Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

ortaklığın giderilmesi davası ve mirasçı sorunu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 10-02-2015, 13:24   #1
AVUKAT1753

 
Varsayılan ortaklığın giderilmesi davası ve mirasçı sorunu

Sayın meslektaşlarım, herkese iyi çalışmalar.
Bir izale-i şüyu davası var. Yerin 4 hissedarı var.
Hissedarlardan birisi dava sırasında ölmüş. Bunun da 5 mirasçısı var. Bilirkişi bu yerin 4’e bölünebileceği 8’e (ölen ana hissedarın 5 mirasçısı ve 3 ana hissedar toplamı 8 hissedardır.) bölünemeyeceği yönünde rapor vermiş.
arsanın fiilen muhdesatları ile beraber kimin kullanımında olduğunu bilirkişi raporunda ayrı ayrı belirtilmiş. Ve bu raporlara da hiçbir itiraz yok. (mirasçılar da itiraz etmemiş)
Şimdi bu durumda mahkeme;
1- Bu yeri 4’e aynen taksim edebilir mi?
2- Edebilirse ana hissedarın 5 mirasçısına kalan yerin durumu ne olacak. Yani orayı satıp parasını onlar arasında pay mı eder.?
3- 4 ana hissedara aynen taksim mümkün ama mirasçılarla birlikte 8 hissedar var olduğundan aynen taksim mümkün değil diyerek yerin tamamının satışı kararı mı verir ? Çok araştırdım ne bir cevap ne de bir karar bulabildim. Cevaplar için şimdiden teşekkürler.
Old 11-02-2015, 08:01   #2
onur budak

 
Varsayılan

TOPRAK KORUMA VE ARAZİ KULLANIMI KANUNUNDA
DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN
Madde 4:Asgari tarımsal arazi büyüklüğü, bölge ve yörelerin toplumsal, ekonomik, ekolojik ve teknik özellikleri gözetilerek Bakanlık tarafından belirlenir. Belirlenen asgari büyüklüğe erişmiş tarımsal araziler, bölünemez eşya niteliği kazanmış olur.
Asgari tarımsal arazi büyüklüğü; mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektardan küçük belirlenemez. Bakanlık asgari tarımsal arazi büyüklüklerini günün koşullarına göre artırabilir. Tarım arazileri Bakanlıkça belirlenen büyüklüklerin altında ifraz edilemez, hisselendirilemez, Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedi artırılamaz. Ancak, tarım dışı kullanım izni verilen alanlar veya çay, fındık, zeytin gibi özel iklim ve toprak ihtiyaçları olan bitkilerin yetiştiği alanlarda arazi özellikleri nedeniyle belirlenen asgari tarımsal arazi büyüklüğünden daha küçük parsellerin oluşması gerekli olduğu takdirde, Bakanlığın uygun görüşü ile daha küçük parseller oluşturulabilir.

Sayın meslekdaşım ortaklığının giderilmesini istediğiniz arazi tarım arazisi ise ve her bir mirasçıya düşecek miras payları yukarıdaki büyüklükleri taşımıyorsa mahkeme aynen taksime karar vermeyeceği, ortaklığın satış sureti ile giderilmesine karar vereceği kanaatindeyim.
Old 11-02-2015, 15:51   #3
AVUKAT1753

 
Varsayılan

sayın meslektaşım onur budak öncelikle ilginize teşekkür ederim. mesajımda da ifade ettiğim gibi 4 ana hissedara bölünebilme konusunda bir sıkıntı yok. ancak ölen ana hissedarın mirasçıları 5 kişi olduklarından ki onlarında nereyi kullandığı keşif esnasında tesbit edilmiş ve bilirkişi raporlarının bu yöndeki raporlarına da bir itiraz yok. mahkeme kardeşim bu parsel 4 e bölünür (4 ana hissedar) siz ise ana hissedarın mirasçıları 5 kişi toplam 8 kişi olduğunuzdan 8 e bölmem mümkün olamadığında satıyorum mu der. yoksa önce onların murisleri adına düşen yeri ayırıp (aynen taksim edip) siz aranızda anlaşamazsanız orayı mı satarım der. yani 3 ana hissedarın yeri diğer ölmüş 1 ana hissedarın mirasçıları yüzünden satılır mı ?
Old 11-02-2015, 16:16   #4
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AVUKAT1753
Sayın meslektaşlarım, herkese iyi çalışmalar.
Bir izale-i şüyu davası var. Yerin 4 hissedarı var.
Hissedarlardan birisi dava sırasında ölmüş. Bunun da 5 mirasçısı var. Bilirkişi bu yerin 4’e bölünebileceği 8’e (ölen ana hissedarın 5 mirasçısı ve 3 ana hissedar toplamı 8 hissedardır.) bölünemeyeceği yönünde rapor vermiş.
arsanın fiilen muhdesatları ile beraber kimin kullanımında olduğunu bilirkişi raporunda ayrı ayrı belirtilmiş. Ve bu raporlara da hiçbir itiraz yok. (mirasçılar da itiraz etmemiş)
Şimdi bu durumda mahkeme;
1- Bu yeri 4’e aynen taksim edebilir mi?
2- Edebilirse ana hissedarın 5 mirasçısına kalan yerin durumu ne olacak. Yani orayı satıp parasını onlar arasında pay mı eder.?
3- 4 ana hissedara aynen taksim mümkün ama mirasçılarla birlikte 8 hissedar var olduğundan aynen taksim mümkün değil diyerek yerin tamamının satışı kararı mı verir ? Çok araştırdım ne bir cevap ne de bir karar bulabildim. Cevaplar için şimdiden teşekkürler.

Ana hissedarın 5 mirasçısı birlikte mahkemeye, bizi 4 kişiden biri olara kur'a dahil ediniz diye dilekçe verecekler ve bunların yeri de 4. numarayı alarak bunlara müştereken mahkemece, tahsis edilecektir.Diğer işlemler ise, bu izalei şuyuu davasından değil de başka davaların konusudur. Kolay gelsin...
Old 11-02-2015, 19:16   #5
AVUKAT1753

 
Varsayılan

Sayın cumhur okyay üstadım. İlginize teşekkür ederim. Bu 5 mirasçının ana hissedarı olan murisin nereyi kullandığı bilirkişi raporları ve keşif ile sabit. Bahsettiğiniz dilekçeyi vermezlerse ya da tüm parseli sattırmak isterlerse mahkeme satış mı yapacak. Yani koskoca parsel 5 mirasçının insafına mı kaldı. Diğer 3 ana hissedara yazık değil mi ? Selamlar.
Old 11-02-2015, 19:44   #6
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Değerli kardeşim, uzun yıllar süren ve muhdesat da dahil ortaklar arasında kullanma bakımından fiili bir anlaşma var ise, esasen izale-i şuyuu ve satış olmaz. İşin mutlaka mahkemede bitmesi ve tapu alınması isteniyorsa, tüm şeriklerin katılımı ile fiili bir taksim projesinin mahkemeye sunulması gerekmektedir. Kolay gelsin...
Old 11-02-2015, 20:37   #7
AVUKAT1753

 
Varsayılan

Saygıdeğer büyüğüm. Sorun tam da bahsettiğiniz fiili taksim sözleşmesine 5 mirasçının yaklaşmaması. Yani o zaman onların insafına kaldık. Ne yapabileceğimi cidden bilemiyorum. Ama bir yolu mutlaka olmalı. Saygı ile iyi geceler.
Old 12-02-2015, 00:13   #8
onur budak

 
Varsayılan


sayın meslekdaşım belki aşağıdaki kararlar yardımcı olur.

T.C.
YARGITAY
6.HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
2011/6439 2011/9560
Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ :Pendik 2.Sulh Hukuk Mahkemesi
ESAS NO :2009-390
KARAR NO :2011-149
KARAR TARİHİ :1.2.2011
DAVACI :Z. Y
DAVALI :E K ve ark.
ÜÇÜNCÜ ŞAHIS :

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar bir kısım davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava bir adet taşınmazın ortaklığının giderilmesine ilişkindir.Mahkemece satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş,hüküm Maliye Hazine vekili ile muris Mehmet Y. mirasçısı Nedret B. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Paydaşlığın giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya bir kaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMUK.nun 569.maddesi hükmü uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Olayımıza gelince;Dava konusu edilen ve satışına karar verilen 3963 ada 11 parsel maliki Y. oğlu M. Yüksel'in dosya içindeki Kartal 1 Sulh Hukuk mahkemesinin 1985/172-246 sayılı mirasçılık belgesinden dava açılmadan önce 20.8.1981 tarihinde ölmüş olduğu ve davanın ölü kişi aleyhine açıldığı anlaşılmaktadır.Ortaklığın giderilmesi davası çift taraflı davalardan olması nedeniyle ölü kişi aleyhine açıldığı nazara alınmaksızın dosya içindeki mirasçılık belgesine göre paydaş Mehmet Yüksel mirasçıları,Fatma Y,Nedret Y.(B) ve R. yükselin sağ ise kendilerinin,ölü ise ibraz ettirilecek mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya dahil edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Kabule göre de Maliye Hazinesi Harçlar kanunun 13/j maddesi uyarınca harçtan muaf olduğu nazara alınmadan Maliye Hazinesinin de harçtan sorumlu tutulması doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26.9.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Y. 6. HD. 2004/9287 E. 2004/9770 KN. Y. 6. HD. 2005/7560 E. 2005/8047 KN. kararları da aynı yönde
Özet: Ortaklığın giderilmesi davası ölü paydaş aleyhine açılırsa dava reddedilmez, davanın ölenin mirasçılarına yöneltilmesi gerekir. Ölen paydaşın mirasçılık belgesinin sunulması ve mirasçılık belgesinin çıkartılması için yetki istenebilir. Dava sırasında ölen mirasçılar için de aynı yöntem uygulanır
Old 12-02-2015, 00:19   #9
onur budak

 
Varsayılan

Geçerli bir miras taksim sözleşmesi varsa ortaklığın giderilmesi davasının reddedilmesi gerekir. Ancak bu sözleşmenin geçerliliği bütün mirasçıların katılımına bağlıdır.

YARGITAY 6. HUKUK DAIRESI 2011/1457 E.N , 2011/5528 K.N.
İçtihat Metni
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık beş adet taşınmazda ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde dava konusu beş adet taşınmazın ortaklığının giderilmesini istemiştir. Bir kısım davalılar ise aynen taksim talebinde bulunmuşlardır. Mahkemece taşınmazlarla ilgili olarak taraflar arasında taksim sözleşmesi yapılmış olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Taşınmazın elbirliği mülkiyetine konu olması halinde ortaklığın giderilmesi geçerli bir paylaşma (taksim) sözleşmesine dayanılarak isteniyorsa bu şekilde açılmış davanın reddine karar verilmelidir. Zira bu gibi durumlarda taksim sözleşmesine göre tescil davası açılması gerekir. Taksim (paylaşma) sözleşmesinin geçerliliği bütün mirasçıların katılmış olmasına ve yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır.
Olayımıza gelince; mahkemece her ne kadar taraflarca paylaşım sözleşmesi yapıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, dosyaya ibraz edilen 14.7.2008 tarihli sözleşmeye ortakların tümünün katılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda geçerli bir miras taksim sözleşmesinden söz edilemeyeceğinden mahkemece işin esasının incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken olayda uygulanma yeri olmayan Dairemizin 12.10.1999 tarih 1999/7796 - 7931 sayılı ilamına dayanılarak davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 28.4.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 12-02-2015, 08:50   #10
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan onur budak
Geçerli bir miras taksim sözleşmesi varsa ortaklığın giderilmesi davasının reddedilmesi gerekir. Ancak bu sözleşmenin geçerliliği bütün mirasçıların katılımına bağlıdır.

YARGITAY 6. HUKUK DAIRESI 2011/1457 E.N , 2011/5528 K.N.
İçtihat Metni
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık beş adet taşınmazda ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde dava konusu beş adet taşınmazın ortaklığının giderilmesini istemiştir. Bir kısım davalılar ise aynen taksim talebinde bulunmuşlardır. Mahkemece taşınmazlarla ilgili olarak taraflar arasında taksim sözleşmesi yapılmış olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Taşınmazın elbirliği mülkiyetine konu olması halinde ortaklığın giderilmesi geçerli bir paylaşma (taksim) sözleşmesine dayanılarak isteniyorsa bu şekilde açılmış davanın reddine karar verilmelidir. Zira bu gibi durumlarda taksim sözleşmesine göre tescil davası açılması gerekir. Taksim (paylaşma) sözleşmesinin geçerliliği bütün mirasçıların katılmış olmasına ve yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır.
Olayımıza gelince; mahkemece her ne kadar taraflarca paylaşım sözleşmesi yapıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, dosyaya ibraz edilen 14.7.2008 tarihli sözleşmeye ortakların tümünün katılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda geçerli bir miras taksim sözleşmesinden söz edilemeyeceğinden mahkemece işin esasının incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken olayda uygulanma yeri olmayan Dairemizin 12.10.1999 tarih 1999/7796 - 7931 sayılı ilamına dayanılarak davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 28.4.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bazı kararlara katılmakta, güçlük çekiyorum. Adı üzerinde izale-i şuyuu dâvası. Tüm ortakların katılıp imzaladığı ve imar mevzuatına ( mahkemece sorulur) uygun bir taksim projesi mahkemeye sunulduğunda ona göre işlem ve hüküm kurmak gerekir. Nitekim, kaç def'a böyle olmuştur. Kolay gelsin...
Old 13-02-2015, 21:35   #11
onur budak

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Cumhur Okyay
Bazı kararlara katılmakta, güçlük çekiyorum. Adı üzerinde izale-i şuyuu dâvası. Tüm ortakların katılıp imzaladığı ve imar mevzuatına ( mahkemece sorulur) uygun bir taksim projesi mahkemeye sunulduğunda ona göre işlem ve hüküm kurmak gerekir. Nitekim, kaç def'a böyle olmuştur. Kolay gelsin...

Üstadım zaten ortada paylaşılmış bir taşınmaz varsa buna ilişkin ortaklığın giderilmesi davası açmakta hukuki yarar olmayacağı kanaatindeyim. Yapılacak iş malı usulü dairesince taksim etmek eğer bu mümkün değilse taksim sözleşmesi gereğince aşınmazın tescili için dava açmak olacağını düşünmekteyim. Saygılar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Alacaklının ortaklığın giderilmesi davası açmasında kayyım sorunu ve diğerleri juristbtl Meslektaşların Soruları 1 05-11-2012 15:56
ortaklığın giderilmesi taşınır taşınmaz sorunu aylinn Meslektaşların Soruları 4 27-09-2011 15:07
Ortaklığın Giderilmesi Davasının Tek Mirasçı Tarafından Açılması... Durul DOYGUN Meslektaşların Soruları 3 28-01-2010 15:02
Ortaklığın Giderilmesi Davasının Tek Mirasçı Tarafından Açılması... LePapillon Meslektaşların Soruları 1 26-01-2010 12:24
Ortaklığın Giderilmesi kararı ve kesinleşme sorunu pallanco Meslektaşların Soruları 2 04-01-2010 16:16


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03686309 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.