Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, Esas: 2009/12944, Karar: 2011/5468 İçtihat

Üyemizin Özeti
Dava, hayat sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davalı sigorta şirketi sigortalının ölüm sebebinin Diabetis Mellitus ve Kalp Yetmezliği olduğunu, SSK karnesindeki bilgilere göre sigortalının poliçenin tanziminden önceki dönemde diabetis mellitus ve kalp yetmezliğinden tedavi gördüğü halde poliçe tanzim edilirken bu rahatsızlığını bildirmediğini iddia etmektedir.
Mahkemece, davalı sigorta şirketinden sağlık karnesi örneği ve hasar dosyasının tümü getirtilip, sigortalının, sigorta şirketinin iddia ettiği hastalıklardan dolayı poliçe tanziminden önce tedavi görüp görmediği, tedavi gördü ise hangi tarihte gördüğü tespit edilip, yine bu durumu sigorta şirketinin hangi tarihte öğrendiği, sağlık karnesinin sigorta şirketine hangi tarihte ulaştığı hususları araştırılıp, gerektiğinde gizlendiği iddia edilen hastalık veya hastalıklarla ölüm rizikosu arasında doğrudan illiyet bağının olup olmadığı, başka bir anlatımla ölümün gizlenen hastalık veya hastalıklardan meydana gelip gelmediği hususu açıklığa kavuşturulmadan davanın reddi doğru görülmemiştir.
(Karar Tarihi : 05.05.2011)
"Taraflar arasında görülen davada Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 2.7.2009 tarih ve 2008/792-2009/422 Sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi tarafların vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Sultan Gümüş Başaran tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin eşi muris C____ B____'in Akbank T.A.Ş'den kullandığı ihtiyaç kredisi için davalı nezdinde 21.3.2008 tarihinde hayat sigorta poliçesi düzenlendiğini, C____ B____'in 3.6.2008 tarihinde vefat ettiğinin sigorta şirketine bildirilmesi üzerine 1.8.2008 tarihli yazı ile sözleşmeden cayıldığının bildirildiğini ileri sürerek, kredinin bakiye borcundan şimdilik 6.900,00 YTL'si, müvekkilinin borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı tutarın şimdilik 3.105,00 YTL'si ve kredi borcuna işletilen faizin şimdilik 100,00 YTL'si olmak üzere toplam 10.105,00 YTL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davacılar A____ E____ B____, M____ B____ ve K____ C____ B____ diğer davacı ile birlikte mirasçı olduklarını ileri sürerek, müdahale talebinde bulunmuşlardır.

Davalı vekili, sigortalı C____ B____'in ölüm sebebinin Diabetis Mellitus ve Kalp Yetmezliği olduğunu, SSK karnesindeki bilgilere göre sigortalının poliçenin tanziminden önceki dönemde diabetis mellitus ve kalp yetmezliğinden tedavi gördüğü halde poliçe tanzim edilirken bu rahatsızlığını bildirmediğini, Hayat Sigortası Genel Şartlarının C.2/2.2. maddesi ve TTK.nun 1290. maddesi uyarınca sigorta şirketinin durumu öğrenmesinden itibaren 1 ay içinde cayma hakkına sahip olduğunu, beyan yükümlülüğünün kasten ihlali halinde riziko gerçekleştikten sonra dahi cayabileceğini, bu durumun yasal süresinde bildirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, hayat sigortası başvuru formunda diğer bilgiler doldurulmasına rağmen sağlık beyanı ile ilgili kısımların boş bırakıldığı, muris C____ B____'un 3.6.2008 tarihinde vefat ettiği, dava dışı banka tarafından davalı sigorta şirketine C____ B____'in öldüğünün 10.6.2008 tarihinde bildirilmesine rağmen davalı sigorta şirketinin 10.6.2008 tarihinden itibaren T.T.K.nun 1290 maddesinde belirtilen 1 aylık süre içinde cayma hakkını kullanmayarak bu hakkını 1.8.2008 tarihinde kullandığından cayma hakkının düştüğü, başvuru formu değerlendirildiğinde her iki tarafın sağlık ile ilgili konularda tam olarak üzerine düşeni yapmadığı, davalı sigorta şirketi temsilcisi sıfatı ile başvuruyu alan görevlinin gerekli soruları yöneltmeyerek kusurlu davrandığı, tarafların olayda yarı yarıya kusurlu oldukları, davacılar dava dışı bankaya tüm borcu ödediğinden davacıların sigorta bedelinin yarısı olan 5.000,00 TL'yi sigorta şirketinden talep edebilecekleri gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle sigorta bedelinin yarısı olan 5.000,00 TL'nin davalıdan tahsili ile hisseleri nispetinde davacılara ödenmesine, fazlaya dair taleplerin reddine karar verilmiştir.

Kararı, tarafların vekilleri temyiz etmiştir.

Dava, hayat sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. TTK.nun 1290. maddesine göre, sigorta ettiren, sigortacı tarafından sözleşme yapılırken gerçek durumları bildirdiği taktirde sözleşmeyi yapmamasını ya da daha ağır şartlarda yapmasını gerektiren bütün hususları sigortacıya bildirmekle yükümlü tutulmuştur. Şayet sigorta ettiren veya sigortalı sorulan sorulara karşı susmuş veya eksik bildirimde bulunmuş veya gerçeğe aykırı ihbarda bulunmuş ise bu durumları bildirmemesi sebebiyle sigorta sözleşmesi yapan sigortacıya sigorta sözleşmesinden cayma hakkı tanınmış bulunmaktadır. Davalı sigorta şirketi sigortalı C____ B____'in ölüm sebebinin Diabetis Mellitus ve Kalp Yetmezliği olduğunu, SSK karnesindeki bilgilere göre sigortalının poliçenin tanziminden önceki dönemde diabetis mellitus ve kalp yetmezliğinden tedavi gördüğü halde poliçe tanzim edilirken bu rahatsızlığını bildirmediğini, Hayat Sigortası Genel Şartlarfnın C.2/2.2. maddesi ve TTK.nun 1290. maddesi uyarınca sigorta şirketinin durumu öğrenmesinden itibaren 1 ay içinde cayma hakkına sahip olduğunu savunmasına rağmen sigortalının sağlık karnesi aslı ya da örneği ile hasar dosyası yargılama dosyası arasına celp edilmemiştir. Mahkemece, davalı sigorta şirketinden sağlık karnesi örneği ve hasar dosyasının tümü getirtilip, sigortalı C____ B____'in davalının iddia ettiği hastalıklardan dolayı poliçe tanziminden önce tedavi görüp görmediği, tedavi gördü ise hangi tarihte gördüğü tespit edilip, yine bu durumu sigorta şirketinin hangi tarihte öğrendiği, sağlık karnesinin sigorta şirketine hangi tarihte ulaştığı hususları araştırılıp, gerektiğinde gizlendiği iddia edilen hastalık veya hastalıklarla ölüm rizikosu arasında doğrudan illiyet bağının olup olmadığı, başka bir anlatımla ölümün gizlenen hastalık veya hastalıklardan meydana gelip gelmediği hususu açıklığa kavuşturulmadan yazılı şekilde eksik inceleme ile ve taraflara müterafik kusur yüklenerek hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.

KARAR : Yukarıda açıklanan sebeplerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın taraflar yararına BOZULMASINA, ödenen temyiz peşin harcın istemi halinde temyiz edene iadesine, 5.5.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Ticaret Kanunu MADDE 1290 :D) SİGORTA ETTİRENİN MÜKELLEFİYETİ VE BORÇLARI

I - İHBAR MÜKELLEFİYETİ

1. MUKAVELE YAPILIRKEN

Sigorta ettiren kimse, sigortacının mukavele yapılırken hakikî vaziyetleri bildiği takdirde mukaveleyi yapmamasını veya daha ağır şartlarla yapmasını mücip olacak bütün hususları sigortacıya bildirmeye mecburdur. Sigorta ettiren kimse sorulduğu halde susmuş veya noksan yahut hakikata muhalif beyanlarda bulunmuş ise hakikata vâkıf olmıyan sigortacı mukaveleden cayabilir; şu kadar ki; sigortacı hakikatı öğrendiği tarihten itibaren bir ay içinde cayma hakkını kullanmamış ise bu hak düşer. Sigorta ettiren kimsenin kötü niyeti anlaşıldığı takdirde sigortacı prime hak kazanır.

Sigorta mukavelesinin yapılması sırasında sigorta ettirene doldurması teklif olunan listede yazılı sorular dışında hiçbir mesuliyet tevaccüh etmez.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 16-09-2013

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02271390 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.