Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

YARGITAY 18.HD. 2009/5902 E.- 2009/6157 K. İçtihat

Üyemizin Özeti
Ortak gider ve aidat borçlarını ödemeyen kat maliki ile kiracısı aleyhine girişilen icra takibine davalıların itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasında, dava konusu bağımsız bölüm mülkiyetinin bu arada başkasına devredilmesi ve takip dosyasında yeni malik hakkında takip talebinde bulunmadan doğrudan doğruya ödeme emri tebliğ ettirilmesi halinde;
Yeni Malik ödeme emrinin iptali yerine icra takibine itiraz etmiş olsa dahi,58/2 uyarınca, takip talebinde, borçlunun adının, soyadının ve adresinin yazılması zorunlu olduğundan, takip talebinde adı ve soyadı yazılı olmayan borçlu adına ödeme emri çıkartılmasına yasal olanak bulunmadığından, takip talebine dayanmayan icra takibine yapılan itirazın iptali davasının reddine karar verilmesi gerekir.
(Karar Tarihi : 08.06.2009)
Dava dilekçesinde itirazın iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı borçlunun ödemediği ortak gider ve aidat borcundan dolayı aleyhine yürütülen icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazının iptalini, takibin devamını, icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiş mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; kat mülkiyetli ana taşınmazda 2003-2004 yıllarına ait ortak gider ve aidat borçlarını ödemeyen davalı kat maliki S. S. ile kiracısı diğer davalı A. Ö. aleyhine icra takibine girişilip ödeme emri tebliğ edildiği davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, davacının bu kez Sulh Hukuk Mahkemesinde itirazın iptali davası açtığı, bu arada dava konusu bağımsız bölümün mülkiyetinin 02.11.2004 günü K. G.'ne devredildiği, bu durumu öğrenen davacının eski malik S. S. hakkındaki davasını atiye talik edip diğer borçlu kiracı hakkındaki davasına devam ettiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiği ve bu hükmün kesinleştiği, davacının, bu dosyanın dayanağını teşkil eden İcra Müdürlüğündeki takip dosyasında yeni malik hakkında takip talebinde bulunmadan doğrudan doğruya ödeme emri tebliğ ettirdiği; K. G.'nin ödeme emrinin iptali yerine icra takibine itiraz ettiği ve bunun üzerine yasal dayanağı olmayan bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İcra İflas Yasasının 58/2 fıkrasına göre; takip talebinde, borçlunun adının, soyadının ve adresinin yazılması zorunludur.

Takip talebinde adı ve soyadı yazılı olmayan borçlu K. G. adına ödeme emri çıkartılmasına yasal olanak bulunduğundan mahkemece, takip talebine dayanmayan icra takibine yapılan itirazın iptali davasının reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulü yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

KARAR : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : İcra ve İflas Kanunu MADDE 67 :(Değişik madde: 18/02/1965 - 538/37 md.)

(Değişik fıkra: 17/07/2003 - 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.

(Değişik fıkra: 09/11/1988 - 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare: 6352 S.K.-02.07.2012/m.11) "yüzde yirmisinden" aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.

İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.

(Mülga fıkra: 17/07/2003 - 4949 S.K./103. md.)

Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.

(Ek fıkra: 6352 S.K.-02.07.2012/m.11) "Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.”




 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Mehmet KARAUSTA
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 08-09-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02204108 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.