Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 9.Hukuk Dairesi 2012/906 Esas 2014/6502 Karar İçtihat

Üyemizin Özeti
Somut uyuşmazlıkta davacının her talebi ayrı bir dava konusudur ve objektif dava birleşmesi (davaların yığılması) vardır. Her talep ayrı bir dava olduğuna göre kötüye kullanılmadığı sürece "her talep ayrı ayrı da ıslah konusu yapılabilir." Davacı ayrı bir dava konusu olan ücret alacağını, diğer alacaklarından ayrı olarak ıslah yolu ile istemiştir. Daha önce ücret alacağı ıslah sureti ile arttırılmadığına ve ücret alacağı istemi ayrı bir dava olarak kabul edildiğine göre ıslah yolu ile talebin değerlendirilerek hüküm altına alınması gerekir. Zira daha önce ıslah ile arttırılan istekler hakkında ikinci bir ıslah dilekçesi bulunmamaktadır. Davaların yığılmasında tek dava olmadığından ve her talep bir dava kabul edildiğinden her talep yönünden ıslahın ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir. Yazılı şekilde davacının ücret alacağı hakkında ıslah dilekçesinin kabul edilmeyerek karar verilmesi hatalıdır.
(Karar Tarihi : 03.03.2014)
Dava: Davacı vekili, davacı gazetecinin Basın İş Kanunu'na göre kıdem, ihbar ve kötüniyet tazminatı ile ücret, yıllık ücretli izin, fazla mesai ve hafta tatili karşılığı ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Hüküm taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş, davacı avukatı tarafından duruşma talep etmiş ise de; HUMK.nun 435. maddesi gereğince duruşma isteğinin süreden reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi. Gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Davacı vekili kısmi olarak açılan ilk davada tazminat ve alacakların belirlenmesinden sonra ıslah sureti ile kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin, fazla mesai ve tatil çalışmaları karşılığı ücret alacaklarını arttırdıktan sonra kısmi olarak istenen ücret alacağı için tekrar ıslah yoluna başvurarak arttırmış ve talepte bulunmuştur.

Mahkemece bir davada bir kez ıslah yoluna başvurulacağı, bu nedenle ücret yönünden ıslahın kabul edilmediği gerekçesi ile kısmi olarak ücret alacağının tahsiline, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmiştir.

6100 sayılı HMK.'un 176/2 maddesi uyarınca bir davada taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir. Bunun gerekçesi ise davanın geciktirilmemesi ve sürüncemede bırakılmamasıdır. Diğer taraftan aynı kanunun 110. maddesi davaların yığılması kabul edilmiştir. Birden fazla istemin yer aldığı ve işçi-işveren uyuşmazlıklarında işçinin işçilik alacakları için açtığı davanın örnek teşkil ettiği bir dava türüdür. Davacının, aynı davalıya karşı olan birbirinden bağımsız birden fazla talebini, aralarında bir derecelendirme ilişkisi yani aslilik-ferilik ilişkisi kurmadan aynı dava dilekçesinde ileri sürmesine davaların yığılması denir. Bu halde davada birlikte açılan dava sayısı kadar istem sonucu ve dava konusu vardır. Davacı birçok talebini, tek bir dava dilekçesi ile talep etmektedir. Aslında kural olarak talep sayısınca dava mevcuttur. Davacı her bir talebi için dava dilekçesinde olguları (vakıaları) ayrı ayrı belirtilmek ve ispat yükü kendisinde ise ispat etmek zorundadır. Yapılan yargılamada her bir talep hakkında ayrı ayrı inceleme yapılır. Yargılama sonunda da her biri hakkında olumlu veya olumsuz karar verilir.

Somut uyuşmazlıkta davacının her talebi ayrı bir dava konusudur ve objektif dava birleşmesi (davaların yığılması) vardır. Her talep ayrı bir dava olduğuna göre kötüye kullanılmadığı sürece her talep ayrı ayrı da ıslah konusu yapılabilir. Davacı ayrı bir dava konusu olan ücret alacağını, diğer alacaklarından ayrı olarak ıslah yolu ile istemiştir. Daha önce ücret alacağı ıslah sureti ile arttırılmadığına ve ücret alacağı istemi ayrı bir dava olarak kabul edildiğine göre ıslah yolu ile talebin değerlendirilerek hüküm altına alınması gerekir. Zira daha önce ıslah ile arttırılan istekler hakkında ikinci bir ıslah dilekçesi bulunmamaktadır. Davaların yığılmasında tek dava olmadığından ve her talep bir dava kabul edildiğinden her talep yönünden ıslahın ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir. Yazılı şekilde davacının ücret alacağı hakkında ıslah dilekçesinin kabul edilmeyerek karar verilmesi hatalıdır.

KARAR : Temyiz olunan kararın yukarda belirtilen gerekçe ile BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.03.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Hukuk Muhakemeleri Kanunu MADDE 176 :(1) Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir.

(2) Aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Ufuk BOZOĞLU
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 24-12-2019

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02997398 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.