Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

2004 S.lı İcra ve İflas Kanunu MADDE 82
(Değişik madde: 18/02/1965 - 538/46 md.)

Aşağıdaki şeyler haczolunamaz:

1. Devlet malları ile mahsus kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen mallar,

2. (Değişik bent: 6352 S.K.-02.07.2012/m.16) "Ekonomik faaliyeti, sermayesinden ziyade bedenî çalışmasına dayanan borçlunun mesleğini sürdürebilmesi için gerekli olan her türlü eşya,"

3. (Değişik bent: 6352 S.K.-02.07.2012/m.16) "Para, kıymetli evrak, altın, gümüş, değerli taş, antika veya süs eşyası gibi kıymetli şeyler hariç olmak üzere, borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile (değişik 5.4.2023 7445 S.lı Kanun)bireylerine ait kişisel eşya ile ailenin ortak kullanımına hizmet eden tüm ev eşyası,”

4. Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletleri; değilse, sanat ve mesleki için lüzumlu olan alet ve edevat ve kitapları ve arabacı, kayıkçı, hamal gibi küçük nakliye erbabının geçimlerini temin eden nakil vasıtaları,

5. Borçlu ve ailesinin idareleri için lüzumlu ise borçlunun tercih edeceği bir süt veren mandası veya ineği veyahut üç keçi veya koyunu ve bunların üç ay lık yem ve yataklıkları,

6. Borçlunun ve ailesinin iki aylık yiyecek ve yakacakları ve borçlu çiftçi ise gelecek mahsül için lazım olan tohumluğu,

7. Borçlu bağ, bahçe veya meyva veya sebze yetiştiricisi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan bağ bahçe ve bu sanat için lüzumlu bulunan alet ve edevat,

Geçimi hayvan yetiştirmeye münhasır olan borçlunun kendisi ve ailesinin maişetleri için zaruri olan miktarı ve bu hayvanların üç aylık yem ve yataklıkları,

8. Borçlar Kanununun 510 uncu maddesi mucibince haczolunmamak üzere tesis edilmiş olan kaydı hayatla iratlar,

9. Memleketin ordu ve zabıta hizmetlerinde malul olanlara bağlanan emeklilik maaşları ile bu hizmetlerden birinin ifası sebebiyle ailelerine bağlanan maaşlar ve ordunun hava ve denizaltı mensuplarına verilen uçuş ve dalış tazminat ve ikramiyeleri,

Askeri malullerle, şehit yetimlerine verilen terfi zammı ve 1485 numaralı kanun hükmüne göre verilen inhisar beyiye hisseleri,

10. Bir muavenet sandığı veya cemiyeti tarafından hastalık, zaruret ve ölüm gibi hallerde bağlanan maaşlar,

11. Vücut veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar için tazminat olarak mutazarrırın kendisine veya ailesine toptan veya irat şeklinde verilen veya verilmesi lazım gelen paralar,

12. (Değişik bent: 6352 S.K.-02.07.2012/m.16) "Borçlunun haline münasip evi,”

13. (Ek bent: 6352 S.K.-02.07.2012/m.16) "Öğrenci bursları.”

Medeni Kanunun 807 nci maddesi hükmü saklıdır. 2, 3, 4, 5, 7 ve 12 numaralı bendlerdeki istisna, borcun bu eşya bedelinden doğmaması haline münhasırdır.

(Ek fıkra: 6352 S.K.-02.07.2012/m.16) “Birinci fıkranın (2), (4), (7) ve (12) numaralı bentlerinde sayılan malların kıymetinin fazla olması durumunda, bedelinden haline münasip bir kısmı, ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır."

(Ek fıkra: 6352 S.K.-02.07.2012/m.16) "İcra memuru, haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığını değerlendirir ve talebin kabulüne veya reddine karar verir.”

EMEKLİ AYLIKLARINA HACİZ KONULAMAZ!

Üyemizin Notu: Eskiden 506 sayılı yasa gereğince SSK emeklilerinin aylığına ve 1479 sayılı yasa gereğince de Bağ-Kur emeklilerinin aylığına ( nafaka borçları ile SSK- Bağ-Kur alacakları hariç ) haciz getirilemiyordu.
       Ancak, 5434 sayılı yasa gereğince Emekli Sandığı’ndan emekli olanların aylıklarına ise her türlü borç için haciz konulabiliyordu. Şimdi ise 1 Ekim 2008’den itibaren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası yasası devreye girdi.
       
        5510 sayılı yasanın “Devir, temlik, haciz ve kurum alacaklarında zamanaşımı” başlıklı 93. maddesine göre “ Bu yasa gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu yasa nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler; 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez…” denilmektedir.
       
        O halde kimlerin emekli aylıkları ve gelirleri ile alacakları haczedilemeyecek, sıralayacak olursak;

       1)1 Mayıs 2008 ve sonrasında ilk defa işe girmiş olan çocuklarımız, gençlerimiz ileride iş kazası meslek hastalığına uğrar ve kendilerine gelir bağlanırsa veya primlerini - yaşlarını tamamlar ve emekli olup aylık bağlanırsa hacze uğramayacaktır.

       2)Eski SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin gelir ve aylığı haczedilemeyecektir.

       3)Eski memurların durumu ise tartışmalı! Anayasa Mahkemesi kararı sonrası yapılan düzenlemeye göre, memur emeklileri ile 30 Nisan 2008 ve öncesinde işe giren memurlar eski 5434 sayılı yasaya tabidir. 5434 sayılı yasa ise emekli aylıklarının haczine yasak getirdi. Buna göre “ Eski memurlar ile memur emeklilerinin aylığına haciz uygulanabilecek ” görüşü ağırlık kazanmış durumda.

NOT: Emekli aylığı ve gelirleri kavramının içinde “ Dul ve Yetim aylığı – geliri kavramı da var.

HACİZ İŞLEMİ NASIL DURDURULUR?

• Hacze karşı itiraz etmek gerekir!
       
        Yasalarda emekli aylıklarına haciz konulamaz deniyor ama bu uygulamada doğrudan bir yasak olarak kabul görmüyor, mutlaka emeklinin itirazı gerekiyor.
Yani, ister ‘Banka’ ister başka bir alacaklı emekli aylığı – geliri üzerinde haciz uygulayacak ise;
 Önce İcra Müdürlüğü’ne başvuruyor
 İcra Dairesi de SGK’ ya yazı gönderip emekli aylığına haciz istiyor.
 Bu durumda aylığına haciz uygulanan emeklinin derhal itiraz etmesi gerekir.

       Yani, SSK, özel banka – borsa, Bağ – Kur emeklilerinin aylığına haciz istenebiliyor ama emekli buna rıza göstermez itiraz ederse haciz kaldırılıyor. İtiraz etmez hacze rıza gösterirse haciz devam ettiriliyordu. Bu konuda;

* YARGITAY HUKUK GENEL KURULU’ nun
E. 2004/12202
K. 2004/196 ve 30.03.2004 tarihli kararına göre, “ SSK emeklisi itiraz süresi içinde itiraz etmezse haciz işlemi geçerlidir…”

• EMEKLİ DİLEDİĞİ ZAMAN İTİRAZ EDEBİLİR!

       Haciz – Kesinti işlemine itiraz ettiğiniz andan itibaren İcra Tetkik Hâkimliği İcra – Kesinti işleminin durdurulmasına karar verir. Hatta birisi bankadan aylığını temlik ederek TÜKETİCİ KREDİSİ almışsa ve banka geri ödemelerini emekli aylığından kesiyorsa buna bile dilediği zaman itiraz edip kesintiyi durdurabilir. Bu konu ile ilgili iki Yargıtay Kararı vardır:

1.(Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, E. 2001/10143, K. 2002/2566, Tarih: 21.03.2002)

 Kısmen haczi caiz olan şeyler
 Bağlanan gelir ve aylıkların haczi
 Maaşa uygulanan bloke işleminin kaldırılması ve tahsili
 Temlik senedi.

       506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’ na göre bağlanan gelir ve aylıklar ile sağlanan yardımlar haczedilemez. İcra – İflas Kanunu’ nun 83. maddesi uyarınca borçlunun, hacizden önceki bir dönemde haczi caiz olmayan bir malın haczedilebileceği hakkında alacaklı ile yapmış olduğu anlaşma geçerli değildir. Bu durum karşısında davacının imzaladığı temlik belgesinin, maaşta tasarrufu engelleyici nitelikte bir sözleşme olduğu ve Borçlar Kanunu 19 ve 20. maddeleri uyarınca geçersiz sayılacağının göz önüne alınması gereklidir.

2.(Yargıtay 11. Hukuk Dairesi E.2002/1508, K. 2002/5286, Tarih: 27.05.2002)

 Emekli maaşı
 Kredi borcunun ödenmemesi
 Haciz
 Takas ve mahsup
 Takası mümkün olmayan alacaklar






"İçtihat Metni"
“T.C.
YARGITAY
ONBİRİNCİHUKUK DAİRESİ
ESAS: 2002/1508, KARAR: 2002/5286
YARGITAY KARARI MAHKEMESİ: Konya Ereğli Asliye 2. Hukuk Mahkemesi
GÜNÜ:10.07.2001
SAYISI:2000/340-2001/269


       Taraflar arasında görülen davada Konya Ereğli Asliye 2. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 10.07.2001 tarih ve 2000/340-2001/269 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için İcra Mahkemesi Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin SSK.dan emekli olup, emekli maaşını davalı bankadan aldığını, dava dışı şahsın kredi borcuna kefil olduğunu, bu şahsın borcunu ödememesi üzerine müvekkili hakkında icra takibi yapıldığını ve bankanın müvekkilinin maaşına 1999 Ağustos yılından dava tarihine kadar el koyduğunu, bankanın gerekçe olarak dayandığı belgenin kredi sözleşmesi sırasında diğer belgelerle okunmadan imzalandığını, bunun BK.19/2 ve İİK 83/a maddelerine aykırı olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin 1999 Ağustos ayından 2000 yılı Ağustos ayına kadar kesilen miktar olan 1.220.615.800-liranın davalıdan faizi ile tahsiline, kesintinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili, davacının borçtan müteselsilen sorumlu olduğunu, davacının kredi sözleşmesinden sonra imzaladığı metinle emekli maaşının borcuna mahsup edilmesini kabul ettiğini, işlemin BK.118.maddesine de uygun olduğunu, 506. sayılı kanunun 121. maddesinin uygulanma imkânının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından davacının 10.03.1999 günlü irade beyanına göre dava tarihine kadar olan kesintinin doğru yapıldığını ancak davacının dava ile artık maaşının kesilmemesi iradesini açıkladığından SSK. Kanunu 121. maddesi uyarınca maaştan kesinti yapılamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren davacının hesabından kesinti yapılmamasına, önceden yapılan kesintilerin iadesine ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Davacı, emeklilik maaşını aldığı davalı banka şubesinden kullandığı kredi borcunu ödememesi nedeniyle, haksız olarak emekli maaşının davalı tarafından, kredi borcuna karşılık takas-mahsup edildiğini ileri sürerek dava tarihine kadar takas ve mahsup yapılan maaşının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı banka kredi sözleşmesi ile birlikte imza altına alınan 10.3.1999 tarihli belgeye dayanmıştır. Ancak, SSK. Kanunu 121. ve İİK.83/a. maddeleri hükmü uyarınca; SSK kanunu gereğince bağlanacak gelir veya aylıklar ve sağlanacak yardımlar nafaka borçları dışında haciz veya başkasına devir ve temlik edilemeyeceği gibi, bu mal ve hakların haciz olunabileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar muteber değildir.
Yine, BK. nun 123.madde hükmüne göre de, bu alacakların takası kabil değildir. Bu itibarla, davacıya imzalatılan 10.3.1999 tarihli davacının kullandığı kredi borcunun yatırılmaması halinde emekli maaşının kesilmesine yetki verdiğine dair belge, baştan itibaren batıl olup, buna dayanarak yapılan kesintilerin yasal dayanağı bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece, davacının emekli maaşından kesilen miktarın davalıdan tahsiline karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; HUMK.434/2.maddesi hükmüne göre , temyiz isteği harca tabi ise temyiz, harcın yatırıldığı tarihte yapılmış sayılır. Davacı vekilinin temyiz dilekçesi 27.8.2001 tarihinde hakim tarafından havale edilmekle birlikte , dilekçenin harcı yatırılmadığı gibi temyiz defterine de kaydı yapılmamıştır. Bu nedenle davacı vekilinin temyiz isteminin HUMK. 432/4.madde uyarınca reddine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ:
       Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ( 2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin HUMK.432/4.madde uyarınca reddine, alınmadığı anlaşılan 4.960.000-lira temyiz ilam harcından peşin harcın mahsubu ile temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 27.05.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. “
       SSK Kanunu gereğince bağlanacak gelir veya aylıklar ve sağlanacak yardımlar - NAFAKA borçları dışında – haciz veya başkasına devir ve temlik edilemeyeceği gibi, bu mal ve hakların haczolunabileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar geçerli değildir. Bu itibarla şahsa imzalatılan, kullanılan kredi borcunun yatırılmaması halinde emekli maaşının kesilmesine yetki verildiğine dair belge baştan itibaren batıl olup, buna dayanarak yapılan kesintilerin yasal dayanağı bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece, davacının emekli maaşından kesilen miktarın bankadan tahsiline karar verilmesi gerekir.
3. İTARAZDAN ÖNCEKİ KESİNTİ İÇİN AYRI MAHKEME
       Emekliler geç itiraz etmişse daha önce emekli aylığından kesilen miktarın ne olacağı konusu ise dava edilmesi gereken bir durumdur. İcra – Kesinti işlemine itiraz ettiğiniz andan önceki kesintiler için (ASLİYE HUKUK) mahkemede – BANKA ALEYHİNE – dava açmamız gerekir. Dava sonunda emeklinin aylığından daha önce yapılan icra ve kesintileri de geri alabilirsiniz. Bu arada, emekliler baştan icra işlemine rıza gösterip ses çıkarmasalar bile daha sonra – diledikleri an cayıp – bankayı veya alacaklıyı şikâyet edip, söz konusu haciz işlemini durdurma hakkına da sahiptir.       Bu konu ile ilgili olarak;
*(Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’ nin E. 2006/14978, K. 2006/17396, Tarih: 26.09.2006 )
       Onur KÜÇÜKYETİM
       Erzincan Hukuk Fakültesi


 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Stj.Av.Onur KÜÇÜKYETİM
Hukukçu
Stajyer Avukat
Şerh Son Güncelleme: 20-12-2009

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02038503 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.