Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2006/7540 E., 2009/6779 K. İçtihat

Üyemizin Özeti
İhtiyati haciz kararı üzerine icra takibinin başlatılmasından sonra yapıldığı anlaşılan kooperatif hisselerinin satışının muvazaalı ve alacaklının alacağını tahsile engel olacak nitelikte bulunup bulunmadığı ve haczedilen mevcut mal varlıklarının borcu karşılayıp karşılamadığı araştırılmadan ve karar tarihi itibariyle alacağın tahsil edilemediği de gözetilmeden hüküm kurulması yasaya aykırıdır.
(Karar Tarihi : 04.06.2009)
T.C.
YARGITAY
7. Ceza Dairesi

Esas No : 2006/7540
Karar No : 2009/6779
Tarih : 04.06.2009

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Suç tarihinde yürürlükte bulunan İcra İflas Kanununun 331.maddesi gereğince "Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu, alacaklısını zarara sokmak maksadıyla, mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak telef ederek veya kıymetten düşürerek hakiki suretle, yahut gizleyerek muvazaa yolu ile başkasının uhdesine geçirerek, aleyhine aciz belgesi istihsal edildiği veya alacaklı alacağını istifa edemediğini ispat ettiği takdirde" ceza öngörüldüğünden 04.07.2003 günlü ihtiyati haciz kararı üzerine icra takibinin başlatılmasından sonra yapıldığı anlaşılan kooperatif hisselerinin satışının muvazaalı ve alacaklının alacağını tahsile engel olacak nitelikte bulunup bulunmadığı ve haczedilen mevcut mal varlıklarının borcu karşılayıp karşılamadığı araştırılmadan ve karar tarihi itibariyle alacağın tahsil edilemediği de gözetilmeden alacağın tahsilini mümkün kılacak şekilde menkul ve gayri menkul mal varlığının mevcut olduğundan bahisle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün istem gibi BOZULMASINA, 04.06.2009 günü oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : İcra ve İflas Kanunu MADDE 331 :(Değişik madde: 17/07/2003 - 4949 S.K./89. md.;Değişik madde: 31/05/2005-5358 S.K./1.mad)

Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla, mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak, telef ederek veya kıymetten düşürerek hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek veya asıl olmayan borçlar ikrar ederek mevcudunu suni surette eksiltirse, aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacaklı alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde, altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

İflas takibinden veya doğrudan doğruya iflas hallerinde iflas talebinden önce birinci fıkradaki fiilleri işleyen borçlu hakkında da bu fiiller başka bir suç oluştursa dahi bu hükümler uygulanır.

Konkordato mühleti veya iflasın ertelenmesi talebinden önceki iki yıl içinde ya da konkordato mühleti talebi veya iflasın ertelenmesi süresinden sonra birinci fıkradaki fiilleri işleyen borçlu hakkında da bu hükümler uygulanır.

Taşınmaz rehni kapsamında bulunan eklentinin rehin alacaklısına zarar vermek kastı ile taşınmaz dışına çıkarılması halinde, eklentinin zilyedi iki yıldan dört yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

Bu suçlar alacaklının şikâyeti üzerine takip olunur.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Cengiz ALADAĞ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 20-11-2009

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02228403 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.