Üyemizin Notu:
Bilgisayarın ve diğer veriyi sayısallaştıran teknolojik araçların sözleşmeyi kuran iradeyi karşı tarafa iletmek için adeta bir aracı olarak kullanıldığı örneklerde elektronik sözleşmede taraf kavramı önemli bir özellik arzetmemektedir. Bu noktada geleneksel sözleşmelerde olduğu gibi, sözleşmenin taraflarının icap ve kabul iradesini oluşturan gerçek ya da tüzel kişi olduğu tartışmadan varestedir. Bu irade beyanının iletildiği araç ise hukuki açıdan çok önemli değildir. Bu noktada bilgisayarın fonksiyonu telefonla akdedilen bir sözleşmede telefonun durumundan farklı olmayacaktır ve bilgisayarın akit içindeki yeri sözleşmenin kuruluş anı ya da irade beyanının iletilmesi ile ilgili konularda çeşitli tartışmalara yol açsa da, akdin tarafı ile ilgili hiçbir sorun hasıl etmeyecektir.
Ancak bilgi işlem teknolojisinin iradenin oluşması sürecine aktif katılımı söz konusu olduğunda “âkit” kavramı daha bulanık bir hal almakta ve elektronik sözleşmenin taraflarını doğru tesbit etmek güçleşebilmektedir. Elektronik sözleşmelerin hukuken en ilginç tartışmalarından biri bu noktada karşımıza çıkmakta ve bilgisayar tarafından akdedilen akitte tarafların doğru tesbiti ve Elektronik Aracının bu akit içindeki hukuki konumu önemle irdelemeyi gerektirmektedir.
Elektronik sözleşmelere has olmamakla birlikte, en yaygın olarak elektronik sözleşmelerde rastlanılan tarafa ilişkin bir diğer problem ise “anonim taraf” sorunudur. Geleneksel sözleşmelerde pek sık rastlanmayacak olan, sözleşme akdi sırasında taraflardan birinin kimliğinin ve hatta bazen varlığının şüpheli, bilinmeyen olma durumu elektronik sözleşmelerde adeta geçer kural haline gelebilmektedir. Bu nokta da söz konusu sözleşmelerde tarafa ilişkin tartışılması gereken bir başka hukuki konudur.
(*) Sinan Öztürk Elektronik Sözleşmeler (Kuruluş ve Geçerlik Şartları) – İ.Ü.SBE.Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, 2002, sf.14
|