30-07-2006, 22:58 | #1 |
|
AB Gözüyle Yargı Sistemimiz I
AB Gözüyle Yargı Sistemimiz I
Avrupa Birliği Komisyon’unun 2003 senesinde, Türk Yargısı’nın işleyişi konusunda hazırladığı rapor bazı yerleri aktüelliğini yitirmiş olsa bile, genelde güncelliğini koruyan bir konuya değiniyor; Türk Yargısının işleyişi konusuna. Adalet Bakanlığı Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü hakimleri Tarafından Türkçeye çevrilen Raporu bazı Site Katılımcısı tanıyordur muhakkak; Buna raşmen Rapordan bazı alıntılar yapıp, ilgi olursa, tartışmaya sunmak istiyorum. Yargı konusunda THS de yazılan mesajlara konunun güncelliğinin en iyi kanıtı bence. İSTİŞARÎ ZİYARET RAPORU 28 Eylül 2003-10 Ekim 2003 Hazırlayanlar: Kjell BJORNBERG Paul RICHMOND Avrupa Birliği Komisyonu Brüksel Rapor: · Hâkimler ile savcılar arasındaki ilişki, yargının tarafsızlığı konusunda tereddüt uyandıracak niteliktedir. Ayrıca,adalet yönetiminde verimli ve yüksek kaliteli bir sistem kurulması amacıyla önemli iyileştirmeler yapılmasına acil ihtiyaç vardır. Bu raporda önerilen reformlar, Türkiye’nin uluslar arası yükümlülüklerini ve kendi halkının genel istek ve arzularını yerine getirebilmesi için demokrasiyi, hukuk devletini, insan haklarını, azınlıklara saygıyı ve onların korunmasını güçlendirmeyi amaçlamaktadır. · Hukuk devleti ilkesi ile yönetilen demokratik bir toplumun temeli bağımsız yargıdır. · Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6 (1) Maddesi de, “kanunla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından”23 adil ve aleni yargılanma hakkını teminat altına almıştır. Bağımsızlık unsuru, mahkemelerin hem yasamadan hem de yürütmeden bağımsız olması gerektiği anlamında yorumlanmaktadır.24 · Yargının Bağımsızlığı Konusunda Anayasal Engel Yargı bağımsızlığının hangi aşamada olduğuna ilişkin her hangi bir değerlendirme Türk Anayasasının 140. Maddesinin 6. Fıkrasına dikkat çekerek başlamalıdır. Bu Fıkraya göre, hâkimler ve savcılar idari görevleri yönünden Adalet Bakanlığına bağlıdırlar. · Türk Anayasasının 140. Maddesinin 6. Paragrafı, yargı bağımsızlığının anayasaca teminat altına alınmasını sağlamamış olmakla kalmayıp, yargıçların idari işlemlerini devletin yürütme erkine açıkça bağlamak suretiyle yargıç bağımsızlığına önemli derecede halel getirmiştir. · Bize göre, halihazırda Türkiye’de yürürlükte bulunan yargı mesleği ile ilgili sistem temel prensiplere uygun değildir. Bu sistem, kimin hâkim adayı olacağı, kimin olamayacağı hususunda verilecek karar üzerinde, siyasal bir birim olan Adalet Bakanlığına önemli derecede etkin olma imkanı sağlamaktadır. · Bize göre, hâkim adaylarının seçimine Adalet Bakanlığının müdahil olması, yargının bağımsızlığı konsepti ile çelişmekte olup, önemli temel prensiplere tezat teşkil etmektedir. Endişe veren iki prensiple ilgili olduğumuzu belirtmek gerekir. · Hâkim Savcı Adayları Eğitim Merkezindeki eğitimin biçimini Yargıtay ve Danıştay’ın tespit etmesini anlıyoruz. Mamafih, yine aynı şekilde, eğitimin içeriğinin (yani müfredâtın) Adalet Bakanlığının alt bir birimi olan Eğitim Dairesi Başkanlığının kontrolü altında olduğunu da görüyoruz. Bu yüzden, hem eğitimin içeriği, hem de Eğitim Merkezinin idaresi, kuvvetli derecede yürütme erkine bağlı olarak devam etmektedir. · Hâkimlerin Bağımsızlığına Dair Avrupa Konseyi Tavsiye Kararının 1 (2) (c) Prensibiyle uyum arz etmesi açısından; Türk Anayasasının 159. Maddesinin, Adalet Bakanı ve Bakanlık Müsteşarının Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulundan çıkartılmasını sağlayacak şekilde tadil edilmesini tavsiye ediyoruz · Hâkimlerin atama-nakilleri hususunda Adalet Bakanı ve Bakanlık Müsteşarının sahip oldukları yetkilerin kaldırılmasını tavsiye ediyoruz. Bu konuda Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu yetkili olmalıdır. · Yüksek Kurulun kendine ait bağımsız bir bütçesi yoktur. Bunun yerine, malî kaynaklar Adalet Bakanlığının takdirine kalmıştır. Binası bile Adalet Bakanlığı tarafından tahsis edilmiştir. · Türk Anayasasına göre, Yüksek Kurulun kararlarına karşı müracaat edilebilecek herhangi bir üst yargı mercii yoktur.. . Bizim görüşümüze göre; Türkiye’de hâkimlerin Yüksek Kurul kararları aleyhine bir ilk derece adlî mahkemesine başvuramaması,adlî bağımsızlık konusundaki temel prensiplerle bağdaşmamaktadır. · D- Sonuç Hâkimlerin bağımsızlığı konusunda çeşitli iç hukuk garantileri bulunmakla birlikte, Yargının Bağımsızlığı Hakkındaki Birleşmiş Milletler Temel İlkeleri ve Hâkimlerin Bağımsızlığı Hakkındaki Avrupa Konseyi Önerisindeki temel standartlar göz önüne alındığında ve yukarda anılan saptamalar doğrultusunda; Türk adlî sisteminin gerçek bir yapısal ve fonksiyonel bağımsızlık özelliğinden yoksun olduğunu düşünüyoruz. Türkiye’deki hâkimlerin seçimi, eğitimi, atanması, terfi ettirilmesi, nakilleri ve haklarında disiplin işlemi yapılması süreçlerinde kabul edilemez ölçüde bir idari etkinin bulunması ihtimali vardır. Türk hükümetini konuyla ilgili reformlarda bulunma konusunda teşvik etmek istiyoruz. · Diğer yargı sistemlerinin aksine, Türkiye’de hâkim ve savcılar arasında açık bir beraberlik durumu vardır. Hem kanun önünde hem de uygulamada eşit kabul edilmektedirler . Ne Anayasa ne de Hâkimler Savcılar Kanunu, bu iki görev arasında mesleki görev ve sorumluluklar açısından herhangi bir ayırım öngörmemektedir. · Ne hâkim ne de savcılar resmi bir Davranış Kuralları Kanununa sahip değildir ancak avukatlar için böyle bir düzenleme bulunmaktadır. Avukatların aksine, hem hâkim hem de savcıların Türkiye’deki mahkeme binalarında çalışma ofisleri bulunmaktadır. Hatta aynı binada oturmaktadırlar. Bizim görüşümüze göre, bu hususlar, savcılığın hem hâkimlikten ayrı hem de ona tali nitelikte olmasından ziyade gerçekte hâkimliğe bağlı olduğu izlenimini yaratmaktadır. · Türkiye’de hâkimlerin tarafsızlığı ile ilgili haklı bir kuşku oluşturan son bir husus da savcıların, mahkemelerin çalışmasına destek olunması ve günlük idari işlerin gözetimi ilgili tüm sorumluluğa sahip olmasıdır. · E- Sonuç Uzmanların görüşüne göre, Türk yargı sisteminin; şüphelenilen suçları araştıran, soruşturmak isteyen ve kararlılıkla bu yetenekte olan güçlü, bağımsız ve tarafsız savcılardan faydalanmayı mümkün kılacak bir hukuk reformuna ihtiyacı bulunmaktadır. Hususi olarak, Türk hükümetine, cumhuriyet savcılarının, hâkimliklerden ayrı ve onlara göre ikincil görünmelerini sağlayacak yönde tedbirler almasını... Saygılarımla |
30-07-2006, 23:07 | #2 |
|
AB Gözüyle Yargı Sistemimiz II
► AVUKATLARIN ROLÜ VE ETKİLİLİĞİ Bağımsız ve tarafsız hâkim ve savcılara ek olarak, avukatlar, demokratik bir toplumda hukukun üstünlüğünün temini ve insan haklarının etkili korunmasının sağlanması için üçüncü temel direği oluşturmaktadırlar. Bütün kişilerin, bağımsız hukuk mesleği tarafından sağlanan hukuki hizmetlere etkili şekilde erişmeye hakkı vardır. Mesleki görevlerini etkili şekilde yerine getirmelerini sağlayabilmek için, avukatların yalnızca ulusal ve uluslar arası hukuk tarafından temin edilen garantilerle değil, aynı zamanda gözdağı, taciz ve uygunsuz dokunma/müdahale korkusu olmadan mesleklerini icra etmeleri şarttır. ► Silahların eşitliği Ceza davalarında silahların eşitliği hakkı adil yargılanma hakkının gerçek/esaslı bir parçasını oluşturmaktadır. Davanın hiçbir aşamasında hiçbir taraf kendisi veya hasımları karşısında dezavantajlı olacak duruma düşürülmemelidir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, silahların eşitliği prensibini, ‘’adil yargılanmanın geniş manadaki özelliklerinden biri’’ olarak, ‘’ her bir tarafa davasını hazırlaması için ve hasım taraf karşısında onu dezavantajlı duruma düşürmeyecek koşullar altında makul fırsatların verilmesini’’ de ima eden Avrupa Sözleşmesinin 6(1) maddesinden anlaşıldığı şeklinde açıklamış, ve bu bağlamda ‘’ adaletin adil idaresine yönelik artan hassasiyet gibi görünüm tarzlarına da önem atfedilmiştir’’.66 Görüşümüze göre, tarafsız bir bakış açısından, ne Türkiye’deki adliyelerin organizasyonu ne de bunlara yönelik kabul edilmiş prosedürler, iddia ve savunma arasında adil bir dengeyi mevcut hali ile sağlamamaktadır. Görünüm, ve bazı somut durumlarda gerçek, iddianın yararlarının/çıkarlarının, savunmanın yararları/çıkarları karşısında ilerletildiğidir. ► Avukatlara karşı ceza yargılaması işlemleri Türkiye’deki ceza yargılamasında güçlerin son derece aşikar eşitsizliğinin zedelediği sadece savunma hakkı değildir, fakat bunun yanı sıra, siyasi nitelikli davalarda birçok kez savunma yapan ya da Türkiye’nin insan hakları uygulamaları konusunda yorum yapan avukatların kendilerini ceza kovuşturmasına maruz kalmış şekilde bulmaya devam etmeleri tehlikesi söz konusudur. ► Sonuç Adil bir yargılamanın teminatı, diğer unsurlar yanında avukatların müvekkillerini etkin hukukî temsil ve müvekkilleri adına etkin hukuki temsil sağlayabilmelerine bağlıdır. Bununla birlikte Türkiye’de, çok sayıda engel, hukukla ilgili meslek mensuplarının, mesleki faaliyetlerini icra edebilme alanlarına ciddi şekilde zarar vermeye devam etmektedir. Bu, cezai işlemlerin her aşaması için doğrudur. Biz, sanıkların göz altına alındıklarında derhal bir avukata ulaşma haklarının verilmesini, sanıkların bir avukatla gizlilik içinde etkin şekilde iletişim kurabilmelerini ve avukata danışabilmelerini, duruşma salonlarının yapısı ve taraflar arasında kabul edilen usulün iddia makamı ve davalı taraf arasında kuvvetler eşitliğini garanti etmesini, avukatların mesleki faaliyetlerini icrası sırasında yıldırılmamalarını ve taciz edilmemelerini, avukatların çalışmalarında Adalet Bakanlığı’nın etkisinin kaldırılmasını sağlayacak acil önlemleri hükümetlerin almasını ısrarla tavsiye ediyoruz. ► Hakım ve Savcıların Kadın ve erkek olarak dağılımları: Hâkim: Kadın 1.600, Erkek 4.341, Toplam 5.941 Cumhuriyet Savcısı: Kadın154, Erkek, 3.067 Toplam 3.221130 ► Yargı mensuplarına, kendi bilgi ve deneyimleriyle çözebilecekleri konularda, bilirkişi atamaktan ziyade kendi kararlarını vermeleri gereğinin hatırlatılmasını tavsiye ediyoruz. Rapora şu linkten ulaşabilirsiniz: http://www.abgm.adalet.gov.tr/rapor.pdf Saygılarımla |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
yargı bağımsızlığı | bahriye | Anayasa ve İdare Hukuku Çalışma Grubu | 7 | 27-04-2009 08:28 |
Adli Yargı Mı, İdari Yargı Mı? | mehmet sirn | Meslektaşların Soruları | 4 | 04-10-2006 12:21 |
Yargı zedelenmesin? | tüketici | Hukuk Sohbetleri | 0 | 11-05-2006 00:06 |
Yargı Rötüşleri | Armağan Konyalı | Hukuk Haberleri | 0 | 21-04-2004 19:55 |
Bir Hukukçu Gözüyle Nasıl Değerlendiriyorsunuz? | Ayfer Gökçen | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 02-11-2003 14:32 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |