Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yargıtay Kararı Aranıyor

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 26-11-2008, 19:45   #1
ekinheval

 
Varsayılan Yargıtay Kararı Aranıyor

15. Hukuk Dairesinin 16.10.1995 tarih 2891 esas 5571 karar sayılı ilamını arıyorum. (noksan işin giderilmesi için ifaya izin hk)
İlgilenen arkadaşlara teşekkür ederim.
Old 28-11-2008, 12:19   #2
AVUKAT ŞÜKRAN

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi

E:2004/7438
K:2005/2292
T:14.04.2005

818 s. Yasa m. 355

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm davacılar vekili ile davalı Mehmet ve Sadiye Ünlü vekili tarafından temyiz edilmiş, davalılar vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacılar vekili avukat İclal İlimoğlu ve davalılar Mehmet Ünlü ve Sadiye Ünlü vekili avukat Mehmet Sürer ile birleşen dosya davacısı Gökhan Gökdeniz vekili avukat Osman Yılmaz geldi. Davalı Reform Ltd. Şti. ile feri müdahiller vekilleri gelmediler. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1- Hükmüne uyulan Dairemiz bozma ilamında, yüklenicinin temerrüdü sonucu arsa sahiplerinin ifaya izin istemlerinin yerinde olduğu belirtilerek eksik ve kusurlu işler ile kira kayıplarının saptanması, bunu karşılayacak miktarda aynı tarih itibariyle değeri saptanan yüklenici dairesinin satışına izin verilmesi gereği açıklanmıştır. Buna göre yapılması gerekin iş, yükleniciye ait bağımsız bölümlerin değerleriyle inşaatın iskan alabilecek durumda tamamlanma gideri ve davacıların kira kayıpları bilirkişiye hesaplattırılmalı, inşaatın tamamlanmasına olanak sağlayacak değer ve sayıda bağımsız bölümün satışı için arsa sahibi davacılara yetki vermek olmalıdır. Nama ifaya izin, giderleri yüklenici tarafça karşılanmak üzere onun yerine geçerek inşaatın sözleşmeye uygun tamamlanmasıdır. Mahkemenin akit feshedilmiscesine yüklenicinin bagımsız bolumlerin tapularının iptalıyle davacılar adına tesciline karar vermesi ifaya izin istemine uygun düşmez. Kaldı ki, sözleşmede davacı arsa sahiplerinden başka arsa sahibi de bulunmaktadır. O halde bozmaya uygun düşmeyen ve infaz kabiliyeti olmayan karar bozulmalıdır.
2- Taraflar arasındaki sözleşmede Belediye'ye ait 26 m2 arsanın bedeli müteahhitçe ödeneceği, daha sonra mal sahiplerince kendisine devredileceği kararlaştırılmıştır. Bu yerle ilgili olarak yüklenici şirketçe acılmış bu miktar tescil davası yoktur. Mahkemenin şirket adına tesciline karar vermesi HUMK.74. maddeye aykırıdır.
3- Birleşen davanın davacısı Gülhan Gökdeniz, maliki olduğu ( 8 ) nolu bağımsız bölümü yüklenici şirketten satın alan Yaşar Demirci isimli şahıstan satın almıştır. Kat karşılığı İnşaat sozleşmesinin tarafı olmadıgı gibi Mehmet Ünlu ile de akdi iliskisı yoktur. Bu nedenle sözleşmeye dayanarak dairesindeki eksik işler bedeli ile kira kaybı istemi dinlenemez. Birleşen 2002/282 Esas sayılı davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi yerine arsa sahiplerinin davasıyla birlikte kabulü doğru olmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda ( 1. ) bentte yazılı nedenlerle davacılar ve davalı Sadiye Ünlü vekillerinin, ( 2. ) bentte yazılı nedenlerle davacıların, ( 3. ) bentte yazılı nedenlerle davalı Mehmet Ünlü'nün temyiz istemlerinin kabulüne ve kararın adı geçenler yararına BOZULMASINA, 400,00 YTL duruşma vekalet ücretinin davalı Mehmet ve Sadiye'den alınıp davacı arsa sahiplerine, 400,00 YTL'nin de davacı arsa sahiplerinden alınıp davalı Mehmet ve Sadiye'ye verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 14.4.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 28-11-2008, 12:19   #3
AVUKAT ŞÜKRAN

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi

E:2002/12054
K:2003/2026
T:03.03.2003

Teraflar arasımdaki ifaya izin davasının yapılan yargılanası sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yonelik olarak verilen hükmün davalı Cengiz T. ve Müdahil Talat S. avukatınca temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR : Davacılar, davalı müteahhitle koca Güneş Özel Yapı Ortaklığı kurduklarını, inşaatın 36 ay içinde tamamlanması gerekirken tamamlanmadığını, davalının inşaatın faaliyetine yaklaşık 9 aydan beri ara verdiğini belirterek, Borçlar kanunun 97 maddesi gereğince davalının bir şeyin yapılmasına yönelik borcunu ifa etmemiş olması nedeniyle bu edimin kendileri tarafından ifa edilmesine karar verilmesini istemişlerdir.
Davaya müdahale talebinde bulunan Talat S., inşaat sözleşmesi gereğince davalı Cengiz T.'a isabet eden zemin kattaki 1 nolu dükkan ve 1. bodrum kattaki 1 nolu garajin davalı tarafından kendisine satıldığını öne sürerek diğer hakları saklı kalmak üzere Borclar kanunu 97 maddesi anlamında hak sahibi olduğuna karar verilmesini istemiş, aynı şekilde Abdullah K., Cuma G., Emine G., Vedat D., Yusuf Dayan da davaya müdahale talebinde bulunmuşlardır.
Davalı, davacıların koca Güneş yapı ortaklığının üyesi olduklarını, üyelerin aidatları düzenli şekilde ödememeleri nedeniyle inşaatın bitirilemediğini, kaldı ki inşaata yapılan harcamaların davacılar tarafından yapılan toplam aidat odemelerinin üzerinde olduğunu bu nedenle kendisinin alacaklı oldugunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne, 1 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine davalı tarafından yapımı taahhüt edilen inşaatın, giderinin mudahil davacılar dısındakı davacılar tarafından karşılanmak üzere mevcut inşaat sözleşmesi proje şartlarına uygun olarak Borçlar Kanunun 97 maddesi hükmüne göre inşaatı yapmalarına izin verilmesine, davaya mudahil olarak katılmak isteyenlerin müdahale taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Cengiz T. ve davaya mudahil olarak katılmak isteyen Talat S. tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davaya müdahil olarak katılmak isteyen Talat S., müdahale dilekçesi ve 25.6.2002 tarihli dilekcesinde, davalının davacılardan ümit Tüzüncüler ile yapmış olduğu sözleşmeyi feshettiğini ve zemin kattaki 1 nolu dükkan ve 1. bodrum kattaki 1 nolu garajı noterde yapılan gayrimenkul satış vaadi sozleşmesi ile kendisine sattıgını belirterek, davacılar ve davalıdan müstakil olarak hak talep etmistir. Mahkemece müdahale talebinin reddi, mudahıl talep eden Talat S.nın davalı ile yapmış olduğu sözleşmeden dolayı hak istemesine engel teşkil eder. Bu nedenle mahkemece davaya müdahil olarak katılmak isteyen Talat S.nın müdahale talebinin kabulüne karar verilerek göstereceği tüm deliller toplanıp, tarafların gösterdikleri diğer delillerle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken Talat S.nın müdahale talebinin reddine, karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına
SONUÇ : 2. bent gereğince davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davaya müdahale talebinde bulunan Talat S. lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 3.3.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 28-11-2008, 12:20   #4
AVUKAT ŞÜKRAN

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi

E:2002/2692
K:2002/4759
T:21.10.2002

DAVA : Yukerıda tarih ve numarası yazılı hukmün temyizen tetkiki davalı vekili taraFından istenmis olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle binada meydana gelen hasarların hatalı imalattan ( kat kiriş yüksekliklerinin 60 cm. yerine 50 cm. döşeme kalınlıklarının 12 cm. yerine 10 cm. yapılmasından ) kaynaklandığının her iki bilirkişi raporu ve teknik raporla saptanmasına, bu suretle oluşan hasardan yüklenicinin sorumlu olduğunun anlaşılmasına göre davalılardan Bahri'nin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
2- Mahkemece tahsili hüküm altına alınan 46.800.- Amerikan Doları 17 Ağustos 1999 depremi sonrası, yapıda tasarım ve imalata bağlı olarak ortaya çıkan hasarları giderme ve binanın güçlendirme bedelidir. Bilirkişi raporuna göre bu hasarlar binadaki birkaç bağımsız bölümü değil, tüm yapıyı ilgilendiren hasarlardır. Ana gayrimenkulün bağımsız bölümleri dışında kalan ve genellikle ortaklaşa kullanıma ve faydalanmaya yarayan bu tür yerlerde de tüm bağımsız bölüm maliklerinin arsa payına göre hakkı olduğu kuşkusuzdur. Başka bir deyişle, kat malikleri yapının ortak yerlerinde ortak mülkiyet hükümlerince maliktir. Bundan dolayı, her kat malikinin kural olarak ortak yerde, ancak arsa payı oranında talepte bulunabileceğini kabul etmek gerekir. Nevar ki, az yukarda değinilen onarım ve güçlendirme işlerinin bir veya birkaç kat malikinin arsa payına düşecek bedelle yapılamayacağı, bu işlerin yapılmasında tüm maliklerin yararı oldugu da bir gercektir. Ancak, yine bilirkişi raporuna gore, bu islerın suratle yapılmasında mal ve can güvenliği açısından zorunluluk da vardır.
Soruna bu açıklamalar ışığında bakılırsa ve mahkemelerin önüne getirilen uyuşmazlığı çözmekle ödevli olduğu düşünülürse, mevcut davayı, masrafı borçluya ait olmak üzere borcun ifasına izin verilmesi ( Bk.md.97 ) istemi olarak nitelendirilmek gerekir. Çünkü, HUMK. nun 76. maddesi uyarınca, davanın hukuksal yonünden nitelendirilmesi hakime aittir.
Gerçekten, BK.nun 97. maddesi gereğince, bir şeyin yapılmasına dair borç, borçlu tarafından ifa edilmezse, alacaklı, masrafı borçluya ait olmak üzere borcun kendisi veya üçüncü kişi aracılıgıyla ifasına izin verilmesini isteme hakkına sahiptir. Burada, binadaki onarım ve guçlendirme isleri icin nama ifaya izin ve avans olarak bedel isteyebilecekler ise, anagayrimenkuldeki tapu kayıt maliklerinın tamamıdır. Bu bakımdan mahkemece, öncelikle, binadaki tüm kat maliklerinin davaya katılmaları sağlanmalı dava, onların da huzuru ile görülmeli, araştırma, inceleme BK. nun 97. maddesi çerçevesinde yapılarak ve gerekirse bilirkişilerden ek rapor alınarak, yine bu maddenin amacına uygun, infazda tereddüt yaratmayacak şekilde bir hüküm kurulmalıdır. Tüm bu hususlar bir yana bırakılıp, kat maliklerinin tamamı davada taraf olmuşçasına, davanın yazılı şekilde kabulü doğru olmamıştır.
Taraflar arasında aksine bir sözleşme olmadığından borcun, BK.nun 83. maddesi hükmünce Türk Parası yerine yabancı para üzerinden tahsil kararı verilmesi de kabul şekline göre bozma nedenidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda ( 2. ) bendde açıklanan nedenlerle davalı Bahri yararına ( BOZULMASINA ), ( 1. ) bend uyarınca diğer temyiz itirazlarının reddine, oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yargıtay Kararı Av.Selen Meslektaşların Soruları 2 13-10-2008 14:43
Eşe büyü yapmaya çalışmanın boşanma sebebi olduğuna ilişkin yargıtay kararı aranıyor! Av. ekilem Meslektaşların Soruları 2 02-07-2008 20:07
Yargıtay kararı Av.Nilay TOPRAK Meslektaşların Soruları 5 08-05-2008 12:11
Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 17.11.1981 gün ve 1981/8770-13775 sayılı ilamı aranıyor Protesto Meslektaşların Soruları 5 01-11-2007 15:51
Danıştay Kararı Aranıyor / 2.Daire 2006/650 E. 02.10.2006 gün Av.Turhan Demiroğlu Meslektaşların Soruları 3 25-10-2007 19:02


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04444003 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.