Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Cebrİ SatiŞlar Üzerİne Bİr İnceleme

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 06-05-2007, 19:19   #1
Bülent Güler

 
Varsayılan Cebrİ SatiŞlar Üzerİne Bİr İnceleme

Hacizli, rehinli veya üzerindeki paydaşlığın satılarak giderilmesine karar verilen taşınır ve taşınmaz mallar İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre paraya çevrilir.
Paraya çevirme, yasa koyucunun İcra Dairesine verdiği en önemli yetkilerden biridir ve satışlarda çoğunlukla açık arttırtma yöntemi uygulanır.
Daire bu önemli görevi yerine getirirken, arttırmanın şeklini, yöntemini, yerini, gününü, saatini ve ilanının gazete ile yapılıp yapılmıyacağını alakadarların menfaatlerine en uygun şekilde belirlemek zorundadır. İcra ve İflas Kanunu’ nun 114. maddesindeki “ Satış açık artırma ile yapılır. Birinci ve ikinci artırmanın yapılacağı yer, gün ve saat daha önceden ilân edilir. İlanın şekli, artırmanın tarzı, yer ve günü ve gazete ile yapılıp yapılmıyacağı İcra Müdürlüğünce alakadarların menfaatlerine en muvafık geleni nazarı dikkate alınarak tayin olunur…” giriş cümleleri görevi ve ilkelerini yeterli biçimde açıklamaktadır.
Daire’ nin bu görev ve sorumlulukları yeterince yerine getirip getirmediği ilgililerin başvurusu üzerine İcra Mahkemesi tarafından denetlenecektir.
Bu denetim İİK.’ nun 16. maddesinde ;
“ Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı tetkik merciine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.
Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir…” şeklinde düzenlenmiş ve denetimin sonuçları 17. maddenin Şikayet tetkik merciince, kabul edilirse şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir. Memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunur.” cümlesinde açıklanmıştır.
Daha açık bir anlatımla;
İcra Dairesi’ nin satışa hazırlık işlemine dayalı hukuka uyarsız tasarrufları, ilgililerin şikayeti üzerine İcra Mahkemesi tarafından incelenecek, haklı nedenlere dayandığı belirlenirse şikayet olunan muamele ya bozulacak yahut düzeltilecektir.
Şikayetin konusunu satışa hazırlık işlemleri oluşturur ve Mahkeme şikayeti haklı bulursa, hukuka uyarsız ve bozulması muhtemel satış durdurulacak, alacaklı gerçekleşmeyen bu satış icin yaptığı masrafları, eylemi veya eylemsizliğiyle buna neden olan görevliden talep edebilecek, bu yasallık görevlilerin cebri satış işlemlerinde hukuka uyarlı, özenli ve duyarlı davranmalarını sağlayacaktır.
İlgililer tanımından, hukuka uyarsız işlem ve tasarruflardan zarar gören ve bozulması veya düzeltilmesinde hukuki yararı bulunan ;
Haczi bulunan alacaklı/ların,
Mülkiyet sahibi borçlunun,
Rehin veren 3. kişilerin,
Paydaşlar’ ın . . . anlaşılması gerekir.
YETKİLİ MAHKEME ;
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun 13.02.2002 günlü ve 2002/12 - 44 Esas, 2002 / 74 sayılı kararına göre satış işlemini gerçekleştiren İcra Dairesi’ nin bağlı bulunduğu İCRA MAHKEMESİ’ dir.
UYGULAMA ;
İcra Mahkemeleri bu türden şikayetleri “ İhaleden sonra ve fesih nedeni olarak ileri sürülebileceği…” gerekçesi ile esas yönünden incelemekten kaçınamazlar.
Bu türden bir kaçınmanın İcra Daireleri’ nin ;
Satışa hazırlık sürecindeki hukuka uyarsız işlem ve tasarruflarının İİK.16 ve 17. maddelerine aykırı bir biçimde yargı denetimi dışında tutulmasına,
Bozulması muhtemel sağlıksız ve amacına uygun olmayan satışlar yapmasına neden olacak,
Toplumun cebri ihalelere zaten yetersiz olan katılımını olumsuz etkileyecektir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun yukarıda anılan kararındaki satış ilanının İİK.'nun 114 ve 126. maddelerine göre düzenlenip yapılması gibi işlemlerin talimat icra dairesince yürütülmesi ve memurun anılan işlemlerinin denetlenmesinin ise o yer tetkik merciince yerine getirilmesi sağlıklı ve amacına uygun bir satış için gerekli bulunmaktadır…” saptamasının konuyu yeterince açıkladığını düşünüyorum.

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2002/12-44
K. 2002/74
T. 13.2.2002

• ŞİKAYET DAVASI ( Hazedilen Malların Artırma ve İhalesine Yönelik Şikayet )
• ARTIRMAYA YÖNELİK ŞİKAYET ( Talimat İcra Dairesinin Bağlı Olduğu Tetkik Merciince Çözümlenmesinin Gerekmesi )
• İHALEYE YÖNELİK ŞİKAYET ( Talimat İcra Dairesinin Bağlı Olduğu Tetkik Merciince Çözümlenmesinin Gerekmesi )
• İSTİNABE OLUNAN İCRA DAİRESİ ( Artırma ve İhaleye Yönelik Şikayetlerin Talimat İcra Dairesinin Bağlı Olduğu Tetkik Merciince Çözümlenmesinin Gerekmesi )
• HACZEDİLEN MALLARIN BAŞKA YERDE OLMASI ( Satışın İstinabe Suretiyle Yapılması )
2004/m.34,50,79,360,128,114,126
ÖZET : Haczedilen mallar başka bir yerde bulunduğu takdirde satış, istinabe suretiyle yapılır. Artırma ve ihaleye mütedair ihtilaflar istinabe olunan icra dairesinin tabi bulunduğu tetkik merciince hallolunur.
DAVA : Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;
Ankara İcra Tetkik Mercii Hakimliği'nce davanın yetki yönünden reddine dair verilen 26.2.2001 gün ve 2001/84 E. - 80 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 26.4.2001 gün ve 2001/6710-7117 sayılı ilamı ile ( ...İİK.'nun 360. maddesi gereğince artırma ve ihaleye yönelik işlemlerin talimat icra dairesinin bağlı olduğu tetkik merciince çözümlenmesi gerekir. Müşteki, Ankara İcra Müdürlüğünce yapılan satış hazırlığı işlemlerine karşı Ankara İcra Dairesi'nin bağlı olduğu Ankara İcra Tetkik Merciine başvurduğundan şikayetin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken yetkisizlik kararı verilmesi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Takip hukukunda yetkiyi belirleyen kurallar İİK.'nun 34 ve 50. maddelerinde düzenlenmiştir. Genel nitelikteki bu hükümlerden ayrı olarak sevkedilen ve olayımızda da uygulanması zorunlu bulunan İİK.'nun 360. maddesinde ise "...Haczedilen mallar başka bir yerde bulunduğu takdirde satış, istinabe suretiyle yapılır. Artırma ve ihaleye mütedair ihtilaflar istinabe olunan icra dairesinin tabi bulunduğu tetkik merciince hallolunur..." hükmüne yer verildiği görülmektedir. Aynı kanunun 79. maddesinde de, haczolunacak malların başka yerde bulunması halinde, haciz işleminin talimatla uygulanacağı ve hacizle ilgili şikayetlerin istinabe olunan icra dairesinin tabi bulunduğu tetkik merciince çözümleneceği kuralı getirilmiş, haciz ile "artırma ve ihaleye" yönelik şikayetlerin incelenmesinde aynı yetki kuralı tekrar edilmiştir.
İİK.'nun 360. maddesinde yer alan kural, bu tür uyuşmazlıklarda işlemi yapan icra dairesinin denetlenmesinde o yer tetkik merciinin yetkili olduğunu vurgulayan İİK.'nun 4. maddesi ile de bütünlük arzetmektedir. Artırma ve ihale ile ilgili delillerin en çabuk ve en iyi şekilde toplanması, süratle incelenip isabetle değerlendirilmesi, ancak işlemi yapan memurun bulunduğu yer icra tetkik merciinde olanaklıdır. İşte tarafların yararı nedeniyle genel yetki kuralından ayrık olarak getirilen bu hükümlerin kamu düzeni düşüncesinden kaynaklandığı ve re'sen gözetileceği hiçbir kuşku ve duraksamayı gerektirmeyecek derecede açıktır.
Yukarıdaki değerlendirmelerin ışığında kıymet takdiri raporunun hazırlanması, bunun ilgililere tebliği, İİK.'nun 128/1. maddesine göre "satışın başlamasından evvel" tapu kaydı getirtilip buna göre mükellefıyetler listesinin hazırlanması ve tebliği, satıştan önce taşınmazın son imar durumlarının araştırılması, satış ilanının İİK.'nun 114 ve 126. maddelerine göre düzenlenip yapılması gibi işlemlerin talimat icra dairesince yürütülmesi ve memurun anılan işlemlerinin denetlenmesinin ise o yer tetkik merciince yerine getirilmesi sağlıklı ve amacına uygun bir satış için gerekli bulunmaktadır.
Her ne kadar "satışın durdurulması" yönünde karar verme yetkisi asıl icra dairesinin ise de, somut olayda satışın durdurulması istemine dayanak yapılan ve yukarıda tartışılan nedenler talimat icra dairesinin yetkisinde olup, İİK.'nun 360. maddesinde öngörülen kuralı değiştirmez. O halde, özel daire bozma ilamına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı borçlular vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında ve yukanda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 13.2.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Mİrasli Arsayi Kadastroda Üzerİne GeÇİren MİrasÇiya Alacak Davasi Seher Meslektaşların Soruları 3 25-08-2020 17:36
Kendİne GÜven Üzerİne! NİLGÜN SEYMEN Kadın Hakları Çalışma Grubu 4 04-04-2006 12:09
Müdafiin Evrak İnceleme Talebinin Savcılıkça Reddinin Kaldırılması Kararı Av.Habibe YILMAZ KAYAR Hukuk Sohbetleri 0 09-08-2005 20:03
2 Yeni Bilimsel İnceleme Admin Hukuk Haberleri 0 05-07-2001 20:40
2 Yeni Hukuki İnceleme Admin Hukuk Haberleri 0 17-04-2001 22:36


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04585505 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.