Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, Esas: 2014/11388, Karar: 2014/13576 İçtihat

Üyemizin Özeti
Dava; davacının, müteveffa eşinin diğer mirasçılarına yönelttiği, eşin ölümü ile son bulan edinilmiş mallara katılma rejimi döneminde ve evlilik birliği içinde edinilip muris adına tescil olunan taşınmaza dair katılma alacağı istemidir.

Davaya konu taşınmazın tamamı banka kredisi ile edinilmiş olup, kredi borcunun bir kısmı evlilik birliği içinde ve ölüm tarihinden önce ödenmiş, kalan kredi borcu ise sigortacı tarafından, sigortalı murisin ölümü üzerine ödenmiştir.

Mal rejimini sona erdiren ölüm sırasında, sigortacı tarafından ödenen sigorta bedeli mevcut olmadığından, bunun edinilmiş mal olarak kabulü ve mal rejiminin tasfiyesinde hesaplamaya dahil edilmesi olanağı bulunmamaktadır. Hükmedilecek katılma alacağı; mal rejiminin sona erdiği tarihten önce ödenmiş olan ödemenin toplam edinme değerine oranının dava konusu taşınmazın karar tarihine en yakın tarihteki değerinin çarpımı ile elde edilecek miktardır.
(Karar Tarihi : 26.6.2014)
"G____ ile E____ ve müşterekleri aralarındaki katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Bandırma Aile Mahkemesi'nden verilen 27.12.2012 gün ve 661/791 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalılar vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı G____ vekili, tarafların murisi Y____'ın 19.09.2010 tarihinde vefat ettiğini, davacı ve murisin evlilik birliği içinde 01.01.2002 tarihinden sonra edinilen ____ ada 24 parsel 6 numaralı meskenin muris adına tescil edildiğini açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalılar vekili, taşınmaz kredi ile satın alınıp kredi borcu hayat sigortası tarafından karşılandığından davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Mahkemece, banka kredisi ile edinilen taşınmaza ait kredi borcu rizikonun (ölüm) gerçekleşmesi üzerine mal rejimi sona erdikten sonra sigortacı tarafından ödendiğinden; ancak, mal rejiminin ölümle sona erdiği tarihe kadar yapılan ödemeler nedeniyle 162,52 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren davalılardan yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi üzerine, hüküm, davacı vekili ve davalılar vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.

Davacı ile ortak muris Y____ 23.12.2002 tarihinde evlenmiş ve evlilik birliği murisinin 19.09.2010 tarihinde ölümü ile son bulmuştur. TMK.nın 225. maddesinin 1. fıkrasına göre evliliğin ölüm ile sona erdirilmesi durumunda, eşler arasındaki mal rejimi ölüm tarihi itibariyle son bulur. Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden eşler arasında evlenme tarihinden murisin öldüğü 19.09.2010 tarihine kadar 4721 sayılı TMK'nın 202. maddesi uyarınca yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.

Dava dilekçesinin içeriği, tarafların yargılama aşamasındaki beyanları ve dava konusu ____ ada 6 nolu meskene dair dava, 4721 sayılı TMK.nın 202 ve devamı maddeleri gereğince kabul edilen yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan ve TMK.nın 231, 232, 235 ve 236. maddeleri gereğince açılan katılma alacağı isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda, eklenecek değerlerden (TMK m. 229) ve denkleştirmeden (TMK m. 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK m. 219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK m. 231) yarısı üzerinden (TMK m. 236/1) tarafların kazanılmış hakları da gözetilerek taşınmazın tasfiye tarihindeki değeri dikkate alınarak (TMK m. 235/1) katılma alacağı belirlenmelidir.

Dava konusu taşınmaz, edinme tarihiyle edinilmiş mal olup; davalılar taşınmazın murisin önceki eşinden kalan taşınmazın satımından elde edilen para ile satın alındığını iddia etmişse de, 26.01.2010 tarihinde 60.000 TL'ye edinilen ve edinme tarihinde yaklaşık bu değere sahip bulunan taşınmazın, kişisel mal ile satın alındığı TMK'nın 6. ve 222 /son maddesine göre davalılar tarafından ispatlanamamıştır. Taşınmazın tamamı banka kredisi ile edinilmiş olup, bu borcun 2.234,16 TL si evlilik birliği içinde ve ölüm tarihinden önce ödenmiş, kalan 57.765,64 TL kredi borcu ise sigortacı tarafından sigortalı murisin ölümü üzerine 04.10.2010 tarihinde ödenmiştir.

TMK'nın 225. maddesi eşler arasındaki edinilmiş mallara katılma rejiminin eşlerden birinin ölümü halinde sona ereceğini düzenlemiştir. Yasanın bu düzenlemesi karşısında evliliğin ölüm ile sona ermesinden sonra sigortacı tarafından yapılan ödemenin niteliği üzerinde durmak gereklidir. Edinilmiş malı tanımlayan aynı Yasa'nın 219. maddesi " Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir.

Bir eşin edinilmiş malları özellikle şunlardır:

1-) Çalışmasının karşılığı olan edinimler,

2-) Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,

3-) Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,

4-) Kişisel mallarının gelirleri,

5-) Edinilmiş malların yerine geçen değerler." şeklinde olup, sigortacı tarafından yapılan ödemelere ilişkin herhangi bir hüküm içermemektedir. Her ne kadar edinilmiş malların ne olduğu Yasa'da tahdidi olarak sayılı değilse de, bir malın edinilmiş mal olup olmadığının belirlenmesinde mal rejimine ilişkin diğer hükümlerin de dikkate alınması gereklidir. Aynı Yasa'nın 235/1 maddesi mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş malların tasfiyeye tabi tutulacağını düzenlemiş olup, somut olayda mal rejiminin sona erdiren ölüm sırasında sigortacı tarafından ödenen 57.765,64 TL sigorta bedeli mevcut olmadığından, edinilmiş mal olarak kabulü ve mal rejiminin tasfiyesinde hesaplamaya dahil edilmesi olanağı bulunmamaktadır. Saptanan bu durum karşısında davalılar vekilinin tüm ve davacı vekilinin aşağıda yazılı husus dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,

Davacı vekilinin sair temyiz itirazlarına gelince, banka kredisi ile edinilen taşınmazın edinme değeri 63.577,16 TL olarak belirlenmiş olup 60.000,00 TL kredi borcunun 2.234,16 TL'si mal rejiminin sona erdiği tarihten önce ödenmiş olup yapılan bu ödemenin toplam edinme değerine oranı % 4,25'tir. Bu halde bu oran ile dava konusu taşınmazın karar tarihine en yakın tarihteki değerinin çarpımı ile elde edilecek miktarın yarısına katılma alacağı olarak karar vermek gerekirken, hesap hatası yapılarak yazılı şekilde eksik katılma alacağına hükmedilmesi doğru değildir.

KARAR : Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen hükmün 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK'nın 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nın 388/4. (HMK m. 297/ç) ve HUMK'nın 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya ve davalılara ayrı ayrı iadesine, 26.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 225 :Mal rejimi, eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin kabulüyle sona erer.

Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hallerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer.

Gerekçesi için Bkz.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 23-06-2015

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02428508 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.