Taahhütnamede sözleşmeden farklı ismin yer alması- görevli mahkeme

Sayın Meslektaşlarım Merhaba,

Satıcı Şirket ile müvekkil arasında bir araç satış sözleşmesi akdediliyor ve satış sözleşmesini de müvekkil ile satıcının vekili yapıyor. Satışın akabinde vekil bir de araç üzerinde satıştan önceki ceza-vergi vs.den SATICI ŞİRKETİN ORTAĞININ sorumlu olacağına dair taahhütname veriyor. Altına da dayanak olarak satış sözleşmesi için Şirketin ona vermiş olduğu vekaletnamenin tarihini ve yevmiye numarasını yazıyor.

Taahhütnamedeki satıcı şirketin ortağının isminin sehven yazıldığını ve alttaki vekaletname bilgilerinin de taahhüt edenin aslen Şirket olduğuna işaret ettiğini düşünmekteyim.

Ben satıcı Şirkete karşı söz konusu taahhütnameden kaynaklı alacağa ilişkin olarak ilamsız icra takibi yaptım ve karşı taraf borca itiraz etti. Ben de itirazın iptali yoluna başvuracağım. Görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu düşünüyorum.

Hem davalı kişi bakımından hem de mahkemenin görevi bakımından düşüncem doğru mudur? Bu konuda fikirleriniz nelerdir? Konu ile ilgili elinde benzer bir karar olan meslektaşım var mıdır?

Teşekkür ederim.

Sayın meslektaşım,

Görev konusunda değerlendirmeye yeter bilgiyi edinemedim. Müvekkiliniz burada amacı bireysel kullanım için aldıysa evet tüketici mahkemesi(miktara göre hakem heyetleri) görevli; ancak müvekkiliniz bu aracı ticari işletmesinde kullanmak için alıyorsa veya müvekkiliniz ticari araç alım satımı ile uğraşan bir tacirse görevli asliye ticaret mahkemesi olacaktır.

Diğer sorunuz hakkındaysa:
1) Satıştan önce vergi ve cezalar halihazırda borçlu şirkete ait. Bunun için bir sözleşmeye gerek yok bu kanuni sorumluluk. Alacağınızın neyden kaynaklandığını (ayıp, ceza vs.) yazsaydınız daha fazla bilgi verebilirdim; ancak şu an takibi ne için yaptığınızı dahi anlamadığımdan dolayı borcu ve borçluyu da anlayamamaktayım.

2) Şirket ORTAĞI yazılmasına ve sözleşmenin tarafının tespitine ilişkin sorunuza net bir yanıt verilmesi mümkün değil. Taahhütname kapsamlıysa ve sadece bir maddede bu geçiyorsa, imza ederken de şirket adına imza edilmişse durum değişir. Taahhütname tek bu maddeden ibaretse ve altındaki imzada temsil ettiği kişiyi açıkça yazmadıysa bambaşka bir hukuki sorun doğar.

Anlattığınız kadarıyla uyuşmazlığınız sözleşmenin yorumuna dayanmakta ve bir hukuk muhakemesini gerektirmekte. Doktrinde sözleşmelerin yorumlanmasına ilişkin kaynakları kullanabilirsiniz. Türk Borçlar Kanunu Bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır." demektedir. Yukarıda izah ettiğim üzere sözleşmenizin tamamı, taraf beyanları, tanıklar bu değerlendirmede, tarafların gerçek iradesinin ortaya çıkarılması için önemlidir.

Alıntı: Yazan Burak Atak Sayın meslektaşım, Görev konusunda değerlendirmeye yeter bilgiyi edinemedim. Müvekkiliniz burada amacı bireysel kullanım için aldıysa evet tüketici mahkemesi(miktara göre hakem heyetleri) görevli; ancak müvekkiliniz bu aracı ticari işletmesinde kullanmak için alıyorsa veya müvekkiliniz ticari araç alım satımı ile uğraşan bir tacirse görevli asliye ticaret mahkemesi olacaktır. Diğer sorunuz hakkındaysa: 1) Satıştan önce vergi ve cezalar halihazırda borçlu şirkete ait. Bunun için bir sözleşmeye gerek yok bu kanuni sorumluluk. Alacağınızın neyden kaynaklandığını (ayıp, ceza vs.) yazsaydınız daha fazla bilgi verebilirdim; ancak şu an takibi ne için yaptığınızı dahi anlamadığımdan dolayı borcu ve borçluyu da anlayamamaktayım. 2) Şirket ORTAĞI yazılmasına ve sözleşmenin tarafının tespitine ilişkin sorunuza net bir yanıt verilmesi mümkün değil. Taahhütname kapsamlıysa ve sadece bir maddede bu geçiyorsa, imza ederken de şirket adına imza edilmişse durum değişir. Taahhütname tek bu maddeden ibaretse ve altındaki imzada temsil ettiği kişiyi açıkça yazmadıysa bambaşka bir hukuki sorun doğar. Anlattığınız kadarıyla uyuşmazlığınız sözleşmenin yorumuna dayanmakta ve bir hukuk muhakemesini gerektirmekte. Doktrinde sözleşmelerin yorumlanmasına ilişkin kaynakları kullanabilirsiniz. Türk Borçlar Kanunu Bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır." demektedir. Yukarıda izah ettiğim üzere sözleşmenizin tamamı, taraf beyanları, tanıklar bu değerlendirmede, tarafların gerçek iradesinin ortaya çıkarılması için önemlidir.

Sayın Meslektaşım öncelikle açıklamalarınız için çok teşekkür ederim. Konuyu biraz yüzeysel anlattığımın farkındayım.

Detaylandırmak gerekirse: müvekkilin satın aldığı araç ülkeye kaçak olarak sokulmuş ve ÖTV’si ödenmemiş araçlardan ancak kendisi alırken bunu bilmiyor. Aracın Türkiyedeki 3. alıcısı aynı zamanda ve aracı kendi şahsi kullanımı için alıyor bu sebeple tüketici olduğunu düşünüyorum.

Satıcı şirketin vekili ile satış sözleşmesi gerçekleştirildikten sonra vekil bir taahhütname imzalıyor araç üzerinde satış tarihinden önce doğmuş ceza gümrük vergisi vb. cezalardan ...(şirket ortağının ismi) sorumlu olduğunu taahhüt eder diye. Altını da ...(şirket ortağının ismi) vekili olarak imzalıyor ve dayanak olarak da şirketin ona verdiği vekaletin tarihi ve yevmiye numarasını yazıyor. Burada bir şahıs ismi var ancak satıcı ve vekaleti veren tüzel kişi şirket.

Sayın meslektaşım bu bilgiler ışığında tüketici mahkemesinin doğru bir tercih olduğunu, ÖTV'nin ödenmemesinin hukuki ayıp olarak nitelendirilmesinin gerektiğini düşünmekteyim. Taahhütname hakkında maalesef net bir cevap veremiyorum. Kafamda çok fazla ihtimal belirdi; ancak bunları burada yazmam laf salatasından başka bir şey olmayacak.

Nihayetinde tüketici hakem heyetine başvuru sınırlarını aşan (ki ÖTV büyük ihtimal aşıyordur) uyuşmazlığınızda, sizin yaptığınız bu ödemelerden dolayı satıcının sorumlu olduğunu, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanabileceğiniz gibi ayıba da dayanabileceğinizi düşünmekteyim. Bu nedenle satıcının itirazının haksız olduğu sonucuna varmaktayım. Davanızda başarılar dilerim, umarım yardımcı olabilmişimdir.

Alıntı: Yazan Burak Atak Sayın meslektaşım bu bilgiler ışığında tüketici mahkemesinin doğru bir tercih olduğunu, ÖTV'nin ödenmemesinin hukuki ayıp olarak nitelendirilmesinin gerektiğini düşünmekteyim. Taahhütname hakkında maalesef net bir cevap veremiyorum. Kafamda çok fazla ihtimal belirdi; ancak bunları burada yazmam laf salatasından başka bir şey olmayacak. Nihayetinde tüketici hakem heyetine başvuru sınırlarını aşan (ki ÖTV büyük ihtimal aşıyordur) uyuşmazlığınızda, sizin yaptığınız bu ödemelerden dolayı satıcının sorumlu olduğunu, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanabileceğiniz gibi ayıba da dayanabileceğinizi düşünmekteyim. Bu nedenle satıcının itirazının haksız olduğu sonucuna varmaktayım. Davanızda başarılar dilerim, umarım yardımcı olabilmişimdir.

Sayın Meslektaşım,

Yardımlarınız ve görüşleriniz için çok teşekkür ederim. İyi çalışmalar dilerim.

Saygılarımla.