Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2005/10590 Esas 2005/ 17296 Karar İçtihat

Üyemizin Özeti
Katkı payı hesaplanırken tarafların gelirlerinin birbirine yakın olduğu ve kredi borcunun da birlikte ödendiğinin kabul edildiğine göre, davalı koca tarafların evlilik birliği sırasında yürürlükte bulunan Medeni Kanun hükümleri gereği ailenin reisi olması nedeniyle, aileyi geçindirme yükümlülüğü de bulunduğu göz önüne alınarak bu takdirin yapılması, davalının daha fazla geliri olduğu ispat edilemediğine göre, davacının katkı payının daha fazla olduğunun kabulü gerekir. Buna rağmen mahkemece davacının katkı payının daha düşük oranda, davalının katkı payının daha yüksek oranda kabul edilmesi doğru değildir. Davacının itiraz etmediği ve kabul ettiği bilirkişi raporundaki orana göre karar verilmesi gerekirken mahkemece yukarıda açıklanan hususlar nazara alınmadan aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
(Karar Tarihi : 23.11.2005)
Dava: Taraflar arasındaki katkı payı alacağı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatı tarafından duruşmalı davacı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat İ____ ile davalı vekili avukat E____'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı, davalı ile 1988 yılında evlendiklerini, İsviçre'de birlikte çalıştıklarını, boşandıklarını, ortak kazançları ile aldıkları taşınmazda %50 katkısı bulunduğunu, fazla hakları saklı kalmak kaydıyla 20.198.310.644 TL katkı payının faizi ile tahsilini istemiştir.

Davalı, davacının katkısı bulunmadığı belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davacının katkı payı oranının %35 kabul edilerek davalıdan 16.041.317.737 TL.nın yasal faiziyle tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Davacı, davalı ile birlikte çalışıp elde ettikleri gelirle yaptırdıkları binadaki katkı payının tahsili için bu davayı açmıştır. Dosya kapsamı ve tarafların beyanından dava konusu taşınmazın taraflar evli iken alındığı ve üzerine bina yapıldığı hususu tartışmasızdır. Yine dosyadaki delillerden gerek davacının, gerek davalının yurtdışında çalıştıkları davacı kadınında geliri olduğu, dosyaya ibraz edilen maaş bordrolarından da taraf gelirlerinin birbirine yakın bulunduğu anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde bulunan bilirkişi raporlarında da davacının dava konusu taşınmaza katkı payının %44,08 olduğu belirtilmiştir. Buna rağmen mahkemece herhangi bir gerekçe ve dayanak gösterilmeden bu orana itibar edilmeyerek, davacının katkı payının mahkemece %35 olduğu takdir edilip buna göre hüküm kurulması doğru değildir.

Hakimin, bilirkişilerin birbirini doğrulayan ve teyit eden raporlarını kabul etmeyerek kendisinin takdire gidebilmesi için, dayandığı maddi olayların ve gerekçeleri açıklaması gerekir. Kararda bu yönde herhangi bir açıklama ve gerekçede bulunmamaktadır. Böyle olunca da mahkemenin yaptığı taktir dayanaksız kalır, kaldı ki katkı payı hesaplanırken tarafların gelirlerinin birbirine yakın olduğu ve kredi borcunun da birlikte ödendiğinin kabul edildiğine göre, davalı koca tarafların evlilik birliği sırasında yürürlükte bulunan Medeni Kanun hükümleri gereği ailenin reisi olması nedeniyle, aileyi geçindirme yükümlülüğü de bulunduğu göz önüne alınarak bu takdirin yapılması, davalının daha fazla geliri olduğu ispat edilemediğine göre, davacının katkı payının daha fazla olduğunun kabulü gerekir. Buna rağmen mahkemece davacının katkı payının daha düşük oranda, davalının katkı payının daha yüksek oranda kabul edilmesi doğru değildir. Davacının itiraz etmediği ve kabul ettiği bilirkişi raporundaki orana göre karar verilmesi gerekirken mahkemece yukarıda açıklanan hususlar nazara alınmadan aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

KARAR : 1 nolu bentte gösterilen nedenle davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte gösterilen nedenle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde taraflara iadesine, 400 YTL. duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 23.11.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 227 :Eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıçtaki değeri esas alınır.

Böyle bir malın daha önce elden çıkarılmış olması halinde hakim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler.

Eşler, yazılı bir anlaşmayla değer artışından pay almaktan vazgeçebilecekleri gibi, pay oranını da değiştirebilirler.

Gerekçesi için Bkz.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Ufuk BOZOĞLU
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 27-03-2013

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03085709 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.