Üyemizin Notu:
Madde 147.- Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 21 inci maddesinde öngörülen idarî cezaların muhatabı "bankalar" olarak gösterilmişken, madde ile bankalar ve finansal holding şirketlerinin müeyyidelendirilmesi öngörülmüştür.
Maddede, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanunundan farklı olarak, karar defterine, değerleme kuruluşlarına, belgelerin saklanmasına, koruyucu düzenlemelerde belirtilen oranların aşımının Kuruma bildirilmesine, kredilerin izlenmesine, bağış sınırlarına, mevduat veya katılım fonu kabulüne ilişkin olarak Türkiye'de kurulan kredi kuruluşlarının yurt dışındaki şube ve ortaklıklarının mevduat cüzdanı ve fon toplamaya ilişkin diğer evrakın düzenlenmesi işlemlerini faaliyette bulundukları ülkede yapmak zorunda olmalarına, Kurum tarafından, bankalar ve finansal holding şirketlerinden talep edilen bilgilerin gönderilmemesine ilişkin maddelere aykırılık idarî para cezasına bağlanmıştır.
Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanunu döneminde, anılan Kanunun 21 inci maddesinde öngörülen para cezalarının miktarında Kurulun artırma yahut eksiltme yapabilmesi yönünde bir takdir hakkının olmasının olumlu sonuçlar doğuracağı, para cezaları ile ulaşılmak istenen caydırıcılığın daha rahat temin edilebileceği müşahede edilmiştir. Bu ihtiyaç, 4672 sayılı Kanun ile giderilmeye çalışılmış ancak istenen amaca tam olarak ulaşılamamıştır. Bu Kanunda ise, para cezalarının üst sınırı belirtilerek, para cezasının miktarının belirlenmesinde Kurula takdir yetkisi tanınmıştır. Diğer taraftan, kimi durumlarda, faaliyet alanları gereği Kanun kapsamındaki kuruluşlara para cezasının uygulanmamasının gerektiği durumlarla da karşılaşılabildiği ve böyle durumlarda para cezasının uygulanmasının hakkaniyete aykırı sonuçlar doğurduğu müşahade edildiğinden bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanunundaki "uygulanabilir" ifadesi muhafaza edilmiştir.
|