14-10-2008, 18:48 | #1 |
|
Balık Pişirme Tarifleri
Konusuz sohbetler alanında sayın Av.Neslihan'ın palamut alıp eve pişirmeye gittiğini söylemesi üzerine sitede mühim bir eksikliğin bulunduğunu fark ederek bu konuyu açtım.
İlk tarifi ben yapayım. "TAVADA TEKİR" : Parmak büyüklüğünde taze tekirlerin pulları özenle temizlenir ve suyu güzelce sızdırılır. Vakit varsa yaklaşık bir saat tuzlanarak buzdolabında bekletilir. Yüksek ateşte iyice kızmış tavaya, çok ince bir tabaka halinde fakat tamamen una bulanmış olarak teker teker atılır. Çok sayıda balık birden atılırsa yağın sıcaklık derecesi azalacaktır ve balık yağ çekecektir. Balık tuzlanarak bekletilmemişse tuz una karıştırılabilir. Yağın, balıkların tamamen gömülecek seviyede olması önemlidir. Tavaya bu şekilde yaklaşık 10 adet balık sırayla unlanarak atılır ve 11. balık atılırken 1. sıradaki balık yağdan çıkarılarak tabağa alınır. 12 balıkta 2. balık alınır. Bu işlem mutlu sona kadar devam eder. Ancak unutulmamalıdır ki, balık rakısız yenildiğinde murdar olmaktadır. |
14-10-2008, 20:07 | #2 |
|
Tavada palamut tarifi de benden olsun efendim.
Önce balıkçıya gidilir. Mevsimi olduğu için, sıra sıra balıkçı tablalarına dizilmiş kırmızı solungaçlı, parlak gözlü ve diri görünümlü bir palamut göze kestirilir. Balıkçıya bir hamle yapılır ' temizle ve dilimle usta ' denilir. Arzuya göre ya halka halka dilimlettirilir. Ya da balık dörde böldürülür. Kafası da arzunuza göre ya torbaya alınır, ya balıkçının tombul tekir kedisine yemesi için bırakılır. Eve gelinir. Nefis palamutlarınız güzelce yıkanır. Tavada yeter derecede yağ kızdırılır. Palamut dilimleriniz arzuya göre ya mısır ununa ( ben mısır unu tercih ederim ), ya beyaz una bulanır. Tavaya sıra sıra dizilir. Nar gibi kızarttıktan sonra yağı süzülüp servis tabağına alınır. Balıklar pişerken arada salata da hazırlanır. Ancak balığa roka kadar iyi giden bir yeşillik bulunmamaktadır. Bu mühim ayrıntı gözden kaçırılmamalıdır. Balığın yanında en ideal içecek tabi ki rakıdır. Bir de deniz manzarası ve hoş sohbet bir arkadaş ayarlanabilirse ' yeme de yanında yat ' durumları oluşmaktadır. ) |
14-10-2008, 20:32 | #3 |
|
balık sevmiyorum diye pankart açsam çok mu ayıp olur
|
14-10-2008, 21:02 | #4 | |||||||||||||||||||
|
Aman efendim ne demek, sizin için de ayrı bir başlık altında, köfte-patates tarifi yaparız elbet. |
14-10-2008, 21:04 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
|
14-10-2008, 22:06 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
Bu demek oluyor ki, balık pişirmeyi bilmek kadar matematik bilmek de gerekiyor. Bu işi sevmedim. En iyisi ekmek arası.... |
14-10-2008, 22:28 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
Evet, "Bence" ayıp olur Çok uğraşmaya gerek yok, balığı alıp pişirme torbasına atarsınız, atmadan önce torbanın içine bir zahmet biraz un koyar, torbayı üfleyerek unu dağıtır, sonra balığı atarsınız, yanına biber, yahut patates, yahut patlıcan vs de koymayı unutmazsanız tembel işi spesiyal olur (Tabii yıkanmak kaydıyla ) Yahut balığı bir tepsiye koyar, koymadan önce kılçıklarını temizler, üzerine yine biraz patates, sebze, süt koyar fırına verirsiniz, bu kez tembel işi buğulama spesiyaliniz olur. En tembelini isterseniz, tuzlu una bular, kızgın yağlı tavaya koyarsınız |
14-10-2008, 22:45 | #8 |
|
Valla balık-rakı deyip geçmeyin. Önemli bir konu. Yıllar önce duymuştum, adamın biri rakının yanında pekmez getirdi diye karısını boşamıştı.
|
14-10-2008, 23:05 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
Devamını bekliyoruz... |
15-10-2008, 07:37 | #10 |
|
Evi en az kokutan hangi tarif?
|
15-10-2008, 07:58 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
Şöyle diyeyim ben canlı hallerini daha çok seviyorum oldu mu böyle? |
15-10-2008, 09:05 | #12 | |||||||||||||||||||||||
|
Buğulama, evde en az hasara yol açan yöntemdir En çok, hamsi, barbunya ve mezgit için tercih ettiğim bu yöntem için tarifi veriyorum Balıklar temizlenip, yıkanır ve tuzlanır. Sonra teflon bir tencereye alınır (teflon olsun lütfen ), üzerine az yağ gezdirilir ve yarım çay bardağı su eklenir.Kapağı kapatılıp, yüksek ateşte en fazla 15 pişirilir.Çatırama sesi geldikten sonra diğer yanda hazırladığımız 1 limon suyu balıkların üzerine dökülür. Derhal, tabaklara tahta spatula ile (tahta olsun lütfen ) servis yapılıp, huşu içinde yenilir. Not: Barbunyaya bir kocaman domates de doğrarsanız çok yakışır Bu da kokuyor diyorsanız; balkonda yapılacak çinekop veya lüfer ızgara da harika olur. ) Tabii yapabilme imkanınız var ise.(Evin yanından uçak ve veya tren geçmesinin balıklara bir etkisi yoktur, değerlendirmeye almayınız ) Afiyet olsun |
15-10-2008, 09:34 | #13 |
|
Ben henüz aldığım balığı aynı gün pişirmedim, bir gün muhakkak hazırladığım sosta bekletiyorum.
Balık çok lezzetli ve faydalı bir besin. Besin derken balığı üzmek istemiyorum. Her şeklini ve hepsini büyük bir keyifle yiyebilirim. |
15-10-2008, 10:28 | #14 |
|
Sayın Nur Deniz Abla,
Mesajı 3 defa yollamanızın özel sebebi var mı yoksa teknik bir arıza mı? |
15-10-2008, 10:34 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
Tabiki teknik arıza. Diğer yazanlar balık yiyor anlaşılan. Balık hafızalı olmuş olabilir miyim? Gönderdiğimi unutup bir kez daha göndererek. |
15-10-2008, 12:20 | #16 | |||||||||||||||||||||||
|
Fırını bahçeye koydum, en iyi tarif bu (Bahçe yoksa balkonunuza yerleştirin) Kediler çıldırıyor ama yapacak bir şey yok |
15-10-2008, 12:36 | #17 | |||||||||||||||||||||||
|
Tarif veremeyeceğim ama koku için bir önerim var ; 1 adet kurutulmuş defne yaprağını yakıyorsunuz mutfağınızdaki daha doğrusu eviniz , apartmanınız ve hatta mahallenizdeki kokudan kurtuluyorsunuz.. Evimde halihazırda 1 poşet dolusu kuru defne yaprağı var ama henüz denemedim ,işe yarayıp yaramadığını bilmiyorum yani önerim sadece duyumdan ibarettir.. Ben de şimdi tarifleri okuyup akşama hangisini yapacağıma karar vereyim defne yaprağını denemiş olurum böylece |
15-10-2008, 12:38 | #18 | |||||||||||||||||||||||
|
Zaten kendim için değil, komşularım için sormuştum... Bkz. itiraf.com 1645 nolu mesaj http://www.turkhukuksitesi.com/showt...highlight=koku |
15-10-2008, 12:42 | #19 | |||||||||||||||||||||||
|
Balık nerde pişecek? |
15-10-2008, 12:49 | #20 | |||||||||||||||||||||||
|
Teflon bir tencere alınır demiyorum efendim, teflon tencereYE alınır diyorum, lütfen birazcık dikkat |
15-10-2008, 12:52 | #21 |
|
yüksek ateşte 15 dakika pişme edimi de ocakta efendim )) Set üstü veya müstakil veya fırın eklentisi hiç farketmez )
|
15-10-2008, 12:56 | #22 | |||||||||||||||||||||||
|
Tamam, bu sorunun yanıtını aldık. İkinci soru ; Kim pişirecek? |
15-10-2008, 13:56 | #23 |
|
En sevdiğim yemeğin tarifi:
- Balıkçı Mehmet'e telefon edilir, gidildiğinde 2 kilo kraça hazır bulunur. - Hızla eve gidilir, önce buzdolabında yeterli buz olup olmadığı kontrol edilir; yoksa buzdolabının buzdolabı olma niteliği sorgulanarak buz torbaları doldurulup yerleştirilir. Balıklar yıkanıp, dolaba atılır. - Önceden alınmış, eksikleri de balıkçının yanındaki kazıkçı manavdan tamamlanmış salata malzemeleri (aşağıda listelenmiştir) ortaya çıkarılır. - Yemeğe eşlik edecek arkadaşlardan biri kızımla kudururken, diğeri mutfakta bana yardım eder. Bu yardım genellikle, birer tek rakı hazırlanması, salata malzemelerinin yıkananlarından bir kısmının küçük bir tabağa aktarılıp limonlanması ve ayaküstü sohbet şeklinde olur. - Tarafımdan yapılan salatanın benzerine henüz hiç bir restaurantta rastlanmamış olup, büyük (gerçekten büyük=60 cm çaplı) 2 ayrı salata tabağına (tabak irisi de denebilir) yapılmaktadır. Salatada kullandığım malzemeler, bazen 1-2 eksik ya da fazla olmakla birlikte genellikle aşağıdakilerdir: 1- Göbek marul 2- Kıvırcık marul 3- Kırmızı marul (Lactuca sativa crispa) 4- Endivyen (Cichorium endivia crispa) 5- Roka 6- Kırmızı lahana 7- Dereotu 8- Reyhan 9- Taze nane 10- Maydanoz 11- Salatalık 12- Domates 13- Kırmızı turp 14- Limon 15- Taze soğan (bazen) - Salata malzemeleri genellikle maydanoz, dereoyu, roka gibi ayaküstü içilen rakıya eşlik edebilecek olanlardan başlanarak, tek rakıların sayısı ve sohbete göre 40-60 dakikada (kısaca, ayakta durmaktan belim ağrıyıncaya dek) özenle yıkanır. Eşime göre, kente içme suyu sağlayan barajlardaki doluluk oranının az oluşunda benim payım oldukça fazladır. - Yıkanan tüm salata malzemeleri (limon hariç) tepsi içinde üzerine gazete serilmiş masaya taşınır; bu arada biten rakı yenilenir. Kesme tahtası bile alındığı halde bıçak unutulduğundan mutfağa bir kez daha gidilir. Nihayet salatanın yıkama sonrası işlemlerine başlanır. - Bu arada eşim mutfağı devralarak, önce benim dağıttıklarımı yerleştirir, balığı un-tuz-mısır unu koyduğu bir poşete koyup karıştırır, bu arada tavadaki yağ kızmaktadır. Gerisini bilmiyorum; tek bildiğim, ben salatayı bitirene kadar kraçaların çıtır çıtır kızardığı. - Salata malzemelerinin doğranmasına göbek maruldan başlanır. Göbek, büyüklüğüne göre 6 ya da 8'e bölünerek her tabağa (yukarıda sözedilen tabak irisi) 3-4 parçası, iç kısmı yukarı gelecek şekilde konulur. - Kıvırcık ve kırmızı marul çok küçük olmayacak şekilde kesilerek her iki tabağa da serpilir. - Aynı şekilde (aşağıdakiler hariç) diğer tüm malzemeler, olabildiğince iri doğranarak tabağa her malzeme bir tabaka oluşturacak şekilde serpilir. Bittiğinde salatanın kat-kat olmasına dikkat edilir. Rokanın irileri de salataya doğranır; küçükleri ayrı bir tabağa alınır. Bu ayrı tabağa biraz maydanoz ve dereotu da ayrılır. En son maydanoz ve dereotu doğranır ve serpilir. - Salatalık, boydan ikiye, sonra yine boydan ikiye bölünür, uzun çubuklar haline getirilip tabakların yanlarına uçları ortaya ve kenara gelecek şekilde konulur. - Turplar isteğe göre yuvarlak ya da küp kesilip, salatalıkların arasına dizilir. - Domatesler de iri doğranıp, salatalıkların arasına dizilir. - Limonlar sıkılıp, içine tuz ve zeytinyağı eklenip, karıştırılır. Salata tabaklarına hafif tuz atılarak, hazırlanmış limon-yağ karışımı dökülür. - Bu arada eşimin pişirdiği balıklar da geldiğinden, rakılar tazelenip yemeğe başlanır. - "4 kişi böyle iki büyük tabak salatayı nasıl bitirecek?" diyenlere hayretle bakılır. Afiyet olsun. |
15-10-2008, 15:08 | #24 | |||||||||||||||||||||||
|
|
15-10-2008, 15:16 | #25 |
|
Balığın yanında; sadece marul ve yeşil soğandan oluşan salata tercihimdir
|
15-10-2008, 15:17 | #26 |
|
Sn Aladağ ın pişirme yöntemini tercih ederim.
Bu yöntemde sadece balık alınır, yağlı tavaya girene kadar seyredilir. Salata kısmına gelince biraz mısır ve peynir eklenmesi tarafımdan tavsiye edilir. İşte o zaman hiç bir restaurantta yiyemeyeceğiniz bir salataya sahip olabilirsiniz. |
15-10-2008, 15:19 | #27 | |||||||||||||||||||||||
|
Bununda cevabı verildi efendim. Siz alıyorsunuz keyfinize göre balığı, eşinize de burdan tarif götürüp, salata ile ilgileniyorsunuz. |
15-10-2008, 15:21 | #28 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Teessüf ederim. Bu salatayı yapmak, balığı pişirmekten çok daha zor. Balık pişirmekte ne var; unla, at tavaya, kızarınca çıkar, bu kadar...
Salatama mısır, havuç, peynir gibi "yabancı" maddeler koymam. |
15-10-2008, 15:24 | #29 | |||||||||||||||||||||||
|
Aslında tam damak tadı yiyeceklerin ayrı ayrı yenmesiyle ortaya çıkar. Bu nedenle salata yaparken mümkün olduğu kadar büyük parçalı ve her çatala tek bir malzeme gelecek kadar yapılması en güzelidir. |
15-10-2008, 15:25 | #30 | |||||||||||||||||||||||
|
Eh bu kısmada o zaman istenirse(arzu edilirse) diyelim. Havucu ben de yeşil salata tercih etmem. Hem havuç nerden çıktı? |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Balık yağının yararları | Ahmet Turan | Site Lokali | 32 | 08-09-2008 11:08 |
Japonlar, Balık Ve Felsefe | deniz75 | Site Lokali | 3 | 23-01-2007 23:44 |
sudan çıkmış balık gibiyim | e_s_r_a | Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi | 1 | 05-11-2006 01:05 |
Atabeyler, dinamitle balık tutacakmış | ahmetsacit | Hukuk Haberleri | 1 | 20-09-2006 02:39 |
Balık ile Hukuk | Hamdi Sırrı Duyguseli | Hukuk Sohbetleri | 0 | 03-05-2003 18:32 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |