Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 10. Ceza Dairesi, Esas: 2009/12591, Karar: 2009/14476 İçtihat

Üyemizin Özeti
TTK.707/2. maddesi hükmünce,ileri tarihli çek düzenlenmesi olanaklı olup, vadesinden önce ibrazın "Çekin geçici süreyle, üzerinde yazılı keşide tarihinden önce, muhatap bankaya ibrazı geçersiz kabul edilerek, ekonomik kriz sebebiyle ticari hayatta karşılaşılan sorun ve mağduriyetlere çözüm üretilmesi amaçlanmaktadır." gerekçesiyle kanun koyucu tarafından yasaklandığı hallerde, yasağın yürürlükte olmadığı dönemde, üzerinde yazılı keşide tarihinden evvel ibraz edilmiş çekler hakkında, GEÇİCİ YASAĞIN BU DÖNEMDE UYGULANMAMASI NEDENİYLE ÇEKİN BANKAYA İBRAZI OLANAKLI OLUP, KARŞILIKSIZ İŞLEMİ YAPILMASI GEREKTİĞİNDEN, GEÇİCİ YASAĞIN SANIK LEHİNE DÜZENLEME OLARAK KABUL EDİLMESİ MÜMKÜN OLMADIĞI GİBİ, YASAKTAN SONRA TTK. 707. Maddesi UYGULAMAYA DEVAM EDECEĞİNDEN,KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK SUÇU OLUŞACAKTIR.
(Karar Tarihi : 17.09.2009)
Karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanık M____ İ____ hakkında Adana 4.Asliye Ceza Mahkemesi'nin 30.11.2007 tarihli, 2006/727 esas, 2007/811 karar sayılı hükmü ile 3167 sayılı Kanun'un 16/1. maddesi uyarınca verilen "30.000 YTL adli para cezasının" infazı aşamasında, 28.02.2009 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 5838 sayılı Kanun ile 3167 sayılı Kanun'a eklenen geçici 2. maddede öngörülen "31.12.2009 tarihine kadar, üzerinde yazılı keşide tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir" hükmünün değerlendirilmesi için hükümlü tarafından sunulan dilekçe üzerine, aynı Mahkemenin 13.03.2009 tarihli ve 2006/727 esas, 2007/811 karar sayılı ek kararı ile "ileri tarihli olarak keşide edilen suça konu çekin keşide tarihinin üzerinden uzun bir süre geçtiği, hükümlünün şimdiye kadar çek bedelini ödemediği, yasanın amacının hükümlüyü borçtan kurtarmak olduğu" gerekçesi ile talebin reddine karar verildiği; ek karara yönelik Cumhuriyet savcılığınca yapılan itiraz üzerine, Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.03.2009 tarihli ve 2009/201 değişik iş sayılı kararı ile, "suça konu çekin keşide tarihinden önce ibraz edilmiş olması nedeniyle, 5838 sayılı Kanun ile 3167 sayılı Kanun'a ekli geçici 1. madde hükmünün lehe olduğu ve 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca hükümlü hakkında uygulanması gerektiği gerekçesiyle itirazın kabulüne, itiraza konu kararın kaldırılmasına karar verildiği; Adana 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 30.11.2007 tarihli infaza konu hükmü ile Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.03.2009 tarihli kararına karşı Yüksek Adalet Bakanlığı'nın Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 15.06.2009 gün ve 6454/32157 sayılı kanun yararına bozma talebi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 03.07.2009 gün ve 2009/163498 sayılı tebliğnamesi ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya ve ekleri incelendi.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozma talebi ve tebliğ namede, Adana 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.11.2007 tarihli kararı ile ilgili olarak;

Sanığın sorgusu için çıkarılan ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ edilen davetiyede, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 195. maddesindeki, gelmese de duruşmanın yapılacağına ilişkin açıklamanın yer almadığı gözetilmeden, bu tebligata dayanılarak sanığın yokluğunda karar verilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlanmasında,

Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.03.2009 tarihli ve 2009/201 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;

5838 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 18. maddesiyle 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanuna eklenen geçici 2. maddesinde yer alan; "31.12.2009 tarihine kadar, üzerinde yazılı keşide tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir."şeklindeki düzenlemeye göre, anılan Kanun'un Resmi Gazete'de yayımlanıp yürürlüğe girdiği 28.02.2009 tarihinden 31.12.2009 tarihine kadar ileri tarihli çeklerin, üzerinde yazan keşide tarihinden önce bankaya ibraz edilmesi halinde karşılıksız çek keşide etmek suçu oluşmayacağı, söz konusu maddenin daha önceden karşılıksız çek keşide etmek suçundan açılmış davalarda ve soruşturmalarda uygulanamayacağı cihetle, itirazın reddi yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.» denilerek, Adana 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 30.11.2007 tarihli infaza konu hükmü ile Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.03.2009 tarihli kararının bozulması istenmiştir.

1) Adana 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.03.2008 tarihli ve 2007/533 esas, 2008/289 karar sayılı hükmüne yönelik kanun yararına bozma isteminin incelenmesi:

Dosya kapsamına göre; muhatap banka şubesinden gönderilen resmi belgelerdeki adresine, sanığın sorgusu için çıkarılan ve Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine uygun olarak yapılan tebligata ilişkin davetiyede, 5271 sayılı CMK'nın 195. maddesindeki açıklamanın yer alması nedeniyle, yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin REDDİNE,

2) Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.03.2009 tarihli ve 2009/201 değişik iş sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin incelenmesi:

6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 707. maddesinin 2. fıkrasında öngörülen, "Keşide günü olarak gösterilen günden önce ödenmek için ibraz olunan bir çek ibraz günü ödenir." hükmü uyarınca, ileri tarihli çek düzenlenmesi olanaklıdır.

28.02.2009 tarihli Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlanarak yürürlüğe giren 5838 sayılı Kanun'un 18. maddesi ile 3167 sayılı Kanun'a eklenen geçici 2. maddede "31.12.2009 tarihine kadar, üzerinde yazılı keşide tarihinden önce ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir" hükmüne yer verilmiştir.

Madde gerekçesinde ise, "Madde ile; belirli bir süreyle çekin, üzerinde yazılı keşide tarihinden önce ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersiz kabul edilerek ekonomik sıkıntılarla çeklerin zamanında ödenememesi sonucunda ticari hayatta karşılaşılan sorunlara ve mağduriyetlere çözüm üretilmesi amaçlanmaktadır." açıklaması yapılmıştır.

Madde metninden ve gerekçeden de anlaşılacağı üzere; söz konusu hükümle, 28.02.2009-31.12.2009 tarihleri arasındaki belirli ve geçici sürede, yaşanmakta olan ekonomik kriz nedeniyle ortaya çıkan belirsizliğin ve güvensizliğin bir sonucu olarak, ellerinde bulunan ileri tarihli çekleri vadesinden önce bankaya ibraz edenlerin önüne geçilip; piyasadaki para dolaşımının sürekliliğinin sağlanması ve ticari yaşamda ortaya çıkan sorunların, mağduriyetlerin bir ölçüde önüne geçilmesi amaçlanmaktadır.

Bu düzenleme uyarınca, muhatap banka tarafından, 28.02.2009 - 31.12.2009 tarihleri arasında ibraz edilen ileri tarihli keşide edilmiş çekler için herhangi bir işlemin; dolayısıyla, karşılığı bulunmayan çekler yönünden de 3167 sayılı Kanun'un 4 ve 5. maddelerinde öngörülen işlemlerin yapılması olanaklı değildir. Böylelikle, Türk Ticaret Kanunu'nun 707. maddesi, belirtilen zaman aralığında uygulanamayacaktır.

Belirtilen düzenlemenin, 3167 sayılı Kanun'un 16. maddesinde öngörülen karşılıksız çek keşide etmek suçu yönünden değerlendirilmesi durumunda aşağıdaki sonuca varmak gerekir.

5838 sayılı Kanun'la 3167 sayılı Kanun'a eklenen geçici 2. madde hükmü, sadece 28.02.2009 – 31.12.2009 tarihleri arasında uygulanacağından; ileri tarihli düzenlenip de belirtilen tarihler arasında vadesinden önce bankaya ibraz edilen ve ibraz tarihi itibariyle karşılığı bulunmayan çekler yönünden, muhatap banka şubesince karşılıksız işlemi yapılamayacağından ve yapılsa bile bu işlem geçersiz olacağından, bu tarih itibariyle karşılıksız çek keşide etmek suçu oluşmayacak, ancak, keşide tarihinden itibaren işleyecek yasal ibraz süresi içerisinde ibraz edilip, karşılığının bulunmaması durumunda suçun oluşumu söz konusu olacaktır.


28.02.2009 tarihinden önce, üzerinde yazılı keşide tarihi gelmeden ibraz edilen ileri tarihli çekler hakkında ise, 3167 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesinin bu dönemde uygulanmaması nedeniyle, çekin bankaya ibrazı olanaklı olup, karşılıksız işlemi yapılması gerektiğinden; bu tarihten önce işlenen suçlara ilişkin kesinleşmiş mahkûmiyetler ile sürmekte olan davalar yönünden, sanık lehine düzenleme kabul edilerek 5237 sayılı TCK'nın 7. maddesinin uygulanması olanaklı olmadığı gibi; 31.12.2009 tarihinden sonra, Türk Ticaret Kanunu'nun 707. maddesi uygulanmaya devam edeceğinden, karşılıksız çek keşide etmek suçu oluşacaktır.

Bu açıklamalara göre somut olay incelendiğinde; 05.04.2006 tarihinde ileri tarihli olarak düzenlenen suça konu çekin, keşide tarihinden önce "10.03.2006" tarihinde ibraz edildiği ve bu tarihte karşılığının bulunmadığı; bu tarihin, 5838 sayılı Kanun'la 3167 sayılı Kanun'a eklenen geçici 2. maddenin uygulandığı döneme rastlamadığı gözetilmeksizin, itirazın reddi yerine kabulüne karar verilmesi yasaya aykırı olup; kanun yararına bozma talebine dayanan ihbarnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.03.2009 tarihli ve 2009/201 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'ın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince BOZULMASINA; aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemlerin yapılması için, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine, 17.09.2009 tarihinde oy birliyiğle karar verildi.
Üye Notu : İçtihat her ne kadar 28.02.2009 T. 5838 sayılı Kanun’un 18. maddesi ile 3167 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2. maddede yer alan “31.12.2009 tarihine kadar, üzerinde yazılı keşide tarihinden önce ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir” hükmüne ilşkin olsa da, 5941 Sayılı kanunun geçici 1. maddesinde " 31/12/2011 tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir." hükmüne yer verilmiş ve aynı yasağın uzatılmış olması karşısında, yeni kanun yönündende bağlayıcıdır. Şayet kanun koyucu çekin vadesinden önce ibrazını kalıcı olarak yasaklamak amacında olsaydı, geçici maddeye hacet kalmazdı.Bu nedenle 5941 Sayılı kanunun bütünlüğü dikkate alındığında, 31.12.2011 tarihinden itibaren TTK 707. maddesi uygulamaya devam edeceğinden,yasak "ekonomik krize parelel olarak" geçici olarak uzatıldığından,içtihat yeni kanun yönünden de bağlayıcıdır.
İlgili Mevzuat Hükmü : Çek Kanunu MADDE 5 :(DEĞİŞİK FIKRA RGT: 09.08.2016 RG NO: 29796 KANUN NO: 6728/63)
(1) Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikayeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, (İPTAL EDİLEN BÖLÜM RGT: 10.10.2017 RG NO: 30206 ANY. MAH. 26.07.2017 T. 2016/191 E. 2017/131 K.) az olamaz. Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması halinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmeder. Yargılama sırasında da resen mahkeme tarafından koruma tedbiri olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına karar verilir. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişi, bu tüzel kişi adına çek keşide edenler ve karşılıksız çekin bir sermaye şirketi adına düzenlenmesi durumunda ayrıca yönetim organı ile ticaret siciline tescil edilen şirket yetkilileri hakkında uygulanır. Koruma tedbiri olarak verilen çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararlarına karşı yapılan itirazlar bakımından 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 353 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü uygulanır. Bu suçtan dolayı açılan davalar icra mahkemesinde görülür ve İcra ve İflas Kanununun 347, 349, 350, 351, 352 ve 353 üncü maddelerinde düzenlenen yargılama usulüne ilişkin hükümler uygulanır. Bu davalar çekin tahsil için bankaya ibraz edildiği veya çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer ya da hesap sahibinin yahut şikayetçinin yerleşim yeri mahkemesinde görülür.

(YENİDEN DÜZENLEMİŞ FIKRA RGT: 09.08.2016 RG NO: 29796 KANUN NO: 6728/63)
(2) Birinci fıkra hükmüne göre çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlü olan kişi, çek hesabı sahibidir. Çek hesabı sahibinin tüzel kişi olması halinde, bu tüzel kişinin mali işlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organının üyesi, böyle bir belirleme yapılmamışsa yönetim organını oluşturan gerçek kişi veya kişiler, çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlüdür. Birinci fıkra uyarınca hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilenler, yasaklılıkları süresince sermaye şirketlerinin yönetim organlarında görev alamazlar. Ancak, hakkında yasaklama kararı verilenlerin mevcut organ üyelikleri görev sürelerinin sonuna kadar devam eder.

(3) Çek hesabı sahibi gerçek kişi, kendisi adına çek düzenlemek üzere bir başkasını temsilci veya vekil olarak tayin edemez. Gerçek kişinin temsilcisi veya vekili olarak çek düzenlenmesi halinde, bu çekten dolayı (DEĞİŞİK İBARE RGT: 03.02.2012 RG NO: 28193 MÜKERRER KANUN NO: 6273/3) hukuki (DEĞİŞİK İBARE RGT: 09.08.2016 RG NO: 29796 KANUN NO: 6728/63) (KOD 2) ve cezai sorumluluk çek hesabı sahibine aittir.

(4) (MÜLGA FIKRA RGT: 03.02.2012 RG NO: 28193 MÜKERRER KANUN NO: 6273/3)

(5) Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı ile ilgili olarak, herhangi bir adres değişikliği bildiriminde bulunulmadığı sürece ilgilinin çek hesabı açtırırken bildirdiği adrese 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35 inci maddesine göre derhal tebligat çıkarılır. Adresin bankaya yanlış bildirilmesi veya fiilen terkedilmiş olması halinde de, tebligat yapılmış sayılır.

(6) Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi, elindeki bütün çek yapraklarını ait olduğu bankalara iade etmekle yükümlüdür. Bu kişi adına yeni bir çek hesabı açılamaz.

(7) Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi, kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren on gün içinde, düzenlemiş bulunduğu ve henüz karşılığı tahsil edilmemiş olan çekleri, düzenleme tarihlerini, miktarlarını ve varsa lehtarlarını da göstermek suretiyle, muhatap bankaya liste halinde vermekle yükümlüdür.

(DEĞİŞİK FIKRA RGT: 09.08.2016 RG NO: 29796 KANUN NO: 6728/63)
(8) Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararına ilişkin bilgiler, güvenli elektronik imza ile imzalandıktan sonra, Adalet Bakanlığı Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla MERSİS ile Risk Merkezine elektronik ortamda bildirilir. Hakkında çek hesabı açma yasağı kararı verilen kişiler, Risk Merkezi tarafından bankalara bildirilir. Bu bildirimler ile bankalara yapılacak duyurulara ilişkin esas ve usuller, Adalet Bakanlığının uygun görüşü alınarak Risk Merkezi tarafından belirlenir.

(YENİDEN DÜZENLEMİŞ FIKRA RGT: 09.08.2016 RG NO: 29796 KANUN NO: 6728/63)
(9) Karşılıksız kalan bir çekle ilgili olarak yapılan yargılama neticesinde mahkeme tarafından beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın düşmesi veya davanın reddine karar verilmesi halinde, aynı kararda, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasına karar verilir. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasına ilişkin kararların kesinleşmesi üzerine, bu kararlar, MERSİS ile Risk Merkezine sekizinci fıkradaki usullere göre bildirilir ve ilan olunur.

(DEĞİŞİK FIKRA RGT: 09.08.2016 RG NO: 29796 KANUN NO: 6728/63)
(10) Birinci fıkrada tanımlanan suç nedeniyle, ön ödeme, uzlaşma ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümler uygulanmaz.

(EKLENMİŞ FIKRA RGT: 09.08.2016 RG NO: 29796 KANUN NO: 6728/63)
(11) Birinci fıkra uyarınca verilen adli para cezalarının ödenmemesi durumunda, bu ceza, 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan kamuya yararlı bir işte çalıştırma kararı verilmeksizin doğrudan hapis cezasına çevrilir.

(11) (MÜLGA FIKRA RGT: 03.02.2012 RG NO: 28193 MÜKERRER KANUN NO: 6273/3)



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Mehmet KARAUSTA
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 30-07-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02925611 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.