Karşı Taraf Vekalet Ücretinin Azledilen Avukata Önceden Ödenmiş Olması

Ceza davası sonuçlandığında, Mahkemenin takdir ettiği karşı taraf vekalet ücretini yazılı makbuz ve ibraname karşılığında vekaleten müdahil vekiline ödedik. Bilahare müdahil asil avukatını azletti ve bu vekalet ücretini (avukatsız olarak) ilamlı icraya koydu.
Görüştüğümüz azledilen müdahil vekili bu avukatlık ücreti Av.K.164.madde uyarınca kendisine ait olduğu için müvekkiline bilgi vermediğini ifade etti.
Hangi hukuki yola başvurmamızı önerirsiniz ? Şimdiden teşekkürler ve saygılar.

Alıntı: Yazan av.tamer cengiz Ceza davası sonuçlandığında, Mahkemenin takdir ettiği karşı taraf vekalet ücretini yazılı makbuz ve ibraname karşılığında vekaleten müdahil vekiline ödedik. Bilahare müdahil asil avukatını azletti ve bu vekalet ücretini (avukatsız olarak) ilamlı icraya koydu. Görüştüğümüz azledilen müdahil vekili bu avukatlık ücreti Av.K.164.madde uyarınca kendisine ait olduğu için müvekkiline bilgi vermediğini ifade etti. Hangi hukuki yola başvurmamızı önerirsiniz ? Şimdiden teşekkürler ve saygılar.

Sayın meslektaşım,

Mahkumiyet kararındaki "Karşı Yan Vekalet Ücreti" alacaklı ile müvekkiliniz arasındaki tek borç ilişkisidir.

Karşı tarafı, avukatı, tam yetkili "Umumi Vekil" olarak temsil etmektedir.

Yetkili vekile yapılan ödeme işleminiz aranızdaki borç ilişkisini sona erdirmiştir.

"Vekilin yaptığı iş müvekkilin şahsında tecessüm eder" kuralı vardır.

İcra takip tarihinden ve azil işlemini öğrenmeden önce yetkili vekiline yapan ödeme işlemine karşın icra takibi yapan alacaklı takibinde haksızdır, üstelik hakkını kötüye kullanmaktadır.

İlamlı icradaki "İcra Emri"ne karşı İİK. m.36 "itfa" nedeniyle itiraz edebilir ve %40 tan aşağı olmamak üzere "haksız takip tazminatı" ve "vekalet ücreti" kazanabilirsiniz.

Ömer Kavili 15638

" Hak, huk, HUKUK; gak, guk, GUGUK!!! "

www.kavili.com/

İnsansız adalet olmaz

Adaletsiz insan olur mu?
Olur, olmaz olur mu!
Ama, olmaz olsun

ÖZDEMİR ASAF

Alıntı: Yazan Av.Ömer KAVİLİ Sayın meslektaşım, Mahkumiyet kararındaki "Karşı Yan Vekalet Ücreti" alacaklı ile müvekkiliniz arasındaki tek borç ilişkisidir. Karşı tarafı, avukatı, tam yetkili "Umumi Vekil" olarak temsil etmektedir. Yetkili vekile yapılan ödeme işleminiz aranızdaki borç ilişkisini sona erdirmiştir. "Vekilin yaptığı iş müvekkilin şahsında tecessüm eder" kuralı vardır. İcra takip tarihinden ve azil işlemini öğrenmeden önce yetkili vekiline yapan ödeme işlemine karşın icra takibi yapan alacaklı takibinde haksızdır, üstelik hakkını kötüye kullanmaktadır. İlamlı icradaki "İcra Emri"ne karşı İİK. m.36 "itfa" nedeniyle itiraz edebilir ve %40 tan aşağı olmamak üzere "haksız takip tazminatı" ve "vekalet ücreti" kazanabilirsiniz. Ömer Kavili 15638 " Hak, huk, HUKUK; gak, guk, GUGUK!!! " www.kavili.com/ İnsansız adalet olmaz Adaletsiz insan olur mu? Olur, olmaz olur mu! Ama, olmaz olsun ÖZDEMİR ASAF

Sayın meslektaşım,
Telefon ile bilgilendirme zahmet ve inceliğiniz için tekrar teşekkür ederim.
Ama benim hala kuşkularım var. Zira, sözünü ettiğiniz itfa sebebiyle itiraz müessesi "İcranın Geri Bırakılması" başlıklı İİK 33.maddesinde düzenlenmiş ve madde hükmü şöyle;

"Madde 33 - (Değişik madde: 18/02/1965 - 538/17 md.)(*)
İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.
.................................................. ..............................................
Borçlu olmadığı parayı ödemek mecburiyetinde kalan borçlunun 72 nci madde mucibince istirdat davası açarak paranın geriye verilmesini istemek hakkı saklıdır."

Madde hükmüne göre ilamlı icra takibine karşı itfa nedeniyle İcra Mahkemesinden İcranın Geri Bırakılmasının istenebilmesi için ibranamenin Resmi makamlarca onaylı olması yahut belgedeki imzanın ikrar edilmiş olması gerekmektedir.


".... davayı kaybettiğini gören borçlu, borcunu rızası ile alacaklıya ödemiş olabilir. Alacaklı buna rağmen ilamı icraya koyarsa borçlu İTM den icranın geri bırakılmasını isteyebilir.Borçlunun buradaki talebi ilamsız icradaki anlamda bir itiraz değildir. Çünkü bu talep icra dairesine yapılmamakta ve borçlunun salt bu talebi ile ilamlı icra takibi kendiliğinden durmamaktadır. .............. Borçlu icra emrinin tebliğinden önceki bir dönemde borcun itfa edilmiş olduğu iddiasında ise icra emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde tetkik merciinden icranın geri bırakılmasını istemek zorundadır.(33/1) Aksi halde 7 gün geçtikten sonra bu sebebe dayanarak icranın geri bırakılmasını isteyemez ve borcu ödemek zorunda kalır. Borçlu borcun itfa edilmiş olduğunu tetkik merciinde ancak yetkili mercilerce düzenlenmiş veya onaylanmış veya alacaklı tarafça ikrar edilmiş belgeler ile ispat edebilir. Tetkik mercii bunlar dışında adi bir belgeye dayanarak icranın geri bırakıllmasına karar veremez, icranın geri bırakılması talebini reddetmek zorundadır.
İcranın geri bırakılması talebi reddedilen veya icranın geri bırakılması talebinde hiç bulunmamış olan borçlu, borcun itfa edilmiş olduğunu ileri sürerek alacaklıya karşı menfi tespit davası açabilir." Kaynak: Baki Kuru / İcra ve İflas Hukuku

Sayın meslektaşım ben bu nedenlerle, elimizdeki ibraname noter onaylı olmadığından ve (alacaklının da azlettiği vekilinin imzasını taşıyan belgedeki imzayı kabul yahut reddetmesi söz konusu olamayacağı için) imzası ikrar edilmiş bir senetten bahsedilemeyeceğinden icranın geri bırakılması isteminin reddedilebileceği kanaatine kapıldım.