Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, Esas: 2012/4709, Karar: 2012/20013 İçtihat

Üyemizin Özeti
Boşanmanın eki niteliğindeki sözleşmeler, boşanma davası süreci içinde yapılmak koşuluyla hakimin onayı ve davanın boşanmayla sona ermesiyle geçerlilik kazanır. Dayanak ilamın hüküm fıkrasında taraflar arasındaki anlaşmadan bahsedilmiş, hükmün gerekçesinde de tarafların anlaşmasının mahkemece de uygun bulunduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla protokol, dayanak boşanma ilamının eki olup, koşullarına aynen uyulması gerektiğinden ilamlı takibe konu edilebilir.
(Karar Tarihi : 11.06.2012)
"Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Nezihe Deniz Etral tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği düşünüldü :

KARAR : İlamlı icra takibine konu yapılan İstanbul 2. Aile Mahkemesi'nin 13.4.2010 tarih ve 2008/____ E. - 2010/____ sayılı kararıyla tarafların boşanmalarına dair hüküm verilmiş, hüküm fıkrasının 3.bendinde, aynen "Tarafların mal rejiminin tasfiyesiyle ilgili olarak düzenledikleri protokolün taşınmaz devrinin kararın kesinleşmesinden itibaren 10 gün içinde yapılacağına dair taraf beyanları da dikkate alınarak" denmek suretiyle protokolün üçüncü, dördüncü, beşinci ve altıncı maddeleri uygun bulunduğundan onaylanmasına dair hüküm kurulmuştur.

Hükümde sözü edilen ve taraflarca imzalanan 17.3.2010 tarihli protokolün 4. maddesinde: "İ____ H____ T____, H____ L____ T____'nin talimatı doğrultusunda Hamdi A____ T____'ye devredeceği ekte tapu bilgileri belirtilen taşınmaza konut kredisinin aylık 17.226,16 TL tutarındaki taksitlerini borç tamamen bitinceye kadar Garanti Bankası Bebek Şubesi'ne ödemeye devam edecektir. (Bakiye borcu gösterir onaylı liste ektedir.)" şeklinde anlaşmaya varıldığı, takibe dayanak istemin de bu protokolden kaynaklandığı, protokolün onaylandığı ilam hükmünde aynı maddeyle ilgili bakiye borcun 12.4.2010 itibariyle 298.236,49 TL olarak belirtildiği anlaşılmaktadır.

Boşanmanın eki niteliğindeki sözleşmeler, boşanma davası süreci içinde yapılmak koşuluyla hakimin onayı ve davanın boşanmayla sona ermesiyle geçerlilik kazanır. Dayanak ilamın hüküm fıkrasında, yukarda değinilen şekilde taraflar arasındaki anlaşmadan bahsedildiği gibi, hükmün gerekçesinde de tarafların anlaşmasının mahkemece de uygun bulunduğu belirtildiğinden ve dolayısıyla protokolün dayanak boşanma ilamının eki olup, koşullarına aynen uyulması gerektiğinden takibe konu edilebileceği düşünülmeksizin, borçlunun borca itirazlarının esası hakkında bir karar vermek gerekirken yazılı gerekçeyle takibin iptaline dair hüküm tesisi isabetsizdir.

KARAR : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK.nun 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : İcra ve İflas Kanunu MADDE 32 :(Değişik: 18/2/1965 - 538/16 md.)

Para borcuna veya teminat verilmesine dair olan ilam icra dairesine verilince icra memuru borçluya bir icra emri tebliğ eder. Bu emirde 24 üncü maddede yazılanlardan başka hükmolunan şeyin cinsi ve miktarı gösterilir ve nihayet yedi gün içinde ödenmesi ve bu müddet içinde borç ödenmez veya hükmolunan teminat verilmezse tetkik merciinden veya istinaf veya temyiz yahut iadei muhakeme yolu ile ait olduğu mahkemeden icranın geri bırakılmasına dair bir karar getirilmedikçe cebri icra yapılacağı ve bu müddet içinde 74 üncü madde mucibince mal beyanında bulunması ve bulunmazsa hapis ile tazyik olunacağı, mal beyanında bulunmaz veya hakikata muhalif beyanda bulunursa hapis ile cezalandırılacağı ihtar edilir.

(Ek fıkra: 6352 S.K.-02.07.2012/m.7) "Yabancı devlet aleyhine başlatılan ilamlı icra takiplerine ilişkin icra emrinde uluslararası andlaşmalar saklı kalmak kaydıyla, borçlu devlete ait olan mallar hakkında cebri icra yapılabileceği hususu ayrıca ihtar edilir.”



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 03-07-2013

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02728510 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.