Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

YARGITAY 12.HD. 2006/11878 E.-2006/14654 K. İçtihat

Üyemizin Özeti
İcra mahkemeleri önüne gelen uyuşmazlıkları, takip hukuku kurallarına göre ve basit usulde yargılama yaparak çözümler. Menfi tespit davaları ise, genel hükümlere göre açılan ve genel mahkemelerde yazılı yargılama usulü uygulanarak sonuçlandırılan davalardır. Menfi tespit davaları, icra mahkemelerinde açılan davalarda bekletici mesele yapılamaz, bu davada verilen kararlar kesinleşmeden uygulanamaz.
Örneğin;kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takibe itiraz eden borçlu,ayrıca menfi tespit davası açmış olsa dahi,İİK.169/a maddesinde anılan nitelikte bir belge sunmadıkça,icra mahkemesince basit yargılama usulü dışına çıkılamayacağından,itirazın kabulüne karar verilemez.
(Karar Tarihi : 04.07.2006)
Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe başlandığı ve borçluya örnek 163 nolu ödeme emri tebliği üzerine borçlunun yasal sürede İcra mahkemesine başvurarak borca ve faize itiraz ettiği anlaşılmıştır. Olayda uygulanması gereken İİK.nun 169/a maddesi uyarınca "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya ihmal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder."

Somut olayda borçlu borca itirazına dayanak olarak anılan maddede sayılan nitelikte bir belge sunmamıştır. İcra mahkemeleri önüne gelen uyuşmazlığı genel hükümlere göre çok daha hızlı ve seri olan takip hukuku kurallarına göre ve basit usulde yargılama yaparak çözen özel mahkemelerdir.

Menfi tespit davası ise genel hükümlere göre açılan ve genel mahkemece yazılı usulde yargılama yapılarak sonuçlandırılması gereken bir dava olup icra yargılamasına göre sonuçlanması çok daha uzun zaman alacaktır.

Genel hükümler uyarınca açılan menfi tespit davası takip hukukuna göre ve basit usulde yargılama yapılan icra mahkemesinde bekletici mesele yapılamaz. Aksinin kabulü İcra İflas Hukukunun temel ilkeleri ve icra yargılamasının varlık nedeni ile bağdaşmaz. Mahkemenin kabulü gibi menfi tespit kararı İİK.nun 169/a maddesi kapsamında bir belge olmayıp aksine maddi anlamda kesin hüküm teşkil eden bir ilamdır ve borçlunun lehine sonuçlanan ve kesinleşen bu ilamı takibin her aşamasında icra müdürlüğüne ibrazı halinde icra takibinin hükümsüz kalacağı tabiidir. Öte yandan İİK.nun 72/4. maddesi uyarınca menfi tespit kararları kesinleşmedikçe uygulanamaz.

Mahkemece hükme dayanak yapılan menfi tespit kararının da kesinleşmediği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece borçlunun borca itirazının reddi ile faize yönelik itirazının yöntemince incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile takibin iptali isabetsizdir.

KARAR : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 04.07.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : İcra ve İflas Kanunu MADDE 18 :(Değişik: 18/2/1965 - 538/11 md.)

(Değişik fıkra: 6352 S.K.-02.07.2012/m.6) "İcra mahkemesine arzedilen hususlar ivedi işlerden sayılır ve bu işlerde basit yargılama usulü uygulanır.”

Şu kadar ki, talep ve cevaplar dilekçe ile olabileceği gibi icra mahkemesine ifade zaptettirmek suretiyle de olur.

(Değişik üçüncü fıkra: 17/7/2003-4949/4 md.) Aksine hüküm bulunmayan hâllerde icra mahkemesi, şikâyet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir. Duruşma yapılmayan işlerde icra mahkemesi, işin kendisine geldiği tarihten itibaren en geç on gün içinde kararını verir. Duruşmalar, ancak zorunluluk hâlinde ve otuz günü geçmemek üzere ertelenebilir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Mehmet KARAUSTA
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 22-10-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02412510 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.