Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

icra dairelerine 'rüşvet ' önlemi!!!

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 01-04-2008, 12:28   #1
av.nazzehra

 
Varsayılan icra dairelerine 'rüşvet ' önlemi!!!

Adalet Bakanlığı Kanunlar Genel Müdürlüğü , İcra İflas Kanunda ve Çeşitli Kanunlarda Değişlik Yapılmasına Dair Kanun taslağı hazırladı

Taslağa göre, icra ve iflas davalarında yapılacak her türlü işleme ilişkin alınacak paralar, doğrudan banka hesaplarına yatırılacak. Yasada yapılması öngörülen bu değişiklik ile icra dairelerinde rüşvet söylentilerinin önüne geçilmesi amaçlanıyor.

Adalet Bakanlığı Kanunlar Genel Müdürlüğü ,İcra İflas Kanunda ve Çeşitli Kanunlarda Değişlik Yapılmasına Dair Kanun taslağı hazırladı. Hazırladığı kanun taslağını ilgili yerlerden görüş almak üzere gönderen Bakanlık, gelen görüşler sonrası taslağa son şeklini verecek.

Taslağa göre, icra ve iflas davalarında yapılacak her türlü işleme ilişkin alınacak paralar, doğrudan banka hesaplarına yatırılacak. Yasada yapılması öngörülen bu değişiklik ile icra dairelerinde rüşvet söylentilerinin önüne geçilmesi amaçlanıyor.

Bakanlık, yargı reformu çerçevesinde İcra ve İflâs Kanununu Avrupa Birliğine üye ülkelerdeki uygulamalarla uyumlu hâle getirmek, icra ve iflâs dairelerinde yaşanan aksaklıkları gidermek amacıyla değişiklik taslağını hazırladı.

İcra İflas Kanunu `nun 9. maddesinde yer alan düzenleme şöyle:

Her türlü para tahsilatı, icra ve iflas müdürlüklerinin banka hesap numarası üzerinden yapılır. Haciz sırasında para tahsilatı yapılmış ise tahsil edilen paranın, en geç ertesi işgünü çalışma saati sonuna kadar icra ve iflas müdürlüklerinin banka hesabına yatırılması zorunludur.

Tahsil edilen paralardan kanunen alacaklıya ödenmesi gerekenler, talep edilmesi hâlinde icra ve iflas müdürlüklerinin hesap numarasının bulunduğu bankaya talimat verilmek suretiyle gecikmeksizin ödenir; talep edilmezse masrafı alacaklıya ait olmak üzere en geç üç gün içinde 58 inci maddenin ikinci fıkrasının (1) numaralı bendinde gösterilen alacaklının banka hesap numarasına talimat verilmek suretiyle aktarılır. İcra ve iflas müdürlükleri aldıkları kıymetli evrak ve değerli şeyleri kasalarında muhafaza ederler. İcra ve iflas müdürlüklerince alacaklı dışındaki diğer gerçek ve tüzel kişilere yapılması gereken ödemeler, bankaya verilecek talimat yoluyla yapılır.

Kaynak : mevzuat haber
Old 04-04-2008, 12:25   #2
dilek yüksel

 
Varsayılan

Böyle bir düzenleme şarttı umarım amacına ulaşır.Ama burası Türkiye herşey için bir başka çözüm yolu bulmak vatandaşlık görevimiz olmuş.Bu konuda da çözüm arayışlarına girmememiz temennisiyle şimdilik düzenleme için sevinelim
Old 05-04-2008, 14:02   #3
erdal düzgün

 
Varsayılan vatandaşı bırakın avukata bile çile icra daireleri....

selamlar
İcra iflas dairelerinde kanunda belirtilen taleplerin 3 günde yerine getirilme zorunluluğu başta olmak üzere icra dairelerininkeyfi talep almama para ödememe hacizlerde sağlanamsı gerekli depo çilingir vs hizmetleri sağlaması yolunda önmemler alınarak kefiliğin ve hukuk kurallarının istismarının önüne geçilmelsi sağlanmalı ve uyum yasaları çerçevesinde elektronik takip elektronik imza alt yapısı ve adliyelerde ki uygulamaları disiplin altına alınmalıdır.
Bütün hukukçular bilir ki adliyelerin çivisi çıkmış bölümleri icralardır .AHHHkanunla hukuku karıştırmasak ve gerçek hukuk toplumu olmak için adımlar atsak da ayağmıza yaptığımız yasalar dolaşmasa....
SAYGILARIMLA.....
Old 05-04-2008, 16:43   #4
Tiocfaidh

 
Varsayılan

Yeni düzenleme şimdiden hayırlı olsun ama öncelikle icra dairelerinde rahatsızlık duyulan suçun adının 'rüşvet' mi yoksa 'irtikap' mı olduğunun tespiti amaçlı basit bir çalışma yapılsaydı daha doğru olmaz mıydı? Bir suçun işlenmesinin önlenmesi için öncelikle fail ve mağdurun belirlenmesi gerekmez mi? Mağdura fail muamelesi yapılarak alınan önlemlerle suç işlenmesinin önüne geçilmeye çalışıldığı ikinci bir ülke var mı acaba bu koca dünyada?
Old 05-04-2008, 17:27   #5
Av.Barış

 
Varsayılan

Biliyorsunuz hukuk sistemimize 2 ay kadar önce rüşvet tabiri silinmiş yerine "Bahşiş" kavramı kazandırılıp Rüşvet kavramı geri plana bırakılmıştı.Bir bakan bile "Rüşvet değil,Bahşiş'tir" söylemi yaratıyorsa "Rüşvet" asla bitmez.
Bu yol kesin çözüm değildir.
Old 06-04-2008, 01:37   #6
İc.Md.Volkan Savaş

 
Varsayılan

İsimlerinin başlarında ünvanı olanlar Avukat orası muhakkak ama sanırım diğer yorum yapan değerli site üyeleride Avukat.Yorumlara fazlasıyla saygı duymakta ve bir çoğuna hak vermekle ve hatta taslağı tamamen inceleyip olmasını en çok isteyen olmama rağmen.Birde bizim açımızdan bakmak gerekmezmi bu konuya!(İcra Müdürleri açısından)
Old 06-04-2008, 02:51   #7
Av.Sever Köz

 
Varsayılan

Mutlaka her meslekte "çürük elma"lar var. Ancak ne yazık ki, icra müdürlüklerindeki iddialar konusunda uygulamada yaşadıklarımızla örtüşen yaygın bir kanı var.

Bu uygulama değişmedikçe, "kanı" nın da değişmeyeceği sonucuna ulaştırıyor bizi.

Ancak bu duruma gelmesinde biz meslekdaşların da payı büyük. "Önce benim işin bitsin", "şöyle olsun"larla rüşvet diğer adıyla bahşiş(!) uygulaması yerleşiyor, kökleşiyor..

Bu işin çok öncelerden başladığına ilişkin de bir osmanlı atasözü var:

Devlet-i osmanide terfi ilim irfanla olmaz;
ya olacak madeni haz,
ya olacak kuvvetli iltimas,
ya olacak tenle temas...
Old 06-04-2008, 13:54   #8
İc.Md.Volkan Savaş

 
Varsayılan

Ben size bu konuyla ilgili ufacık bi anımı anlatayım,Yüklü bir ödeme yapıyorum.Bu alacaklının anasının ak sütü gibi helal bir paradır,kaldıki bunun tahsilini yapmışız ve ödemekte görevimiz.Ödediğim paranın sadece küsüratı 185,00 ytl yapıyor ve Sayın avukatımız bu parayı masa üzerinde bırakıyor,sanki o küsürat benim hakkımmış gibi ve tepkiyle karşılanıyor.Ve iyi başlayan dialoğumuz o anda tamamen bitiyor.Ben mesleğe yeni başlayan bir İcra Müdürüyüm ve bu tavrım sayesinde belki dialoğumuz zedelendi fakat dua ediyorum bundan sonra böyle bir yaklaşımı korurum.Şubat ayında oruç tutmak kolaydır bizimkisi Ağustos altında oruç tutmak,paranın olmadığı yerde nefsi korumak kolaydır yani önemli olan mesele bol olduğu yerde sabredip,bozulmamak,orucu bozmamak.Burada hata sadece bir tarafta değil,birşeyler düzelecekse teklif edende düzeltecek,edilende.
Old 06-04-2008, 14:11   #9
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Sayın İc. Md. Volkan Savaş,

Sizin gibi görevini gereği gibi yerine getiren memurlar ve yine görevini gereği gibi yerine getiren avukatlar ile adalet savaşımında yol alabiliriz. Başarılar ve kolaylık diliyorum.
Old 06-04-2008, 19:13   #10
AHMET ŞEREMET

 
Varsayılan

Personel sayısı arttırılıp maaşlar yeterince düzeltilirse rüşvet ve yanlış anlaşılmalar bir nebze olsun azalacaktır kanaatindeyim. İş çokluğu ve hacizlerin ve diğer görevlerin mesai saati dışına taşması nedeniyle hem Avukatlar hem de Personel ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Zaten Adliyedeki işler süreli işler. Avukatlar haklı olarak işin çabuk ve doğru olmasını istiyorlar. Memurlar da kendi içlerinde para konusunda savaş veriyorlar.Bir kere almaya gör. Zaten temeli atıldı mı gerisi tuğla üstüne tuğla örmekten (tekrarattan) ibarettir. Ama bunun en büyük müsebbibi ne Avukatlar ne de Personeldir. Saygılar,
Old 06-04-2008, 21:42   #11
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AHMET ŞEREMET
Personel sayısı arttırılıp maaşlar yeterince düzeltilirse rüşvet ve yanlış anlaşılmalar bir nebze olsun azalacaktır kanaatindeyim. .Bir kere almaya gör. ,

Personel sayısının arttırılmasına tamam da,maaşların yeterince düzetilmesiyle hiç bir ilgisi yoktur.Nitekim ifade buyurulduğu şekilde "bir kere almaya gör"denmektedir.
Old 07-04-2008, 15:31   #12
Av. Fırat BİLBAY

 
Varsayılan

Bana kalırsa en büyük hata avukatlardadır. Nasreddin Hoca'nın ünlü fıkrasındaki "Hırsızın hiç mi suçu yok?" sorusu yöneltilebilir. Elbette var.. Hırsız zaten şirazesinden çıkmış, tüm terbiyesini ve ahlaki değerlerini yitirmiştir. Onu tasnif dışı bırakıyorum. Lakin bu durumu ıslah etmek hukukun savunucusu ve bekçisi olan avukatın vazifesidir. Rüşvet vererek iş halletmeye çalışmak gafletine düşen bir hukukçu zavallıdır.

Defaatle bu konuda bir şeyler yapabilmek için çevremdeki meslektaşlarımı örgütlemeye çalıştım. Hepsi umutsuzlukla menfi yanıt vererek reddettiler ve benim de bu boş uğraştan vazgeçmemi, zira hiçbir netice elde edemeyeceğimi söylediler.

Bu ayıp bize ait...
Old 08-04-2008, 16:09   #13
avukat 77

 
Varsayılan

Yazılanları okudum.Ancak her iki tarafta yanlış yapanlar mutlaka vardır.Suç yalnız avukatlarda ya da memurlarda değil.Ancak ben şahsım adına rüşvete karşı biri olarak vermek istemesemde alınıyor.Parayı veriyorsun icra müdürüne üstünü vermiyor veya kendi istediği miktarı veriyor.Bir kere istersin iki kere istersin.Sürekli çalışıyorsan o bölgede zaten üstünü vermeye hiç tenezzül bile etmiyorlar.İster kalem memuru olsun ister icra memuru.Para üstü hiç olmaz.Sürekli tam para taşıyacaksın yanında.Bir avukat olarak 3-5 kuruşun peşine düşmemeyim,güleryüzle işimi halledeyim dersen mecbursun vermeye.Bu parayı yapılması gereken iş için vermek zorunda kalıyoruz.Gittiğimizde güleryüzle işimiz görülsün diye veriyoruz.Yani usulsüz bir talebimiz de yok.Haciz memurları heleki.İyi bir para vermezsen bir daha ki hacizde olmadık zorluklar çıkarıyor,seni sona bırakıyor ya da doluyum şu gün gel bugün gel diyerek başından atıyor.Ama parayı verdiğin an bir sonraki haciz talebinde tabi ki avukat hanım çok doluyum ama sizi araya sıkıştırırız diyorlar.
Yasal açıdan bakıp şikayet etsen memur haklı çıkacak.Çünkü işi yoğun mecburen bekleyeceksin .Hadi onu anladık ama hacizdeki tavrını nereye şikayet edicez.El mahkum zaten iş yeterince stresli bir de bunla uğraşmayayım diyerek veriyorsun.Bakın memurların çoğunda dubleks evler, arabalar var ,nasıl bu maaşla alınırki bunlar.Maaş belli.Ama herkes biliyor çözüm yok.
Avukat arkadaşlarda hatalı olan da var ama bence daha az.Parayı masa üstünde bırakan ,ciddi rakamları memurun eline sıkıştıran avukatlar da var.Belki usulsüz işlerini yaptıran da .Bu kadarını bilmiyorum ama bence özellikle mesleğe yeni başladığım da çok garipsemiştim.Bu kadarda olmaz diye.Ama insan rahatsız olsa da elinden bir şey gelmeyince alışıyor galiba.
icra müdürü arkadaşın yazdığı bir şey var yalnız o çok doğru.Bu kadar paranın içinde rüşvet almamak nefse hakim olmak zor olsa gerek!
Old 08-04-2008, 16:35   #14
Av. O. TEKGUL

 
Varsayılan

Yanlış ve zaman kaybettirici bir uygulama olduğunu düşünüyorum Ankara için baktığımızda bildiğim kadarıyla 32 tane icra müdürlüğü var ve bu müdürlüklerde sürekli para akışı oluyor taslak yasalaşırsa bankalarda yığılmaya sebep olacaktır. zaten uyap yüzünden heryerde sıra bekler olduk bir de bu yasa çıkarsa çalışmaya zaman kalmayacak..

Rüşvet konusunda daha iyi işleyen bir kontrol mekanizması ve rüşvet alan ve verenler hakkında daha caydırıcı cezalar verilerek önlem alınabilir
Old 08-04-2008, 23:37   #15
Av.H.Sancar KARACA

 
Varsayılan

Muhatap olduğum erdemli davranış ve bir daire personelinin topluca duruşu nedeniyle Ankara Sincan 3.İcra Müdürlüğü'nü burada anmak istiyorum. "O davranış erdem değildir, onlar olması gerekeni yapmışlar" diye de dudak bükülmemeli. Aynı paralede düşünüşü ve görüşü nedeniyle Sn SAVAŞ'ı da tebrik ediyorum.
Marifet iltifata tabidir.
Sayın YÜCEL'e de, bunu gözden kaçırmadığı için teşekkür ediyorum.
Old 09-04-2008, 18:07   #16
smile

 
Varsayılan ...

Av.S.Karaca ya öncelikle Sincandaki meslekdaşlarım adına teşekkür ediyorum. Sizlerin icra müdürleri ve memurları=rüşvetci tanımlamalarınız inanınki rüşvet alanları değil, bizler gibi bu işi namusuyla yapmaya çalışanları yaralıyor ve yıpratıyor. Onların zaten bu şikayetler yargılamalar umurlarında bile değil. Bu taslağın kabul edilmesi ve uygulanmasını Dürüst çalışan İcra müdürleri olarak bu tür suçlamalardan kurtulmak için sizlerden daha fazla istiyoruz. umarım bir an önce kabul edilir ve uygulamaya geçeriz.
Saygılarımla...
Old 09-04-2008, 18:52   #17
Armağan Konyalı

 
Varsayılan


Sayın smile

Ben olsam bağırırdım. Siz ise kabul görmeyen bir gerçeği sakin bir sesle ifade edebiliyorsunuz. Kutlarım.

Yazdıklarınızla hala dürüstçe çalışanların da var olduğunu ifade etmeniz sitemize umut ve teselli veriyor.



Sayın üyeler

İcralardaki iş yükü deve yükü kadarsa icra çalışanları ve avukatlarda kabahat aramamak gerekir. Bu ağır yük altında her iki taraf birlikte ezilirken birbirlerini suçlamaları asıl gerçeği gözden kaçırıyor. Kabahat devededir. Deveye bunu söyleseniz devenin ne diyeceğini biliyorsunuz.

Saygılarımla
Old 09-04-2008, 20:52   #18
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan İc.Md.Volkan Savaş
Ben size bu konuyla ilgili ufacık bi anımı anlatayım,Yüklü bir ödeme yapıyorum.Bu alacaklının anasının ak sütü gibi helal bir paradır,kaldıki bunun tahsilini yapmışız ve ödemekte görevimiz.Ödediğim paranın sadece küsüratı 185,00 ytl yapıyor ve Sayın avukatımız bu parayı masa üzerinde bırakıyor,sanki o küsürat benim hakkımmış gibi ve tepkiyle karşılanıyor.Ve iyi başlayan dialoğumuz o anda tamamen bitiyor.Ben mesleğe yeni başlayan bir İcra Müdürüyüm ve bu tavrım sayesinde belki dialoğumuz zedelendi fakat dua ediyorum bundan sonra böyle bir yaklaşımı korurum.Şubat ayında oruç tutmak kolaydır bizimkisi Ağustos altında oruç tutmak,paranın olmadığı yerde nefsi korumak kolaydır yani önemli olan mesele bol olduğu yerde sabredip,bozulmamak,orucu bozmamak.Burada hata sadece bir tarafta değil,birşeyler düzelecekse teklif edende düzeltecek,edilende.


Sayın Savaş,

Mesajınıza hayran kaldım. Öncelikle söylemeliyim ki, anlattığınız olay nedeniyle diyaloğunuz bozulan avukat, muhtemelen tavrınız karşısında içten içe size hayran kalmıştır. Ben işimi bilirim tarzında düşünmeyen meslektaşlarımızdan idiyse, çok da mahçup olmuştur. Yine aynı zamanda, o küsuratı bırakmaması halinde (!) diyaloğunuzun bozulacağından korkmuştur. Ancak iş bilen (!) bir iş bitirici ise, şubatta oruç tutmak kolay, ağustosta görüşürüz diye düşünmüş ve ağustosu beklemeye koyulmuştur.

Tüm meslek yaşamınız boyunca, dileğinize uygun bir meslek yaşamı sürdürebilmeniz, bizim de dileğimizdir. Mesleğe yeni başlayan ve iş bilmez avukatları güç durumda bırakmayan memurlarla karşılaşmak da , belki inanmayacaksınız ama, bizlerin de sevinci olmaktadır, yine aklımızdan aynı sorgulamalar ve aynı temenniler geçmektedir. Ama bu mesajdan sonra, böylesine açıkça sorgulama yapabilen bir kamu görevlisinin orucuna, 50 derece ağustosların dahi engel olamayacağına inanıyorum.

Teşekkürler!

Saygılarımızla...
Old 13-04-2008, 21:09   #20
süleyman zengin

 
Varsayılan

Benim yaptığım müslümün mahallesinde salyangöz satmak gibi bir şey olduğunu baştan biliyorum. Yanlış yapan bir icra müdürünü asla savunmam. Rüşvet alanda veren de melündür. Eğer bir avukat rüşver vermezse hiç bir icra dairesi çalışanı rüşvet isteyemez. Küsürün yarısı avukatlara ait diye düşünüyorum. İkinci konu, yemin ederek bir şeyi anlatmak yanlış buna da biliyorum ancak ne olursa olsun yazacam. 18 yıllık meslek hayatım boyunca avukatlarında haram kabul edilecek en azından çok temiz olmayacak kazançlarına şahit oldum. Sonuç olarak yüzdü yüz temiz bir icra dairesi olmadığı gibi yüzde yüz temiz bir baro'nun varlığını da kabul etmiyorum. Biliyorum hoş şeyler yazmadım ama inanın olaya bir de böyle bakın lütfen....
Old 14-04-2008, 06:39   #21
İc.Md.Volkan Savaş

 
Varsayılan

Aslında bu konunun ana başlığı İcra İflas Kanunda ve Çeşitli Kanunlarda Değişlik Yapılmasına Dair Kanun taslağı idi ama en can alıcı konu olan Rüşvet yine tamamen kendini ön plana çıkardı,yediemin durumlarından ikinci artırmaların kaldırılmasına kadar bir çok yeni değişiklik var taslağın içinde.Ben tamamen inceledim ve oldukça faydalı olabilecek değişiklik tasarıları var.Mesela İkinci artırmanın kaldırılması,malın teşhir edilerek satılması gibi...Rüşvek konusuna tekrar dönünce;Bu iş sistemde yapılacak değişiklikle çözülmeyecek gibi çünkü bu mesele kişilerin insiyatifinde ve kişiler istedikce almaya ve vermeye devam edeceklerdir.Teklif edeninde alanında ıslah olması temennimle,İyi çalışmalar.
Old 19-05-2008, 13:11   #22
COGUZZ

 
Varsayılan hep aynı

Yıllardır konuşulanlar hep aynı kimsenin suçu yok.Hepiniz dürüstsünüz kim dürüst değil arkadışlar.Burada mesaj gönderen tüm arkadaşlar kendisini bir kez dürüstçe yargılasınlar bakalım.İstanbulda bir katip 700 ytl maaş alıyor, 400 ytl ev kirası 250 ytl yol parası veriyor, evlatlarına kim bakıyor, çocuk esirgeme kurumu mu ? kimse dürüstlük edebiyatı yapmasın, eve gidince hanımın istediklerini götüremeyen, okuldan istenilenleri alamayan, kirasını ödeyemeyen, ömründe eşiyle çocuğuyla lokantada yemek yememiş insanlar ne kadar dürüst olabilir, cebinde parası olan adam dürüst olabilir, cebinde para olmayan evlatlarına eşine karşı boynu bükük adam herşeyi yapabilir, hakkıdır, suç onları görmezden gelerek yok şu alıyor şu veriyor diyen sizlerde. DÜŞÜNÜN, DÜŞÜNÜN,
Old 19-05-2008, 16:57   #23
Av. O. TEKGUL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan COGUZZ
Yıllardır konuşulanlar hep aynı kimsenin suçu yok.Hepiniz dürüstsünüz kim dürüst değil arkadışlar.Burada mesaj gönderen tüm arkadaşlar kendisini bir kez dürüstçe yargılasınlar bakalım.İstanbulda bir katip 700 ytl maaş alıyor, 400 ytl ev kirası 250 ytl yol parası veriyor, evlatlarına kim bakıyor, çocuk esirgeme kurumu mu ? kimse dürüstlük edebiyatı yapmasın, eve gidince hanımın istediklerini götüremeyen, okuldan istenilenleri alamayan, kirasını ödeyemeyen, ömründe eşiyle çocuğuyla lokantada yemek yememiş insanlar ne kadar dürüst olabilir, cebinde parası olan adam dürüst olabilir, cebinde para olmayan evlatlarına eşine karşı boynu bükük adam herşeyi yapabilir, hakkıdır, suç onları görmezden gelerek yok şu alıyor şu veriyor diyen sizlerde. DÜŞÜNÜN, DÜŞÜNÜN,
Yazdıklarınıza katılmıyorum kimseye zorla katiplik yaptırılmıyor maaşını beğenmiyorsa katiplik yapmak zorunda değil bu rüşvet almayı meşru hale getirmez. bu mantıkla baktığımızda her suç için bir bahane mutlaka çıkacaktır. asıl dürüstlük cebinde paran olmadan yapılan dürüstlüktür.
Old 19-05-2008, 21:03   #24
AHMET ŞEREMET

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. O. TEKGUL
Yazdıklarınıza katılmıyorum kimseye zorla katiplik yaptırılmıyor maaşını beğenmiyorsa katiplik yapmak zorunda değil bu rüşvet almayı meşru hale getirmez. bu mantıkla baktığımızda her suç için bir bahane mutlaka çıkacaktır. asıl dürüstlük cebinde paran olmadan yapılan dürüstlüktür.

Sayın Av.O.TEKGUL, sizi haklı buluyorum ancak Adliyede bir memur 750 YTL maaş alıyor. SSK da çalışan bir memur 1200 YTL maaş alıyor. yan ödemelerle 1600 YTL yi buluyor. yani bu yan ödemeyi Kurumları veriyor. Ayrıca diğer Kurum memurlarında 1 yıllıkyeni memurla 10 yıllık memur arasında maaş yönünden çokfark var. Adliye de ise kaç yıllık olursan ol, aynı maaşı alırsın değişmez. zaten Adliye de çalışan çoğu katip (ben dahil olmak üzere) Kurum değiştirmeye çalışıyoruz. Hangi Kurumun memuru Adliyeye geçmeye çalışmış tarihte görülmüş bir şey mi. bence bu yönlerden den de konuya baklıması lazım. Adliyeler haricinde Hangi Kurum memurunun başında amir olarak, Hakim ve Savcı var. Siz bile aynı statüde olduğunuz halde ne sıkıntılar yaşıyorsuzun değil mi. Ben bir çok kez Avukatların Hakim ve Savcılar tarafından azarlandığını, hor görüldüğüne şahit oldum. Adliye dışında hangi Kurum memuru yıllık iznini kullanmak için Ağustos ayını bekliyor. yine öğlen tatillerinde Kaç Kurum Adliye gibi çalışıyor. (duruşmaların uzaması gibi) Başka bir kurum varsa çalışan öğlen tatilleri karşılığını da alıyorlar. Lütfen siz ve meslektaşlarınız bizlere Hakim ve Savcıların baktıkları gözle bakmayınız. Siz bilmiyorsunuz belki ama biz katiplere ne zaman bir iyileştirme yapılmaya kalkılsa Hakim ve Savcılar hemen engel oluyorlar. Önce biz diyorlar, ama sıra bize hiç gelmiyor. Tamam ben zorla katip olmadım. Varsa tanıdığınız beni SSK ya geçirin, Sağlık Bakanlığına atayın, ya da ne bileyim Gümrük Memurluğuna alın. ya da Bağ Kur a alın. Maaşımın yetersizliğinden değil, artık stresten ömrümden ömür gitmesinden bıktığım, usandığım için. diyeceksiniz ki ne yapıyorsunda usanıyorsun, anlatayım.; Ben İstanbul Adliyesinde bir mahkemenin ihtiyati haciz Masasında çalışıyordum. Bilirsiniz, Avukatlar dosyaları tevzii oldukları Mahkemeye İhtiyati hacze konu belgelerini ibraz ederler. İsatnbul Adliyesinde çoğu Hakim evlerine dosya götürürler. bizim Üye Hakimimiz de aynı şekilde, içinde toplam 6 trilyonluk 6 senetli bir dosyayı evine götürüyor. ertesi gün dosyaları kendisinden alıyorum. başlıyorum kararları yazmaya, red yada kabul diye. sıra o dosyaya geldiiğinde, kabul notunu görüyorum. ama içinde senetler yok. önce panik yok diyorum. kararı yazıyorum ve bir kenara ayırıyorum. tüm dosyaları arıyorum. ama nafile, ikinci gün Avukat arkadaşınız geliyor. ve kararı soruyor. bende durumu açıkça söylüyorum. Ama arkadaşınızda en ufak bir şaşırma yada panik anına şahit olmadım. gayet sakin bir şekilde tamam ben 15 gün idare ederim, sende araya dur dedi. bende başladım. kalemin her yerini aramaya, derdest ve kararlı dosyaların içlerini, mahzen dahil olmak üzere tüm ihtiyati haciz dosyalarını ama bir hafta geçti bulamadım. en sonunda Hakime Hanımın yanına gittim ve durumu kendisine anlattım. ama kendisinde olmadığını ve iyice aramamı yoksa Avukattan önce hakkımda işlem yapacağını söyledi. beni iyice panik sardı. iki hafta geçti ve hala bulamadım. ve bu iki hafta içinde geceleri uyuyamıyorum. uykusuz halimle Adliyede çalışıyordum. 3. hafta geldi. hala sonuç yok. aslında bir sonuç var o da benim sonum. en sonunda Müdürüm, bana Hakime Hanımın çantasına bir bakı ver dedi. ve dedim ki madem başım ağrıyacak ve bu işin sonu kötü bitecek şu hakimin dosyaları götürdüğü çantayı (bakmama izin vermemişti) gözünün önünde dökeyim. gittim kapıyı çalıp içeri girdim. Hakime Hanım kusura bakmayın ama çantanıza bakacağım. dur yapma bakamazsın demeye kalmadan çantayı boşalttım. ve bir kaç adet esas dosya ile birlikte benim aradığım senetler de dökülüverdiler. Hakime Hanım hiç bir şey diyemedi. Allah tan yeni memurdum. yoksa şu zamanda başıma gelseydi. Hakimi dövmekten hapis yatıyor olurdum ki bu ve buna benzer olayları sıkça yaşadım. Yani Avukat Bey, işler sizin gördüklerinizden de karışık. şimdi ben Hakimin kaybettiği senetler yüzünden yargılanıp ömür boyu ödeyemeyeceğim borca ve belki de hapis cezasına çarptırılacaktım. Siz katipliği kolay mı zannediyorsunuz. Yapmayın Allah aşkına. Avukatlardan siyasi görüşlerini bildiklerim hangi görüşte olursa olsunlar, şu konuda hem fikirler; işini yaptırmak için memura para vermekte mahsur yok. yani onlar dürüstler memurlar adiler. Peki ben size şunu sorayım, nerdeyse hemen hemen her ilde hukuk fakültesi açılıyor. ve her yıl binlerce mezunlar oluyor. bende şunu merak ediyorum, yakın zamanda Avukatların sayısı 100 binleri hatta 500 binleri aştığında, Pasta küçüldüğünde rekabeti azaltmak için, Adliye koridorlarında Avukatların birbirlerini vurmalarında mahsur yok mu diyecekler.
Allah korusun, düşüncesi değil, şakası bile çok çok kötü. Artık yok memur suçlu, yok Avukat suçlu, yada ikis ide suçlu demenin zamanı geçti. Baroların, Adalet Bakanlığının ve Hakimler Savcılar Yüksek Kurulunun bu konularda bir şey yapmalarının zamanı geldi. 1-SSK ve Bağ Kur Memurunun aldığı maaş gibi Adliye Memuruna maaş versinler. 2-Hakim ve Savcılar evlerine dosya götürmesinler 3- Hakim ve Savcılar memurlarına özel iş yaptırmasınlar. 4-Diğer Memurlar gibi haklarında soruştuma açılmadan önce Valilikten izin alınsın 5-Nöbet paraları ödensin 6-Öğlen tatillerinde çalışma karşılığı verilsin veya zorla çalıştırılmasınlar 7- ........................
yani bu sorunların giderileceğine ben de inanmıyorum ama ümitsizlik insana yakışmaz.
Saygılar,
Old 20-05-2008, 20:42   #25
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Ahmet Şeremet
Hangi Kurumun memuru Adliyeye geçmeye çalışmış? Tarihte görülmüş bir şey mi?

Acı bir yazı. Acı ama gerçek: Herkes dertli.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Rüşvet artık rüşvet değil eylemk Hukuk Haberleri 1 07-08-2007 10:19
Elektrik Hırsızlığı ve Rüşvet Edo Hukuk Soruları 3 03-05-2007 20:41
rüşvet seyitsonmez Hukuk Sohbetleri 13 05-10-2006 10:21


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08039403 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.