Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 13. HD. E.2011/7570 K.2011/15812 İçtihat

Üyemizin Özeti
Kısa kararla gerekçeli kararın birbirine uygun olması zorunludur.

Kısa kararı tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak yoktur.

Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olması yargılamanın aleniyetine aykırı bir durum yaratır. Ayrıca bu husus kamu düzeniyle ilgili olup, gözetilmesi yasayla hakime yükletilmiş bir görevdir, bu durum bozmayı gerektirir.
(Karar Tarihi : 01/11/2011)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı; akaryakıt işi ile uğraştığını, akaryakıt karşılığı olarak davalıya 30.000 TL para gönderdiğini, ancak akaryakıtın kendisine verilmediğini, gönderilen paranın da iade edilmediğini, bu nedenle davalı hakkında icra takibinde bulunduğunu, itiraz üzerine icra takibinin durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, yıllardır kuyumculuk yaptığını, akaryakıt işi ile uğraşmadığını, davacıya 17.150 EURO borç verdiğini, bu borca istinaden davacının 30.000 TL gönderdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, kısa kararda "Davacının davasının reddine, asıl alacak üzerinden %40 kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine",gerekçeli kararda ise "Asıl alacak üzerinden hesaplanacak %40 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine" şeklinde hüküm kurulmuş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1- HUMK.nun 381. (HMK.nun 294) maddesi gereğince mahkeme, hazır olan tarafların iddia ve savunmalarını dinledikten sonra yargılamanın sona erdiğini bildirerek kararını tefhim eder. Kararın tefhimi en az, HUMK.nun 388 (HMK 297) maddesinde belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. HUMK.nın 388/son (HMK 297/2) maddesi gereğince de istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Yine aynı Kanun'un 389.(HMK 297) maddesinde de hüküm kısmında iki tarafa yükletilen hak ve borçların tereddüde yer vermeyecek şekilde belirtilmesi zorunluluğu tekrarlanmıştır. Aynı maddenin son fıkrası gereğince de zorunlu nedenlerle yalnız hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın sonradan belli bir süre içinde yazılması mümkündür. Bu gibi hallerde de HUMK.nun 388. (HMK 297) maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren kısa kararla daha sonra yazılan gerekçeli kararın birbirine uygun olması zorunludur. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak da yoktur. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olması yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasa'nın 141 inci maddesiyle HUMK'un (HMK'nın) yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca bu husus kamu düzeniyle ilgili olup, gözetilmesi yasayla hakime yükletilmiş bir görevdir.
Temyize konu davada, belirtilen şekilde hüküm kurulmuş olması, az yukarıda açıklanan kısa kararla gerekçeli kararın birbirine uygun olması gerektiğine ilişkin ilke ve yasa hükümlerine aykırı olup, kararın bozulmasını gerektirir. Mahkemece 10.04.1992 tarih ve 1991/7 Esas 1992/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da benimsendiği gibi, kısa kararla bağlı kalınmadan, ancak kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişki giderilecek şekilde yeniden bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
KARAR : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün (BOZULMASINA), 2. bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 01.11.2011 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ
İlgili Mevzuat Hükmü : Hukuk Muhakemeleri Kanunu MADDE 297 :(1) Hüküm “Türk Milleti Adına” verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar:

a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini.

b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini.

c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri.

ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini.

d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını.

e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi.

(2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Özlem AŞKAR TUFAN
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 23-05-2012

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02052498 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.