Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

554 S.lı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında KHK

Kabul Tarihi : 24/6/1995
Yayınlandığı Resmi Gazete : 27/6/1995
THS'deki Şerh Sayısı : 5 [Şerhleri Listeleyin]
Bu şerh Türk Hukuk Sitesi Fikri Haklar ve Bilişim Hukuku Çalışma Grubu tarafından geliştirilmektedir.

MADDE 1. AMAÇ VE KAPSAM

Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin amacı, bu kanun hükmünde kararname hükümlerine uygun tasarımların korunmasını, rekabet ortamının oluşturulmasını ve sanayinin gelişmesini sağlamaktır.

Bu Kanun Hükmünde Kararname tescilli tasarımların korunması ile ilgili esasları, kuralları ve şartları kapsar. Tescilsiz tasarımlar genel hükümlere tabidir.

Bu Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde tasarım olarak sağlanan koruma, Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda aranan şartların gerçekleşmesi halinde öngörülen korumaya halel getirmez.
 1  İçtihat   
MADDE 2. KORUMADAN YARARLANACAK KİŞİLER

Bu Kanun Hükmünde Kararname ile sağlanan korumadan, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları veya Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde ikametgahı olan veya sınai veya ticari faaliyette bulunan gerçek ve tüzel kişiler veya Paris veya Bern Sözleşmeleri veya Dünya Ticaret Örgütü'nü Kuran Anlaşma hükümleri dahilinde başvuru hakkına sahip kişiler yararlanır.

Bu maddenin birinci fıkrası hükmü kapsamı dışında kalmasına rağmen, Türkiye Cumhuriyeti uyruğundaki kişilere Kanunen veya fiilen tasarım korunması tanıyan devletlerin uyruğundaki gerçek veya tüzel kişiler de karşılıklılık ilkesi uyarınca Türkiye'de tasarım korumasından yararlanır.
MADDE 3. TANIMLAR

Bu Kanun Hükmünde Kararnamede geçen;

a) "Tasarım", bir ürünün tümü, veya bir parçası veya üzerindeki süslemenin, çizgi, şekil, biçim, renk, doku, malzeme veya esneklik gibi insan duyuları ile algılanan çeşitli unsur veya özelliklerinin oluşturduğu bütünü,

b) "Ürün", bilgisayar programları ve yarı iletkenlerin topografyaları hariç olmak üzere, endüstriyel yolla veya elle üretilen herhangi bir nesnenin yanısıra bileşik bir sistem veya bunu oluşturan parçaları, setler, takımlar, ambalajlar gibi nesneleri, birden çok nesnenin veya sunuşun birarada algılanabilen bileşimlerini, grafik semboller ve tipografik karakterleri,

c) "Tasarımcı", korumaya konu olan tasarımı tasarlayan kişiyi,

d) "Enstitü", bu Kanun Hükmünde Kararname hükümlerini uygulamak ve yürütmekle görevli 544 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kurulan Türk Patent Enstitüsü'nü,

e) "Paris Anlaşması", Sınai Mülkiyetin Himayesine Mahsus Milletlerarası bir İttihat İhdas Edilmesine Dair 20 Mart 1883 tarihli uluslararası Anlaşmayı,

f) "Bern Sözleşmesi", Edebi ve Artistik Eserlerin Korunmasına Dair 9 Eylül 1886 tarihli uluslararası Anlaşmayı,

g) "Dünya Ticaret Örgütü'nü Kuran Anlaşma", Dünya Ticaret Örgütü'nün Kuruluşuna Dair 15 Nisan 1994 tarihli uluslararası Anlaşmayı,

h) "Referans tarihi", tescilli tasarımlar için tescil başvurusunun yapıldığı veya rüçhan hakkı talep edilmişse bu talep için başvurunun yapıldığı tarihi, ifade eder.
MADDE 4. ULUSLARARASI ANLAŞMALARIN ÖNCELİKLE UYGULANMASI

Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarına göre yürürlüğe konulmuş uluslararası anlaşma hükümlerinin bu Kanun Hükmünde Kararname hükümlerinden daha elverişli olması halinde 2 nci maddede belirtilen kişiler, daha elverişli hükümlerin uygulanmasını talep hakkına sahiptir.
MADDE 5. GENEL ŞARTLAR

Yeni ve ayırt edici niteliğe sahip tasarımlar belge verilerek korunur. Bileşik bir ürünün bir parçası ile ilgili tasarımın kendi yeni ise ve ayırt edici bir niteliğe sahipse ayrıca korumadan yararlanır.
MADDE 6. YENİLİK

Bir tasarımın aynısı, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorlarsa aynı kabul edilir.

Kamuya sunma, sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Üçüncü şahıslara yapılan ve açıkça veya zımmen gizlilik niteliği taşıdığı anlaşılan açıklamalar kamuya sunmanın kapsamı dışındadır.
 1  İçtihat   
MADDE 7. AYIRT EDİCİ NİTELİK

Bir tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olması, bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile ikinci fıkrada belirtilen herhangi bir tasarımın böyle bir kullanıcıda yaratığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılık olması anlamındadır.

Herhangi bir tasarımın ayırt edici nitelik açısından kıyaslandığı diğer bir tasarımın;

a) Başvuru veya rüçhan tarihinde Türkiye'de veya dünyada herhangi bir yerde piyasaya sunulmuş olması; veya

b) Enstitü tarafından tescilli bir tasarım olarak yayınlanmış ve ayırt edici nitelik açısından değerlendirilen tasarımın başvuru veya rüçhan tarihinde henüz koruma süresini doldurmamış olması, gerekir.

Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğu göz önüne alınır.
 1  İçtihat   
MADDE 8. YENİLİK VE AYIRT EDİCİ NİTELİĞİ ETKİLEMEYEN AÇIKLAMALAR

Koruma talep edilen bir tasarım, başvuru tarihinden önceki oniki ay içerisinde veya rüçhan talebi varsa, (Değişik ibare: 4128-3.11.1995) "rüçhan tarihinden önceki oniki ay içerisinde" tasarımcı veya halefi veya bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından kamuya sunulur veya tasarımcı veya halefleri ile olan ilişkinin suistimali sonucu komuya sunulursa, bu açıklama 6 ncı ve 7 nci maddeleri çerçevesinde tasarımın yenilğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez.
MADDE 9. KAMU DÜZENİ VE GENEL AHLAKA AYKIRI TASARIMLAR

Kamu düzeni ve genel ahlaka aykırı tasarımlar koruma kapsamı dışındadır.
MADDE 10. DİĞER KORUMA DIŞI HALLER

Teknik fonksiyonunun gerçekleştirilmesinde, tasarımcıya, tasarıma ilişkin özellik ve unsurlarda hiç bir seçenek özgürlüğü bırakmayan tasarımlar koruma kapsamı dışındadır.

Tasarlanan veya tasarımın uygulandığı ürünü, başka bir ürüne mekanik olarak monte edebilmek veya bağlayabilmek için ancak zorunlu biçim ve boyutlarda üretilebilen tasarımlar koruma kapsamı dışındadır.

Ancak, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 6 ncı ve 7 nci maddelerindeki hükümleri karşılamak koşulu ile, farklı veya eş birimlerden oluşan modüler bir sistemde bu birimlerin birbirleriyle, sonlu veya sonsuz, çeşitli biçimlerde bağlantı kurmasını sağlayan tasarımlar koruma kapsamına girer.
MADDE 11. KORUMANIN KAPSAMININ BELİRLENMESİ

Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken buna, 7 nci maddeye uygun olarak o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimle bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımlar dikkate alınır.

Koruma kapsamının belirlenmesinde, kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarlama açısından seçenek özgürlüğüne sahip olduğu dikkate alınır.
MADDE 12. TESCİLLİ TASARIMLARIN KORUMA SÜRESİ

Tescilli tasarımların koruma süresi başvuru tarihinden itibaren 5 yıldır.

Anılan süre beşer yıllık dönemler halinde yenilenmek üzere toplan 25 yıla kadar uzatılır.
MADDE 13. HAK SAHİPLİĞİ

Tasarım hakkı tasarımcıya veya onun hukuki haleflerine aittir.

Tasarımcının birden çok olması halinde, taraflar arasında aksine bir anlaşma yoksa tasarımcılar, müşterek mülkiyet hükümleri çerçevesinde hak sahibidir.

Her hak sahibi diğerlerinden bağımsız olarak aşağıdaki işlemleri kendi adına yapabilir:

a) Kendisine düşen pay üzerinde serbestçe tasarrufta bulunur. Payın üçüncü kişiye devredilmesi halinde diğer pay sahiplerinin önalım hakkı vardır.

Payın devri yazılı şekilde yapılır ve sicile kaydedilir. Enstitü ön alım hakkının kullanılabilmesi için durumu iki ay içinde diğer paydaşlara bildirir. Ön alım hakkı bildirimin tebellüğünden itibaren bir ay içinde kullanılır.

b) Diğer hak sahiplerine bir bildirimde bulunduktan sonra tasarımı kullanabilir.

c) Tasarımın korunması için gerekli önlemleri alabilir.

Tasarımın kullanılması amacı ile üçüncü kişilere lisans verilmesi, hak sahiplerinin tamamının karar vermesi ile mümkündür. Ancak mahkeme mevcut şartları göz önünde tutarak, hakkaniyet düşüncesiyle bu yetkiyi hak sahiplerinden sadece birine de verir.

d) Birlikte yapılan tasarım başvurusu veya tasarımdan doğan hakların herhangi bir şekilde tecavüze uğraması halinde üçüncü kişilere karşı hukuk veya ceza davası açabilir. Diğer hak sahiplerinin davaya katılabilmeleri için, durum davayı açan tarafından davanın açıldığı tarihten itibaren bir ay içinde, kendilerine bildirilir.
MADDE 14. HİZMET İLİŞKİSİNDE HAK SAHİBİ

Aralarındaki özel sözleşmeden veya işin mahiyetinden aksi anlaşılmadıkça memur, hizmetli ve işçilerin işlerini görürken tasarladıkları tasarımların sahipleri bunları çalıştıranlardır.

Sözleşmesi gerektirmediği halde işyerindeki bilgiler ve araçlardan faydalanmak suretiyle bir tasarım yapan memur, hizmetli ve işçinin yaptıkları tasarımın sahipleri bunları çalıştırandır.

Bu takdirde, memurun, hizmetlinin ve işçinin yaptığı tasarımın önemi gözönüne alınarak tespit edilecek bir bedele hakkı olur.

Taraflar bu bedel konusunda anlaşamadıkları takdirde, söz konusu bedel mahkemece tespit edilir.
MADDE 15. ÜNİVERSİTE MENSUPLARININ TASARIMLARI

Üniversitelere bağlı fakülte ve yüksekokullarda bilimsel çalışma yapmakta olan öğretim elemanlarının tasarımları üzerindeki hak, 14 üncü madde hükmünden farklı olarak, öğretim elemanlarına aittir.

Öğretim elemanı sıfatı, Yüksek Öğretim Kanunu hükümlerine göre belirlenir.

Öğretim kurumu tasarımla sonuçlanan araştırmalar için özel olarak belli araç ve gereçleri sağlamak suretiyle harcamalarda bulunmuşsa, öğretim elemanları öğretim kurumuna tasarımın değerlendirildiğini yazı ile bildirmek ve talep halinde tasarımın ne şekilde değerlendirildiği ve elde edilen kazanç miktarı hakkında bilgi vermekle yükümlüdür. Öğretim kurumu, kendisine yapılan yazılı bildirim tarihinden itibaren üç ay içinde elde edilen kazançtan uygun bir miktarın verilmesini talep eder. Ancak, talep edilecek miktar kurum tarafından yapılan harcamaları aşamaz.
MADDE 16. HİZMET SÖZLEŞMESİ DIŞINDA KALAN SÖZLEŞMELERDE HAK SAHİPLİĞİ

Hizmet sözleşmesi dışında kalan iş görme sözleşmeleri çerçevesinde yapılan tasarımlarda hak sahibi aksine bir anlaşma yoksa işi veren kişidir.
MADDE 17. TASARIM HAKKININ KAPSAMI

Tasarımın kullanılması hak ve yetkileri münhasıran tasarım hakkı sahibinindir. Üçüncü kişiler, tasarım hakkı sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarlanan veya tasarımın uygulandığı bir ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, sözleşme yapmak için icapta bulunamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz.
MADDE 18. TASARIMCI OLARAK BELİRTİLME HAKKI

Tasarımcı başvuru sahibine veya tasarım hakkı sahibine karşı, tasarım sicilinde, rüçhan belgelerinde ve yayınlama sırasında adının tasarımcı olarak gösterilmesini isteme hakkına sahiptir.

Ekip çalışması sonunda ortaya çıkan tasarımlarda bu husus açıkça vurgulanır. Bu hakkın devri ve haktan feragat hükümsüzdür.

İkinci fıkra ile ilgili hususların uygalama şekli Türk Patent Ensitüsü tarafından çıkarılacak yönetmelikte gösterilir.
MADDE 19. GASP HALİ

Tasarım hakkı, 13 üncü maddenin birinci fıkrası hükmüne göre gerçek tasarım hakkı sahibi dışında biri tarafından başvurusu yapılmış veya hak sahibi dışında biri adına tescil edilmiş ise, gerçek hak sahibi olduğunu iddia eden kişi, tasarım hakkından doğan diğer hak ve talepleri saklı kalmak şartıyla, tasarım hakkı sahipliğinin kendisine devir edilmesini talep ve dava etme hakkı vardır.

Tasarım hakkı sahipliği üzerinde kısmi bir hakkın iddia edilmesi durumunda, bu maddenin birinci fıkrası hükmüne göre bir hak sahipliği tanınmasını talep ve dava etme hakkı vardır.

Bu maddenin birinci ve ikinci fıkralarında belirtilen talep ve dava hakları, tescilli tasarım hakkının ilan tarihinden itibaren iki yıl içinde ve gaspta kötü niyet varsa tescilli tasarım hakkının koruma süresinin bitimine kadar kullanılır.

Bu madde hükmüne göre açılan dava ve davada ileri sürülen talepler, dava sonunda verilen kesin hüküm veya açılan davayı herhangi bir şekilde sona erdiren bütün diğer haller ilgilinin talebi üzerine üçüncü kişilere karşı hüküm ve sonuç doğurmak üzere Tasarım Siciline kayıt edilir.
MADDE 20. GASPIN SONA ERDİRİLMESİNİN SONUÇLARI

Tasarım hakkı sahipliğinin 19 uncu madde hükmüne göre değişmesi halinde, bu değişkiliğin tasarım siciline kayıt edilmesi ile birlikte, üçüncü kişilerin o tasarımla ilgili lisans ve tanınan diğer hakları sona erer.

Sonradan gerçek tasarım hakkı sahibi olmadığı anlaşılan kişi veya onunla lisans anlaşması yapan, eğer tasarımı, bu maddenin birinci fıkrası hükmü çerçevesinde gerçek tasarım hakı sahibinin sicile kayıt edildiği tarihten önce kullanmaya başlamışsa veya kullanma için ciddi hazırlıklara girmiş bulunuyorsa, gerçek tasarım hakkı sahibinden veya sahiplerinden inhisari olmayan bir lisans verilmesini talep eder. Bu hükme göre verilecek lisans, makul süre ve koşullar ile verilir.

Bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen talebin yapılması için öngörülen süre, önceden sicile tasarım hakkı sahibi olarak geçen kişi için iki ay ve lisans alan kişi için dört aydır. Bu süreler gerçek tasarım hakkı sahibinin sicile kayıt edildiğinin Enstitü tarafından ilgililere tebliğ edildiği tarihten başlar.

Eski tasarım hakkı sahibi veya lisans alan kullanıma başladığı veya kullanım için ciddi hazırlıklar yaptığı sırada kötü niyetli ise, bu maddenin ikinci ve üçüncü fıkraları uygulanmaz.
MADDE 21. TASARIM HAKKININ SINIRLANDIRILDIĞI DURUMLAR

Aşağıda sayılan fiiller tasarım hakkının dışında kalır,

a) Özel amaçla sınırlı kalan ve ticari amaç taşımayan fiiller,

b) Deneme amaçlı fiiller,

c) Ticari uygulamadaki dürüstlük kuralları ile bağdaşır olmak, tasarımın normal kullanımını gereksiz şekilde tehlikeye sokmamak ve kaynak göstermek kaydı ile eğitim veya referans amaçlı çoğaltmalar,

d) Yabancı ülkelere kayıtlı olan ve geçici olarak Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bulunan deniz veya hava taşıt araçlarında bulunan ekipman, bu araçların onarımı için kullanılmak üzere ithal edilen yedek parça ve aksesuarlar ile bu araçların onarım fiili.
MADDE 22. ONARIM AMAÇLI KULLANIM

Tasarlanan veya tasarımın uygulandığı ürünün piyasaya ilk sürüldüğü tarihten üç yıl sonra olmak üzere, tasarımın üçüncü kişilerce 17 nci madde hükümleri çerçevesinde aşağıda belirtilen koşulların birarada karşılanarak kullanımı tasarım hakkının ihlali sayılmaz.

a) Tasarlanan ürünün, bileşik bir ürünün parçası ve görünümünün bu bileşik ürüne bağımlı olması,

b) Bileşik ürüne orjinal görünümünü yeniden kazandırmak üzere onarımda kullanılması ve,

c) Onarım için kullanılan ürünün kaynağı konusunda kamuoyunun yanıltılmaması.
MADDE 23. ÖNCEKİ KULLANIMDAN DOĞAN HAK

Tescil başvurusunun yapıldığı tarihten veya rüçhan hakkı tarihinden önce, tescilli tasarımın koruma kapsamına giren, ve tescilli tasarımdan bağımsız olarak geliştirilmiş ve o tarihte henüz kamuya açıklanmamış bir tasarımı kullanmaya başlamış veya kullanımı için cidde ve gerçek tedbirler almış kişi veya kişilere karşı, bu kişi veya kişilerin iyi niyetli davranmış olmaları koşuluyla, tasarımı kullanmaya devam etmelerini veya kullanmaya başlamalarını önlemeye, tasarım hakkı sahibinin yetkisi yoktur. Bu durum sicile kayıt edilir. Ancak, üçüncü kişilerin bu madde kapsamında bir tasarımdan yararlanmaları başlangıçta uygulamaya konulan veya uygulanması için daha önceden planlanan tedbirlerin sınır ve gerekleri dışına çıkamaz. Bu kullanma hakkı ancak işletme ile devredilir ve intikal eder.
MADDE 24. HAKKIN TÜKETİLMESİ DURUMU

Tasarlanan veya bu tasarımın uygulandığı ürünün, tasarım hakkı sahibi tarafından veya onun onayı ile Türkiye'de piyasaya sürülmesinden sonra, bu ürünle ilgili fiiller tasarım hakkının dışında kalır.
MADDE 25. TESCİL MERCİİ

Tasarımların tescili için yetkili merci Türk Patent Estitüsüdür. Yurtiçinden ve yurtdışından yapılacak tüm başvurular Türk Patent Enstitüsüne veya onun yetkili kıldığı makama yapılır.
MADDE 26. BAŞVURU ŞARTLARI

Bir tasarımın tescil edilmesi için aşağıda belirtilen unsurlarla başvuruda bulunmak şarttır.

a) Şekil ve kapsamı Yönetmelikte öngörülen, başvuru sahibinin kimliğine ilişkin bilgileri de içeren başvuru dilekçesi,

b) Tasarımın tüm belirgin özelliklerini yansıtan ve yayın yoluyla çoğaltımına elverişli resim, çizim, grafik, fotoğraf veya benzeri bir biçimde hazırlanmış görsel anlatımı.

Başvuruda tasarımı açıklayan bir tarifname verilir, ve tasarımı konu alacak veya tasarımın uygulanacağı ürünler belirtilir.

İki boyutlu bir tasarımı konu alan başvurularda 35 inci madde çerçevesinde yayınlamanın ertelenmesi istenir. Tasarımın yayınlanması için (Değişik ibare: 4128 - 3.11.1995) "erteleme talebi varsa ve" tasarımın özelliği birinci fıkranın (b) bendinin uygulanmasına elvermiyorsa, (b) bendinde belirtilen görsel anlatımın yerine tasarlanan veya tasarımın uygulandığı ürünün bir örneği verilir.

Bir tasarım tescil başvurusunun geçerliliği için, başvuru ücreti ödenir ve ücretin ödendiği gösterir belge başvuru dilekçesine eklenir.

Tasarımcının kimliği başvuruda belirtilir. Eğer başvuruda bulunan, tasarımcı değilse veya tasarımcılar birden çok ise, başvuruda bulunan kişinin tescil isteme hakkını, tasarımcı veya tasarımcılardan ne şekilde elde ettiğini başvuruda açıklaması zorunludur.

Bir tasarım tescil başvurusu ile birlikte veya daha sonra Enstitü'ye verilecek her türlü belge, bu Kanun Hükmünde Kararnameye ilişkin Yönetmelikte öngörülen hususları kapsar.

Modası sık değişen endüstriler ile ilgili ürünlerin tasarım başvuruları konusuda enstitü daha basit başvuru şartları ile ilgili hükümleri bu konuda çıkaracağı Yönetmelikle düzenler.
MADDE 27. SINIFLANDIRMA

Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin uygulanmasında, tasarlanan veya tasarımın uygulandığı ürünler sınıflandırılması için Endüstriyel Tasarımların Uluslararası Sınıflandırmasına ilişkin esaslar kullanılır.
MADDE 28. ÇOKLU BAŞVURU

Birden çok tasarımın başvurusu, tek başvuru ile yapılabilir. Süslemeler hariç olmak üzere, bu olanaktan yararlanmak ancak tek başvuru altında gösterilen her bir tasarımın, tasarlanan ürünlerin aynı altsınıfa veya aynı set/takıma ait olmaları veya bileşik bir ürünün parçaları olmaları veya birden çok nesnenin ya da sunuşun bir arada algılanabilen bir birleşimini oluşturmaları durumunda mümkündür.

Çoklu başvuru, 26 ncı madde hükümlerinde yer alan ücretlere ek olarak, Yönetmelikte öngörülne ek başvuru ücretine tabidir.
MADDE 29. MİLLETLERARASI ANLAŞMALARA DAYANAN BAŞVURULARDAN DOĞAN RÜÇHAN HAKLARI

Paris Anlaşmasına dahil ülkelerden birine mensup veya bu ülkelerden birine mensup olmamakla birlikte onlardan birinde ikametgahı veya işler durumda bir ticari müessesesi bulunan gerçek veya tüzel kişiler veya Kanuni varisleri, bu ülkelerin herhangi birinde yetkili mercilere bir tasarımın tescili için usulüne uygun olarak yaptıkları başvuru tarihinden itibaren, altı ay süreyle aynı tasarım için tasarım belgesi almak üzere Türkiye'de başvuru yapma konusunda rüçhan hakkından yararlanır.

Bu maddenin birinci fıkrasında yazılı altı aylık süre içinde kullanılmayan rüçhan hakları düşer.

Rüçhan hakkına dayanılarak bu maddenin birinci fıkrasında yazılı süre içinde başvuru yapıldığı takdirde, rüçhan hakkının doğduğu tarihten itibaren ve bu rüçhan hakkını konu alan tescil başvurusunun kapsamına giren, üçüncü kişiler tarafından yapılacak başvurular ve bunlara verilecek tasarım belgesi hükümsüzdür.

2 nci maddenin 2 nci fıkrasında yazılı karşılıklık uygulamasından yararlanan ülkeler uyruğundaki gerçek veya tüzel kişiler, bu madde hükmüne göre rüçhan hakkından yararlanma hakkına sahiptir.

Paris Anlaşmasına taraf bir ülke uyruğundaki gerçek veya tüzel bir kişi, Paris Anlaşmasına taraf olmayan bir ülkede, tasarım tescili için geçerli bir başvuru yapmışsa, bu madde hükmüne göre, söz konusu başvurunun rüçhan hakkından yararlanır.

Aynı devlet nezdinde ve daha önce yapılmış bir başvuruyu konu alan sonraki başvuru rüçhan hakkının belirlenmesinde ilk başvuru olarak kabul edilir. Ancak, rüçhan hakkının belirlenmesinde sonraki başvurunun esas alınabilmesi için, sonraki başvurunun yapıldığı tarihte önceki başvurunun kamu incelemesine açılmamış olması, ve herhangi bir hakkı saklı kalmamış olarak geri çekilmiş, tek edilmiş ve reddedilmiş olması gerekir. Bu uygulamadan sonra artık önceki başvuru rüçhan hakkı kullanımına gerekçe gösterilemez.
MADDE 30. SERGİLERDE TEŞHİR HAKKINDAN DOĞAN RÜÇHAN HAKLARI

Tescil başvurusunda tasarlanan veya tasarımın uygulandığı ürünü, Türkiye'de açılan milli ve milletlerarası sergilerde veya Paris Anlaşmasına taraf ülkelerde açılan resmi veya resmi olarak tanınan sergelerde teşhir eden 29 uncu maddenin 1 inci fıkrasında yazılı gerçek veya tüzel kişiler, sergideki teşhir tarihinden itibaren altı ay içerisinde, Türkiye'de tasarım belgesi almak için başvuru yapma konusunda rüçhan hakkından yararlanır.

Tescil başvurusundaki tasarımı konu alan veya tasarımın uygulandığı ürün sergide görünür şekilde resmi açılış tarihinden önce konulmuşsa rüçhan süresi ürünün sergi yerine konulduğu tarihten itibaren başlar.

Bu maddenin birinci fıkrasında yazılı sergilerden Türkiye'de açılanların yetkili mercileri, tescil başvurusundaki bir tasarımı konu alan veya tasarımın uygulandığı ürünlerini sergide teşhir edenlere, teşhir ettikleri ürünü, sarih ve eksiksiz bir şekilde gösteren, fotoğraf veya fotoğraflarını içeren ve ürünün çeşidi ile bu ürünün sergide görünür şekilde konulduğu tarihi ve resmi açılış tarihini gösterir bir belge verir.

Yabancı ülkelerde teşhir edilen ürünler için, serginin açıldığı ülkenin yetkili mercileri tarafından düzenlenen ve bu maddenin üçüncü fıkrasında yazılı hususları içeren bir belgenin verilmesi şarttır.

Başvurusu yapılmış veya tasarım belgesi alınmış bir tasarlanan veya tasarımın uygulandığı ürünün, Türkiye'de açılan sergilerde teşhir edilmesine ve sergi bittikten sonra ülkesine geri gönderilmesine engel olunamaz.

Bir sergide teşhir edilmiş, tescil başvurusu yapılmış veya tasarım belgesi alınmış olan bir ürünün aynı veya benzeri bir ürün hakkında birden fazla tasarım başvurusu yapılması durumda bu ürünü sergiye ilk koyan kişi, ürünün sergiye aynı zamanda konulması ve teşhir olunması halinde ise ilk başvuruda bulunan kişi rüçhan hakkından yararlanır.
MADDE 31. RÜÇHAN HAKKININ HÜKMÜ, TALEP EDİLMESİ VE BELGELENDİRİLMESİ

29 ve 30 uncu madde hükümlerine göre doğan rüçhan hakkının hüküm ve sonuçları, rüçhan hakkının talep edildiği başvurunun tarihi itibariyle doğar.

Başvuru sahibi, yararlanmak istediği rüçhan hakkını başvuru ile birlikte talep eder. Bununla ilgili rüçhan hakkı belgesini, başvuru tarihinden itibaren üç ay içinde vermediği takdirde rüçhan hakkından yararlanma talebi yapılmamış sayılır.

Sergide teşhir hakkına dayalı olarak alınmış bir rüçhan, 29 uncu maddeye göre verilen rüçhan süresini uzatmaz.
MADDE 32. İNCELEME

Konusu ve kapsamı 3 üncü madde hükümlerine uymayan bir tasarım tescil talebi Enstitü tarafından geri çevrilir.

Enstitü, başvurunun 26 ncı ve 28 inci maddelerde belirtilen şartlara uygunluğunu ve herhangi bir eksikliğin bulunup bulunmadığını inceler. Enstitü herhangi bir eksikliğin olmadığına karar verirse, tasarım tescil başvurusu başvurunun Enstitü'ye veya onun yetkili kıldığı makama verildiği tarih, saat ve dakika itibariyle kesinleşir.

Rüçhan hakkı talep edilmişse, Enstitü tarafından 29, 30 ve 31 inci madde hükümlerine göre ayrıca inceleme yapılır.

(Ek fıkra: 5194 - 22.6.2004 / m.6) Bildirim adresinde bir değişiklik olması durumunda, adres değişikliğinin yazılı olarak Enstitüye bildirilmesi zorunludur. Bu bildirimin yapılmaması halinde, Enstitüde mevcut en son adrese yapılmış bildirimler geçerlidir.
MADDE 33. EKSİKLERİN GİDERİLMESİ

Bir başvuruda, 26 ncı ve 28 inci maddelerde yer alan şartların yerine getirilmediği tesbit edilirse, Enstitü söz konusu eksiklerin yönetmelikte öngörülen süre içinde giderilmesini başvuru sahibinden ister.

Enstitü tarafından giderilmesi istenen ve 26 ncı maddenin 1 inci fıkrası kapsamına giren eksiklerin, yönetmelikte öngörülen süre içinde giderilmiş olması şartıyla, tasarım tescil başvurusu öngörülen eksiklerin giderildiği tarih itibariyle kesinlik kazanır.

Enstitü tarafından giderilmesi istenen ve 26 ncı maddenin 1 inci fıkrası kapsamı dışında kalan eksiklerin, yönetmelikte öngörülen süre içinde giderilmiş olması şartıyla, tasarım tescil başvurusu başvurunun ilk yapıldığı tarih itibariyle kesinleşir.

Bu maddenin birinci fıkra hükümlerine göre belirlenen eksiklerin bu Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre ve süresi içinde giderilmemesi durumunda başvuru Enstitü tarafından geri çevrilir.

Rüçhan hakkına ilişkin eksiklerin giderilmemesi sadece rüçhan hakkının yitirilmesi bakımından hüküm ifade eder.
MADDE 34. TESCİL VE YAYINLAMA

Başvuru tarihi 32 nci ve 33 üncü madde hükümlerine göre kesinlik kazanan bir tasarımın başvurusu tasarım siciline kayıt edilir.

Sicile kaydı yapılmış tasarım, aşağıda belirtilen unsurları kapsayacak biçimde, ilgili bültende yayınlanır.

a) Tasarımın tescil, kayıt, tarih ve sayısı, eğer rüçhan hakkı talep edilmişse rüçhan tarihi, sayısı ve ülkesi,

b) Tasarım hakkı sahibinin kimliği,

c) Tasarımcının kimliği veya ekibin adı,

d) Tasarımın tüm belirgin özelliklerini yansıtan resim, çizim, grafik, fotoğraf veya benzeri bir biçimde hazırlanmış görsel anlatımı,

e) Başvuruyla birlikte ürünün bir örneği verilmişse, bu durumun kaydı,

f) Yönetmelikte öngörülen diğer hususlar.

Bu madde kapsamındaki kayıt ve yayın işlemi, Yönetmelikte şekil ve şartları öngörüldüğü biçimde ve bu maddede yer alan unsurları da kapsamak üzere yerine getirilir.
MADDE 35. YAYININ ERTELENMESİ

Tasarım Tescil başvuru sahibi eğer dilerse, referans tarihinden başlamak ve 30 aydan uzun olmamak üzere, başvuru sırasında yayının ertelenmesi talebinde bulunur.

Yayın erteleme talebi bulunan ve başvuru tarihi kesinleşmiş olan başvurunun sicil kaydı yapılır, ancak gerek tasarımın görsel anlatımı gerekse başvurunun diğer belgeleri kamu incelemesine kapalı tutulur.

Enstitü, tescili yapılan tasarımla ilgili olarak, ilgili bültende bir yayın erteleme bildirimi yayınlar. Bu bildirimde, tescili yapılmış tasarımın hak sahibinin kimliği, başvuru tarihi, talep olunan yayın erteleme süresi ve Yönetmelikte öngörülen diğer hususlarla ilgili bilgilere yer verilir.

Enstitü, yayın erteleme süresinin sona erdiği tarihte veya hak sahibinin isteği üzerine daha önceki bir tarihte, başvuru ile ilgili bütün kayıt ve belgeleri kamunun incelemesine açar ve Yönetmelikte öngörülen şekilde yayınlar. Ancak, bu işlemden önce, tasarım hak sahibinin yayın ücretini ve çoklu başvuru halinde ek yayın ücretlerini ödemesi ve başvuru sırasında sadece tasarlanan veya tasarımın uygulandığı ürünün bir örneği verilmişse tasarımın yayına uygun görsel anlatımını vermesi şarttır. Bu şartların Yönetmelikte öngörülen süre içerisinde yerine getirilmemesi durumunda tescili yapılmış tasarımın bu Kanun Hükmünde Kararname ile tanınan tüm hakları başvuru tarihinden geçerli olarak hiç var olmamış sayılır.

Çoklu başvurularda, bu madde hükümlerinin uygulanması, başvuruda yer alan tasarımlardan yalnız bir kısmı için de uygulanır.

Tescili yapılmış bir tasarımı esas alan bir davanın yayın erteleme süresi içerisinde açılabilmesi için sicil kaydında ve başvuru dosyasında bulunan bilgilerin davalı tarafa duyurulmuş olması gerekir.

Bu Kanun Hükmünde Kararnamede tescilli tasarım yayın tarihine yapılan atıflar, yayın ertelemesi bulunan tasarımlarla ilgiliyse bu maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen fiilin Enstitü tarafıdan yerine getirildiği tarih anlamını taşır.
MADDE 36. YENİLEME

Tasarım hakkı sahibinin veya onun yetkili kıldığı kişinin talebi ve yenileme ücretinin ödenmesi üzerine tescil süresi uzatılır.

Enstitü, tescil süresinin dolmakta olduğunu, sürenin bitiminden önce ve Yönetmelikte öngörülen süre içinde, tasarım hak sahibine haber verir. Ensitünün bu bilgiyi vermemiş olması, Enstitüye herhangi bir sorumluluk getirmez.

Yenileme talebinin yapılması ve yenileme ücretinin ödenmesi, koruma süresinin sona erdiği ayın son gününden önceki altı ay içinde gerçekleştirilir. Bu sürenin kaçırılması durumunda yenileme talebi, ek bir ücretin ödenmesi şartıyla, bir önceki cümlede belirtilen son günden itibaren altı aylık süre uzatımı içinde de yapılır.

Süre uzatımı mevcut tescilin sona erdiği günü takibeden günden itibaren hüküm ifade eder. Yenileme sicile kayıt edilir.

Koruma süresinin sonundan itibaren 6 aylık süre içerisinde yenilenmeyen tasarımlar için bu tarihden itibaren bu Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uygulanmaz.
MADDE 37. İTİRAZ

İlanı yapılmış bir tasarımla ilgili olarak, gerçek veya tüzel kişiler ile ilgili meslek kuruluşları gerekçelerini açıkça belirtmek ve ilgili yönetmelikte öngörülen şartları yerine getirmek koşuluyla, tasarım belgesinin verilmesine karşı Enstitü nezdinde itiraz eder.

Enstitü nezdinde yapılacak itirazlar yazılı olarak ve ilan tarihinden itibaren altı ay içinde yapılır ve Yönetmelikte öngörülen itiraz ücreti ödenmeden dikkate alınmaz. Enstitü itiraz sahibinden, belirli bir sürede yerine getirilmek üzere, ek belge, kanıt ve gerekçeler ister.

Yapılan itiraz ve gerekçesi, kendi görüşlerini açıklayabimesi için tasarım hakkı sahibine iletilir.
MADDE 38. İTİRAZIN İNCELENMESİ

Enstitü itirazları incelerken gerekli gördüğü süre ve sıklıkta tarafların itiraz ve savunmalarını ilgili taraflara iletir ve yazılı görüşlerini alır.

İtirazın incelenmesi sırasında şekli bir işlemin yerine getirilmediği veya eksik yapıldığına ve bu eksiklerin giderilmesine ilişkin Enstitü tarafından verilecek karar, tasarım belgesinin verilmesi ile ilgili işlemlerin geçersizliği veya eksiklerin yapıldığı yere kadar geriye dönülmesi ve işlemlerin yeniden yapılması sonucunu doğurur.

Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 43 üncü madde birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri hükümleri çerçevesinde yapılan ve Enstitü tarafından uygun bulunan itiraz sonunda tasarım belgesinin iptali ve 45 inci madde hükümlerinin işlerlik kazanması sonucunu doğurur. Tasarım belgesinin iptal kararı ilgili bültende ilan olunur.
MADDE 39. DEVİR VE İNTİKAL, REHİN VE HACİZ

Tasarımın tescil başvurusu veya tescilden doğan tasarım hakkı başkasına devredilebilir, miras yolu ile intikal eder. Bu haklar üzerinde ölüme bağlı tasarrufların yapılması mümkündür.

Başvuru ve tasarım hakkı; Kanuni veya akdi rehin hakkına ve hacze konu olabilir. Bu durumda taraflardan birinin talebi üzerine ilgili haklar sicile kaydedilir ve yayınlanır. Rehin hakkı ve haciz bakımından Türk Medeni Kanunu ile İcra ve İflas Kanunu'nun ilgili hükümleri uygulanır.

Başvuru ve tasarım hakkının üzerinde sağlararsı işlemler yazılı şekle tabidir.

Başvurunun ve tasarım hakkının devri veya miras yolu ile intikali yönetmelikte öngörülen ücretin ödenmesi ile sicile kayıt edilir ve yayınlanır. Yayın tarihi üçüncü şahıslara karşı hüküm ifade etme tarihidir.
MADDE 40. BÖLÜNMEZLİK

Tasarım başvurusu veya tescilden doğan hak üzerinde birden çok kişinin hak sahipliği söz konusu olsa bile bunların devri ve üzerlerinde hak tesisi için bölünebilmeleri mümkün değildir.
MADDE 41. LİSANS

Tasarım başvurusu veya tescilli tasarım hakkından doğan kullanma yetkisi ulusal sınırların bütünü içinde veya bir kısmında geçerli olacak şekilde, lisans sözleşmesine konu olabilir. Lisans, inhisari lisans veya inhisari olmayan lisans şeklinde verilebilir.

Bu maddenin birinci fıkrasında öngörülen sözleşme şartlarının lisans alan tarafından ihlali halinde, tasarım başvurusu veya tasarım tescilinden doğan halkar, tasarımın sahibi tarafından lisans alana karşı, dava yoluyla ileri sürülebilir.

Aksi sözleşmede kararlaştırılmamışsa lisans inhisari değildir. Lisans veren tasarım konusunu kendi kullanabileceği gibi, üçüncü kişilere aynı tasarıma ilişkin başka lisanslar da verebilir.

İnhisari lisans söz konusu olduğu zaman, lisans veren başkasına lisans veremez ve hakkını açıkça saklı tutmadıkça kendisi de tasarımı kullanamaz.

Aksi sözleşmede kararlaştırılmamışsa, sözleşmeye dayalı lisans sahipleri, lisanstan doğan haklarını üçüncü kişilere devir edemez veya alt lisans veremez.

Aksi sözleşmede kararlaştırılmamışsa, sözleşmeye dayalı olarak lisans hakkını alan kişi, koruma süresi boyunca milli sınırların bütünü içinde tasarımın kullanılmasına ilişkin her türlü tasarrufta bulunur.

Lisans sözleşmesi yazılı şekle tabidir. Lisans sözleşmesi taraflardan birinin talebi üzerine sicile kayıt edilir ve yayınlanır.

Aksi sözleşmede kararlaştırılmamışsa, inhisari lisansa sahip olan kişi, üçüncü bir kişi tarafından tasarım sahibinin tasarımdan doğan haklarına, tecavüz edilmesi durumunda tasarım sahibinin bu Kanun Hükmünde Kararname uyarınca açabileceği davaları, kendi adına açabilir. İnhisar olmayan lisans sahibi olanların, dava açma hakları yoktur.

Bu maddenin birinci fıkrası hükümlerine göre, tasarıma tecavüz dolayısıyla dava açma hakkı olmayan bir lisans alan, noten vasıtasıyla yapacağı bir bildirimle, gereken davayı açmasını tasarım sahibinden isteyebilir.

Tasarım sahibinin, bu maddenin ikinci fıkrasında belirlilen talebi, kabul etmemesi veya bildirimin alındığı tarihten itibaren, üç ay içinde, gerekli davanın açılmaması halinde, lisans alan yaptığı bildirimi de ekleyerek kendi adına dava açabilir.

Lisans alan, ciddi bir zarar tehlikesi karşısında ve söz konusu sürenin geçmesinden önce, ihtiyati tedbire karar verilmesini mahkemeden talep edebilir.

Bu maddenin onuncu fıkrası hükmüne göre, dava açan lisans alanın, dava açtığını tasarım sahibine bildirmesi gerekir.
MADDE 42. HAKKIN DEVRİ VE LİSANS VERMEDEN DOĞAN SORUMLULUK

Tasarım başvurusu veya tescilli tasarım hakkını bir bedel karşılığında veya bedelsiz olarak devir eden veya lisans veren kişinin, bu işlemleri yapmaya yetkili olmadığı sonradan anlaşılırsa, söz konusu kişi bu durumdan ilgililere karşı sorumlu olur.

Tasarım başvurusunun geri alınması veya başvurunun reddedilmesi veya tasarım hakkının hükümsüzlüğüne mahkemece karar verilmiş olması hallerinde, tarafların hakkı devir eden veya lisans veren bakımından daha kapsamlı bir sorumluluğu sözleşme ile öngörmemiş olmaları halinde, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 45 inci maddesi hükmü uygulanır.

Bu madde hükmünden doğan tazminatı talep süresi sorumluluk davasına dayanak olan mahkeme kararının kesinleşme tarihinden başlar. Zaman aşımı için Borçlar Kanununun hükümleri uygulanır.

Devir eden veya lisans verenin kötü niyetle hareketi halinde, bunlar, fiillerinden her zaman sorumludur.
MADDE 43. HÜKÜMSÜZLÜK HALLERİ

Aşağıdaki hallerde tasarımın hükümsüz sayılmasına yetkili mahkeme tarafından karar verilir:

a) Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci ila 10 uncu, maddelerinde belirtilen koruma şartlarına sahip olmadığı ispat edilmişse,

b) Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 13 üncü, 14 üncü, 15 inci ve 16 ncı maddesinde belirtilen hak sahipliğinin başka kişiye veya kişilere ait olduğu ispat edilmişse,

c) Tescilli bir tasarım, sonradan kamuya açıklanan aynı veya benzer nitelikteki diğer tasarımın başvuru tarihi kendisinden önce ise,

Tasarım belgesi sahibinin, 13 üncü , 14 üncü, 15 inci ve 16 ncı maddelere göre tasarım hakkına sahip bulunmadığı hakkındaki iddia, ancak, bu maddelerde belirtilen hak sahipleri tarafından ileri sürülür. Bu durumda, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 19 uncu maddesi hükmü uygulanır.

Hükümsüzlük nedenleri tasarım başvurusu veya tescilin sadece bir bölümüne ilişkin bulunuyorsa, sadece o bölümü etkiyelen ürün veya ürünler için iptal suretiyle, kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Kısmi hükümsüzlük sonucu, iptal edilmeyen ürün veya ürünlerle ilgili kısım için koruma geçerliliğini sürdürür.
MADDE 44. HÜKÜMSÜZLÜK TALEBİ

Tasarımın hükümsüzlüğü, ikinci fıkrada sayılan ayrık haller dışında herkes tarafından istenebilir.

Tasarımın hükümsüzlüğü, 43 üncü maddenin (c) bendine göre sadece önceki hak sahibi, 13, 14 15 ve 16 ncı maddelere göre ise, ancak tasarım hakkına sahip kişiler tarafından ileri sürülür.

Tasarımın hükümsüzlüğü koruma süresinin devamınca veya hakkın sona ermesini izleyen beş yıl içinde dava edilir.

Tasarımın hükümsüzlüğü davası, davanın açıldığı anda Tasarım Sicili'nde tasarım belgesi sahibi olarak kayıtlı kişiye karşı açılır. Tasarım üzerinde sicilde hak sahibi görülen kişilerin davaya katılabilmelerini sağlamak için ayrıca onlara tebligat yapılır.
MADDE 45. HÜKÜMSÜZLÜĞÜN ETKİSİ

Tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesi halinde, kararın sonuçları geçmişe etkili doğar. Bu nedenle, tasarım başvurusu veya tesciline hukuki bakımdan bu Kanun Hükmünde Kararname ile sağlanan koruma, hükümsüzlük kapsamında doğmamış sayılır.

Tasarım sahibinin ihmali veya kötü niyetli olarak hareket etmesinden kaynaklanan, zararın giderilmesine ilişkin tazminat ve sebepsiz zenginleşme talepleri saklı kalmak üzere, hükümsüzlüğün geriye dönük etkisi, aşağıdaki durumları etkilemez.

a) Tasarımın hükümsüz sayılmasından önce, tasarımdan doğan haklara tecavüz sebebiyle verilen kesinleşmiş ve uygulanmış kararları,

b) Tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmeden önce, yapılmış ve uygulanmış sözleşmeler. Ancak, hal ve şartlara göre, hakkaniyet düşüncesinin gerekli kıldığı durumlarda sözleşme uyarınca ödenmiş bedelin kısmen veya tamamen iadesi talep edilebilir.

Bir tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin kesinleşmiş karar herkese karşı hüküm doğurur. Enstitü, mahkemenin gönderdiği ilanı sicile işler ve Yönetmelikte öngörülen süre içinde yayın yolu ile ilan eder.
MADDE 46. SONA ERMENİN SEBEPLERİ

Tasarımdan bu Kanun Hükmünde Kararname çerçevsinde doğan hak,

a) Koruma süresinin dolması veya,

b) Tasarım belgesi sahibinin hakkından vazgeçmesi,

sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer.

Bu Kanun Hükmünde Kararname'de öngörülen koruma süresinin dolması, şartlarının mevcudiyeti halinde başka Kanunların tanıdığı hakları etkilemez.
MADDE 47. TASARIMDAN DOĞAN HAKTAN VAZGEÇME

Tasarım sahibi, tasarımdan doğan haktan veya başvuru hakkından tamamen veya kısmen vazgeçebilir.

Vazgeçmenin yazılı olarak Ensitü'ye bildirilmesi gerekir. Vazgeçme, Tasarım Sicili'ne kayıt tarihi itibariyle hüküm doğurur.

Lisansların sahiplerinin veya Tasarım Siciline kayıtlı hakların sahiplerinin izni olmadıkça, tasarım sahibi bu hakkından vazgeçemez.

Tasarım üzerinde, bir üçüncü kişi tarafından hak sahipliği iddia edilmekte ve bu hussta alınan tedbir kararı sicile kayıt edilmiş ise, onun izni olmadıkça, tasarımdan doğan haklardan vazgeçilemez.
MADDE 48. TASARIM HAKKINA TECAVÜZ SAYILAN FİİLLER

Aşağıda yazılı fiiller tasarım hakkına tecavüz sayılır:

a) Tasarım hakkı sahibinin izni olmaksızın tasarımın aynını veya belirgin bir şekilde benzerini yapmak, üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme akdi için icabda bulunmak, kullanmak, ithal etmek ve bu amaçlarla depolama, elde bulundurmak;(*)

_____

(*) 48. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi, 48/A maddenin birinci fıkrasının (c) bendi yönünden, Anayasa Mahkemesi'nin 10.6.2009 tarih ve 27254 sayılı R.G.'de yayımlanan, 5.2.2009 T., 2005/57 E. ve 2009/19 K. sayılı Kararı ile yayımından 1 yıl sonra yürürlüğe girmek üzere iptal edilmiştir.
_____

b) Tasarım belgesi sahibi tarafından sözleşmeye dayalı lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devir etmek;

c) Bu maddenin önceki a ila b bendlerinde yazılı fiillere iştirak veya yardım veya bunları teşvik etmek veya hangi şekil ve şartlarda olursa olsun bu fiillerin yapılmasını kolaylaştırmak;

d) Kendisinde bulunan ve haksız olarak üretilen veya ticaret alanına çıkarılan eşyanın nereden alındığını veya nasıl sağlandığını bildirmekten kaçınmak,

e) Gasp.

Tasarım başvurusu bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 34 üncü maddesine göre yayınlandığı takdirde, başvuru sahibi, tasarıma vaki tecavüzlerden dolayı hukuk ve ceza davası açmaya yetkilidir. Tecavüz eden, başvurudan veya kapsamından haberdar edilmiş ise, başvurunun yayımlanmış olmasına barkılmaz. Tecavüz edenin kötü niyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa, yayından önce de tecavüzün varlığı kabul edilir.

Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, eylemi tecavüz olmaktan çıkarmaz.

Tescil işaretleri kusurun değerlendirilmesi sırasında dikkate alınır.

MADDE 48/A - (Ek madde: 4128-3.11.1995) a) Tasarım hakkı sahibi olarak belirtilmesi gereken kimlik bildirimini gerçeğe aykırı olarak yapanlar veya tasarım koruması olan bir eşya veya ambalajı üzerine konulmuş, tasarım koruması olduğunu belirten işareti, yetkisi olmadan kaldıranlar veya kendisini haksız olarak tasarım başvurusu veya tasarım hakkı sahibi olarak gösterenler hakkında bir yıldan iki yıla kadar hapis cezasına ve üçyüz milyon liradan altıyüz milyon liraya kadar para cezasına,

b) Hak ve alakası olmadığını veya tasarruf yetkisi bulunmadığını bilmesi gerektiği halde, tasarım hakkının korunmasına ilişkin mevzuatın devir ve intikal, rehin ve haciz ile ilgili maddelerinde yazılı haklardan birini veya bu hakla ilgili lisansı, başkasına devreden, veren, rehneden, bu haklar üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunanlar ile korunan bir tasarım hakkının sahibi olmadığı veya koruma süresinin bittiği veya tasarım hakkının hükümsüzlüğü veya tasarım korunmasından doğan hakkının sona ermesi durumlarında, kendisinin veya başkasının imal ettiği veya satışa çıkardığı eşyaya veya ambalajlarına veya ticarî evrakına veya ilanlarına, hukuken korunan bir tasarım hakkı ile ilgili olduğu kanısını uyandıracak şekilde, işaretler koyanlar veya bu amaçla yazılı ve görsel basındaki ilan ve reklamlarda, bu tarzda yazı, işaret veya ifadeleri kullananlar hakkında, iki yıldan üç yıla kadar hapis ve altıyüzmilyon liradan birmilyar liraya kadar para cezasına,

c) 48 inci maddede yazılı fiillerden birini işleyenler hakkında iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına ve altıyüz milyon liradan bir milyar liraya kadar para cezasına ayrıca, işyerlerinin bir yıldan az olmamak üzere kapatılmasına ve aynı süre ticaretten men edilmelerine hükmolunur. Bu maddede belirtilen suçlar, hizmetlerini yaptıkları sırada, bir işletmenin çalışanları tarafından doğrudan doğruya veya emir üzerine işlenmişse çalışanlar ve suçun işlenmesine mani olmayan, işletme sahibi, müdür veya temsilcisi ve hangi unvan ve sıfatla olursa olsun işletmeyi fiilen yöneten kişi de cezalandırılır. Bir tüzelkişinin işleri yürütülürken, 48 inci maddede sayılan suçlardan biri işlenirse, tüzelkişi, masraflar ve para cezasından müteselsilen sorumlu olur. Fiile iştirak edenler hakkında olayın mahiyetine göre Türk Ceza Kanununun 64, 65, 66 ve 67 nci maddeleri hükümleri uygulanır. Yukarıda sayılan suçlardan dolayı kovuşturma şikâyete bağlıdır. Bu madde hükümlerinin uygulanmasında 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 344 üncü maddesinin birinci fıkrasının 8 numaralı bendi uygulanmaz. Tasarım korumasından doğan hakları tecavüze uğrayandan başka, 48 inci maddede sayılanlar dışında kalan suçlarda Enstitü; tasarım hakkı sahibi olarak belirtilmesi gereken kimlik bildiriminin gerçeğe aykırı olarak yapılması ile korunan bir tasarım hakkının sahibi olmadığı veya koruma süresi bittiği veya herhangi bir sebeple tasarım hakkının hükümsüzlüğü veya tasarım korumasından doğan hakkının sona ermesi durumlarında kendisinin veya başkasının imal ettiği veya satışa çıkardığı eşyaya veya ambalajlarına veya ticarî evrakına veya ilanlarına hukuken korunan bir tasarım hakkı ile ilgili olduğu kanısını uyandıracak şekilde, işaretler koyma veya bu amaçla yazılı ve görsel basındaki ilan ve reklamlarda bu tarzda yazı, işaret ve ifadelerin kullanılması durumlarında, 5590 veya 507 sayılı Kanunlara tabi kuruluşlar ve Tüketici Dernekleri de şikâyet hakkına sahiptir. Şikâyetin fiil ve failden haberdar olma tarihinden itibaren iki yıl içinde yapılması gerekir. Bu kapsamdaki suçlarla ilgili şikâyetler acele işlerden sayılır. Bu Kanun hükümlerine göre tasarım hakkı başvurusu veya tasarım korumasından doğan haklara tecavüz dolayısıyla üretilmesi veya kullanılması cezayı gerektiren eşya ile bu eşyaları üretmeye yarayan araç, gereç, cihaz, makine gibi vasıtaların zaptedilmesi veya elkoyulması veya yok edilmesinde, Türk Ceza Kanununun 36 ncı maddesi hükmü ile Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.
MADDE 48/A.- (Değişik: 5194 - 22.6.2004 / m.7) Bu Kanun Hükmünde Kararname kapsamında;

a) Tasarım hakkı sahibi olarak belirtilmesi gereken kimlik bildirimini gerçeğe aykırı olarak yapanlar veya tasarım koruması olan bir eşya veya ambalajı üzerine konulmuş tasarım koruması olduğunu belirten işareti, yetkisi olmadan kaldıranlar veya kendisini haksız olarak tasarım başvurusu veya tasarım hakkı sahibi olarak gösterenler hakkında bir yıldan iki yıla kadar hapis cezasına veya ondörtmilyar liradan yirmiyedimilyar liraya kadar ağır para cezasına veya her ikisine,

b) Mevcut olmadığını veya üzerinde tasarruf yetkisi bulunmadığını bildiği veya bilmesi gerektiği halde, 39 uncu maddede belirtilen haklardan birini veya bu hakla ilgili lisansı başkasına devreden, veren, rehneden, bu haklar üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunanlar ile korunan bir tasarım hakkının sahibi olmadığı veya koruma süresinin bittiği veya tasarım hakkının hükümsüzlüğü veya tasarım korunmasından doğan hakkının sona ermesi durumlarında, kendisinin veya başkasının imal ettiği veya satışa çıkardığı eşyaya veya ambalajlarına veya ticari evrakına veya ilanlarına, hukuken korunan bir tasarım hakkı ile ilgili olduğu kanısını uyandıracak şekilde işaretler koyanlar veya bu amaçla ilan ve reklamlarda, bu tarz yazı, işaret veya ifadeleri kullananlar hakkında, iki yıldan üç yıla kadar hapis cezası veya yirmiyedimilyar liradan kırkaltımilyar liraya kadar ağır para cezasına veya her ikisine,

c) 48 inci maddede yazılı fiillerden birini işleyenler hakkında iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına veya yirmiyedimilyar liradan kırkaltımilyar liraya kadar ağır para cezasına veya her ikisine, ayrıca işyerlerinin bir yıldan az olmamak üzere kapatılmasına ve aynı süre ticaretten men edilmelerine,

Hükmolunur.

(a), (b) ve (c) bentlerinde sayılan suçlar, hizmetlerini yaptıkları sırada, bir işletmenin çalışanları tarafından doğrudan doğruya veya emir üzerine işlenmişse çalışanlar ve suçun işlenmesine mani olmayan işletme sahibi, müdür veya temsilcisi ve hangi unvan ve sıfatla olursa olsun işletmeyi fiilen yöneten kişi de aynı surette cezalandırılır. Bir tüzel kişinin işleri yürütülürken, 48 inci maddede sayılan suçlardan biri işlenirse, tüzel kişi, masraflar ve para cezasından müteselsilen sorumlu olur. Fiile iştirak edenler hakkında olayın mahiyetine göre 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 64, 65, 66 ve 67 nci maddeleri hükümleri uygulanır. Yukarıda sayılan suçlardan dolayı kovuşturma şikayete bağlıdır.

Bu madde hükümlerinin uygulanmasında 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 344 üncü maddesinin birinci fıkrasının (8) numaralı bendi uygulanmaz. Tasarım korumasından doğan hakları tecavüze uğrayandan başka, 48 inci maddede sayılanlar dışında kalan suçlarda Enstitü; tasarım hakkı sahibi olarak belirtilmesi gereken kimlik bildiriminin gerçeğe aykırı olarak yapılması ile korunan bir tasarım hakkının sahibi olmadığı veya koruma süresinin bitmesi veya herhangi bir sebeple tasarım hakkının hükümsüzlüğü veya tasarım korumasından doğan hakkının sona ermesi durumlarında kendisinin veya başkasının imal ettiği veya satışa çıkardığı eşyaya veya ambalajlarına veya ticari evrakına veya ilanlarına hukuken korunan bir tasarım hakkı ile ilgili olduğu kanısını uyandıracak şekilde işaretler koyma veya bu amaçla ilan ve reklamlarda bu tarzda yazı, işaret ve ifadelerin kullanılması durumlarında, 8.3.1950 tarihli ve 5590 sayılı Kanun veya 17.7.1964 tarihli ve 507 sayılı Kanuna tabi kuruluşlar ve tüketici dernekleri de şikayet hakkına sahiptir. Şikayetin fiil ve failden haberdar olma tarihinden itibaren iki yıl içinde yapılması gerekir.

Bu kapsamdaki suçlarla ilgili şikayetler acele işlerden sayılır. Tasarım hakkı başvurusu veya tasarım korumasından doğan haklara tecavüz dolayısıyla üretilmesi veya kullanılması cezayı gerektiren eşya ile bu eşyaları üretmeye yarayan araç, gereç, cihaz, makine gibi vasıtaların zapt edilmesi veya el konulması veya yok edilmesinde, 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 36 ncı maddesi hükmü ile 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.
MADDE 49. TASARIM SAHİBİNİN TALEPLERİ VE HUKUK DAVALARINDA YETKİLİ MAHKEME

Tasarımdan doğan hakları tecavüze uğrayan tasarım hakkı sahibi, mahkemeden özellikle aşağıdaki taleplerde bulunabilir.

a) Fiilin tecavüz olup olmadığının tesbitini,

b) Tasarımdan doğan haklara tecavüz fiillerinin durdurulması ve önlenmesi talebi,

c) Tecavüzün giderilmesi ve maddi ve manevi zararın tazmini talebi,

d) Tasarımdan doğan haklara tecavüz suretiyle üretilen veya ithal edilen ürünlere, bunların üretiminde doğrudan doğruya kullanılan araçlara el konulması talebi,

e) Mümkün olduğu takdirde bu maddenin (d) bendi uyarınca el konulan ürün ve araçlar üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması talebi. Bu durumda, söz konusu ürünlerin değeri, tazminat miktarından düşülür. Bu değer, kabul edilen tazminatı aştığı zaman, tasarım belgesi sahibinin fazlayı karşı tarafa ödemesi gerekir.

f) Tasarımdan doğan haklara tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle bu maddenin (d) bendine göre el konulan ürünlerin ve araçların şekillerinin değiştirilmesi veya tasarımdan doğan haklara tecavüzün önlenmesi için, kaçınılmaz ise, imhası talebi,

g) Tasarımdan doğan haklara tecavüz eden kişi aleyhine verilen mahkeme kararının, masrafları tecavüz eden tarafından karşılanarak, ilgililere teblig edilmesi ve kamuya ilan yoluyla duyurulması talebi,

Tedbirler konusunda mahkeme Hukuk Muhakemeleri Usul Kanunun'nun ihtiyati tedbirler hakkındaki hükümlerine göre karar verir.

Tasarım hakkı sahibi tarafından, üçüncü kişiler aleyhine açılacak hukuk davalarında yetkili mahkeme, davacının ikametgahının olduğu veya fiilin işlendiği veya tecavüz fiilinin etkilerinin görüldüğü yerdeki mahkemedir.

Davacının Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda olmaması halinde, yetkili mahkeme, sicilde kayıtlı vekilin iş yerinin bulunduğu yerdeki ve eğer vekillik kaydı silinmiş ise, Enstitü merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemedir.

Üçüncü kişiler tarafından tasarım başvurusu veya tasarım belgesi sahibi aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalının ikametgahının bulunduğu yerdeki mahkemedir. Tasarım başvurusu veya tasarım belgesi sahibinin Türkiye'de ikamet etmemesi halinde, bu maddenin üçüncü fıkrası hükmü uygulanır.

Birden fazla mahkemenin yetkili olduğu durumda, yetkili mahkeme, ilk davanın açıldığı mahkemedir.
MADDE 50. TAZMİNAT

48 inci Maddede sayılan fiilleri işleyen kusurlu kişiler Tasarım hakkı sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlüdür.
MADDE 51. TECAVÜZÜ KANITLAYAN BELGELER

Tasarım hakkı sahibi tasarımın kendi izni olmaksızın kullanılması sonucunda uğramış olduğu zarar miktarının belirlenmesi için tazminat yükümlüsünden tasarımın kullanılması ile ilgili belgeleri vermesini talep eder.
MADDE 52. YOKSUN KALINAN KAZANÇ

Tasarım hakkı sahibinin uğradığı zarar, sadece fiili kaybın değerini değil, ayrıca Tasarımdan doğan haklara tecavüz dolayısıyla yokun kalınan kazancı da kapsar.

Yoksun kalınan kazanç, zarar gören tasarım hakkı sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden birine göre hesap edilir.

a) Tasarımdan doğan haklara tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, Tasarım hakkı sahibinin Tasarım kullanması ile elde edilebileceği muhtemel gelire göre,

b) Tasarımdan doğan haklara tecavüz edenin, tasarımı kullanmakla elde ettiği kazanca göre,

c) Tasarımdan doğan haklara tecavüz edenin, tasarımı bir lisans anlaşması ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeline göre.

Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle tasarımın ekonomik önemi, tasarımdan doğan haklara tecavüz edildiği anda geçerlilik süresi ve tecavüz sırasında tasarıma ilişkin lisansların sayısı ve çeşidi gibi etkenler göz önünde tutulur.
MADDE 53. YOKSUN KALINAN KAZANCIN ARTIRIMI

Tasarım hakkı üzerinde tasarruf yetkisi olan kişi, yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, 52 nci maddede belirtilen değerlendirme usullerinden birini seçmişse, mahkeme, ürünün üretilmesi için tasarımın ekonomik bakımdan önemli bir katkısının bulunduğu kanaatına vardığı takdirde, kazancın hesaplanmasında makul bir payın daha eklenmesine karar verir.

Tasarımın, ilgili ürüne ekonomik bakımdan önemli bir katkısının olduğunun kabul edilebilmesi için, ilgili ürüne olan talebin oluşmasında tasarım konusunun belirleyici etken olduğunun anlaşılmış olması gerekir.
MADDE 54. TASARIMIN İTİBARI

Tasarımdan doğan haklara tecavüz eden tarafından, tasarımın kötü şekilde üretimi veya uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda, tasarımın itibarı zarara uğrarsa, tasarım hakkı sahibi, bu nedenle, ayrıca tazminat isteyebilir.
MADDE 55. TAZMİNATIN İNDİRİLMESİ

Tasarım hakkı sahibine ödenecek tazminat, tasarım belgesi sahibinin diğer kişilerden tasarımın başka bir şekilde kullanılmasından dolayı aldığı bedelden daha fazla ise, tazminat bu bedel dikkate alınarak ve bu bedele uygun olarak tesbit edilerek bedelden indirilir.
MADDE 56. TAZMİNAT İSTENMEYECEK KİŞİLER

Tasarım hakkı sahibi, sebep olduğu zarardan dolayı, tasarım hakkı sahibine tazminat ödemiş olan kişi tarafından el konulmaması nedeniyle piyasaya sürülmüş ürünleri kullanan kişilere karşı, Kanun Hükmünde Kararnamenin bu bölümünde yer alan davaları açamaz.

Bu kişilerin kötü niyetli, olmaları halinde bu hüküm tatbik edilmez.
MADDE 57. ZAMANAŞIMI

Tasarımdan doğan haklara tecavüzden doğan, özel hukuka ilişkin taleplerde, zamanaşımı süresi için, Borçlar Kanunu'nun, zaman aşımına ilişkin hükümleri uygulanır.
MADDE 58. GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

(Değişik: 5194 - 22.6.2004 / m.8) Bu Kanun Hükmünde Kararnamede öngörülen davalarda, görevli mahkeme ihtisas mahkemeleridir. Bu mahkemeler tek hakimli olarak görev yaparlar. Asliye hukuk ve asliye ceza mahkemelerinden hangilerinin ihtisas mahkemesi olarak görevlendirileceği ve bu mahkemelerin yargı çevresini, Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu belirler.Enstitünün bu Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre aldığı bütün kararlara karşı açılacak davalarda ve Enstitünün kararlarından zarar gören üçüncü kişilerin Enstitü aleyhine açacakları davalarda görevli ve yetkili mahkeme, bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen mahkemelerden Ankara ihtisas mahkemeleridir
 1 Bilgi   
MADDE 59. HÜKMÜN İLANI

Dava sonucunda haklı çıkan taraf, haklı bir sebebin veya menfaatının bulunması halinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere, kesinleşmiş kararın günlük gazete, radyo, televizyon veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesini talep etmek hakkına sahiptir.
İlanın şekli ve kapsamı kararda tespit edilir. İlan hakkı, kararın kesinleşmesinden sonra üç ay içinde talep edilmezse düşer.
MADDE 60. LİSANS ALANIN DAVA AÇMASI VE ŞARTLARI

Aksi sözleşmede kararlaştırılmamışsa, inhisari lisansa sahip olan kişi, üçüncü bir kişi tarafından tasarım hakkı sahibinin tasarımdan doğan haklarına, tecavüz edilmesi durumunda, tasarım hakkı sahibinin bu Kanun Hükmünde Kararname uyarınca açabileceği davaları, kendi adına açar. İnhisari olmayan lisans sahibi olanların, dava açma hakları yoktur.

Bu maddenin birinci fıkrası hükümlerine göre, tasarımdan doğan haklara tecavüz dolayısıyla dava açma hakkı olmayan bir lisans alan, noter vasıtasıyla yapacağı bir bildirimle gereken davayı açmasını tasarım hakkı sahibinden ister.

Tasarım hakkı sahibinin, bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen talebi, kabul etmemesi veya bildirimin alındığı tarihten itibaren, üç ay içinde, gerekli davanın açılmaması halinde, lisans alan yaptığı bildirimi de ekleyerek, kendi adına dava açabilir.

Lisans alan, ciddi bir zarar tehlikesi karşısında ve söz konusu sürenin geçmesinden önce ihtiyati tedbire karar verilmesini mahkemeden talep eder.

Bu maddenin üçüncü fıkrası hükmüne göre dava açan lisans alanın, dava açtığını tasarım belgesi sahibine bildirmesi gerekir.
MADDE 61. TASARIMDAN DOĞAN HAKLARA TECAVÜZÜN MEVCUT OLMADIĞI HAKKINDA DAVA VE ŞARTLARI

Menfaatı olan herkes, tasarım hakkı sahibine karşı dava açarak, fiillerinin tasarımdan doğan haklara tecavüz teşkil etmediğine karar verilmesini talep eder.

Bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen davanın açılmasından önce, kendisinin Türkiye'de giriştiği veya girişeceği sınai faaliyeti veya bu amaçla yapmış olduğu ciddi ve fiili girişimlerin tasarımdan doğan haklara tecavüz teşkil edip etmediği hakkında, tasarım hakkı sahibinden görüşlerini bildirmesini noter aracılığı ile talep eder.

Bu talebin tasarım hakkı sahibine tebliğinden itibaren bir ay içinde tasarım hakkı sahibinin cevap vermemesi veya verilen cevabın menfaat sahibi kişi tarafından kabul edilmemesi halinde, menfaat sahibi bu maddenin birinci fıkrasına göre dava açabilir.

Bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen dava, tasarımdan doğan haklara tecavüzden dolayı kendisine karşı dava açılmış bir kişi tarafından açılamaz.

Dava, tasarım üzerinde hak sahibi bulunan ve Tasarım Sicili'ne kayıt edilmiş olan, bütün hak sahiplerine tebliğ edilir.

Bu maddede belirtilen dava, tasarım belgesinin hükümsüzlüğü davasıyla birlikte de açılır.
MADDE 62. DELİLLERİN TESBİTİ

Tasarımdan doğan hakları ileri sürmeye yetkili olan kişi, bu haklara tecavüz sayılabilecek olayların tesbitini mahkemeden ister.
 1 Bilgi   
MADDE 63. İHTİYATİ TEDBİR TALEBİ

Bu Kanun Hükmünde Kararnamede öngörülen türde dava açan veya açacak olan kişiler, davanın etkinliğini temin etmek üzere ihtilati tedbire karar verilmesini talep edebilir.

İhtiyati tedbir talebi, dava açılmadan önce veya dava ile birlikte veya daha sonra yapılır. İhtiyati tedbir talebi, davadan ayrı olarak incelenir.
MADDE 64. İHTİYATİ TEDBİRİN NİTELİĞİ

İhtiyati tedbirler, verilecek hükmün etkinliğini tamamen sağlayacak nitelikte olur ve özellikle aşağıda belirtilen tedbirleri kapsar:

a) Davacının tasarımdan doğan haklarına tecavüz teşkil eden fillerin durdurulması;

b) Tasarımdan doğan haklara tecavüz edilerek üretilen veya ithal edilen şeylere veya tasarım belgesi verilmiş usulün icrasında kullanılan vasıtlara, Türkiye sınırları içinde veya gümrük ve serbest liman veya bölge gibi alanlar dahil, bulundukları her yerde el konulması ve bunların muhafazası;

c) Herhangi bir zararın tazmini bakımından teminat verilmesi.
MADDE 65. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASI

(Değişik ibare: 5194 - 22.6.2004 / m.18) "Tesbit talepleri" ve ihtiyati tedbirlerle ilgili diğer hususlarda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanır.
MADDE 66. GÜMRÜKLERDE EL KOYMA

Aynının üretilmesi hak sahibinin yetkilerine tecavüz oluşturması nedeniyle cezayı gerektiren taklit mallara, ithalat veya ihracaat sırasında hak sahibinin talebi üzerine, Gümrük İdareleri tarafından ihtiyati tedbir niteliğinde el konulur.

El koyma ile ilgili uygulama bir konuda çıkarılacak mevzuatta düzenlenir.

Gümrük İdarelerindeki tedbir, el koyma kararının tebliğinden itibaren on gün içinde esas hakkında ihtisas mahkemesinde dava açılmaz veya mahkemeden tedbir niteliğinde karar alınmazsa idarenin el koyma kararı ortadan kalkar.
MADDE 67. ENSTİTÜ NEZDİNDE İŞLEM YAPMA YETKİSİ OLAN KİŞİLER

Türk Patent Enstitüsü nezdinde tasarım işlemleri için aşağıdaki kişiler işlem yapabilir:

a) Başvuruyu yapan gerçek veya tüzel kişiler,

b) Yetkiyi haiz tasarım vekilleri Tasarım vekilleri, 544 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 30 uncu maddesinde nitelikleri tanımlanan ve Enstitü tarafından yapılacak tasarım vekilliği sınavında başarı gösterip diğer koşulları sağlayarak tasarım vekilleri siciline kayıt edilen kişilerdir. Hem marka hem de patent vekilleri sicillerine kayıtlı olanlar tasarım vekili siciline sınavsız kayıt edilir.

Tüzel kişiler, yetkili organları tarafından tayin edilen kişi veya kişilerce temsil edilir.

İkametgahı yurt dışında bulunan kişiler ancak tasarım vekilleri vasıtasıyla temsil edilir.

Vekil tayin edilmesi halinde, tüm işlemler vekil vasıtasıyla yapılır. Vekile yapılan tebligat asile yapılmış sayılır.
MADDE 68. Yönetmelikte öngörülen, tasarım başvurusu ve tasarım tescili ile ilgili ücretler, başvuru sahibi veya tasarım hakkı sahibi veya vekili tarafından ödenir.

Yönetmelikte öngörülen ve ödenmesi gereken bütün ücretlerin ödenme zamanı, Enstitü tarafından başvuru sahibi veya tasarım hakkı sahibi veya vekiline önceden tebliğ edilir.

Yönetmelikte öngörülen süre içinde, bir işlemle ilgili ücret ödenmemişse, durumun Enstitü tarafından başvuru sahibine bildirileceği tarihten itibaren işlem hüküm ve sonuç doğurmamış sayılır.

Bir tasarıma belge verilmesi ile ilgili işlemler için ödenmesi gereken ücretin, bu Kanun Hükmünde Kararnamede belirtilen süreler içinde, ödenmemesi halinde, tasarım başvurusu geri çekilmiş kabul edilir.

GEÇİCİ MADDE 1 - Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin uygulanması bakımından, İhtisas Mahkemeleri kuruluncaya kadar, bu Kanun Hükmünde Kararnamede sözü edilen davalar için, Asliye Ticaret ve Asliye Ceza Mahkemeleri'nin hangilerinin İhtisas Mahkemesi olarak görevlendirileceği ve bu mahkemelerin yargı çevresi Adalet Bakanlığı'nın teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenir.
MADDE 69. YÜRÜRLÜK

Bu Kanun Hükmünde Kararname yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 70. YÜRÜTME

Bu Kanun Hükmünde Kararname hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

THS Sunucusu bu sayfayı 0,05133009 saniyede 9 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.