|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
22-04-2016, 12:03 | #1 |
|
Boşanmak İstemeyerek Davanın Reddini İsteyen Davalı Eşin Affetmiş Sayılacağına Dair Yargıtay Kararı
Müvekkil, bundan 4 yıl önce boşanma davası açıyor. Ancak karşı yan boşanmak istemediğini, müvekkilin kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini talep ediyor. Mahkemede; kusurlu yanın müvekkil olduğunu belirterek davayı reddediyor.
Şimdi karşı yan boşanma davası açtı ve müvekkile yine ilk davadaki vakıaları ileri sürüyor hatta ilk davayı delil olarak gösteriyor. Ben ilk davada boşanmak istemeyerek davanın reddini isteyen tarafın bu tarihe kadar olan kusurları affetmiş sayılması gerektiğini düşünüyorum. Yine Bu nedenle de aynı vakıalara dayanamayacağını da. Bu konuda elinde yargıtay kararı bulunan meslektaş var mıdır acaba? |
22-04-2016, 16:23 | #2 |
|
Bence yanlış düşünüyorsunuz. Boşanmak istemeyen eş karşı tarafı affetmiş sayılmaz.
|
25-04-2016, 18:33 | #3 |
|
Av. Mehmet.av'ın cevabına katılıyorum. Boşanma davasının reddini istemek dava açan eşini affetmek anlamına gelmez. Davasında haksızdır anlamına gelir. Tam kusurlu olduğu için dava açma hakkı yoktur demektir.. Eşimin açtığı dava haksızdır,benim açacağım dava haklıdır,benim davam kabul edilsin anlamındadır.
|
26-04-2016, 12:22 | #4 |
|
Öncelikle teşekkür ederim. Yalnız kendi davayı ilk davadan 4 sene sonra açtı. Açılmış bir karşı dava yoktu
|
26-04-2016, 12:45 | #5 |
|
Temel olarak meslektaşlarımın görüşlerine katılıyorum. İlk davaya karşılık dava açılmamışsa, zaten davalının boşanma talebi yok demektir. Ya davanın reddini talep etmiş olabilir(ki öyle) ya da davayı kabul etmiş olabilir(ki öyle değil). Dolayısıyla, davacının kusuruna dayanarak davalının dava açma hakkı mevcuttur.
Ancak, her ne kadar ilk davada davalı, davanın reddini talep etmekle yetinmiş olsa da, 4 yıl gibi uzun bir süre geçmesinin, ilk davada ileri sürülen vakaları affetme anlamına geleceği kanaatindeyim. Çünkü ilk davada vaka ileri sürülmesi, bu olayların öğrenildiği anlamına gelir. 4 yıl boyunca bekleyip yine o olaylara dayanmak, hakkın kötüye kullanımıdır. Hele ki, bu 4 yıllık süreçte ortak hayat kısa süreli bile olsa tekrar sağlanmışsa, affetme söz konusu olacaktır. İnsanların, geçmişteki kusurlarının her an karşılarına çıkabileceği düşüncesi ile yaşamalarını beklemek mümkün değildir. |
26-04-2016, 13:45 | #6 |
|
Yaşanan Olaylara Rağmen Evlilik Birliğini Sürdürmek
Evlilik birliğini sarsan olaydan sonra eşlerin evlilik birliğini makul süre sürdürmesi af niteliği taşır ve boşanma davasının reddini gerektirir. Nitekim zorunluluk hali hariç aynı evde yaşamaya devam etme söz konusuysa eşlerin yaşanan olaylara rağmen evlilik birliğini sürdürme gayesinde olduğu kabul edilecektir. Aynı evde oturma hali her zaman af niteliği taşımayacaktır. Nitekim zorunluluk halinin yanı sıra eşler istekleri doğrultusunda aynı evi paylaşabilirler. Bu nedenle Aile Mahkemesi Hakimi, aynı evde yaşayan eşlerin affa dair hal ve hareketlerinin tespitini yani affa dair diğer delilleri toplamalıdır. Kısaca aynı evde yaşamaya devam etmek tek başına af anlamı taşımamaktadır. Peki makul süre hususu nedir ? Makul süre hususu Aile Mahkemesi Hakimi tarafından takdir edilecek bir süredir. Kimi boşanma nedenlerinde makul süre 2-3 ay olabileceği gibi kimi olaylarda da makul süre daha uzun bir tarih aralığı olarak kabul edilebilir. Bu nedenle boşanma nedeninde makul süreyi somut olaya göre değerlendirmek yerinde olacaktır. Sırf boşanma davasının reddini istemek davacı eşini af anlamı taşımaz. Ancak uzun süre önceye dayanan olaylar af edilmiş sayılabilir. |
27-04-2016, 14:50 | #7 |
|
Medeni Kanunda boşanma sebepleri ve bu sebeple açılacak davalarda zamanaşımı süresi belirtilmiştir.Buna göre somut olaya bakmak gerekir.
İlk dava ile kişi boşanma sebebini öğrenmiş ise boşanma nedenine göre zamanaşımına uğramış olabilir. Ayrıca yine Medeni kanunda affeden eşin dava hakkı yoktur hükmü ayrıca yer almaktadır. Eğer dava 166/1'den açılmışsa SADECE 4 yıl önce meydana gelen olaylar sebebi ile davanın kabul görmeyeceğini düşünüyorum. Ancak bu halde dahi affetmiş sayılma olgusunun değil de "ortak hayatı sürdürememe" olgusunun ortadan kalktığı varsayımı düşünülecektir. |
09-11-2023, 08:08 | #8 |
|
Bosanma davasinda kadinin bosanmak istemedigini beyan etmesi kocasini affettigi anlaminda degerlendirilemez. Yargitay 2. H D 2020/274 Esas 2020/632 Karar
8.11.2023 tarihli durusmada hakim davali muvekkilime bosanmak isteyip istemedigini sordu. Muvekkilim bosanmak istemedigini soyledi. Durusma sonrasi bu beyanin af olarak nitelendirilip nitelendirilmeyecegine dair arastirma yaparken karsima bu forum ve yargitay karari cikti. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Eşinden Boşanmak İsteyen Kadın Özürlü Çocuğu İçin Yardım Nafakası İsteyebilir mi ? | tiryakim | Meslektaşların Soruları | 7 | 30-11-2011 15:26 |
Annesine ait evin, intifa hakkı annede kalmak suretiyle müvekkile satış yolu ile intikali halinde bu taşınmazın kişisel mal sayılacağına dair Karar | Deniz Ulaş | Meslektaşların Soruları | 2 | 20-07-2011 09:43 |
Kusurlu eşin ölen eşin mirasçısı olamayacağına dair yeni bir karar gerekiyormu ? | HAWK | Meslektaşların Soruları | 2 | 01-06-2009 10:47 |
Boşanma Kararı Kesinleşmeden Davalı Eşin Ölümü | avukatsamsun | Meslektaşların Soruları | 10 | 01-11-2007 17:36 |
DÖrt Çocuklu BoŞanmak İsteyen DoĞulu Kadin | Konuk | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 1 | 26-07-2007 23:53 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |