Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, Esas: 2010/1637, Karar: 2011/1500 İçtihat

Üyemizin Özeti
BK m.365'e göre istisna akdinde taraflar, yapımı kararlaştırılan imalat bedelini götürü olarak belirlemişlerse; yüklenici, yapılacak eseri tahmin edilen miktardan fazla emek ve para sarfederek oluştursa bile bedelin artırılmasını isteyemez ve eser, daha az bir emek ve masrafla oluşturulsa bile iş sahibi, bedelin tümünü ödemeye mecburdur.

BK m.365'in bu kuralı emredici değil düzenleyici nitelikte olduğundan taraflarca aksinin kararlaştırılması mümkün ve geçerlidir.
(Karar Tarihi : 14.03.2011)
"Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükümün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

Dava, BK'nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmış olup davacı yüklenici, eksik ödendiğini ileri sürdüğü iş bedelinin tahsilini istemiş, davalı iş sahibi davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.

1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

2-)Taraflar arasında düzenlenen 28.04.2008 tarihli sözleşme ile üniteler gaz kanalları tamir ve onarım işlerinin KDV hariç 57.000,00 TL götürü bedelle yapımı kararlaştırılmıştır. İşin tamamlanarak teslim edildiği çekişmesizdir.

Davacı yüklenici iş teslim edildiğinden götürü bedelin tümüyle ödenmesi gerektiği halde ödemenin sözleşme bedelinden %20 oranında kesinti yapılarak gerçekleştirildiğini beyanla kesinti yapılan bu orana karşılık gelen 11.400,00 TL'nin tahsilini istemiş; davalı iş sahibi ise, sözleşmenin 30. maddesi uyarınca davacının işi sözleşme bedelinin %80'inden daha düşük bedelle tamamladığı için bu kesintiyi yapmakta haklı olduklarını savunmuştur.

BK'nun 365. maddesi hükmüne göre kural olarak taraflar yapımı kararlaştırılan imalat bedelini götürü olarak belirlemişlerse yüklenici, yapılacak eseri tahmin edilen miktardan fazla emek ve para sarfederek oluştursa bile bedelin arttırılmasını isteyemeyeceği gibi, iş sahibi de eser daha az bir emek ve masrafla oluşturulmuşsa bedelin tümünü ödemeye mecburdur. Ne var ki açıklanan bu hüküm emredici nitelikte olmayıp, düzenleyici nitelikte olduğundan sözleşme taraflarının bunun aksine bir anlaşmaya varmaları mümkündür.

Nitekim içeriğinde ihtilaf olmayan sözleşmenin 30. maddesine "sözleşme bedelinin %80'inden daha düşük bedelle tamamlanacağının anlaşılması halinde yüklenici işi bitirmek zorundadır. Bu durumda yükleniciye, yapmış olduğu gerçek giderleri ve yüklenici karına karşılık olarak sözleşme bedelinin %80'i ile sözleşme fiyatlarıyla yaptığı işin tutarı arasındaki bedel farkının %5'i kabul (garanti süreli işlerde ön kabul) tarihindeki fiyatlar üzerinden ödenir." ifadesi yazılarak taraflarca düzenleyici hüküm dışına çıkılıp işin sözleşme ile kararlaştırılan götürü bedelin %80'inden daha düşük bir bedelle tamamlanması halinde ödenecek bedelde değişiklik yapılmasının öngörüldüğü anlaşılmaktadır.

Şu halde mahkemece dosyanın uyuşmazlık konusu hakkında uzmanlığı olan bir bilirkişiye veya bilirkişi kuruluna tevdii ile yukarda belirtilen sözleşmenin 30. maddesi hükmü uyarınca (fiilen gerçekleştirilen tüm imalata ait belgeler nazara alınarak) işin sözleşme bedelinin %80'inden daha düşük bir bedelle tamamlanıp tamamlanmadığının tesbit ettirilmesi, eğer gerçekten yapılan işlerin sözleşme bedelinin %80'inden daha düşük bedelle tamamlandığı anlaşılıyorsa 30. madde doğrultusunda davacının herhangi bir alacağının bulunup bulunmadığını değerlendirilip bu yönde hesap yaptırılması ve sonucuna uygun bir hükme varılması gerekmekte iken dosya ve bilhassa sözleşme içeriğine aykırı şekilde düzenlenen bilirkişi kurulu görüşüne itibar edilerek eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.

Bunun yanında kabule göre de; davalı iş sahibi, davadan önce BK'nun 101. maddesine uygun şekilde temerrüde düşürülmediği halde hükmedilen alacağa, dava tarihi yerine davacı yanca tahsil edilen iş bedeline dair düzenlenen kapalı fatura tarihinden itibaren faiz yürütülmesi de yerinde görülmemiş, usul ve yasaya aykırı kararın bozulması gerekmiştir.

KARAR : Yukarıda 1. bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükümün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödenen temyiz peşin harcının istenmesi halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 14.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Borçlar Kanunu (Eski) MADDE 365 :Götürü pazarlık edilmiş ise, mütaahhit yapılacak şeyi kararlaştırılan fiata yapmağa mecburdur. Yapılacak şey, tahmin edilen miktardan fazla sây ve masrafı mucip olsa bile, müteahhit bedelin arttırılmasını isteyemez.

Fakat evvelce tahmin olunamıyan veya tahmin olunup ta iki tarafça nazara alınmıyan haller işin yapılmasına mani olur veya yapılmasını son derece işkâl ederse hâkim, haiz olduğu takdir hakkı dolayısiyle ya tekarrür eden bedeli tezyit veya mukaveleyi fesheyler.

Yapılacak şey, evvelce tahmin edilen miktardan daha az bir sây ile vücuda gelmiş ise, iş sahibi bedeli tamamen vermeğe mecburdur.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 05-02-2012

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02884197 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.