Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ Esas. 1997/8891,K. 1997/9201 İçtihat

Üyemizin Özeti
Vade farkı, bu konuda özel bir sözleşme hükmü (veya ticari uygulama) olmadıkça talep edilemez.
(Karar Tarihi : 15.12.1997)
Davacı vekili, taraflar arasında yapılan sözleşme uyarınca davalıya satılıp, teslim edilen trafo bedellerinin yapılan ihtara rağmen ödenmemesi üzerine davalı aleyhine 1.140.710 Amerikan doları karşılığı 35.312.604.272 TL alacağın tahsili için icra takibine giriştiklerini, davalının kısmi ödeme yaparak alacağın 2.317.618.438 TL'lık kısmına itiraz ettiğini ileri sürerek 74.868 dolara tekabül eden ödenmeyen alacaktan davalı alacağı 539 doların tenzili ile 74.329 dolar alacağın, %68 faiz ve %40 inkar tazminatı ile birlikte doların aynen karşılığının veya tahsil tarihindeki kur üzerinden Tl karşılığının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, borcun 1.529.500 dolar olduğunu davacıya avans olarak ödenen 400.356 doların mahsubuyla 1.129.144 dolar bakiye borcun, 18.7.1994 ihtiyati haciz tarihindeki kur üzerinden TL karşılığının icraya ödendiğini, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğinden davacının gecikme faizi ve inkar tazminatı isteyemeyeceğini, itirazın yerinde olduğunu savunarak davanın reddini, davacının %40 inkar tazminatıyla mahkumiyetini istemiştir.

Mahkemece, toplanan delillere, bilirkişi raporuna göre ve taraf defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının davalı şirketten 2.741.364.500 TL (87.573.37 Dolar) alacaklı, ödeme tarihi itibariyle 3.121.055.321 TL (102.910.37 Dolar) alacaklı bulunduğu, davalının borcun itiraz edilen kısmından daha fazla borçlu bulunduğu gerekçesiyle 74.329 Dolar karşılığı 2.554.093.098 TL alacağın 30.6.1994 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, 446.486.348 TL'ye %40 inkar tazminatı uygulanarak davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davalı vekilinin aşağıdaki (2), (3), (4) nolu bentlerin dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Ancak, mal ve hizmet alacaklarının geç ödenmesi nedeniyle vade farkı istenebilmesi için taraflar arasında bu konuda bir sözleşme veya uygulama bulunması gerekir. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmede bu konuda herhangi bir hüküm olmadığı gibi, davacının dayandığı faturalarda da herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Davalının vade farkı faturasına itiraz ettiğinden davacının vade farkı isteyemeyeceğinin gözetilmemesi doğru değildir.

3- Davacı, davalıya trafo satım ve montaj hizmetlerini yerine getirerek 6 adet 1529500 Amerikan doları tutarında fatura kesmiş, davalı bu faturalara itiraz etmemiştir. Ancak davalının avans ödemesi bulunup, dava dilekçesinde belirtilen 28.4.1994 tarihli 539 Dolar ceza faturası ile yargılama sırasında ibraz edilip davacı tarafından itiraz edilmeyen 29.7.1994 tarihli 817 Dolarlık ceza faturası bulunduğundan, davalı alacağını teşkil eden bu kalemlerin borçtan düşülmesi gerekir. Buna göre 1.529.500 USD - 400.356 USD=1.129.144 USD davacı alacağını oluşturmaktadır. Ne varki davacı bu alacağını icra takibi sırasında Türk Lirasına çevirerek takip yaptığından artık döviz veya fiili ödeme günündeki kur karşılığını isteyemez.

Yukarıdaki açıklamalar ışığında davacı alacağının tespiti için 1.129.144 USD'nin takip tarihi 26.7.1994 tarihindeki dolar döviz kuru üzerinden TL'ye çevrilmeli, bulunan bu miktara davalının ödeme yaptığı 28.7.1994 tarihine kadar oluşan faiz ve takip masrafları eklenerek davalının ödemesi gereken tutar bulunmalı, davalının yaptığı ödeme bu tutardan düşülmeli, davacının ödemesi gereken borcu kalmış ise, bu miktara TL üzerinden karar verilmesi gerekirken bundan zuhul olunması doğru olmamıştır.

4- Kabule göre de, dava alacağın tahsili davası olarak açılmış bulunduğundan %40 inkar tazminatına hüküm kurulması ve 2548 Sayılı Kanunun 1 ve 2. maddelerine göre cezaevi harcının davacıya ait olacağı gözetilmeden bu kalemlere ilişkin istemlerin de davalıya yükletilmesi doğru görülmemiştir.
Üye Notu : İşbu kararın özet kısmı tarafımızdan yazılmış olup, metin kazancı yayınlarından alınmıştır.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Ticaret Kanunu MADDE 8 :III - TİCARİ İŞLERDE FAİZ:

       1. MUKAVELE SERBESTİSİ:

       Madde 8 - Ticari işlerde faiz miktarı serbestçe tayin olunabilir.

       Üç aydan aşağı olmamak üzere faizin ana paraya eklenerek birlikte tekrar faiz yürütülmesi şartı, yalnız cari hesaplarla borçlu bakımından ticari iş mahiyetini haiz olan karz akitlerinde muteberdir.

       Ödünç para verme işleri, bankalar, tasarruf sandıkları ve tarım kredi kooperatifleri hakkındaki hususi hükümler mahfuzdur.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Mehmet Saim DİKİCİ
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 27-10-2009

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02402091 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.