Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 12.Hukuk Dairesi 1994/6513 Esas 1994/ 7408 Karar İçtihat

Üyemizin Özeti
Nafaka ilamı, bir borcun veya hakkın varlığını belirten ilamlar gibi olmayıp, nafaka alacağı zaman geçtikçe borçlu zimmetinde tahakkuk edeceğinden, "takip tarihinden geriye doğru on yıldan önce" işlemiş olan nafaka alacağının zamanaşımına uğradığının kabulü gerekir.
(Karar Tarihi : 06.06.1994)
Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkik Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 6.5.1994 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Alacaklı tarafından borçlu hakkında Kartal 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 15.7.1982 tarih 1982/237-613 sayılı ilamına dayanılarak, 15.7.1992 tarihine kadar işlemiş 5.164.400.TL. nafaka alacağının tahsili için takip yapılmış, 53 örnek icra emri 29.3.1993 tarihinde tebliğ edilen borçlu mercie verdiği 31.3.1993 tarihli dilekçesinde, karar tarihinden beri eşi alacaklı ile birlikte oturduklarını, karar tarihinden takip tarihine kadar on yıldan fazla bir zaman geçip zamanaşımının gerçekleştiğini ileri sürerek icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istemiş, mercice, takip dayanağı ilamın zamanaşımına uğradığından itirazın kabulüne, ancak dava açıldıktan sonra borcun ödenerek icra dosyasının infazen işlemden kaldırıldığından bahisle takibin iptali konusunda bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

1- BK.nun 135/2. maddesi hükmüne göre, alacak bir hüküm ile sabit olmuş ise zamanaşımı süresi on yıldır. Nafaka ilamı, bir borcun veya hakkın varlığını belirten ilamlar gibi olmayıp, nafaka alacağı zaman geçtikçe borçlu zimmetinde tahakkuk edeceğinden, takip tarihinden geriye doğru on yıldan önce işlemiş olan nafaka alacağının zamanaşımına uğradığının kabulü gerekir. Nafaka alacaklarında BK.nun 129. maddesinin uygulanması olanaksızdır. Nafaka alacağının tümünün zamanaşımına uğradığı yolundaki merciin görüşü isabetsizdir.

2- Borçlu; karar tarihinden beri alacaklı eşi ile birlikte oturduklarını ileri sürmüştür. Alacaklı infak ve iaşesi borçlu tarafından karşılandığı dönem içinde tahakkuk eden nafaka alacağını isteyemez. Bu nedenler, tarafların bu konuda gösterecekleri delillerin toplanıp, değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.

Borcun itirazdan sonra ödenmiş bulunması, itirazdan açıkça feragat edilmedikçe, itirazın incelenmesine engel değildir. Mercice bu yönler gözetilmeden karar verilmesi isabetsizdir.

KARAR : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 06.06.1994 gününde oybirliği ile karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : İcra ve İflas Kanunu MADDE 33 :(Değişik : 18/2/1965 – 538/17 md.)

İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra tetkik merciine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya tetkik merciinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.

İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir.

Tetkik mercii, geri bırakılma talebini reddettiği takdirde borçlu ancak istinaf veya temyiz yolujna başvuru süresi içinde alacağı karşılıyacak nakit veya mercice kabul edilecek taşınır rehin veya esham veya tahvilat veya taşınmaz rehni yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartiyle istinaf veya temyiz yoluna başvurabilir. Borçlunun yeter malı mahcuz ise veya borçlunun talebi üzerine istinaf veya temyiz yoluna başvuru süresi içinde yeter malı haczedilmişse bu fıkrada yazılı teminatı göstermeye lüzum yoktur.

Borçlu olmadığı parayı ödemek mecburiyetinde kalan borçlunun 72 nci madde mucibince istirdat davası açarak paranın geriye verilmesini istemek hakkı saklıdır.

İLAMIN ZAMANAŞIMINA UĞRADIĞI İDDİASI:
MADDE 33/a.

(Ek: 18/2/1965 – 538/18 md.)

İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra tetkik mercii tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir.

Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vakı olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder.

İcranın devamına karar verilmesi halinde 33 üncü maddenin son fıkrası burada da uygulanır.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Ufuk BOZOĞLU
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 03-01-2016

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02842307 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.