Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, Esas: 2002/13000, Karar: 2002/15480 İçtihat

Üyemizin Özeti
Gemi alacaklısı hakkı, alacaklının alacağını deniz servetinden öncelikle almasını sağlayan bir tür kanuni rehin hakkıdır ve kanundan doğduğundan tescilsiz kazanılır. Ayrıca rehin veya ipotekle temin edilmiş veya edilmemiş bulunan diğer bütün alacaklara takaddüm eder.

Gemi alacaklısı hakkının takibi ise; gemi alacaklarının hakları, gemi ve navlun (deniz serveti) üzerinden İİK'nun hükümlerine göre rehnin paraya çevrilmesi suretiyle tahsil olunur. Sicile kayıtlı gemilerin taşınmaz rehni hükümlerine, kayıtlı olmayan gemilerin ise taşınır hükümlerine göre paraya çevrilmesi istenir.

Geminin milliyetinin veya bayrağının değişmesi ile TTK m.1235'e dayalı gemi üzerinde gemi alacaklısı hakkı sona ermeyeceği gibi; geminin dış ülkelerde cebri icra yolu ile satışı, o memleketler kanunlarının yetkisinde olup Türk Gemi Siciline kayıtlı gemi üzerindeki TTK' nun 1235. maddesine dayalı hakkı ortadan kaldırmaz.
(Karar Tarihi : 12.07.2002)
"Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Hukuk Genel Kurulu'nun 06.05.1998 yıl 1998/325-12-287 sayılı kararında da benimsediği üzere, cebri icra her devletin kendi ülke ve sınırları içerisinde haiz olduğu mutlak güç ve yetkilerindendir. Yine cebri icra devletin egemenlik ve hükümranlık haklarının kullanılmasının doğrudan bir sonucudur. Bu nedenledir ki yabancı bir devlet mahkemesinin kararı ile bir geminin satılıp malik değiştirmiş olması, Türk Gemi Siciline kayıtlı bulunan geminin sicilden kaydı terkin olunmadığı sürece hukuki statüsünde bir değişikliğe doğrudan neden olamaz.

Öte yandan, gemi alacaklısı hakkı, alacaklının alacağını deniz servetinden öncelikle almasını sağlayan bir tür kanuni rehin hakkı olup, kanundan doğduğundan tescilsiz kazanılır ve rehin veya ipotekle temin edilmiş veya edilmemiş bulunan diğer bütün alacaklara takaddüm eder.

Gemi alacaklısı hakkının takibi ise; gemi alacaklarının hakları, gemi ve navlun (deniz serveti) üzerinden İİK'nun hükümlerine göre rehnin paraya çevrilmesi suretiyle tahsil olunur. Sicile kayıtlı gemilerin taşınmaz rehni hükümlerine, kayıtlı olmayan gemilerin ise taşınır hükümlerine göre paraya çevrilmesi istenir.

Gemi alacaklarının gemi üzerindeki hakkının düşmesi; geminin Türkiye içinde cebri icra yolu ile satılması veya kaptanın TTK m.990'da yazılı olduğu üzere gemiyi kesin zorunluluk hali nedeniyle satmış olması ile gemi alacaklısının gemi üzerindeki rehin hakkı ortadan kalkar (geminin rızai satışı gemi alacaklısının hakkının düşmesini sağlamaz). Geminin ziyai veya rehin konusu alacağın ortadan kalkması ile de gemi alacalısının hakkı düşer. Geminin milliyetinin veya bayrağının değişmesi ile TTK m.1235'e dayalı gemi üzerinde gemi alacaklısı hakkı sona ermeyeceği gibi yukarıda da açıklandığı üzere geminin dış ülkelerde cebri icra yolu ile satışı o memleketler kanunlarının yetkisinde olup Türk Gemi Siciline kayıtlı gemi üzerindeki TTK' nun 1235. maddesine dayalı hakkı ortadan kaldırmaz.

Bu kurallar ışığında somut olayın incelenmesinde; 14.04.2000 tarihinde A____ S____ C____' ın M/V Q____ gemisine izafeten gemi donatanı E____ Denizcilik ve Tic. A.Ş. hakkında TTK' nun 1235. maddesi gereğince (gemi alacağı ile ilgili) yapılan rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip kesinleşmiştir. Bu takip nedeniyle de gemi seferden men edilmiştir. Bu aşamalardan sonra üçüncü kişi A____ N____ Shıppıng S.A. PANAMA vekilinin nizalı geminin Güney Afrika'da yapılan cebri icra sonucu gemiyi satın aldıktan ve Panama gemi siciline tescil yaptırdığından bahisle geminin seferinin devamına ilişkin icra müdürlüğüne yaptığı başvurunun reddine ilişkin 22.11.2001 tarihli memur kararının merciden iptalini istemesi üzerine mercice yukarıda açıklanan ilkeler ve kurallar nazara alınmaksızın takibin muvazaaya ilişkin olduğundan da bahisle merci yetkileri de aşılarak icra müdürlüğünün seferden men ile ilgili 06.11.2001 ve 22.11.2001 tarihli kararlarının kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir.

KARAR : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12.07.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Ticaret Kanunu MADDE 1235 :ALTINCI FASIL

GEMİ ALACAKLILARI VE YÜK ALACAKLILARI

A) GEMİ ALACAKLISI HAKKINI VEREN ALACAKLAR

Aşağıdaki alacaklar sahiplerine "gemi alacaklısı hakkı" verir:

1. Gemi cebrî icra yolu ile satıldığı takdirde, geminin son limana girmesinden itibaren yapılan ve cebrî icra masraflarından sayılmıyan gemi ile teferruatının bekçilik ve muhafaza masrafları;

2. Gemi seyrüsefer ve liman resimleri ve hususiyle şamandıra, fener, karantina ve liman paraları;

3. Gemiadamlarının hizmet ve iş mukavelelerinden doğan alacakları;

4. Kılavuz ücretleriyle kurtarma yardım, fidye ve itiraz ücret ve masrafları;

5. Geminin müşterek avarya garame borçları;

6. Deniz ödüncüne karşı kendilerine gemi rehnedilmiş olan deniz ödüncü alacaklılarının alacakları ve gemimin tamamına veya bir kısmına sahip olsa bile kaptanın bu sıfatla ve gemi bağlama limanı dışında bulunduğu sırada zaruret hallerinde 988 ve 1001 inci maddeler hükümleri gereğince yaptığı diğer kredi muamelelerinden doğan alacaklar. Bağlama limanı dışında bulunduğu sırada zaruret hallerinde ve ihtiyaçla mahdut olarak geminin bakımı veya yolculuğun başarılması için bir kredi açmaksızın, kaptana bu sıfatla verilmiş levazımdan veya yapılmış hizmetlerden doğan alacaklar da bu hükümdedir;

7. Taşıyan aynı zamanda donatan olmasa bile, yük ile 1128 inci maddenin 2 nci fıkrasında yazılı bagajın teslim edilmemesinden veya hasara uğramasından doğan alacaklar ile yolcu veya malzeme taşıma akitlerin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemiş olmasından doğan peşin ödenmiş navlunun geri alınması dâhil diğer bütün alacaklar;

8. Kaptanın hususi bir vekâletle değil sırf kaptan sıfatiyle haiz bulunduğu kanuni salâhiyetine (Madde 948, fıkra 1, bent 1) dayanarak yaptığı hukuki muamelelerden ve donatan tarafından aktedilmiş olup ifası kaptana düşen bir mukavelenin yerine getirilmemesinden yahut noksan veya fena ifasından doğan (Madde 948, fıkra 1, bent 2) ve yukarki bentlere girmiyen alacaklar;

9. Geminin tamamına veya bir kısmına sahip olsa bile gemiadamlarından birinin kusurundan doğan (Madde 947, 948, fıkra 1, bent 3) alacaklar;

10. İşçi Sigortaları Kurumunun iş hayatına ait sigorta kanunları hükmünce donatanlardan istiyebileceği bütün alacaklar. Şu kadar ki; sigorta veya iş kanunları gereğince donatanların Sigorta Kurumuna karşı şahsan mesul tutulmasına ait hükümler mahfuzdur.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 28-10-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02198195 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.