Üyemizin Notu:
BK. m. 60 ile ilgili uygulamada “zararı müstelzim fiilin vukuu” tabirinin Yargıtay’ca zorlama bir yorumu ile zamanaşımı, zararı doğuran fiilin tarihi ile değil de bu fiilin sebep olduğu zararın gerçekleşmesi ile başlatılmıştır. Gölcük depreminde çürük inşa edilmiş bir binanın depremde yıkılması ile ilgili bir kararında zamanaşımı binanın teslim tarihinde değil de yıkıldığı tarihte başlar denilmiştir.
TBK. M. 72 bu görüşü terk etmiştir. Uzak geçmişte kalan olaylardan dolayı uyuşmazlığın sürdürülmesinde kamu yararının olmadığı şeklindeki hukuk prensibini esas almıştır. Haksız fiilin işlenmesi fiili ile zararın doğması olaylarını birbirinden ayırmış, zamanaşımı başlangıcını, zararın ne zaman ortaya çıktığına bakmaksızın, zarardan bağımsız olarak haksız fiilin işlendiği tarih olarak kabul etmiştir. Bu husus yasa metninde “…herhalde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar” denilerek ifade edilmiştir.
Bu husus TBK. Madde gerekçesinde: “… Ayrıca, 818 sayılı Borçlar Kanununda on yıllık uzun zamanaşımı süresi için kullanılan “zararı müstelzim fiilin vukuundan itibaren” şeklindeki ibarenin, haksız fiilin “zarar” unsuru gerçekleşmedikçe, fiilin işlendiği tarihten itibaren kaç yıl geçerse geçsin, haksız fiil nedeniyle tazminat isteminin zamanaşımına uğramayacağı şeklinde yorumlanmasını önlemek amacıyla, bu ibare “her hâlde, fiilin işlendiği tarihten başlayarak” şeklinde değiştirilmiştir.” Denilerek açıklanmıştır.
|