Dolandırıcı bir şebeke tarafından verilen çekin ödeme aracı sayılmama ümidi var mı?

Herkese merhaba, dolandırıcı bir şebeke tarafından iradesi fesata uğratılmak sureti ile (3.bir şahsı dolandırarak onun iş yerini kendi iş yerleri gibi ve köklü aile şirketi gibi göstererek, müvekkili güvenilir iş adamı olduklarına inandırarak..) gazete ilanı ile satışa çıkarılan arabanın satışı ve yine aynı çete içerisinde bulunan bir diğer kişiye trafikten devir işleminin iptal edilip edilemeyeceği konusunda görüşlerinize ihtiyacım var.
Müvekkil, sözde alıcılarla birlikte satış için notere gidiyor ve aracın trafik kaydı yanlış olduğu gerekçesi ile noter satışı yapmıyor. gelmişken satış vekaleti verin diyorlar. Müvekkil satış için vekalet veriyor, trafik kaydını düzeltip tekrar satış için buluşmak üzere sözleşiyorlar. Bu arada müvekkile satış tutarı kadar bir çek ciro ediyorlar. Müvekkil henüz satış yapılmaması ve elindeki çekin teminat vasfına güvenerek aracını alıcılara bırakıyor. Trafik kaydını düzeltmek için gittiğinde aracın satılıp, 3. şahsa devredildiğini görüyor. Görüşme yaptığı iş yerini arıyor ve telefona çıkan şahıs oranın kendi iş yeri olduğunu ve kendisinin de dolandırıldığını ifade ediyor. Bunun üzerine müvekkil çekin arkasını yazdırıyor. ve savcılığa suç duyurusunda bulunuyor. Bu arada aynı şahıslar hakkında aynı hafta içerisinde birden çok sayıda, benzer olaylarla dolandırıcılık şikayetinde bulunulduğunu öğreniyoruz. Verilen çekin keşidecisi şirket sırra kadem basmış, çekin arkasında cirosu bulunan şirket ise ticaret sicilinde kaydı bulunmayan hayali bir şirket. Çekteki son ciro; vekaletin verildiği şahıslardan biri, araç üzerine yapılan şahsın ise çekte cirosu yok. Yani verilen çek tamamen dolandırıcık maksadı ile tanzim edilmiş. Biz irade fesatlanması ve hile ile vekalet alınması ( B.K. na istinaden) ve vekaletin kötüye kullanılması nedeni ile satış işleminin iptalini istedik. ancak, araç karşılığında çek alınması nedeni ile mahkemeden red kararı çıkabilir. Bu nedenle bu şartlarda verilen çekin ödeme aracı sayılmayacağını ispata ilişkin bir çıkar yol önerebilecek bir meslekdaşım var mı? Çok uzun bir soru oldu özür dilerim. İlgilenen herkese şimdiden teşekkür ederim.

Menfi tespit davası açılıp çek hakkında tedbir kararı istenemez mi?

Burada ne için menfi tespit talep edilecek? Kime karşı? Zaten çekin hamili müvekkiliniz. Ben arlkadaşımızın bu görüşüne katılmıyorum.

Bence ivedilikle dolandırıcılıktan suç duyurusunda bulununuz. Bu arada savcılık hazırlıktan kişilerin isimleri ile araştırma yapınız ve açılmış başkaca dosya var ise o dosyaları inceleyiniz ve bu kişilerin adreslerinin tespit edilemediğini, yakalanıp yakalanmadıklarını öğreniniz. Bu arada aracı, suça konu mal olarak gösterip; görüldüğü yerde kapatılması ve müsadere edilmesi için talepte de bulununuz.

Bir yandan da sebepsiz zenginleşme davası açınız ve soruşturma dosyalarında mevcut ise dolandırıcının adresini temin edip; (belki-inşallah tutuklanmıştır) taraf teşkilini de sağlayınız. Açacak olduğunuz işbu sebepsiz zenginleşme davasında da aracın kaydı üzerine tedbir konulmasını talep edemeyeceğinizi düşünüyorum, zira 3. kişinin hakkı korunacaktır.

Kolay gelsin..

Sayın ULaş, benzer bir durum (daha doğrusu iki durum) başımdan geçti.Bu işlerle uğraşan kişiler var ve çok güzel düzenek kuruyorlar.Şu anda araç sahibi görünen yani aracı satın alan kişi de büyük bir ihtimalle bu düzeneğin bir parçası.Öncelikle tüm bu yazdığınız hususları belgelendirmeye çalışın.Örneğin Ticaret Sicilden bu şirketin aslında olmadığına dair belge alın.Dİğer şikayetlerin savcılık numaralarını alın ve tüm bu anlattığınız şekilde savcılığa dolandırıcılıktan şikayetçi olun.Bu kişiler arasındaki ve muhtemelen aracın şu anda sahibi görünen kişi arasındaki irtibatı ortaya koyun.Yeterli dökümanla başvurmanız halinde kişiler hakkında tutuklama kararı verilebileceğini düşünüyorum.Benim olayımın birinde öyle olmuştu ve kişilerden biri tutuklanmıştı.Bu durumda sizi bulacak ve aracınızı geri verip şikayetten vazgeçmenizi isteyeceklerdir.Olayın birinde bu şekilde aracı geri almıştık. Diğerinde ise çok hızlı davranarak araç üzerine tedbir koymuştuk.Aracı satamayınca iade etmek zorunda kaldılar.Her halükarda kuvvetli emarelerle savcılığa başvurun ve mahkemeden tedbir isteyin.Son aşama olarak da satışın iptali için dava açın diyeceğim ama zaten açmışsınız.Kolay gelsin.

Öncelikle arkadaşlarımın ilgisine teşekkür ederim. Konu ile ilgili Savcılığa suç duyurusunda bulunuldu, tespit ettiğimiz 4 ayrı Savcılık dosyası, satış işleminin iptalini istediğimiz dosya içerisine ibraz edildi. Davanın görüldüğü mahkemece araç üzerine tedbir konuldu ve araç bulunup otaparka çekildi. Ancak, Hukuk mahkemesi vekalet verilmiş, karşılığında çek alınmış, işlem bitmiş görüşünde sanırım, bu nedenle davayı reddedecek gibi.Bu takdirde konulan tedbirlerin bana bir faydası olmayacak. Aksine verdiğimiz otopark parasıda bize zarar olarak dönecek. Aracın üstüne devredildiği kişi, iyiniyetli 3. şahıs değil, diğer tüm savcılık dosyalarının sanıklarından. o nedenle iyiniyetin korunması sözkonusu olamaz. Ancak bu şahısların malvarlıkları yok. Haklarında bir dava açıp kazansam bile tahsil imkanım yok. Tek şansım hukuk mahkemesince satışın iptal edilip, sonra idari mahkemede aracın kaydının müvekkil üzerine tescilini talep etmek diye düşünüyorum. Konu ile ilgili önerilerinizi ve benzer olaylarda edindiğiniz tecrübelerinizi paylaşırsanız çok sevinirim. Şimdide teşekkürler, saygılar.

Sayın Av.Murat Tüm söylediğiniz belgeler Savcılık dosyasına sunuldu, ama Savcılık, dolandırıcılığı kabul etmekle birlikte, satış karşılığı çek alındığı için bunun bir hukuki ihtilaf olduğu düşüncesinde, ama tahkilkat halen devam ediyor. Ancak, asıl elebaşı olan kişi yine bu savcılık dosyalarına konu olan araçlardan biri ile kaza yaptı ve öldü, geriye kalanlar ise olayların bilgisi dışında olduğu iddiasında. Yani tutuklama kararı verileceği konusunda endişem var. İşi müvekkilin aldığı çek bozuyor. Ama bu kadar örgütlü bir dolandırıcılk karşısında, mağduru koruyacak bir hukuki yol mutlaka olmalı diye düşlünüyorum. Görüşlerinizi paylaştığınız için teşekkürler.