Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2007/6360 E. 2007/9987 K. İçtihat

Üyemizin Özeti
Satıcının alıcıya garanti vermiş olması, bu madde kapsamında düzenlenen ayıp ihbar sürelerini ortadan kaldırmaz. Ayıba karşı tekeffül hükümlerinden yararlanabilmek için süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulması gerekir.
(Karar Tarihi : 13/11/2007)
Taraflar arasındaki akdin feshimenfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemece ayıp ihbarının süresinde yapıldığı gerekçesi ile önceki kararda direnilmesine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Dava, ayıplı satış nedeniyle akdin feshi ve verilmiş olan çeklerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalının davacı bayisine sattığı jeneratörlerin garanti belgelerinin bulunmamasının hukuki ayıp teşkil ettiği, hal böyle olunca davacının sözleşmeyi feshinde haklı olduğu gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dairemiz bozma kararında; "uyuşmazlığın satıcının ayıplı mal satışına karşı tekeffülü hükümlerinden kaynaklandığı, taraflar tacir olduğundan öncelikle TTK'nın 25/3. maddesinde öngörülen sürelerde ayıp ihbarının bulunup bulunmadığı üzerinde durulup sonucuna göre bir hüküm kurulması gerektiği" belirtilmiş, mahkemece ayıp ihbarının süresinde yapıldığı gerekçeleri ile önceki kararda direnilmiş, direnme kararının temyizi üzerine verilen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında, "mahkemenin süresinde ayıp ihbarı olup olmadığını tartışarak hüküm kurduğu, bu halin Yargıtay bozma kararına eylemli uyma niteliğinde olduğu" belirtilerek dosya davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi için Dairemize gönderilmiştir.
Taraflar arasında 142 adet benzinli jeneratör satışı sözleşmesi imzalandığı, sözleşme konusu malların davacıya teslim edildiği dosyaya bir örneği sunulan ve tarafların imzasını taşıyan "Sipariş Sözleşmesi" içeriğinden ve tarafların karşılıklı beyanlarından anlaşılmıştır. Sözleşme hükümleri yerine getirildikten ve taraflar edimlerini ifa ettikten sonra sözleşmenin geçersiz olduğunu iddia etmek TMK'nın 2. maddesindeki objektif iyiniyet kuralıyla bağdaşmadığından davacı tarafın bu yöne ilişkin iddialarına itibar etmek mümkün olmamıştır.
Uyuşmazlık, süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacı, garanti belgesi verilmemiş olduğunu iddia etmiş ve bu durumun tek başına ayıp nedeni olarak kabulü gerektiğini bildirmiştir. Davalı ise mallarla birlikte garanti belgelerinin de teslim edildiğini savunmuştur. Dava konusu malların naylon ambalajlı olarak teslim edildiği, davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesi içeriğinden anlaşıldığı gibi, dosyaya sunulan fotoğraflarla da sabittir. O halde, ilk bakışta ve normal bir muayene ile şeffaf naylon ambalaj içinde garanti belgesi bulunup bulunmadığının saptanması mümkündür. Taraflar tacir olup, tacirler arasındaki satışlarda ayıp ihbar süreleri TTK'nın 25/3. maddesinde 2 ve 8 gün olarak belirlenmiştir. Davacının kendi beyanına göre, "garanti belgesi bulunmadığı gerekçesiyle" müşterilerine sattığı mallardan ilk iade 29.02.2004 tarihinde, daha sonraki 10.03.2004 tarihinde ve sonrakiler de 07.04.2004 ve 03.05.2004 tarihlerinde gerçekleşmiştir. Bu durumda davacı, kendi kabulünde de anlaşılacağı gibi malların "garanti belgesiz" olduğunu en erken 29.02.2004 tarihinde öğrendiği halde ayıp ihbarını 07.05.2004 tarihli noter ihtarnamesiyle göndermiştir. Hal böyle olunca ayıp ihbarının süresinde olduğunun kabulü somut olay bakımından doğru görülemez.
Bu arada şu hususu da hemen belirtelim ki, satıcının alıcıya garanti vermiş olması hali hiçbir surette gerek TTK'nın 25. ve gerekse BK'nın 198. maddelerinde yer alan ayıp ihbar sürelerini asla ortadan kaldırmaz. Bu nedenle, o malın alıcısı olan kişinin, "satıcının ayıba karşı tekeffülü" hükümlerinden yararlanabilmesi için mutlaka TTK'nın 25. ve BK'nın 198. maddeleri hükümlerinde, açık ve gizli ayıplar için öngörülen yasal süreler içerisinde ayıp ihbarında bulunmuş olması şarttır (Bkz. İsmail Doğanay, Ticari AlımSatım Akdi ve Nevileri, Ankara 1993, sh. 152153).
Kaldı ki, taraflar arasındaki sözleşmenin 12. maddesinde, satılan malın fatura tarihinden itibaren 1 yıl süreyle işçilik, imalat ve malzeme hatalarına karşı satıcının garantisi altında olduğu öngörülmüştür. Satıcı davalı da anılan sözleşme hükmünü inkar etmemiştir. Davacı, sadece garanti belgesiz mal verildiği iddiasında bulunmuş, kendisine teslim edilen jeneratörlerin arızalı olduğunu iddia ve ispat etmemiştir. Aksine, kendi yaptırdığı 14.05.2004 tarihli noter tespitiyle deposundaki 102 adet jeneratörün sağlam olduğu saptanmıştır.
Mahkemece bu yönler gözetilmeden süresinde ayıp ihbannda bulunulduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 13.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Üye Notu : İçtihadın özeti tarafımızdan yazılmıştır.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Ticaret Kanunu MADDE 25 :5. TİCARİ SATIŞ VE TRAMPA:

       Aşağıdaki hususi hükümler mahfuz kalmak şartiyle, tacirler arasındaki ticari satış ve trampalarda dahi Borçlar Kanununun satış ve trampa hakkındaki hükümleri tatbik olunur.

       1. Mukavelenin mahiyetine, tarafların maksadına veya emtianın cinsine göre satış mukavelesinin kısım kısım icrası kabil veya bu şartların mevcut olmamasına rağmen alıcı kısmen yapılan teslimi, ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin kabul etmişse, mukavelenin yerine getirilmemesi yüzünden alıcının haiz olduğu haklar yalnız teslim edilmemiş olan kısım hakkında kullanılabilir.

       2. Alıcı mütemerrit olduğu takdirde satıcı, malın satışına izin verilmesini mahkemeden istiyebilir. Mahkeme, satışın açık artırma yoliyle veya bu işe memur edilen bir kimse marifetiyle yapılmasına karar verir. Satıcı talebederse satışa memur edilen kimse, satışa çıkarılacak emtianın vasıflarını bir ekspere tesbit ettirir. Satış masrafları satış bedelinden çıkarıldıktan sonra artan para, satıcının takas hakkı mahfuz kalmak şartiyle, satıcı tarafından alıcı namına bir bankaya ve banka bulunmadığı takdirde notere tevdi olunur ve keyfiyet hemen alıcıya bildirilir.

       3. Emtianın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde keyfiyeti satıcıya bildirmeye mecburdur. Açıkça belli değilse alıcı emtiayı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde muayene etmeye veya ettirmeye ve bu muayene neticesinde emtianın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını muhafaza için keyfiyeti bu müddet içinde satıcıya bildirmeye mecburdur. Diğer hallerde Borçlar Kanununun 198 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları tatbik olunur.

       4. Borçlar Kanununun 207 nci maddesindeki müruruzaman müddeti tüccarlar arasındaki ticari satışlarda altı aydır. Şu kadar ki; bu müddet azaltılabilir.

       5. Sif satış ve diğer deniz aşırı satışlar hakkındaki hususi hükümler mahfuzdur.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Feridun YURTSEVER
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 17-11-2009

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02554011 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.