evlilik birliği kurulma beklentisi ile taşınmaz devri

Müvekkil 2 yıldır birlikte yaşadığı hanım ile, daha önceki eşine karşı açtığı boşanma davası sonuçlanmadığından resmi nikah yapamamıştır. Bu aşamada evlenmeyi düşündüğü bu hanımın isteği ve yakınlarının da uygun görmesi ile, kendine ait evi bu kadına tapudan satış yaparak devretmiştir. Ancak bir süre sonra bu kadın evi terketmiş ve bir daha müvekkile dönmemiştir. Ayrıca bir başka eş ile evlendiği öğrenilmiştir.
Müvekkil açısından bu konuda ne tür dava açabiliriz?
yazılı bir belge yoktur, sadece tanık vardır.
Evi devralan kadının evi alacak hiçbir parası ve geliri de yoktur.
Teşekürler

Sayın meslekdaşım, evli bir kişinin nişanlanmasının mümkün olamayacağına dair yargıtay kararları da var, yani eğer nişanlanma imkanı olsa idi, o kadın ile nişanlanmış idi ve nişan hediyesi olarak bu evi verdi, kadın haksız yere nişanı bozdu diyerek nişan hediyesinin iadesini talep edebilirdiniz diye düşündüm ama bu yol kapalı görünüyor.
Ayrıca gayri meşru amaç için verilen şeylerin iadesi istenemez şeklinde de yargıtay kararları var, yani sizin açacağınız davada kadın savunma olarak "Davacı benimle birlikte olmak amacı ile bu evi hediye olarak bana verdi" şeklinde bir savunma yaptığı takdirde sizin evli olan müvekkil gayri meşru bir amaç için vermiş olacağı bu evi geri istemeyemez diye düşünüyorum.
Sizin istediğiniz cevap bu değildi biliyorum, olumsuz yönünü size açıklamaya çalıştım. Fakat düşüneceğim, lehinize bir şey bulursam mutlaka size buradan yazarım.

İyi çalışmalar.

Satış işlemi mi var yoksa bağış mı? Yoksa bağış işlemi muvazalı olarak satış olarak mı gösterildi?

Ortada bağış varsa bağıştan rücu hakkı(1 yıllık süre dolmamış ise) değerlendirilebilir diye düşünüyorum

Konunun, bir de Borçlar Kanununun 65. maddesi çerçevesinde incelenmesi ve değerlendirilmesi gerekir, diye düşünüyorum. Kolay gelsin.

Alıntı: Yazan avakkas Müvekkil 2 yıldır birlikte yaşadığı hanım ile, daha önceki eşine karşı açtığı boşanma davası sonuçlanmadığından resmi nikah yapamamıştır. Bu aşamada evlenmeyi düşündüğü bu hanımın isteği ve yakınlarının da uygun görmesi ile, kendine ait evi bu kadına tapudan satış yaparak devretmiştir. Ancak bir süre sonra bu kadın evi terketmiş ve bir daha müvekkile dönmemiştir. Ayrıca bir başka eş ile evlendiği öğrenilmiştir. Müvekkil açısından bu konuda ne tür dava açabiliriz? yazılı bir belge yoktur, sadece tanık vardır. Evi devralan kadının evi alacak hiçbir parası ve geliri de yoktur. Teşekürler

Sayın Avakkas,
Bk 24 her ne kadar
"Akdin yalnız saiklerine taalluk eden hata, esaslı değildir." dese de olaydaki durum saikte hatadır ve kanımca olay şu hususları taşıyorsa saik hatası esaslı hataya dönüşür ve akdi iptal etme hakkınız doğar. Şartlara gelince;
1- Taraf, akit yapma arzusunun oluşmasına etki yapan hususta yanılmış olmalıdır. Yanılgı, olguya, maddi veya hukuki olaya ilişkin olabilir.
2- hata edilen husus, hataya düşen bakımından akdi yapması için akdi onsuz yapamayacağına ilişkin bir unsura dair olmalıdır. (condictio sine quo non)
Olayda taraf, kadınla evleneceğinden kasıtla sözkonusu işlemi yapmıştır. Yani eğer kadınla evlenme düşüncesi olmasaydı bu sözleşmeyi yapmayacaktı. Yani evlilik olgusunun gerçekleşme ihtimaline binaen sözleşme akdedilmiştir. Bu nedenle yukarıda saydığım iki durum içine ben dahil edebilirim. Ayrıca BK kitaplarımızın ataları von Tuhr/Peter hocalar da "geleceğe dair bir beklentinin boşa çıkması nedeniyle- şayet bu husus öngörülebiliyorsa- hata hükümlerine dayanılabileceğini savunurlar.
Bence sağlam bir ifadeyle hata hükümlerine dayanıp 1 yıllık iptal süresi dolmadan işlemin iptali için talepte bulunabilirsiniz. Ama hakim ne karar verir onu kestirmek güç.
Saygılarımla...

Alıntı: Yazan avakkas Müvekkil 2 yıldır birlikte yaşadığı hanım ile, daha önceki eşine karşı açtığı boşanma davası sonuçlanmadığından resmi nikah yapamamıştır. Bu aşamada evlenmeyi düşündüğü bu hanımın isteği ve yakınlarının da uygun görmesi ile, kendine ait evi bu kadına tapudan satış yaparak devretmiştir. Ancak bir süre sonra bu kadın evi terketmiş ve bir daha müvekkile dönmemiştir. Ayrıca bir başka eş ile evlendiği öğrenilmiştir. Müvekkil açısından bu konuda ne tür dava açabiliriz? yazılı bir belge yoktur, sadece tanık vardır. Evi devralan kadının evi alacak hiçbir parası ve geliri de yoktur. Teşekürler

muvazaya dayanarak iptalini isteyebilirsiniz. belirtmiş olduğunuz gibi satınalmaya gücü olmadığını ispat etmeye çalışacaksınız. ancak tahminimce sıradanlaşan uygulamalarda olduğu gibi bedel 2000 3000 gibi çok düşün tutulmuştur. bunun aksini ispat da zor olacaktır. kolay gelsin

Evin deveredildiği bayanın evi satın alma gücü yoksa asıl işlemin bağışlama olduğu ama satış gösterilerek muvazalı işlem yapıldığı ileri sürülebilir. Fakat muvazayı; muvazalı işlemin taraflarından birisi ileri sürdüğünde yazılı delil ile ispatı gerektiğinden müvekkilinizin boşandığı eşi(tabi kabul ederse) muvazaya dayanarak iptal isteyebilir görüşündeyim.

Alıntı: Yazan avakkas Müvekkil 2 yıldır birlikte yaşadığı hanım ile, daha önceki eşine karşı açtığı boşanma davası sonuçlanmadığından resmi nikah yapamamıştır. Bu aşamada evlenmeyi düşündüğü bu hanımın isteği ve yakınlarının da uygun görmesi ile, kendine ait evi bu kadına tapudan satış yaparak devretmiştir. Ancak bir süre sonra bu kadın evi terketmiş ve bir daha müvekkile dönmemiştir. Ayrıca bir başka eş ile evlendiği öğrenilmiştir. Müvekkil açısından bu konuda ne tür dava açabiliriz? yazılı bir belge yoktur, sadece tanık vardır. Evi devralan kadının evi alacak hiçbir parası ve geliri de yoktur. Teşekürler

Değerli meslektaşlarım,
Müvekkil, muvazaanın tarafı olduğundan, muvazaayı ileri sürmesi ancak elinde bu konuda yazılı bir belge olmasına bağlıdır.
Öte yandan ortada resmi nikah yokken yapılmış bir temlik vardır. Temlik gerçekleşmiştir. Çözüm için başvurulacak madde 65. madde olup, bu konuda BK. m.65 hükmü ve buna dair açıklamalar nazara alınmalıdır. Saygılarımla.

Zamanaşımı süresine uyularak hile sebebiyle tapu iptal davası açılabilir.
Yargıtay 1.HD 2019/4679 Esas 2021/3052 Karar
Yargıtay HGK 2022/720 Esas 2023/1137 Karar.Ayni Dogrultuda

Boşandıktan sonra evlenecegi inancına bağlanmak hukuka ve ahlaka aykırılık teşkil etmeyebilir. Evliyken karı koca gibi yaşamak amacıyla tapuyu devretmiş olsaydı eski TBK madde 65 yeni TBK. Madde 80 e göre iadesini istemesi mümkün olmayacaktı. Boşandıktan sonra evlenme şartı hukuka aykırı olmamak gerekir.