Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

YARGITAY 19.HD. 2008/12602 E.-2009/2958 K. İçtihat

Üyemizin Özeti
Dava konusu senedin teminat amacı ile verildiğini iddiası karşısında, aynı husus davalı yanca da kabul edildiği taktirde, nakden ibaresi yazılı senede dayalı husumette çift taraflı talil söz konusudur. Çift taraflı tadilde ispat yükü yer değiştirmeyeceğinden, menfi tespit isteminde bulunan davacının ispat yükümlülüğü devam eder.
(Karar Tarihi : 09.04.2009)
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Davacı vekili, müvekkilinin oğlu davadışı Osman'ın davalının ortağı olduğu davadışı K... Kardeşler Ltd. Şirketi'nin muhasebeciliğini yaptığını, şirket hesapları nedeni ile müvekkilinin oğlu ile davalı taraf arasında ihtilaf çıktığını ve davalı tarafın müvekkilinin oğlunun kendilerini zarara uğrattığı iddiası ile müvekkilinden teminat senedi istediklerini, bunun üzerine, dava konusu senedin düzenlenip sol üst kısmında teminat senedi olduğu hususunun yazılıp, senedin davalının babası ve dava dışı şirketin diğer ortağı Eyüp'e teslim edildiğini, ancak bu teminat senedinin alacaklı kısmına davalının adı yazılıp, senedin teminat senedi olduğuna ilişkin kısmının da kesilmek sureti ile senedin takibe konulduğunu, senedin bedelsiz olduğunu, bir borç ilişkisini içermediğini belirterek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı asil duruşma sırasında davacının oğlu dava dışı Osman'ın davadışı K... Kardeşler Ltd. Şirketi'nin muhasebecisi olduğunu, 2005 yılında şirkete ait vergi, sigorta, Bağ-Kur primlerini ve SSK borçlarını yatırmadığının öğrenilmesi üzerine bu borçlarına karşılık dava konusu senedin boş olarak düzenlendiğini, davadışı Osman'ın kendisinin ortağı olduğu, adı geçen K... Kardeşler Ltd. Şirketi'ne olan borcunun yaklaşık 100.000 YTL olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine de senedin kendisi tarafından doldurulup takibe konduğunu öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava konusu senedin "Nakden" kaydını taşıdığı, davalı asilin isticvap beyanında senedin davacının oğlunun verdiği zararlar nedeni ile düzenlendiğini belirterek düzenlenme nedenini talil ettiği ve ispat yükünün davalıya geçtiği, davalının davacının kendilerine senet bedeli kadar borçlu olduğu ve senedin anlaşmaya uygun olarak doldurulduğu hususunu ispat edemedikleri gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Davacı vekili, dava konusu senedin teminat amacı ile verildiğini iddia etmiş, davalı asil de 15.05.2007 tarihli duruşmadaki isticvap beyanında senedin güvence (teminat) amacı ile düzenlendiğini belirtmiştir.

Senet metninde nakden ibaresi yazılı olduğundan, somut olayda çift taraflı talil söz konusudur. Çift taraflı tahlilde ise, ispat külfeti yer değiştirmez. Başka bir anlatımla, ispat külfeti davacıdadır.

Bu durumda, mahkemece ispat külfetinin tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.

KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 09.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : İcra ve İflas Kanunu MADDE 72 :(Değişik madde: 18/02/1965 - 538/43 md.)

Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.

İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.

İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.

(Değişik fıkra: 09/11/1988 - 3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde (Değişik ibare: 6352 S.K.-02.07.2012/m.15) "yüzde yirmiden" aşağı tayin edilemez.

(Değişik fıkra: 09/11/1988 - 3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın (Değişik ibare: 6352 S.K.-02.07.2012/m.15) "yüzde yirmisinden" aşağı olamaz.

Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.

Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.

Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Mehmet KARAUSTA
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 16-07-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02369094 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.