Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu, Esas: 1938/48, Karar: 1940/88 İçtihat

Üyemizin Özeti
Bir hükmün temyizen tetkiki taraflarca ayrı ayrı dilekçelerle istenildiği halde yalnız bir tarafın dilekçesi görülerek onun temyiz incelemesi yapılıp karar ittihaz olunduktan sonra; temyizi görülmeyen diğer tarafın karar düzeltme talebini havi verdiği ikinci bir dilekçe üzerine yapılacak tetkikat, adi temyiz yolu ile yapılan tetkikat mahiyetindedir.
(Karar Tarihi : 16.10.1940)
"Bir hükmün temyizen tetkiki taraflar canibinden ayrı ayrı istidalarla istenildiği halde yalnız bir tarafın istidası görülerek anın üzerine tetkikatı temyiziye icra ve bir karar ittihaz olunduktan sonra diğer temyiz müstedisinin, temyiz ilamında isminin mümeyyizler arasında görülmediğinden ve temyiz itirazları meskutunan bırakıldığından bahisle tashihan tetkik talebini havi verdiği 2. bir istida üzerine adi temyiz yolu ile mi yoksa tashihi karar tariki ile mi tetkikatı temyiziye icrası lazım geleceği hususunda vuku bulan içtihat ihtilafı üzerine keyfiyetin tevhidi içtihat yolu ile halli Temyiz 1. Hukuk Dairesi Reisliğinin 6.12.1938 tarih ve 2724/469 numaralı müzekkeresiyle istenilmesine mebni 16.10.1940 tarihinde toplanan Heyeti Umumiyeye 48 zatın iştirak ettiği görüldükten ve müzakere nisabı tahakkuk ettikten ve mezkur müzekkere ile merbutu ilam okunduktan ve hadise bir kerre de 1. Reis İhsan Ezgü tarafından izah edildikten sonra söz alan;

Fuat Hulusi; Bu adam tashih yoluyla geliyor. Yol da budur. Yoksa tekrar tasdik edilmiş ilam varken yeniden tetkikat yapılamaz. Evvelce tashihi karar yolu kapalıdır, denmişti. Şimdi bu yolun açık olduğunu söylüyoruz. Adam hakkında tetkikatı temyiziye yapılmaz. İlam hakkında yapılır.

Cevat; Evvelce mevcut azalara göre yeni bir ekseriyetin vukuundan bahisle müracaat edildiğine ve elyevm tekaüt olup gidenler olduğuna göre tevhidi içtihada mahal yoktur.

Fuat Hulusi; Ben de kabul ederim. Her hadisede tatbik edilmek şartıyla.

Reis Fevzi; Bendenizce iadesi doğru değildir.

Bu babtaki evrakın 1. Hukuk Dairesinden celbine 9.10.1940 tarihinde ittifakla karar verildi.

16.10.1940 tarihli celsede daireden celbolunan evrak tetkik edildikten sonra söz alan;

Fuat Hulusi; İhtilafın menşeini teşkil eden davayı izah ettikten sonra müddei taraflar ikame edilen dava ile Hazine de mukabil bir dava ikame etmiştir, davayı asliye de reddedilmiş olmakla beraber mukabil dava dahi reddedilmiştir. Her ikisi de temyiz etmişler, dairemiz davayı asliyi temyiz edenin temyiz tetkikatını yapmıştır. Mukabil davaya ait Hazinenin temyiz tetkikatı yapılmamıştır. Şimdi Hazine tashihi karar istidasiyle müracaat ediyor. Mukabil dava asıl dava ile beraber görülmüştür. Bir ilam hakkında iki temyiz tetkikatı ve iki ilam verilmesi doğru değildir. Muhalifi kanun bir hareket vardır. Tashih sebebidir. Bu hatanın tashihi de bize düşer. Tashih sebebi yolu ile bir de cezayı nakdi alınacaktır. Bu adamın kabahati nedir?

Birinci Reis; Bu hadisede Temyiz Mahkemesinin tashihan tetkik edilecek kararı yoktur. Temyizi davanın tetkik ve bir karara rabtedilmemesinden naşi vuku bulan müracaatın tashih yolu ile yapılması da adi tetkikata mani değildir. Aksi hal Hazineyi tashihi karar hakkında ve bir dereceden mahrum eder.

Fuat Hulusi; Kanuna muhalefet nakız sebebi olduğu gibi kanuna muhalefet tashihi karar sebebi de olabilir. Bu mukabil davanın nazara alınmaması ile bu hadisenin farkı yoktur. Temyizin mahkemeden farkı var mıdır?

Osman Nuri; Temyiz tetkikatları ayrı ayrı yapılır.

Birinci Reis; Temyiz tetkikatı yapılıp da neticeye müessir itirazlar meskutunan kalmış ise veya kanunda dermeyan edilip yazılı diğer sebepler mevcut ise tashihi karar yoluna gidilir. Burada böyle bir şey yoktur. Alakadarların kanun yolunu tayinde hataları hiç bir vakit hukuklarını kasra sebep olamaz.

Cevat; İlam kabili temyiz değildir, diyorlar. İlamlar müddeilerin, müddeialeyhlerin haklarına taalluk eder. Bunlar ayrı ayrıdır. Birinin temyizi diğerini takyit etmeyeceği gibi biri hakkındaki nakzın da diğerine şümulü yoktur. Temyizi ve tefriki kabil olunca ayrı ayrı tetkik edilir.

A. Rıza Kiper; Sayın Baş Reisin gösterdikleri esbabı mucibe dairenin adiyen tetkikatı temyiziye icrası suretiyle ittihaz etmiş olduğu evvelki kararının isabetini teyit etmektedir. Bu esbabı mucibeyi tekrar edecek değilim. Bunlara ilave edecek değilim. Bunlara ilave edeceğim bazı sebepler vardır.

Temyiz edenlerden birinin istidası her nasılsa görülmeyerek onun itirazı tetkik ve bu taraf hakkında bir karar ittihaz edilmemiş olursa bu ciheti tetkik etmek üzere dosya temyiz dairesine ikinci defa ne suretle gelir? Bu her vakit tevhidi içtihada sevk olunun hadiselerde olduğu gibi bu tarafın vereceği tashihi karar arzuhali mahiyetinde verilmiş bir istida ile sevk olunmaz. Bazen bu taraf hiç müracaat etmez de mahalli mahkemesi muttali olarak bu tarafın istidası üzerine de tetkikatı temyiziye icrası için evrakı gönderir. Veyahut temyiz dairesi evrakını mahalline iade etmezden evvel muttali olur. Bu suretlerle ıttıla hususunda ne yapmak lazım gelir? Muayyen olan tashih sebeplerinden birisine istinat olunarak verilmiş bir tashihi karar istidası yoktur. Onun için tetkikatı temyiziye ira kılınamaz mı demek, yoksa temyiz ilamının bu tarafa tebliği cihetine gidilsin mi demek lazım gelir. Eğer temyiz ilamı ona tebliğ edilsin derse onun temyiz istidası üzerine verilmiş bir temyiz ilamı yoktur ki tashihi karar hakkını istimal etmek maksadıyla ona tebliğ edilsin. Farzı mahal ilam tebliğ edilse de muayyen müddet zarfında tashihi karar istidası vermemiş olsa ve sonra da bu evrakın adiyen tetkikini o taraf musırran talep etse muayyen müddet zarfında tashihi karar istidası vermedin diye onun vaktiyle müddeti zarfında verdiği temyiz arzuhalini ihmal etmek caiz olur mu? İşte bu cihetler de mülahaza olunarak direnin evvelce adiyen tetkikatı temyiziye icrası lazım geleceği yolunda ittihaz ettiği kararı ve bu babtaki eski içtihadı musip olduğu reyindeyim.

Fuat Hulusi; Bu işin mukarriri olan Bay Ali Rızanın notunu okudular. Davayı mütekabilen görülmemesi noktasından verdiğiniz ilam noksandır. Tashih ediniz. Haklar bir ilamda birleşince artık tecezzi mevzuubahis olamaz. İlam tecezzi edecekse diğerlerine tebliğ edilip edilmediğini aramaya niçin lüzum görüyorsunuz? demeleriyle neticede:

Bir hükmün temyizen tetkiki taraflar canibinden ayrı ayrı istidalarla istenildiği halde yalnız bir tarafın istidası görülerek anın üzerine tetkikatı temyiziye icra ve bir karar ittihaz olunduktan sonra diğer temyiz müstedisinin temyiz ilamında isminin mümeyyizler arasında görülmediğinden ve temyiz itirazları meskutunan bırakıldığından bahisle tashihan tetkiki talebini havi verdiği ikinci bir istida üzerine adi temyiz yolu ile mi yoksa tashihi karar tarikiyle mi tetkikatı temyiziye icrası lazım geleceği hususunda vuku bulan ihtilafı içtihat üzerine tevhidi içtihat tarikiyle keyfiyet ile tetkik; tashihi karar istidası vermiş olan tarafın itirazatı temyiziyesi evvelce adi temyiz yolu ile tetkik ve o taraf hakkında bir karar ittihaz edilmemiş ve binaenaleyh ortada tashihi karar arzuhaline mevzu teşkil edecek bir temyiz kararı mevcut bulunmamış olduğu ve adi temyiz yolu ile dermeyan ettiği temyiz itirazları tetkik olunamamış olan tarafın verdiği ikinci istidası tashihi karar talebi şeklinde de olsa hakikatte evvelce verdiği temyiz arzuhalinin görülüp tetkik ve bunun üzerine bir karar ittihaz edilmemiş olduğunu ihbar ve ifadeden ibaret bulunduğu ve adiyen tetkikatı temyiziye icra edilmeksizin tashihan tetkikat icrası bir tarafın müracaat yollarından birisini kapamayı mucip olacağı ve ayni ilamın bu kabil esbap dolayısıyla başka bir defayla tetkikine mani olacak bir hükmü kanun dahi bulunmadığı cihetle adi temyiz yolu ile tetkiki lazım geleceğine ekseriyetle 16.10.1940 gününde karar verildi.

AYKIRI GÖRÜŞ:

Fuat Hulusi Demirelli:

Mahkemenin bir mukabil davayı tetkik etmeyip ilamında sükutla geçiştirilmiş olması usul ve kanuna muhalif ve ilamın nakzı sebeplerinden maduddur. Temyiz Mahkemesinin de mukabil bir temyizi tetkikten zühul etmiş olması ayni suretle kanuna muhalefet teşkil ettiğinden Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440 ncı maddesinin iki numaralı bendinde yazılı tashih sebeplerindendir. Hadisede evvelce dosya içinde mevcut iken tetkik edilmeyen bir temyiz istida ve itirazlarından dolayı o temyiz istidasının sahibi işbu sebebe istinaden tashihi karar talebinde bulunmaktadır. Kendisi tashihini istediği ilamda mümeyyizünaleyh sıfatında gösterilmiş olduğundan mukabil temyizinin tetkik edilmemesinden dolayı bu talebe salahiyetlidir. Kendisi mümeyyizünaleyh sıfatıyla tashih istiyor ve mukabil davasının hal ve faslı lazım iken reddedildiğinden dolayı hükmün ve bu noktaya matuf temyizi nazara alınmayarak bu noktadan nakza karar verilmemiş olmasının kanuna muhalif olduğunu iddia etmektedir. "Tashihi kararı ancak temyiz eden taraf yapabilir. Kendisi musahhahünbih ilamda mümeyyiz sıfatında gösterilmemiştir. Binaenaleyh tashih isteyemez" yolundaki fikir ve mütaalada isabet göremem. Çünkü mümeyyizünaleyhin de aleyhindeki bir zuhulün tashihini isteyebileceği şüphesizdir. Burada mümeyyizünaleyhin mukabil temyizi tetkik edilmemekle hukuku ihmal edilmiş bulunmaktadır. Tashih talebi de bundan ileri gelmektedir. Müstedinin talebinin reddiyle adiyen temyiz tetkikatına lüzum gösterilmesi için kanuni bir mesnet mevcut değildir. Bundan dolayı hadisede ve hadiseye mümasil hallerde tashih talebinin kabulü ile o yolda tetkikatı tashihiye icrası lazım geleceği reyindeyim."
İlgili Mevzuat Hükmü : (Eski) Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunu - Mülga MADDE 440 :(MÜLGA MADDE RGT: 07.10.2004 RG NO: 25606 KANUN NO: 5236/20) (YÜRÜRL. TARH.: 01.06.2005)



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 08-12-2013

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03481793 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.