafa yükleme yeteneğinin" mevcudiyetinde. Yargı ve icra organları dışında bir makam, mesela noterler, mesela avukatlar, karşı yan aleyhine vekalet ücretine hükmetme hak ve yetkisine sahip değiller... Saygılarımla... |
02-03-2009, 22:06 | #18 |
|
Sayın Sözen,
Avukatlık Kanunu'nun 63.maddesini okumanızı öneririm. Avukat olmadan hiçbir ortamda avukat unvanını kullanamazsınız. Size "fazla yüklenmek" bir yana, aday meslektaşımız olmanız ve site kuralları nedeniyle, sizin "biraz gerçekçi olalım beyler" şeklindeki uslubunuza göre oldukça hafif bir yanıt verdiğimi düşünüyorum. |
02-03-2009, 22:28 | #19 |
|
barolar birliği
Tarih - Esas No - Karar NoKonuT. 22.12.2006
E. 2006/399 K. 2006/477 * Avukatın özen ve doğruluk yükümlülüğü * Avukatın muhatabına gönderdiği ihtarname içeriğinden sorumluluğu (Av. K. m. 34, 36, 134; TBB Meslek Kuralları m. 3, 4) Şikayetçi M.H., Baro Başkanlığına verdiği 25.08.2005 tarihli dilekçesiyle; Şikayetli avukat tarafından kendisine 106.20.- YTL bedelli bir senetle ilgili olarak ihtarname gönderildiğini, ihtarnamede posta masrafı ile 100,00 YTL avukatlık ücreti istediğini, icra ve takibine konmayan bir senetle ilgili olarak avukatlık ücreti isteme hakkının kanunen olamayacağını, bu aşamada ancak kendi müvekkilinden ücret isteyebileceğini, bunun için şikayetli avukatı aradığında “ben bu parayı alırım, istersen git şikayet et, icraya koyarsam daha çok ödersin” gibi sözler söylediğini, borcu olmadığını beyan edip belge gösterdiği halde senedi işleme koyduğunu, icra takibi yapmadan avukatlık ücreti isteyen avukattan şikayetçi olduğunu bildirmiştir. Şikayetli avukat soruşturma aşamasında verdiği 21.11.2005 tarihli yazılı savunmasında; 106.200.000.-TL bedelli senet için icra takibi yapmadan önce şikayetçiye ihtarname gönderdiğini, bu ihtarnamede borç miktarı, faiz miktarı ve masrafları belirttiğini, ayrıca sehven avukatlık ücreti istendiğini, bu durumdan borçlu kendisini arayınca haberdar olduğunu, yanında tanıkları olduğunu, telefon konuşması sırasında avukatlık ücreti istemediğini belirttiğini, şikayetçiye gönderilen ihtarnamenin tamamen iyi niyetli olarak gönderildiğini, kendisinden avukatlık ücreti isteme gibi bir kastı olmadığını, ihtarnamenin bir uzlaşma olduğunu bunun böyle değerlendirilmesi gerektiğini bildirmiştir. Baro Disiplin Kurulu, şikayetli avukatın, henüz icra takibi başlatmamış olmasına rağmen avukatlık ücreti talep ettiğini belirterek, Avukatlık Kanununun 34., 134., 136. maddeleri yollamasıyla 135/2. maddesi hükmü uyarınca kınama cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir. Baro Disiplin Kurulu kararına şikayetli avukat tarafından yapılan itirazda; Şikayetliye gönderilen ihtarnamenin borcun miktarını gösterdiğini, vekalet ücreti isteme kastının olmadığını, Disiplin Kurulu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, senede ilişkin olarak kimseden ücret almadığını, eyleminin Avukatlık Kanunu 35/A gereği uzlaşma sayılması gerektiğini, kendisine neden uyarma cezası verilmediğinin açıklanmadığını, böyle bir durumun her meslektaşın başına gelebileceğini, kimsenin zarara uğramadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Disiplin kovuşturmasına konu sorun; Şikayetli avukatın özen ve doğruluk yükümlülüğüne uygun davranıp davranmadığına ilişkindir. Avukatlık Yasasının 34. maddesinde; Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlü oldukları belirtilmiştir. Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3 ve 4. maddelerinde; Avukatın, mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürüteceği ve mesleğinin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorunda olduğu vurgulanmıştır. Şikayetli avukat, savunma ve itirazında şikayetliye gönderdiği ihtarnamede, her ne kadar avukatlık ücretinin yanlışlıkla (sehven) yazıldığını belirtmiş ise de, avukat, altına imza attığı her yazının sorumluluğunu taşımak zorundadır. Bir avukatın muhatabına yazı veya ihtarname göndermesinde hiçbir yasal engel bulunmamakla birlikte, ihtarname içeriğinden sorumlu olacağı açıktır. Şikayetli Avukatın; “sehven avukatlık ücreti istendiğini, bu durumdan borçlu kendisini arayınca haberdar olduğu” şeklindeki savunması, özen yükümlüğüne aykırı davrandığının açık kanıtını oluşturmaktadır. Bu nedenlerle, şikayetlinin eyleminin disiplin suçunu oluşturduğuna ilişkin Baro Disiplin Kurulunun değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, Baro Disiplin Kurulunca şikayetli avukatın eylemi her ne kadar Avukatlık Yasasının 34.maddesine aykırılık olarak kabul edilmiş ise de, eylem TBB.Meslek Kurallarının 3 ve 4. maddelerinde düzenlenen özen yükümlüğüne aykırılık şeklinde gerçekleşmiş olup, sonucu itibariyle TBB.Meslek Kurallarının ihlali niteliğindedir. Ağırlaştırıcı bir neden olmadığı ve alt sınır cezadan ayrılmayı gerektiren özel koşullar oluşmadığı sürece, TBB. Meslek Kurallarının ihlali halinde uyarma cezasının verilmesi yasa ve hakkaniyet gereğidir. Bu nedenlerle, Baro Disiplin Kurulunun kınama cezası verilmesine ilişkin kararının uyarma cezasına çevrilmesi suretiyle düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Sonuç olarak, Şikayetlinin itirazının kabulüyle, Mersin Barosu Disiplin Kurulunun kınama cezası verilmesine ilişkin kararının uyarma cezasına çevrilmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Şikayetli Avukat A.C.’nin UYARMA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA, katılanların oybirliğiyle karar verildi. |
02-03-2009, 22:34 | #20 | |||||||||||||||||||||||
|
Üzücü bir savun-ama-ma, değil mi? İnsan söylediğine önce kendisi inanmalı. Savunma sizce inandırıcı mı? Avukatlık mesleğini ifa edip de, kendini "Savunamamak"... |
02-03-2009, 22:42 | #21 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
sayın meslektaşım, şimdi düşününce iyi ki "belki tartışma "avukat sadece kendi müvekkilinden vekalet ücreti keser" noktasına gelebilir, o da tartışılabilir." demişim diyorum kendi kendime. haklısınız, bu nokta biraz gözden kaçırdığım bir nokta oldu. size tamamen katılarak görüşümü "biraz" eğdim
sayın meslektaş adayım, kesinlikle bu "kabul edilemez bir durum" üye ismi değiştirmek için özel bir neden olmalı evet, ama mesleğe kabul edilmeniz yeterince özel bir durum değil mi? avukatlık unvanını kimlerin kullanabileceği mevzuatta çok açık değil mi? ayrıca iki ay sonra bu unvanı alacağınıza nasıl emin olabilirsiniz? staj yapmanız size kazanılmış hak sağlamaz. (hiç birimize sağlamadı.) belki stajı başarıyla tamamlayamayacaksınız. şimdi de kullanabileceğiniz "stj. av." diye bir unvan varken neden bu unvanı kullanmayıp haksız bir unvan kullanmakta ısrarcısınız? şu aşamada da, meslektaşlarınızın sizi böyle uyarmış olması dahi, üye adınızı derhal değiştirmeniz için özel bir neden teşkil etmekte diye düşünmekteyim. |
03-03-2009, 11:43 | #22 |
|
pekala hata yaptığını kabul edebilmekte bir erdemdir. vekalet ücreti konusunda hatalı yorum yaptığımı biliyor ve özür diliyorum ama av ünvanını kötü bir amaçla kullanmadım,kaldı ki sonradan üye ismimi de değiştirmek istedim ama bir sürü prosüdürle karşılaştım sonra vazgeçtim.bu konuda ne yapabilirim? aslında hiç ünvan kullanmak istemiyorum.
|
03-03-2009, 12:38 | #23 | |||||||||||||||||||||||
|
vekalet ücreti konusunda hukuki mesnetten yoksun bir yorum yaptım kabulümdür. ancak ben bunun böyle olması gerektiğini ve bu yolu benimde izleyeceğimi ifade etmedim. ihtarname ile vekalet ücreti istenebildiğine çok defa tanık olduğumu belirtim ve tartışmaya soktum ama gördüm ki haddimi aşmışım.Bazı arkadaşlar adalete ve etiğe verdikleri değerden ötürü tepkilerini dile getirdiler,her verilen cevaptan bir ders çıkarttım.TEŞEKKÜR EDİYORUM.Son olarak;üye ismimi nasıl değiştirebilirim? |
03-03-2009, 18:00 | #24 | |||||||||||||||||||||||
|
Farklı yaklaşıma sağladığınız uyum ve bu düşünceleriniz için teşekkür ve tebrik ediyorum. Hoş geldiniz Sevgili Meslektaşımız. Selam ve saygılar. |
03-03-2009, 18:16 | #25 |
|
THS üye isimlerinde Av. ünvanı kullanılması ile ilgili tartışmayı Site Hakkında yazışmalar alanına taşıdım:
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=36430 |
03-03-2009, 19:31 | #26 | |||||||||||||||||||||||
|
Meslektaş adayımı gösterdiği içten olumlu tavır için ben de tebrik ediyorum. Staj, avukatlık gibi zorlu bir mesleğin başında, öğrenmek için var. Fakat öğrenme süreci hiç bitmiyor. Staj biteli ve avukatlık ünvanını kullanmaya hak kazanalı 10 yıl oluyor. Ancak bir meslektaş adayına usta-çırak tadında bir şeyler katmayı ve kaybetmeden kazanmayı yani mesleki büyüklüğü öğrenmeye halen devam ediyorum. Teşekkürler Sayın Karaca! Saygı ile. |
03-03-2009, 20:39 | #27 | |||||||||||||||||||||||
|
Kelimesi kelimesine katılıyorum. Saygılarımla |
11-05-2012, 13:33 | #28 |
|
Yıllar sonra bir arama vesilesiyle kendi mesajımın da olduğu forum başlığına rastladım. Tekrar, baştan sona okudum. Biz avukatların adliyede birbirimize "günaydın" dememiz bile müvekkillerce ne kadar yadırganıyor, düşündükçe kızıyorum. Oysa işte, bir başka forumda küfür kıyamet bozuşmalara yol açabilecek ufak tefek fikir ayrılıklarına tanık olurken, avukatlar olarak hepimiz fikirlerimizi ileri sürmüş, kimimiz sonradan fikrini değiştirmişiz. Bu olgunluk için tüm üye arkadaşlara bir kez daha teşekkür etmek isterim.
Bu arada hukuk dersleri de veriyorum üniversitede, her dönemin başında ve sonunda öğrencilerime şunu anlatırım: "arkadaşlar, kuralları kanunları sınırları unutun. burada hukukun temel mantığını kavradıysanız ne mutlu, daha da önemlisi, eğer kendinizi, derdinizi iki paragrafta anlatabilecek olgunluğa eriştiyseniz, hukuk dersinin asıl başarısı budur." Düşününce, hukukçu olmak, insanın derdini anlatması, tanımlaması, teşhis etmesi/teşhisi kolaylaştırması değil midir? Teşhis demişken, bir doktora dahi göründüğünüzde, şikayetinizle ilgili olabilecek muhtelif semptomları da uygun bir dille anlattığınız, bunu anlatırken içten içe bu becerinin altında bir hukukçu olmak yatıyor diye düşündüğünüz olmuyor mu? Konu çok saptı gerçi bu mesajla, ama olsun yine de teşekkür vesilesidir. Hepinize iyi çalışmalar dilerim. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Avukatın Haklı ((haksız??)) Azli Ve Ücreti Vekalet | Av.Ayse E. | Meslektaşların Soruları | 10 | 06-07-2012 14:32 |
vefat eden avukatın karşı vekalet ücreti ile ilgili | avukat erdoğan | Meslektaşların Soruları | 1 | 17-09-2008 17:23 |
vekalet ücreti için avukatın açtığı davada dosyanın bilirkişiye gönderilmesi | av.halil canda | Hukuk Sohbetleri | 10 | 15-08-2008 23:18 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |