Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 2004/ 12532 Esas 2004/13759 Karar İçtihat

Üyemizin Özeti
Mal rejiminin tasfiyesi istenmeden değer artış payının hesaplanmasına olanak yoktur. Mal rejiminin tasfiyesi ise, bunun talep edilmesi halinde söz konusu olur. Davacının yasal mal rejiminin tasfiyesi yönünde bir talebi bulunmamaktadır.

O halde davacının araçla ilgili talebi konusunda, mal rejiminin tasfiyesi istenmeden karar verilmesinin mümkün bulunmadığı gözetilerek bu taleple ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
(Karar Tarihi : 23.11.2004)
Yargıtay 2.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/12432
Karar: 2004/13759

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm maddi ve manevi tazminat, nafakalar ve aracın 1/2 hissesinin tescili yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar: 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Davacının talep ettiği katılma alacağı veya değer artış payı boşanmanın eki niteliğinde olmadığından ayrıca peşin nispî harca tabidir. Peşin nispî harç noksanı ikmal edilmeden (Harçlar Yasası md. 30 -32) bu konularda karar verilmesi kanuna aykırıdır.

3- Diğer taraftan kabule göre de; Davacı, dava dilekçesi ile evlilik birliği içinde yeni Medeni Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra alınan ve trafikte davalı adına kayıtlı olan aracın, edinilmesinde katkı sağladığını ileri sürerek, 06-YEN-20 plakalı aracın 1/2 hissesinin kendi adına tescilini de talep etmiştir. Davacının, bu talebi Türk Medeni Kanununun 227. maddesine dayanmaktadır. Eşlerden biri, diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına, hiç ya da uygun bir karşılık olmaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanır. (TMK. md. 227)

Açılan boşanma davası sonucu mahkemece, tarafların boşanmaları yönünde hüküm oluşturulduğuna ve hükmün bu bölümü temyiz edilmemek suretiyle kesinleştiğine göre, boşanma davasının açıldığı (31.07.2003 tarihinden) geçerli olmak üzere eşler arasındaki yasal mal rejimi sona ermiştir. (TMK. md. 225/2)

Kanun, değer artış payından doğan alacağın, edinilmesine katkı da bulunulan malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanacağını öngördüğüne göre (TMK. md. 227) mal rejiminin tasfiyesi istenmeden değer artış payının hesaplanmasına olanak yoktur. Mal rejiminin tasfiyesi ise, bunun talep edilmesi halinde söz konusu olur. Davacının yasal mal rejiminin tasfiyesi yönünde bir talebi bulunmamaktadır. O halde davacının araçla ilgili talebi konusunda, mal rejiminin tasfiyesi istenmeden karar verilmesinin mümkün bulunmadığı gözetilerek bu taleple ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

4- Davacı eşin, diğerine ait malın edinilmesine iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık olmaksızın katkıda bulunmuş olması, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak talep etme hakkı verir. (TMK. md. 227) Yoksa mal üzerinde ayni hak sağlamaz. Bu yön gözetilmeden 2918 Sayılı Kanunun 20. maddesindeki düzenlemeye de aykırı olarak aracın 1/2 hissesinin tescili yönünde hüküm kurulması da yasaya aykırıdır.

KARAR : Temyiz edilen kararın yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğu ile karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ

Hükmün harç noksanlığı nedeniyle bozulması ile yetinilmesi gerektiği görüşünde olduğumdan, kabule göre bölümündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 225 :Mal rejimi, eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin kabulüyle sona erer.

Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hallerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer.

Gerekçesi için Bkz.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Ufuk BOZOĞLU
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 25-06-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02363205 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.