Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, Esas: 1979/1071, Karar: 1979/1228 İçtihat

Üyemizin Özeti
Taraflar arasındaki sözleşmeye göre inşaat, 01.04.1975 tarihinde bitirilerek iskan ruhsatı alınmış olarak davacıya daireler teslim edilmesi gerekirken bu işlem 07.06.1976 tarihine kadar uzamıştır.

Davacı 07.05.1976 tarihinde davalıya gönderdiği ihtarnamede sarahaten gecikme tazminatı isteyip ayrıca haklarını da mahfuz tuttuğunu bildirdiğinden davacının, daireleri ihtirazi kayıtsız teslim aldığından bahsedilemez. Bu ahvalde davacının istemindeki gecikme tazminatına hükmedilmelidir.
(Karar Tarihi : 23.05.1979)
"Davacı avukatı, müvekkilinin hissesinin bulunduğu arsa üzerine, davalının, üç daire karşılığında inşaat yapmayı taahhüt ettiğini ancak yapıyı geç teslim ettiği için sözleşmede öngörülen 33.000 lirası gecikme tazminatı olmak üzere noksan işlere birlikte toplam 40.250 liranın tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece hiç yapılmayan veya noksan yapılan işlerden ötürü davacının alacağı olan 7.250 liranın tahsiline ve davacının altı aylık gecikme tazminatı talep etmesi mümkün ve haklı ise de inşaatı, ceza koşuluna ilişkin haklarını mahfuz tutmaksızın teslim aldığından, bu hakkından vazgeçmiş sayılacağı gerekçesi ile cezaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiş ve bu karar dairemizce onanmıştır. Davacı avukatı kararın düzeltilmesini istemiştir.

Taraflar arasındaki sözleşmeye göre inşaat 01.04.1975 tarihinde bitirilerek iskan ruhsatı alınmış olarak davacıya daireler teslim edilmesi gerekirken bu işlem 07.06.1976 tarihine kadar uzamıştır. Bazı ilavelerin yapılması ve bir aylık gecikme tazminatının alınmış olması nedeni ile davacının isteyebileceği gecikme tazminatı gerçekte, mahkemenin de kabul ettiği gibi altı aylıktır.

Davacı 07.05.1976 tarihinde davalıya gönderdiği ihtarnamede sarahaten gecikme tazminatı istemiş ve ayrıca haklarını da mahfuz tuttuğunu bildirmiştir. Bu ihtarnameden sonra davacının daireleri teslim alması, onun itirazsız kabul ettiği anlamına gelmez. Esasen yapının ihtarnameden çok evvel teslim alındığı da davalı tarafından kanıtlanmamıştır. O halde altı aya tekabül eden gecikme tazminatına da hükmedilmesi icab ederken davacının bu isteminin reddi yerinde olmayıp kararın bu bakımdan bozulması gerekirken, yanlışlıkla onandığı anlaşılmıştır.

KARAR : Davacı avukatının karar düzeltme talebinin kabulü ile dairemizin 09.03.1979 tarih ve 421-464 sayılı kararının kaldırılmasına, mahkemece verilen hükmün yukarıda yazılı nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA oybirliği ile karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Borçlar Kanunu (Eski) MADDE 158 :Akdin icra edilmemesi veya natamam olarak icrası halinde tediye edilmek üzere cezai şart kabul edilmiş ise, hilâfına mukavele olmadıkça, alacaklı ancak ya akdin icrasını veya cezanın tediyesini isteyebilir.

Akdin muayyen zamanda veya meşrut mahalde icra edilmemesi halinde tediye olunmak üzere cezai şart kabul edilmiş ise, alacaklı hem akdin icrasını hem meşrut cezanın tediyesini talep edebilir. Meğer ki alacaklı bu hakkından sarahaten feragat etmiş veya kayıt dermeyan etmeksizin edayı kabul eylemiş olsun.

Borçlunun cezai şartı tediye ile akitten rücu etmek hakkını ispat edebilmek salâhiyeti mahfuzdur.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 08-11-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02912998 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.