Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

trafik kazası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 03-12-2009, 18:14   #1
ladre

 
Varsayılan trafik kazası

Sayın meslektaşlar, müvekkille ait araç müvekkilin gündelik işçi olarak çalıştırdığı kişi tarafından frenlerin tutmaması nedeniyle kazaya uğruyor ve bir kişi vefat ediyor, 3 kişide yaralanıyor. Görülen davada müvekkil araca gerekli bakım ve özen görevini yerine getirmediğinden dolayı kullanan kişi ile birlikte ceza alıyor. Verilen karar temyiz aşamasındadır. Kaza geçiren kişilerden birisi aldığı rapor ile sigorta şirketinden 15.000,00 TL kadar para talep ediyor ve alıyor. Sigorta şirketi 40.000,00 TL civarında paranın ödenmesi hususunda müvekkile ihtar mektubu yolluyor.
1-) Alınan rapora karşı itiraz edilebiliyormuyuz?
2-) Müvekkil anladığım kadarıyla (gerekli bakım ve özen yükümlülüğüne uymamaktan dolayı) mahkemece kusurlu bulunmuştur. Sigorta şirketi (müvekkil tam kusurluysa veya hiç kusuru olmasa bile) müvekkilden ne talep edebilir?
3-) Kesinleşmemiş bir karar varken sigorta şirketi bu tür talepte bulunabilirmi?
Bu konu hakkında yeterli bilgim yok. Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim.
Old 03-12-2009, 18:26   #2
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım, sigorta müvekkilinize ait aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı mı?
Old 03-12-2009, 18:36   #3
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

Bk.53. maddesi uyarınca, hukuk hakimi, kural olarak kusurun belirlenmesi ve derecelendirilmesinde ceza mahkemesinin kararıyla bağlı değildir. Hukuk Hakimi önüne gelen somut olayda kusurun bulunup bulunmadığı ve kusurun derecelendirilmesinin takdirini özel hukuk kuralı ve kavramlarına göre bağımsız olarak değerlendirecektir. Ancak tespit edilen maddi olgularla bağlıdır. Olayda fren tutmaması teknik arıza mahiyetinde görülerek bu hususun sonuç üzerinde müessir olduğu belirlenmiş ise , çözümlenmesi gereken konu frenlerin tutmamasının teknik arızadan kaynaklandığının kabulü halinde, teknik arızadan doğan zararlardan dolayı davalıların (müvekkilinizin ve sürücünün )sorumlu tutulup tutulamayacağıdır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85. maddesinin 1. fıkrasında yer alan <bir motorlu aracın işletilmesi, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracı işleten bu zarardan sorumlu olur> şeklindeki ifadeyle, 86. maddede işletenin sorumluluktan kurtulması veya sorumluluğun azaltılması başlığı altında <işleten kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişinin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten ileri geldiğini ispat ederse> sorumluluktan kurtulacağını hükme bağlamıştır. Bu durumda teknik arızanın mücbir sebep kapsamında olup olmadığının irdelenmesi gerekecektir. Mücbir sebep; doktrin ve uygulamaya göre, sorumlunun veya borçlunun faaliyet ve işletmesi dışında meydana gelen genel bir davranış normunun veya borcun ihlaline mutlak olarak kaçınılmaz bir şekilde yol açan, öngörülmesi ve karşı konulması mümkün olmayan olağanüstü bir olaydır. Mücbir sebepte unsurlardan en önemlisi olayın sorumlu kişinin işletme ve uğraşının dışında yabancı bir dış olay olmasıdır, bu yönden teknik arızalar mücbir sebep değil, ancak umulmayan hal olarak kabul edilebilir. Çünkü genellikle bu nitelikteki teknik arızaları önlemek ve karşı koymak mümkündür, eğer karşı konulamıyorsa o işletme konusunda bir eksiklik hatta düzensizlik bozukluk var yada o konuda gerekli dikkat ve özen noksan demektir. İşleten kusurlu bulunmasa da araçtaki bozukluğun neden olduğu kazalardan sorumlu olacaktır. Araçtaki bozukluk kavramı BK. 58. maddede açıklanan <inşasının fena yapılması ve muhafazasındaki kusur> durumuna benzer niteliktedir. Motorlu araçtaki bozukluğun işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurundan meydana gelip gelmemesi sorumluluğun kurulmasında önemli değildir. Ancak işletenin kusuru varsa bu onun sorumluluğunu artırır. Sürücünün sorumluluğu ise Bk. 41.ve devamı maddelerden kaynaklanmaktadır. Gerçekten de çalıştırılan kişi olayın meydana gelmesinde ve zararın doğmasında kusursuz ise tazminat ödeme yükümlülüğü altına sokulamaz. Somut olayda; trafik kazası frenlerin tutmaması sonucu meydana gelmiştir. Sigorta şirketi tarafından müvekkiliniz aleyhine dava açılması halinde Mahkemece, yukarda açıklanan yasa hükümleri uyarınca aracı sevk ve idare eden şoför ile araç malikinin aks kırılmadan önce aracın mutad bakım, onarım ve kontrollerini yaptırıp yaptırmadıkları, bakım ve kontrollerden kimlerin sorumlu tutulacağı konularında deliller toplanacak, bilirkişi raporunda tartışılacaktır.
"Rapora itiraz edebilir miyiz" şeklindeki sorunuzdtan kasıt kusur raporu ise yanıtını yukarda vermiş bulunmaktayım.
Sorudan kastınız işgöremezlik raporuna itiraz ise, Mahkemece zaten işgöremezlik oranının tespiti hususunda rapor aldırılacaktır.
Sigorta şirketinin ne talep edebileceği hususunda yanıt verebilmem için sigorta şirketinin müvcekkilinize ait aracın siortacısı mı olduğunu belirtmeniz gerekmektedir.
Kesinleşmemiş bir mahkeme kararı olmasa da sigorta şirketi böyle bir talepte bulunabilir. Bu talebine rağmen ödeme yapılmaz ise rücu davası açacaktır.
Old 03-12-2009, 18:44   #4
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

Sigorta şirketi müvekkilinize ait aracın ZMMS sigortacısı ise kural olarak rücu edemez.Ancak sürücü ehliyetsiz veya alkollü ise rücu edebilir. Gerçekten de sigortacı ile sigortalı arasındaki akdi ilişkinin koşullarını oluşturan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi Genel Şartları'nın ( tazminatın azaltılması veya kaldırılması sonucunu doğuran haller ) başlıklı 4/c maddesinde tazminatı gerektiren olayın, aracın Karayolları Trafik Kanunu'na göre gereken ehliyetnameye haiz olmayan kimseler tarafından sevk edilmesi sonucunda vukua gelmiş ise sigortacının bu hususu zarar görenlere karşı ileri süremeyeceği ve fakat ödemede bulunduktan sonra tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebileceği hükme bağlanmış bulunmaktadır. Poliçede yer alan bu şart esasen KTK.nun 95 inci maddesi düzenlemesinin poliçeye aksettirilmiş bir hükmüdür.
Sürücü alkollü ise, sigorta şirketinin bu nedenle sigortalısına rücu hakkının bulunup bulunmadığı, aralarında nöroloji uzmanının da bulunduğu bilirkişi kurulundan alınacak rapora göre kazanın salt sürücünün aldığı alkolün etkisi ile oluşup oluşmadığının tespitine bağlıdır.
İYİ ÇALIŞMALAR DİLERİM, KOLAY GELSİN
Old 04-12-2009, 16:00   #5
ladre

 
Varsayılan

Sayın Deligöz gerekçeli cevabınız için çok teşekkür ederim. Sigortacı şirket müvekkile ait aracın ZMMS sigortacısıdır. Araç üzerinde işçiler taşınırken kaza gerçekleşiyor ve aracın devrilmesinden dolayı kasada bulunan işçiler zarar görüyor. Olayda farklı bir araç daha bulunmuyor. Ehliyet ve alkol nedeniyle olmasa da kamyonet üzerinde insan taşınmayacağından kusurlu bulunulabilir. Tekrardan teşekkür ederim. Saygılarımla...
Old 05-12-2009, 13:56   #6
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/12476
Karar: 2004/6299
Karar Tarihi: 03.06.2004

ÖZET: Sigortacının sorumluluğu dışında kalan istisnai haller içerisinde hatır taşıması yer almamaktadır. Bu durum karşısında, yasal düzenleme ve poliçenin ayrılmaz parçası niteliğindeki genel şartlarda hatır taşımasından doğan zararların sigorta güvencesi dışındaki haller arasında gösterilmemesinden dolayı trafik sigortasının, hatır taşıması da dahil, aracın işletilmesine bağlı tehlike sorumluluğu hallerini sigorta örtüsüne aldığı, taşımanın niteliği ve türünün sonuca etkili olmadığı gözetilerek bir karar verilmesi gerekir.


(2918 S. K. m. 87)

Dava: Taraflar arasında görülen davada Bursa Asliye 3. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 27.12.2002 tarih ve 1999/983-2002/1485 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Berkant Ş. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacılar vekili, müvekkillerinin murisinin, davalıların malik, sürücü ve trafik sigortacısı bulundukları kamyonetin arka kısmında yolculuk yaparken, aracın kaza yapması sonucu öldüğünü, madden ve manen zarara uğradıklarını iddia ederek, her bir müvekkili için 500.000.000.-'ar lira destek, 1.000.000.000.-lira manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiş, bilahare talebini ıslah ederek, davacı anne için 3.372.000.000.-TL, baba için ise 2.740.000.000.-TL maddi tazminatın hüküm altına alınmasını istemiştir.

Davalılar Ramazan Y. ve Mehmet Y. vekili, kusur oranını kabul etmediklerini, istenilen tazminatın fahiş olduğunu, hatır taşımacılığının söz konusu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Diğer davalı vekili, kaza yaptığı iddia edilen aracın poliçesine kayıtlarda rastlanılmadığını bildirmiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, davacılar vekilinin davalılar Ramazan Y. ve Mehmet Y. haklarındaki davadan vazgeçtiği, davalı sigorta şirketinin manevi tazminattan sorumlu olmadığı, hatır taşıması sonucu davacıların murisinin öldüğü, destekten yoksun kalma tazminatının da poliçe kapsamında bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.

1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Dava, trafik kazasından doğan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.

Ancak, davacıların çocukları ve kardeşleri bulunan Müteveffa Gökhan Y.'un hatır için taşındığı hususu özellikle celbedilen ceza dosyası kapsamından anlaşılmaktadır. 2918 sayılı KTK. nun 87 nci maddesinde, ölen kişinin hatır için karşılıksız taşınması halinde işletenin ve dolayısıyla trafik sigortacısının sorumluluğunun genel hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir. Ancak, yürürlükte bulunan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın 3 üncü maddesinde ise, sigortacının sorumluluğu dışında kalan istisnai haller içerisinde hatır taşıması yer almamaktadır. Bu durum karşısında, yasal düzenleme ve poliçenin ayrılmaz parçası niteliğindeki genel şartlarda hatır taşımasından doğan zararların sigorta güvencesi dışındaki haller arasında gösterilmemesinden dolayı trafik sigortasının, hatır taşıması da dahil, aracın işletilmesine bağlı tehlike sorumluluğu hallerini sigorta örtüsüne aldığı, taşımanın niteliği ve türünün sonuca etkili olmadığı gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 03.06.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 05-12-2009, 13:59   #7
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/2329
Karar: 2004/12116
Karar Tarihi: 09.12.2004

ÖZET : Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, kazaya karışan araçlardan davalılardan H Sigorta A.Ş.'ne trafik sigorta poliçesi ile sigortalı aracın trafik sigorta poliçesi dahi getirtilmeksizin, mümeyyiz davalının sorumluluğunu poliçesindeki limitle sınırlayarak yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Oysa, mahkemece, yukarıda anılan poliçe getirtilmek, isteme konu maddi tazminat dilimlerinden poliçedeki daimi maluliyet, tedavi gideri ve geçici iş göremezlik teminat limitleri belirlenmek, isteme konu maddi tazminat kaleminden, hangi teminat çerçevesinde, mümeyyiz davalının sorumlu tutulduğu infazda meydana gelebilecek karışıklığı da önleyecek şekilde tespit edilmek ve sonucuna göre bir hüküm kurulmak gerekir.
Davacılar vekili istemini davalı sigorta şirketleri yönünden maddi tazminatla açıkça sınırlandırmış olup, başka bir anlatımla, bu davalılara yönelik manevi tazminat isteminde bulunulmamasına rağmen, mahkemece, manevi tazminat istemi sanki davalı sigorta şirketleri yönünden reddedilmiş gibi bu davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru bulunmamıştır.


(818 S. K. m. 46, 47)

Dava: Taraflar arasında görülen davada Konya-Ereğli Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 02.04.2003 tarih ve 1999/200-2003/183 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı ile davalılardan Hür Sigorta A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Muktedir Lale tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacılar vekili, müvekkillerinden Ayşegül Ö'in davalıların sahibi, sürücüsü ve sigortacısı oldukları kamyon kasasında tarım işçisi yolcu olarak bulunduğu sırada meydana gelen trafik kazasında yaralandığını, davalılardan H Sigorta A.Ş.'ne trafik sigortası ile sigortalı aracın ek zeyilnamesi yaptırılmadığından, davanın Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği'ne de yöneltildiğini, diğer müvekkili olan annenin de olaydan derin üzüntü duyduğunu, maddi ve manevi zararlarının doğduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hak saklı kalmak üzere, davalı sigorta şirketlerinin sorumluluğu maddi tazminatla ve poliçelerindeki limitle sınırlı olarak, 1.500.000.000-lira maddi, davacılardan Ayşegül için 1.000.000.000-lira, davacı anne için 500.000.000-lira manevi tazminatın davalılardan temerrüt faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalılardan H Sigorta A.Ş. vekili, kazaya karışan araçlardan 31 P.. 223 plakalı aracın, müvekkiline trafik sigorta poliçesi ile sigortalı ve ölüm hali şahıs başı azami teminat limitinin 400.000.000-lira olduğunu, kazada sigortalı aracın müterafik kusuru ile ilgili bir açıklığın bulunmadığını, süreaşımı halinde davanın bu yönden reddini istemiştir.

Davalılardan A.. A.Ş.vekili, sorumluluklarının poliçe limiti olan 1.500.000.000-lira ile sınırlı olduğunu, davalı Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği vekili ise, davanın reddini savunmuştur.

Diğer davalılar, yanıt vermemişlerdir.

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, 1.500.000.000-lira maddi tazminatın temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen ( sigorta şirketleri yönünden tebliğ tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile poliçedeki limitle sınırlı kalmak kaydı ile ), 1.000.000.000-lira manevi tazminatın davalılardan Necati S ve Şahmet A'dan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı, davacı ve davalılardan H Sigorta A.Ş. vekilleri temyiz etmiştir.

1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı ve davalılardan Hür Sigorta A.Ş. vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Davalılardan H Sigorta A.Ş. vekilinin temyizine gelince; Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

Mahkemece, kazaya karışan araçlardan davalılardan H Sigorta A.Ş.'ne trafik sigorta poliçesi ile sigortalı aracın trafik sigorta poliçesi dahi getirtilmeksizin, mümeyyiz davalının sorumluluğunu poliçesindeki limitle sınırlayarak yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.

Oysa, mahkemece, yukarıda anılan poliçe getirtilmek, isteme konu maddi tazminat dilimlerinden poliçedeki daimi maluliyet, tedavi gideri ve geçici iş göremezlik teminat limitleri belirlenmek, isteme konu maddi tazminat kaleminden, hangi teminat çerçevesinde, mümeyyiz davalının sorumlu tutulduğu infazda meydana gelebilecek karışıklığı da önleyecek şekilde tespit edilmek ve sonucuna göre bir hüküm kurulmak gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.

3- Davacı vekilinin temyizine gelince, davacılar vekili istemini davalı sigorta şirketleri yönünden maddi tazminatla açıkça sınırlandırmış olup, başka bir anlatımla, bu davalılara yönelik manevi tazminat isteminde bulunulmamasına rağmen, mahkemece, manevi tazminat istemi sanki davalı sigorta şirketleri yönünden reddedilmiş gibi bu davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru bulunmamıştır.

Sonuç: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı ve davalılardan H Sigorta A.Ş. vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılardan H Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu davalı yararına, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 101.000.000 lira temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıdan iadesine, 09.12.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 05-12-2009, 14:05   #8
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

Yürürlükte bulunan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında sigortacının sorumluluğu dışında kalan istisnai haller içerisinde kamyonet kasasında yolcu taşınması yer almamaktadır. Bu durum karşısında, yasal düzenleme ve poliçenin ayrılmaz parçası niteliğindeki genel şartlarda nizamlara aykırı yolcu taşımasından doğan zararların sigorta güvencesi dışındaki haller arasında gösterilmemesinden dolayı trafik sigortasının, bu durum dahil, aracın işletilmesine bağlı tehlike sorumluluğu hallerini sigorta örtüsüne aldığı, taşımanın niteliği ve türünün sonuca etkili olmadığı gözetilerek rücu edemeyeceği kanısındayım.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
iş kazası? trafik kazası? miss_lawyer Meslektaşların Soruları 15 06-04-2015 23:11
iş kazası ve trafik kazası av.birsenavcı Meslektaşların Soruları 5 08-12-2011 18:05
Trafik İş Kazası Av.Gülümser Yavuz Meslektaşların Soruları 2 26-06-2009 09:59
trafik kazası ve zorunlu trafik poliçesi er_han49 Meslektaşların Soruları 5 07-02-2008 13:48
Zorunlu Mali Trafik Sigortasi - Trafik Kazası - Temlik sözleşmesi AV.SANEM Meslektaşların Soruları 5 21-02-2007 17:50


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05997992 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.