Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, Esas: 2008/6404, Karar: 2009/964 İçtihat

Üyemizin Özeti
Havale, bir ödeme vasıtasıdır ve havalenin, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karine vardır. Bu yasal karinenin tersini ileri süren havaleci, bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür.
(Karar Tarihi : 12.02.2009)
"Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. E____ A____ gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin davalıya 216.000.-YTL havale ettiğini, davalının havale bedeli karşılığı telefon kontürlerini müvekkiline teslim etmediğini, ihtara rağmen ödeme yapmayan davalı aleyhine başlatılan takibe itiraz ettiğini, müvekkilinin havaleyi dava dışı B____'nın borcunu karşılamak amacıyla göndermediğini ileri sürerek 216.000.- YTL'nin davalıdan tahsiline, % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevabında, telefon kontürlerini müvekkilinden alan B____'nın bunları davacıya sattığını, davacının da 2 kez havale gideri ödenmemesi için bedellerini müvekkili şirkete havale ettiğini, B____'nın işyerini bırakıp kaçması üzerine bu davanın açıldığını, takibin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davacının davalıdan alacaklı olduğunu kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Kural olarak BK'nun 457. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan havale, hukuksal nitelikçe (tıpkı onun özel biçimlerinden biri niteliğindeki çek gibi) bir ödeme vasıtasıdır. Bir başka anlatımla, havalenin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karine mevcuttur. Bu yasal karinenin tersini ileri süren havaleci bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür.

Davacının davaya konu paranın mal bedeli olarak gönderildiğini iddia etmesi üzerine davalı yan, paranın alındığını ancak 3. kişinin borcu için mahsup edildiğini bildirmiştir. Bu durumda davalının ikrarı söz konusu olup, bu ikrar bağlantısız bileşik ikrar niteliğinde olduğundan ve bağlantısız bileşik ikrarda ayrı bir maddi vakıayı ileri süren tarafın ikrarın bölünebilir olması nedeniyle ispat külfetinin kendisine düşecek bulunmasına göre davalıya savunması ile ilgili delilleri sorulup hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmek gerekirken, ispat külfetinin tayininde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 625.00.-TL duruşma vekalet ücretinin, davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 6 :Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.

Gerekçesi için Bkz.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 30-04-2012

THS Sunucusu bu sayfayı 0,01831698 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.