Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 19.Hukuk Dairesi 2015/1159 Esas 2015/12752 Karar İçtihat

Üyemizin Özeti
Dava, keşideci(davacı) tarafından avans olarak verilen ve lehtar (davalı) tarafından ciro yoluyla diğer davalı faktoring şirketlerine devredilen çekler hakkındaki menfi tespit istemine ilişkindir. Çeklerin davacı keşideci tarafından, davalı lehtara avans olarak verildiği noktasında duraksama olmadığından, davalı şirket hakkındaki davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.Diğer davalılar faktoring şirketleri hakkındaki davaya gelince, faktoring sözleşmesinin niteliği gereği, borçlu önceki alacaklısına karşı ileri sürebileceği şahsi defileri temlik alan durumundaki faktoring şirketine karşı da ileri sürebilmektedir(6098 sayılı TBK md. 188/1, 6361 sayılı yasanın 9/2 md.) Bununla birlikte 6361 sayılı yasanın 9/3 maddesi uyarınca "Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri halinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan defileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğer ki, faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun." Belirtilen yasa hükmünün(9/3), faktoring işleminin tarafları dışındaki ciro silsilesinde yer alan diğer kambiyo borçluları bakımından getirilmiş bir hüküm olduğu açıktır. Bu husus madde gerekçesinden de anlaşılabilmektedir: Zira gerekçenin son cümlesinde "Bu bağlamda 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun defiler başlıklı 687.maddesiyle paralellik sağlanması hedeflenmiştir." denmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 687/2 maddesinde "Alacağın temliki hükümleri saklıdır" hükmü yer almaktadır. Bu durumda anılan kanunun 9/2 maddesi ve dolayısıyla 6098 sayılı TBK nın 188/1 maddesi hükmünün uygulanarak, borçlunun önceki alacaklısına karşı sahip olduğu, temel hukuki ilişkisinden kaynaklanan şahsi defilerini, çekleri temlik alan faktoring şirketlerine karşı da ileri sürebileceğinin kabulü gerekir.
(Karar Tarihi : 14.10.2015)
Dava üç adet çekten dolayı borçlu bulunulmadığının tespit istemine ilişkindir. Davacı taraf dava konusu çeklerin davalı T____ Kimya İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti ile aralarındaki inşaat şantiyesindeki mutfak tezgahlarının yapılması işi karşılığı avans olarak adı geçen davalıya verildiğini ancak sözleşme konusu iş yapılmadığından karşılıksız kaldığını, çeklerin karşılıksız olmasına rağmen diğer davalılar faktoring şirketlerine temlik edildiğini ileri sürerek bu çeklerden borçlu olmadığının tespitini istemiştir.

Davalı T____ Kimya İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş ve yargılamaya da katılmamış olduğundan davayı inkar etmiş sayılır.

Davalı M____ Faktoring A.Ş. ve diğer davalı E____ Faktoring A.Ş. vekilleri müvekkillerinin dava konusu çeklerden birer adedini 6361 s. kanun hükümlerine uygun şekilde temlik aldıklarını çeklerin keşidecisiyle lehtarı arasındaki hukuki ilişkiden kaynaklanan defilerin iyi niyetli müvekkillerine karşı ileri sürülemeyeceğini savunarak davanın reddini istemişlerdir.

Mahkemece T_____ kimya İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. açısından 30.07.2013 tarihli sözleşmenin T____ kimya İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nce itiraza uğramadığı, T____ kimya Şti.'nin sözleşmedeki edimini yerine getirdiğini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı M____ Faktoring A.Ş. açısından ve E____ Faktoring A.Ş. açısından ise teslim aldıkları çekleri faturaya dayanılarak teslim aldıkları, temlik miktarının faturadaki toplam tutarı aşmadığı, faktoring şirketinin bir alacağı temlik alabilmesi için alacağın faturayla tevsiki yeterli olup faktoring şirketinin fatura konusu mal/hizmetin teslim edildiğini araştırma yükümlüğü bulunmaması nedeniyle malın teslim edilmediği yönündeki savunmanın faktoring şirketine karşı ileri sürülme imkanı bulunmadığı, davacı tarafın davalı M____ Faktoring A.Ş.'nin ve E____ Faktoring A.Ş nin bile bile borçlunun zararına hareket ederek çeki devraldığı yönünde bir iddiası ve delili bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, E____ Faktoring lehine inkar tazminatına, M____ Faktoring A.Ş'nin inkar tazminatı isteminin ise çek bedelini davadan önce tahsil etmiş olması nedeniyle reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince TEMYİZ EDİLMİŞTİR.

Davalılardan T___Kimya İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti ile davalılar M____ Faktoring A.Ş. ve E____ Faktoring A.Ş. arasında 2013 tarihli faktoring sözleşmeleri imzalandığı ve bu sözleşmeler çerçevesinde dava konusu çeklerden 27.11.2013 keşide tarihli 22.000 TL tutarlı çekin T____Kimya İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti cirosuyla davalı M____ Faktoring A.Ş. ye temlik edildiği ve temlikin faturayla tevsik edilmiş olduğu, 27.12.2013 keşide tarihli 23.000 TL tutarlı çekin ise yine davalı T____Kimya İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından diğer davalı E____ Faktoring A.Ş. ye temlik edildiği ve temlikin faturayla tevsik edildiği dosya içeriğinden anlaşılmıştır.

Dosyaya sunulan 30.07.2013 tarihli sözleşme örneğine göre davacıyla davalı T____ Kimya İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında Tarsus-Mersin'de bulunan toprak inşaat şantiyesindeki 300 MTÜL akrilik mutfak tezgahlarının yapılması işi karşılığında davacı tarafından davalı T____ Kimya İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. ne dava konusu çeklerin avans olarak verildiği, anılan sözleşme altındaki imza yönünden isticvap davetiyesi çıkarılmasına rağmen T____ Kimya İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. yetkilisinin duruşmaya gelmemekle sözleşme altındaki imzanın anılan şirket yetkilisine ait olduğunun kabulü gerektiği dosya içeriğiyle sabittir. Çeklerin avans olarak verildiği bu şekilde ispatlandığına göre sözleşme kapsamındaki işin yapıldığının ispat yükü davalı T____ Kimya İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. ne düşmektedir. Anılan davalı duruşmalara katılmamış ve sözleşme konusu işi yaptığına dair herhangi bir delil sunmamıştır. Hal böyle olunca dava konusu çeklerin karşılıksız kaldığının kabulüyle anılan davalı şirket hakkındaki davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.

Diğer davalılar M____ Faktoring A.Ş. ve E____ Faktoring A.Ş. hakkındaki dava yönünden uyuşmazlığın çözümünde, davacının T____ Kimya İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. ne karşı aalarındaki hukuki ilişkiden kaynaklanan şahsi defileri alacağı temlik alan durumundaki faktoring şirketlerine karşıda da ileri sürüp süremeyeceğinin belirlenmesi gerekmektedir.

Dava konusu faktoring sözleşmeleri ve bu sözleşmeler çerçevesinde temlik alınan çeklerin 2013 tarihli olması karşısında uyuşmazlığa 13.12.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olan 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri kanununun Uygulanması gerekmektedir. Anılan kanunun 9/2 maddesine göre "Faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş faturayla tevsik edilemeyen alacaklarla Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez. Aynı faturaya dayalı birden çok faktoring şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı fatura tutarını aşamaz." Kanunun 9/3 maddesinde ise "Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri halinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan defileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğer ki, faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun." hükmüne yer verilmiştir.

Faktoring sözleşmeleri temelinde alacağın temliki hükümlerini barındıran Borçlar Kanunundaki tip sözleşmeler arasında yer almayan ve birden fazla tip sözleşmeyi kapsamına alan atipik nitelikte Karma sözleşmelerdir. Faktoring sözleşmeleri üç köşeli işlemlerdir. Faktoring işlemlerinin taraflarını alacağı temlik alan faktoring şirketi, temlik eden önceki alacaklı (faktoring şirketinin müşterisi) ve önceki alacaklıyla arasında temel hukuki ilişki bulunan borçlu olarak gösterebiliriz. Faktoring sözleşmesinin niteliği gereği kural olarak borçlu önceki alacaklısına karşı ileri sürebileceği şahsi defileri temlik alan durumundaki faktoring şirketine karşı da ileri sürebilir. (6098 sayılı TBK md. 188/1, 6361 Sayılı Kanunun 9/2 md.)

Somut olay bakımından uyuşmazlık 6361 Sayılı Kanunun 9/3 maddesi hükmünün bu olayda uygulanıp uygulanmayacağı YÖNÜNDE TOPLANMAKTADIR. Belirtilen yasa hükmü faktoring işleminin tarafları olan borçlu önceki alacaklı ve temlik alan faktoring şirketi dışındaki kambiyo senedinde ciro silsilesinde yer alan diğer kambiyo borçluları bakımından getirilmiş BİR HÜKÜMDÜR. Kanunun 9/3 maddesi hükmünün faktoring işleminin tarafları arasında yer almayan kambiyo borçlularını ilgilendirdiği madde gerekçesinden DE ANLAŞILABİLMEKTEDİR. Zira gerekçenin son cümlesinde "Bu bağlamda 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun defiler başlıklı 687 nci maddesiyle paralellik sağlanması hedeflenmiştir..." denmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 687/2 maddesinde "Alacağın temliki HÜKÜMLERİ SAKLIDIR." hükmü yer almaktadır. 6361 s. kanunun 9/2 nci maddesi hükmünden hareketle faktoring sözleşmelerinde de alacağın temliki hükümleri uygulanacağından gerek 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 687/2 nci maddesi, gerekse 6361 s. kanunun 9/2 maddesi karşısında faktoring işleminin taraflarından olan kambiyo borçluları hakkında alacağın temliki hükümlerinin uygulanacağı aynı kanunun 9/3 maddesi hükmünün ise faktoring işleminin tarafı olmayan ve ciro silsilesinde yer alan diğer kambiyo borçluları bakımından uygulanabileceği anlaşılmaktadır.

Bu açıklamalar karşısında somut olayın değerlendirilmesinde; faktoring şirketlerine ciro yoluyla devredilen çeklerde keşideci davacı (borçlu), lehtar T____ Kimya İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. (önceki alacaklı), faktoring şirketleri ise lehtardan çekleri ciro yoluyla temlik alan son hamil durumunda olup, faktoring işleminin taraflarındandır. Hal böyle olunca somut olayda 6361 Sayılı Kanunun 9/3 maddesi hükmünün uygulama yeri bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla olayımızda anılan kanunun 9/2 maddesi hükmünün ve dolayısıyla 6098 sayılı TBK nın 188/1 maddesi hükmünün uygulanması gerekmektedir. Buna göre borçlu önceki alacaklısına karşı aralarındaki temel hukuki ilişkiden kaynaklanan şahsi defileri alacağı önceki alacaklıdan faktoring sözleşmesi çerçevesinde temlik alan faktoring şirketlerine karşı da ileri sürebilecektir.

Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.

KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.10.2015 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Borçlar Kanunu (Yeni) MADDE 186 :Borçlu, alacağın devredildiği, devreden veya devralan tarafından kendisine bildirilmemişse, önceki alacaklıya; alacak birkaç kez devredilmişse, son devralan yerine önceki devralanlardan birine iyiniyetle ifada bulunarak borcundan kurtulur.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Mehmet KARAUSTA
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 09-05-2016

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03166509 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.