Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

YARGITAY 4. Ceza Dairesi 2009/17549 E.N , 2009/16312 K.N. İçtihat

Üyemizin Özeti
Kullanılması zaten kanunen yasaklanmış maddeler, kullanılmaktan yoksun bırakılan maddeler olamaz. Bu yaptırım ancak hukuken kullanılan haklara kısıtlama getirilebilir. Aksi halde kanun kendisiyle çelişir.
(Karar Tarihi : 14.10.2009)
Kötü muamele suçundan sanık U___ D___'nin, 5237 sayılı TCY.nın 232/1.maddesi uyarınca 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, bu cezasının aynı Kanun'un 50/1-d fıkrası gereğince 12 ay süre ile alkol, uyuşturucu vb. Maddeleri kullanmama tedbirine çevrilmesine dair A___ 7.Sulh Ceza Mahkemesinin 06.05.2008 tarihli ve 2007/998 esas, 2008/426 sayılı kararının Adalet Bakanlığınca 11.06.2009 gün ve 31427 sayılı yazı ile yasa yararına bozulmasının istenmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.06.2009 gün ve 154758 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Daireye gönderilmekle incelendi:

Tebliğnamede "5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 50/1-d bendinde yer alan "Mahkum olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya, çevrilebilir." şeklindeki düzenlemeye göre, cezanın bir katından anlaşılması gerekenin cezanın kendisi olduğu gözetilmeden, cezasının 6 ay yerine, yazılı şekilde 12 ay süreyle alkol, uyuşturucu vb. Maddeleri kullanmama tedbirine çevrilmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir" denilmektedir.

Gereği görüşüldü;

5237 sayılı Türk Ceza Yasasının 50. maddesinde kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar düzenlenmiş ve birinci fıkranın (d) bendine göre de kısa süreli hapis cezasının; "mahkum olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirle yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya" çevrilebileceği belirtilmiştir. Yerel mahkeme, TCK 50/1-d madde ve bendindeki 'mahkum olunan cezanın … bir katına kadar' ifadesini, mahkum olunan hapis cezasının kendisi ile bir katının toplamı olan süre anlamında kabul ederek; TCK 232/1. maddesi uyarınca hükmettiği 6 ay hapis cezasını, 12 ay süreyle alkol, uyuşturucu vb. maddeleri kullanmama tedbirine çevrilmesine karar vermiştir

Türk Ceza Kanununun 50/1-d madde ve fıkrasındaki 'bir katına kadar' biçimindeki ifade aynı maddenin (e) bendinde yine aynı kelimelerle yer almış ve hak yoksunlukları dolayısıyla 53. maddenin 5. fıkrasında ise hak yoksunluğu süresi "hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir" şeklinde hükme bağlanmıştır. Bu düzenlemelerde seçenek yaptırımın veya hak yoksunluğunun süresi belirlenirken maddedeki ceza değil, mahkeme tarafından hükmedilen (mahkum olunan) ceza miktarı esas alınmıştır. Dolayısıyla seçenek yaptırımın süresi mahkum olunan ceza miktarının bir katından, başka deyişle mahkumiyet süresinden fazla olamayacaktır. Bu durumda yerel mahkemenin seçenek yaptırımı en çok 6 ay olarak belirlemesi gerekirken, 12 ay olarak şeklinde saptamış bulunması yasaya aykırıdır.

Diğer taraftan, yerel mahkeme kararında seçenek yaptırım olarak "alkol, uyuşturucu, vb. maddeleri kullanmama" tedbirinin uygulanmasına karar vermiştir. Seçenek yaptırımların, kişilerin hukuken yapmaya hak ve yetkilerinin bulunduğu, hukuk düzenince yasaklanmamış olan faaliyet ve etkinliklerle ilgili bulunması gerekir. Buna karşın uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanılması, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191. maddesinde yasaklanmış, hatta uyuşturucu veya uyarıcı kullanılmasının kolaylaştırılması, alenen özendirilmesi ve hatta bu tür suçların kovuşturulmasının zorlaştırılması gibi eylemlerin 190. madde ile cezalandırılması öngörülmüştür. Bu nedenlerle, kullanılması her zaman için yasak olan bir maddenin seçenek yaptırımlar içerisinde sayılarak belirli bir süreyle yasaklanmasına karar verilmesi, belirtilen kurallarla çelişmektedir. Yasa yararına bozma isteyen tebliğnamede bu husus doğrudan bozma konusu yapılmamış olmakla birlikte, bozulması istenilen hükmün zorunlu sonucu olması dolayısıyla bu konunun da inceleme ve dolayısıyla bozma kapsamına alınması gerekmiştir.


5271 sayılı CYY.nın 309/4-d maddesi uyarınca A.____ 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 6.5.2008 tarihli ve 2007/998 esas, 2008/426 sayılı kararının YASA YARARINA BOZULMASINA, bozulan hükmün; "5237 sayılı TCY.nın 232/1. maddesi uyarınca hükmedilen 6 ay hapis cezasının, aynı yasanın 50/1-d maddesi uyarınca takdiren 6 ay süreyle alkol ve benzeri maddeleri kullanmama tedbirine çevrilmesine" biçiminde düzeltilmesine, karardaki öbür hususların olduğu gibi bırakılmasına, 14.10.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Ceza Kanunu MADDE 50 :(1) Kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre;

a) Adlî para cezasına,

b) Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesine,

c) En az iki yıl süreyle, bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmeye,

d) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya,

e) Sağladığı hak ve yetkiler kötüye kullanılmak suretiyle veya gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılarak suç işlenmiş olması durumunda; mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, ilgili ehliyet ve ruhsat belgelerinin geri alınmasına, belli bir meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanmaya,

f) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle ve gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya,

Çevrilebilir.

(2) Suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adlî para cezasına çevrilmez.

(3) Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.

(4) Taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezası uzun süreli de olsa; bu ceza, diğer koşulların varlığı halinde, birinci fıkranın (a) bendine göre adlî para cezasına çevrilebilir. Ancak, bu hüküm, bilinçli taksir halinde uygulanmaz.

(5) Uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adlî para cezası veya tedbirdir.

(6) Hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesi halinde, (Değişik: 7242 S.K m.8: yürürlük: 15.4.2020) "infaz hakimliği" kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verir ve bu karar derhal infaz edilir. Bu durumda, beşinci fıkra hükmü uygulanmaz.

(7) Hükmedilen seçenek tedbirin hükümlünün elinde olmayan nedenlerle yerine getirilememesi durumunda, (Değişik: 7242 S.K m.8: yürürlük: 15.4.2020) "infaz hakimliğince" tedbir değiştirilir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Raşit TAVUS
Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi
Şerh Son Güncelleme: 29-10-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03020096 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.