Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 7.Hukuk Dairesi 2011/5130 E. 2011/6917 K. İçtihat

Üyemizin Özeti
Kararda kararların tefhimi usulü, gerekçeli kararın kısa kararla uyumlu olması gerektiği, istem sonucunda yer almayan ve kısa kararda hükmedilmeyen istemlere gerekçeli kararda hükmedilmesinin usule aykırı olduğu üzerinde durulmuştur.
(Karar Tarihi : 17.11.2011)
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı M____ tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:

Dava, mirasçılık belgesinin iptali istemine ilişkindir.

Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de oluşturulan karar usul hükümlerine uygun düşmemiştir.

HUMK'nun 382.(6100 sayılı HMK'nın 294.) maddesine göre, mahkemece verilecek kararların açık olarak ve yüze karşı okunmak suretiyle tefhim edilmesi gerekir. Kural olarak tefhim gününde hükmün gerekçesi ile birlikte açıklanması gerekmekte ise de, gerekçeli kararın hemen yazılması her zaman mümkün olamayacağından mahkemenin önce vereceği kısa kararı yargılama oturumunda tefhim etmesi daha sonra gerekçeli kararı yazarak bu yasal zorunluluğu tamamlaması mümkün bulunmaktadır. Ne var ki, asıl olan kısa karardır. Sonradan yazılacak gerekçeli kararın kısa karara uygun olarak yazılması gerekir. 10.4.1992 gün ve 7/4 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nda da bu hususa değinilmiş, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olmasının başlı başına bozma nedeni olacağı kabul edilmiştir.

Dosyanın incelenmesinde, kısa kararda sadece davanın reddine denildiği halde, gerekçeli kararın birinci paragrafında davanın reddine denildikten sonra kendi içinde çelişki oluşturacak biçimde, talep konusu önceki günlü mirasçılık belgesinin de iptaline karar verilmiştir. Yine talep konusu olmadığı halde, HUMK'un 74.maddesine aykırılık oluşturacak biçimde, Tarsus 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/1308-2009/63 E.K. sayılı ilamının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Az yukarıda açıklanan hukuksal olgular gözönüne alındığında verilen hükmün usul hükümlerine ve anılan Yargıtay İctihatı Birleştirme Kararı'na açıkça aykırı olduğu kuşkusuzdur.

Hal böyle olunca davacı M____ yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin ödenen temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 17.11.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Hukuk Muhakemeleri Kanunu MADDE 294 :(1) Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür.

(2) Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.

(3) Hükmün tefhimi, her hâlde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur.

(4) Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hâllerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir.

(5) Hükmün tefhimini, duruşmada bulunanlar ayakta dinler.

(6) Hükme ilişkin hususlar, niteliğine aykırı düşmedikçe, usule ilişkin nihai kararlar hakkında da uygulanır.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Ömer GÜNTAY
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 08-02-2012

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02250504 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.