Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi, Esas: 2011/8570, Karar: 2011/9740 İçtihat

Üyemizin Özeti
İnançlı işleme mesnetle ikame olunan davada; davacı iddiasını yazılı delille kanıtlayamamışsa da dava dilekçesinde "ve sair" demek suretiyle yemin deliline de dayandığından; davacıya yemin önerme hakkının hatırlatılması, bu hakkın kullanılması halinde hâsıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.
(Karar Tarihi : 03.10.2011)
"Taraflar arasında görülen davada;

Davacı, dava konusu 40 parsel sayılı taşınmazda kayıt maliki iken 500 m2 lik kısmını, dava dışı kişiye kiraladığını ancak taşınmazın tamamını kullanması karşısında tahliyesini sağlayabilmek amacıyla davalı oğluna, tahliyeden sonra iade etmesi koşuluyla bağışladığını, tahliye sağlandığı halde davalının tapuda ferağ vermediğini, taşınmazı devir iradesinin bulunmadığını, davalının iknası üzerine bağış yoluyla devrettiğini, iradesinin fesada uğratıldığını, diğer mirasçıların haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davacının diğer çocukları lehine de tasarrufları olduğunu, muvazaalı temlik olduğu düşünülse de yazılı delille kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece; davacının kandırıldığına dair kesin hükme götürecek delil ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi'nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacı dava dilekçesinde; kayden malik olduğu taşınmazdaki kiracının tahliyesini sağlayabilmek amacıyla taşınmazın iade edilmesi koşuluyla oğlu olan davalıya satış yoluyla temlik ettiğini, kiracının tahliyesi sağlanmasına rağmen tapuda ferağ vermediğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesi isteğinde bulunmuş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

İddianın ileri sürülüş biçimine göre; davada inançlı işlem hukuksal nedenine dayanıldığı açıktır. Esasen bu yön mahkemenin de kabulündedir. Bu tür bir iddianın kanıtlanması 05.02.1947 tarih, 20/6 sayılı İçtihatları Birleştirme Kararında sözü edilen yazılı belge sunulmasına veya yazılı delil başlangıcı sayılacak nitelikte bir bulgunun varlığına bağlıdır. Eldeki davada bu tür bir belge veya bulgu ibraz edilmediğine ve bulunmadığına göre davanın reddedilmesi gündeme gelecektir.

Ne var ki; davacı dilekçesinin deliller bölümünde "ve sair" demek suretiyle "yemin deliline de" dayanmıştır. Bilindiği üzere; yemin 6100 sayılı HMK'nun 228. (1086 sayılı HUMK'nun 337. vd.) maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenen ve davayı sonuçlandıran yasal ve kesin delildir. 05/02/1947 tarih, 20/6 sayılı içtihatları Birleştirme Kararı ile iddiasının yazılı delille kanıtlayamayan kimse karşı tarafa yemin teklif etme hakkının bulunduğu sabittir. Aynı zamanda "...nam-ı müstear davalarının yazılı delille kanıtlayabileceğine..." ilişkin hükmü yemin deliline dayanılmasını engeller biçimde yorumlanamaz. Oysa eldeki davada davacıya bu olanak tanınmamıştır.

Hal böyle olunca; davacıya yemin önerme hakkının hatırlatılması, bu hakkın kullanılması halinde hâsıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli değildir.

KARAR : Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü 6100 sayılı HMK'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.'nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Hukuk Muhakemeleri Kanunu MADDE 225 :(1) Yeminin konusu, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalardır. Bir kimsenin bir hususu bilmesi onun kendisinden kaynaklanan vakıa sayılır.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 03-03-2013

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02621293 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.