Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 2013/21426 Esas 2014/4032 Karar İçtihat

Üyemizin Özeti
Anlaşmalı boşanma talebiyle açılan davada, davalı verdiği cevapla protokolü kabul etmediğini ve evlilik birliğinin davacının kusurlu hareketleri ile sarsıldığını belirtmiş. Nafaka ve tazminat talep etmiştir.

Bu halde; boşanma isteği, bir ıslaha veya yeniden dilekçe verilmesine lüzum bulunmaksızın kendiliğinden anlaşmalı olmaktan çıkar, çekişmeli davaya dönüşür.

Dava çekişmeli boşanmaya dönüştükten sonra; mahkeme gerek görmesi halinde; davacıdan iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları özet halinde bildirmesini isteyebilir ise de, evlilik birliğini temelinden sarsan maddi vakıaların bildirilmemiş olması, davanın usulden reddini gerektirmez.

Dava, çekişmeli hale geldikten sonra maddi hadiseler gösterilmemiş olsa bile, hakim, tarafların boşanma ve fer'ilerinde uyuşmazlık içinde olduklarını nazara alarak taraflardan delil göstermelerini isteyip, gösterdikleri takdirde delillerini toplamalı ve neticesine göre Türk Medeni Kanununun 166/1-2 nci maddesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini takdir edip değerlendirmeli ve sonucuna göre karar vermelidir. Başka bir ifadeyle geçimsizliği doğuran maddi vakıaların açıklanmamış olması, davanın esasının incelenmesine engel değildir. Böyle bir durumda tahkikat, mevcut olan durum esas alınarak yürütülür. Yerel mahkemenin bu esaslara aykırı olarak, davacıdan, davasını Türk Medeni Kanununun 166/1 inci maddesi kapsamında ıslah etmesi için Hukuk Muhakemeleri Kanununun 119'ncu maddesindeki unsurları taşıyan dava dilekçesi istemesi ve bunun için süre tanıması, verilmeyince de davayı, ara kararına uyulmadığı gerekçesiyle reddetmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
(Karar Tarihi : 26.02.2014)
Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşüldü:

Karar: Davacı, dava dilekçesinde; eşiyle aralarında çıkan anlaşmazlıklar sebebiyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, anlaşarak boşanmayı kararlaştırdıklarını, boşanma protokolünün dilekçesine ekli olduğunu belirterek, anlaşmaları gereğince boşanmalarına karar verilmesini istemiş; davalı süresinde verdiği cevap dilekçesinde protokolü kabul etmemiş, evlilik birliğinin davacının kusurlu hareketleri sonucu temelinden sarsıldığını belirterek davacıdan nafaka ve tazminat talep etmiş, 08.11.2012 tarihinde icra edilen ön inceleme duruşmasında da cevap dilekçesini yinelemiştir. Böyle bir durumda, boşanma isteği, bir ıslaha veya yeniden dilekçe verilmesine lüzum bulunmaksızın kendiliğinden anlaşmalı olmaktan çıkar, çekişmeli davaya dönüşür. Dava çekişmeli boşanmaya dönüştükten sonra; mahkeme gerek görmesi halinde; davacıdan iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları özet halinde bildirmesini isteyebilir ise de, evlilik birliğini temelinden sarsan maddi vakıaların bildirilmemiş olması, davanın usulden reddini gerektirmez. Dava, çekişmeli hale geldikten sonra maddi hadiseler gösterilmemiş olsa bile, hakim, tarafların boşanma ve fer'ilerinde uyuşmazlık içinde olduklarını nazara alarak taraflardan delil göstermelerini isteyip, gösterdikleri takdirde delillerini toplamalı ve neticesine göre Türk Medeni Kanununun 166/1-2 nci maddesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini takdir edip değerlendirmeli ve sonucuna göre karar vermelidir. Başka bir ifadeyle geçimsizliği doğuran maddi vakıaların açıklanmamış olması, davanın esasının incelenmesine engel değildir. Böyle bir durumda tahkikat, mevcut olan durum esas alınarak yürütülür. Yerel mahkemenin bu esaslara aykırı olarak, davacıdan, davasını Türk Medeni Kanununun 166/1 inci maddesi kapsamında ıslah etmesi için Hukuk Muhakemeleri Kanununun 119'ncu maddesindeki unsurları taşıyan dava dilekçesi istemesi ve bunun için süre tanıması, verilmeyince de davayı, ara kararına uyulmadığı gerekçesiyle reddetmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.

KARAR : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 26.02.2014
İlgili Mevzuat Hükmü : Hukuk Muhakemeleri Kanunu MADDE 119 :(1) Dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur:

a) Mahkemenin adı.

b) Davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri.

c) Davacının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası.

ç) Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin ve davacı vekilinin adı, soyadı ve adresleri.

d) Davanın konusu ve malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, dava konusunun değeri.

e) Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri.

f) İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği.

g) Dayanılan hukuki sebepler.

ğ) Açık bir şekilde talep sonucu.

h) Davacının, varsa kanuni temsilcisinin veya vekilinin imzası.

(2) Birinci fıkranın (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması hâlinde, hâkim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde dava açılmamış sayılır.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Ufuk BOZOĞLU
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 29-04-2015

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02485490 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.