Üyemizin Notu:
Madde ile destekleyici ve koruyucu tedbir kararının re’sen ya da ilgililerin talepleri üzerine alınabileceği öngörülmüş, mahkemece bir tedbire hükmedilmesi yanında duruma uygun birden fazla tedbire hükmedilmesine imkân tanınmış, ayrıca karar verilmezden önce verilen karar ile amaca ulaşılmasını temin etmek üzere mahkemece, çocuğun kişisel özellikleri ve sosyal çevresi hakkında bilgi veren sosyal incelemenin yaptırılması konusunda mahkeme yetkili kılınmıştır.
Ayrıca, verilen tedbir kararının, amaca ulaşmadığının ya da ulaşmayacağının anlaşılması hâlinde, çocuğun yararına uygun başkaca bir tedbir kararı alınması, başka bir ifade ile alınan tedbir kararının, gözden geçirilip gerektiğinde değiştirilmesi, gerektiğinde de verilen tedbir kararının kaldırılması öngörülmüştür.
Ancak, tedbir kararının onsekiz yaşın doldurulması ile kendiliğinden sona ereceği hükme bağlanmış, çocuk tarafından rıza gösterildiği takdirde ise, eğitim ve öğreniminin devamı maksadıyla, tedbir kararının devamına karar verilmesine imkân tanınmıştır.
Öte yandan, madde ile Kanunun kapsamındaki destekleyici ve koruyucu tedbirler yanında 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca, velayet, vesayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulma gibi hususlarda da karar vermeye çocuk mahkemesi ve çocuk ağır ceza mahkemesi yetkili kılınmıştır. Belirtmek gerekir ki, maddenin son fıkrasında belirtilen hususlarda karar vermek genel olarak aile mahkemeleri ile sulh hukuk mahkemelerine aittir. Ancak, özel korunma ihtiyacı içinde bulunan çocuklar ile suça sürüklenen çocuklar bakımından, çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemeleri tarafından maddenin son fıkrasında belirtilen hususlarda karar verilmesi ihtiyacı ortaya çıktığında, çocuk hakkında bu mahkemeler tarafından bu konuda da karar verilecektir.
|