Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Başkasının İmzasını Taklit

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 28-06-2011, 13:27   #1
Güldal

 
Varsayılan Başkasının İmzasını Taklit

Müvekkilim A şirketi ile sözleşme yapıyor.Şirket yetkilisi B iken B sözleşmenin altına imza atarken kendi imzasını değil de şirketin diğer ortağı C'nin imzasını taklit ediyor.Sözleşmeden kaynaklanan edimi yerine getirmeyince de sözleşmeye dayanarak açtığımız icra takibinde sözleşmenin altındaki imzanın kendisine ait olmadığından dolayı borca itirazda bulunuyor.A'nın eylemi hangi suçu oluşturur?Yargıtay kararı bulamıyorum.
Old 28-06-2011, 13:42   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Güldal
Müvekkilim A şirketi ile sözleşme yapıyor.Şirket yetkilisi B iken B sözleşmenin altına imza atarken kendi imzasını değil de şirketin diğer ortağı C'nin imzasını taklit ediyor.Sözleşmeden kaynaklanan edimi yerine getirmeyince de sözleşmeye dayanarak açtığımız icra takibinde sözleşmenin altındaki imzanın kendisine ait olmadığından dolayı borca itirazda bulunuyor.A'nın eylemi hangi suçu oluşturur?Yargıtay kararı bulamıyorum.

İmzayı B'nin attığını kanıtlarsanız, özel belgede sahtecilik suçu oluşur.
Old 28-06-2011, 13:45   #3
Güldal

 
Varsayılan

Yorumunuz için teşekkürler bende aynı kanaatteyim fakat savcı bunun hukuki mesele olduğu görüşünde.Açıkçası kanun maddesi ve ya Yargıtay kararı ile de gerekçelendiremedim.Nasıl gerekçelendireblirsiniz?
Old 28-06-2011, 13:46   #4
tiryakim

 
Varsayılan

Özel belgede sahtecilik (YÜR. TAR.: 01.06.2005)

MADDE 207 - (1) Bir özel belgeyi sahte olarak düzenleyen veya gerçek bir özel belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren ve kullanan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (ASLİYE CEZA MAHK.)

(2) Bir sahte özel belgeyi bu özelliğini bilerek kullanan kişi de yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
Old 28-06-2011, 13:47   #5
tiryakim

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Ceza Dairesi

Esas: 2004/2973
Karar: 2006/1566
Karar Tarihi: 06.03.2006

ÖZET: Mağdurun önceden verdiği rıza üzerine onun imzasını taklit ederek kullanan failde mağdura zarar vermek bilinci bulunmayacağından kastın varlığı ileri sürülemez. Ancak doğal olarak, rıza üzerine başkasının imzasını taklit eden failin, mağdura herhangi bir zarar vermeyeceği kanısı ile hareket ettiği sabit olmalıdır. Mağdurun rızasının kastı ortadan kaldırılabilmesi için fiilin işlenmesinden önce açıklanması zorunludur. Mağdurun rızası açık olabileceği gibi zımni’de olabilir. Özellikle iki kişi arasındaki ilişkiler, böyle bir rızanın varlığını ciddi olarak kabule elverişli olduğu takdirde, bu rızaya dayanarak başkasının imzasını atan kimsede suç kastının varlığı kabul olunamaz.

(5237 S. K. m. 168, 207, 209)

Dava: Dolandırıcılık suçundan sanıklar S. K. ve S. K’nun yapılan yargılamaları sonunda: Beraatlarına dair …. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 01.10.2002 gün ve 2002/317 Esas, 2002/552 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi katılan vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığının bozma isteyen 23.02.2004 tarihli tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle, incelenerek gereği görüşüldü:

Karar: 12.03.2002 tarihli iddianame içeriğinde; sanık S. K’nun aralarındaki araba alım satımından dolayı düzenlediği iki adet bonoda, katılanın teminat olarak babası olan diğer sanık S. K’nun da cirosunu istemesi üzerine bu sanığa ait ve kendisinin hiçbir şekilde temsile yetkili olmadığı <K… Mefruşat Turizm İnşaat Tekstil Elektronik Sanayi ve Ticaret Limitet Şirketi> ne ait kaşeyi senet arkasına basarak imzaladığının belirtilmesi karşısında resmi evrakta sahtecilik suçundan da dava açılmış olduğu gözetilerek; <C.G.K. nun 30.03.1992 tarih ve 6-80/98 sayılı kararında da açıklandığı üzere, belgelerde sahtecilik suçlarından kast, zarar vermek bilinci ve iradesi olarak kabul edilmektedir. Mağdurun önceden verdiği rıza üzerine onun imzasını taklit ederek kullanan failde mağdura zarar vermek bilinci bulunmayacağından kastın varlığı ileri sürülemez. Ancak doğal olarak, rıza üzerine başkasının imzasını taklit eden failin, mağdura herhangi bir zarar vermeyeceği kanısı ile hareket ettiği sabit olmalıdır. Mağdurun rızasının kastı ortadan kaldırılabilmesi için fiilin işlenmesinden önce açıklanması zorunludur. Mağdurun rızası açık olabileceği gibi zımni’de olabilir. Özellikle iki kişi arasındaki ilişkiler, böyle bir rızanın varlığını ciddi olarak kabule elverişli olduğu takdirde, bu rızaya dayanarak başkasının imzasını atan kimsede suç kastının varlığı kabul olunamaz>. Somut olayımızda, öncelikle denetime olanak sağlaması açısından suça konu senet asılları dosyaya konulup, senetler arasındaki <S K> adına atıldığı iddia olunan imzaların bu şahsın rıza ve muvafakatiyle atılıp atılmadığı konusu sanıklar ve yakınından sorulup araştırılması, … 2. İcra Müdürlüğünün 2001/13856 Esas ile aynı yer 3. İcra Tetkik Mercii Hakimliği’nin 2001/636 Esas sayılı takip ve dava dosyaları getirtilip incelenerek bu dosya ile ilgili tutanakların onaylı fotokopilerinin dosyaya intikali sağlanıp, tüm kanıtların toplanmasından sonra değerlendirilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi,

Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı, 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK. nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 06.03.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 28-06-2011, 13:48   #6
tiryakim

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
6.Ceza Dairesi

Esas: 2004/7937
Karar: 2005/7649
Karar Tarihi: 19.09.2005

ÖZET: Sanıkla katılanların HES Limited Şirketini kurdukları, çocuk giysileri konusunda etkinlik gösteren şirketin temsilcisi ve müdürü olan sanığın, katılanların kabulü dışında kendisine ilişkin ayakkabı işletmesini şirket kapsamına katmak ve bundan yararlanarak kendi lehine şirket sermaye artırımı yapmak istediği, muhasebeci tanığa hazırlattığı dava konusu şirket kararına katılanlar adına sahte imzalar atılmasını sağlayıp kullandığı ve bu işlemden tek yararlanan kişi olduğu gözetilmeden, mahkumiyeti yerine, beraat hükmü kurulması bozmayı gerektirmiştir.

(5237 S. K. m. 207)

Sahtecilik suçundan sanık Hüseyin Hazer hakkında yapılan duruşma sonunda; beraatına ait Marmaris Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 24.4.2003 günlü hükmün Yargıtay’ca tetkiki katılanlar vekili tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C.Başsavcılığından onama isteyen 14.6.2004 günlü tebliğname ile 14.7.2004 gününde Daireye gönderilmekle okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Sanıkla katılanların 1/3'er pay sahibi olarak HES Limited Şirketini kurdukları, çocuk giysileri konusunda etkinlik gösteren şirketin temsilcisi ve müdürü olan sanığın, katılanların kabulü dışında kendisine ilişkin ayakkabı işletmesini şirket kapsamına katmak ve bundan yararlanarak kendi lehine şirket sermaye artırımı yapmak istediği, muhasebeci tanık Ömür Dingiltepeye hazırlattığı dava konusu şirket kararına katılanlar adına sahte imzalar atılmasını sağlayıp kullandığı ve bu işlemden tek yararlanan kişi olduğu gözetilmeden, mahkumiyeti yerine, yazılı biçimde beraat hükmü kurulması,

Bozmayı gerektirmiş, katılanlar Savaş Milli ile Sebahat Özalp vekilinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan sebeple isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 19.09.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 28-06-2011, 13:53   #7
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan

Olayın ceza boyutunu ispatlamanız çok zor. Bence siz icra iflas hukukuna göre devam edin. Muhtemelen ilamsız takip yaptınız. Borçlu şirket yetkilisi de bu imza bana ait değil diye itiraz etti. Miktar ve değer göre sulh veya asliye (duruma göre ticaret) mahkemesinde İtirazın iptali davası açın. Davada yapılacak imza incelemesinde imzanın B'nin elinden çıktığına dair rapor alabilirseniz davayı kazanırsınız. Bu raporla isterseniz tekrar suç duyurusunda da bulunabilirsiniz. Savcı başvurunuzu uygun görseydi bile ceza hukuku açısından yapılacak işlemler alacağınızı almak da pek fayda sağlamayacaktı.
Old 29-06-2011, 07:13   #8
Batu Han

 
Varsayılan

Savcının görüşüne anlam veremedim.
Burda sadece evrakta sahtecilik yoktur. B şirket yöneticisi olduğuna göre bir de 158 h bendine göre nitelikli dolandırıcılık vardır. İmzanın B'ye ait olup olmadığı mahkeme tarafından araştırılır ve ona göre hüküm kurulur. Bu sebeple Av. Evran Kırmızı'nın görüşüne de katılamıyorum.

Elimde benzer 2 dava var. Ben savcılık şikayetinden önce harici bilirkişi raporu aldım. Şu anda yargılama olumlu şekilde ilerliyor.
Old 29-06-2011, 07:26   #9
Batu Han

 
Varsayılan

Ayrıca şirketin diğer ortağı C'nin bile suça iştiraki düşünülebilir. Sözleşmenin konusu, C'nin şirketle ilgilenip ilgilenmediği ve yetkisi, yapılan işle ilgili bilgisi, tacir olup olmadığı, şirketin cinsi, C'nin imzası şirket adına mı yoksa kişisel olarak mı atılmış belli değil fakat C'nin böyle bir hukuki ilişkiden haberi varsa ve işin yapılmasına ses çıkarmayıp sonra sözleşmeyi reddetmesi onun suç ortağı olduğunu düşündürebilir.
Old 29-06-2011, 09:14   #10
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan

Arkadaşlar diyelim ki savcı soruşturma başlattı, diyelim dava açıldı. Ancak ortada bir icra takibi ve takibe yapılmış bir itiraz var. Ben olayı takip hukuku açısından değerlendirdim. Ceza yargılamasından alacağınız karar, itirazın iptali ve takibin devamı kararı olmayacak. Yine itirazın iptali davası açmak zorunda kalacaksınız. Belki ceza yargılamasında aldığınız bilirkişi raporunu ve kararı bu davada delil olarak sunabilirsiniz. Eğer (sahte imza sahibi) borçlu ceza davasından korkup borcu öder diye düşünüyorsanız o başka...
Old 29-06-2011, 11:04   #11
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Güldal
Müvekkilim A şirketi ile sözleşme yapıyor.Şirket yetkilisi B iken B sözleşmenin altına imza atarken kendi imzasını değil de şirketin diğer ortağı C'nin imzasını taklit ediyor.Sözleşmeden kaynaklanan edimi yerine getirmeyince de sözleşmeye dayanarak açtığımız icra takibinde sözleşmenin altındaki imzanın kendisine ait olmadığından dolayı borca itirazda bulunuyor.A'nın eylemi hangi suçu oluşturur?Yargıtay kararı bulamıyorum.

Özel belgede sahtecilik suçundan şikayet dilekçesi veriniz. Tahkikatın aşamalarında imzanın B'ye ait değil C'nin imzasını takliden atılmış olduğu ortaya çıkarsa, siz de buna yardımcı olacak delilleri kamu davasında toplatırsanız ceza hükmü elde edilebilir.

Yargıtay kararı zarureti bulunan bir durum da yoktur maddi olay itibariyle.

Saygılar.
Old 29-06-2011, 11:59   #12
Güldal

 
Varsayılan

Tüm yorumlar için teşekkür ederim.
İtirazın iptali davasını Asliye Hukuk Mahkemesinde açtım.
Aslen alacağın kaynağı senet olmadığından imzanın kimin tarafından atıldığının da önemi yok kanımca.Nihayetinde müvekkilim sözleşmeden kaynaklanan edimini yerine getirmiş buna ilişkin yazılı evrakları ve tanıkları var.Fakat karşı taraf ödemesi gereken paranın bir kısmını elden ve çekle ödemiş bir kısmını hiç ödememiş ve buna ilişkin delili de yok.Fakat hakkında devam eden bir ceza soruşturmasının olması parayı ödemesi için daha etkileyici olur diye ceza davasının açılmasını istiyorum.Ayrıca vatandaşların bu tür hilelere başvurmasını da engeller.Kimin aklına gelir ki sözleşmeyi imzalarken borçlunun kendi imzasını atmayıp başka birinin imzasını taklit edeceği ve para istenince de imzayı ben atmadım diyeceği...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
başkasının imzasını taklit veya yerine imza atmak. Emin GÜNEŞ Meslektaşların Soruları 7 12-08-2009 14:49
taklit faturalı mal satmak Av.Peri Meslektaşların Soruları 2 28-03-2009 11:51
Taklit markalı ürünlerin toplatılması Av. Ceyda Meslektaşların Soruları 0 29-05-2008 15:16
Cirantanın İmzasını Pul İle Kapatması ezgi c Meslektaşların Soruları 7 16-11-2007 10:56


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04801202 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.