21-04-2008, 23:06 | #1 |
|
İyi bir Avukat mısınız?
Mesleğimiz ile ilgili özeleştiri yapmak isteyenlerin buluştuğu bir başlık olsun istedim.
Amacım kimsenin kendini övmesi ya da yermesi değil. Avukatlık meslek kurallarına aykırı bir tutum sergilemeden, kendinizi mesleki anlamda dönem dönem nasıl hissettiğinizi ve geliştirmek adına neler yaptığınızı merak ediyorum. Gece başınızı yastığa koyduğunuzda "gerçekten iyi avukatım" dediğiniz anlar çoğunlukta mı? Eksik kaldığınız yerlerde imdadınıza koşan ne? |
23-04-2008, 19:25 | #2 |
|
ben ne kadar iyiyim ne kadar kötüyüm bu konuya girmeyeceğim ama, şu başlığı görünce aklıma gelen bi anıyı paylaşmak istedim sizlerle...
Bir gün, bir avukat stajyeri, deneyimli gördüğü bi avukata, 5 yıllık avukatların hakim olması ile ilgili yeni düzenleme hakkında ne düşündüğü sordu... - "sizce avukatlardan hakim olur mu?" Deneyimli avukat cevap olarak, elbette olur, üstelik avukatlık deneyimi olan birisi hakimlik konusunda daha da başarılı olabilir, hatta doğrudan hakim olan birisine göre daha da perspektifi geniş olur, deyince.. stajyer- " ama bu hemşirelerin doktor olması gibi bir şey değil mi?" deyiverdi... İşte o zaman yıkıldım... avukatlık stajı yapan birinin yargının iki sujesini bu şekilde altlık üstlük ilişkisi içerisinde değerlendirmesi benim bittiğim andı ... |
24-04-2008, 11:11 | #3 | |||||||||||||||||||
|
Herhalde bu durumu daha fazla hukuk fakültesi açarak aşacağız |
24-04-2008, 11:28 | #4 |
|
Stajyer avukatın bakış açısı,tamamen cehaletinden kaynaklanıyor ve affedilir bir yanı yok.
Ama adliyeye mesafesi sıradan olan bir vatandaşın benzer bir kıyaslamaya girmesi "algı"dan kaynaklanıyor.Bu şekilde algılanması gayet normal.. |
24-04-2008, 11:55 | #5 |
|
Bahsi geçen stajyer avukatın yaptığı eylem, mesleğe ihanettir. Diğer taraftan normal bir vatandaş dahi bunu yapsa , bu eylemin affedilir yanı yoktur. Belki hakimler " şu avukatlar olmasa , biz de hakimlik yapsak " diyor olabilirler, zira Yargıtaya giden dosyaların yarısı bozuluyor, bana göre avukatlarda sorun yok, mesleği tartışmaya açmak yanlış olur kanısındayım.
|
29-04-2008, 13:35 | #6 | |||||||||||||||||||
|
Bence tam olmasa da öyle bir şey. Hemşire, doktorun hizmetlisi değil. İkisi de sağlık alanında çalışsa da yaptığı iş birbirinden farklı. Zamanla Uygulamada Hemşireliğin doktorlara yardımcı bir sınıfa düştüğü görülse de, mesleğin niteliği Hekimlikten farklı bir alanı işgal ediyor. Hemşirelik mesleği, özelliği olan bir meslek.Aynı avukatlık gibi. Yani her ikisi de(avukatta da hakim de) hukukla ilgilendiği için, birinden diğerine geçiş daha kolay olur, geçtiğin zaman o mesleği daha rahat yaparsın. Yani en azından doktorluktan hakimliğe geçişe göre daha uygun olur. |
29-04-2008, 14:07 | #7 |
|
Bence bu arkadaş stajyerler adliyelerde pek güzel bir muamele görmediği için(kendimden biliyorum) avukatlık böyle birşey olsa gerek diyerek talihsiz bir ifade sarf etmiş . Esasen hakimler ile avukatların aynı meslek içerisinde çok farklı görev alanları var ve kısaca iki meslek gurubunun da birbirlerine üstün bir meziyetleri yok.
|
29-04-2008, 15:59 | #8 |
|
Hemşireler doktorlarla aynı fakultede aynı eğitimi alıp , sınavla ya da tercihen hemşire veya doktor olarak farklı mesleklere yönelmiyorlar ama..
|
29-04-2008, 16:59 | #9 |
|
Aynı fakültelerde okumamaları da hemşirelerin daha aşağı da olduğunu göstermez ama
|
29-04-2008, 17:38 | #10 |
|
kesinlikle haklısınız .söylemek istediğim avukat-hakim ikilisi ile hemşire-doktor ikilisini bir tutmanın doğru gelmediğiydi. yoksa annesi ve ablası hemşire olan biri olarak aşağılama şansım dahi yok
|
30-04-2008, 12:45 | #11 | |||||||||||||||||||
|
Ben eksik yanlarımı biliyorum, çoğu zaman bu bilinç güvensizlik doğuruyor ve güvensizlik de titiz araştırmama ve ince eleyip sık dokumama... ancak dediğim gibi ürkeklik genellikle oluyor, çünkü başkalarının hayatı üzerinde etki edebilecek bir mesleğe sahibiz. Yine böyle ürkek ürkek gittiğim bir dava vardı. Yanında çalıştığım avukatın talimatıyla eski adıyla DGM'de örgüt-gasp-uyuşturucu eksenli bir dava. Hiç içime sinmedi ama emir büyük yerden. Kendimi de "neyse DGM'de de dava görmüş olurum" diye avutmaya çalışsam da oraya gelen avukatların çok donanımlı, bilgili olduğunu düşündükçe içimdeki ürkeklik daha da artıyor. "Ben ne yapacağım?" deyip duruyorum. Duruşmada sanık sayısını biraz geçen ve oturulan yerde mini bir sinema görünümü olan büyük meslektaşlarımın arasına daha doğrusu en dış tarafına oturdum. Bütün gün süren duruşmada çok güldüm, bizim sanığı ilgilendiren bir durum olmadığından sadece seyrediyorum ve öğreniyorum. Neticede başlangıçtaki korkularımda haklı olduğumu gördüm. Evet ben bu dava için yetersizdim ama oradaki büyüklerimin de benden çok da fazla bir yönlerinin olmadığını gördüm. Ve şunu anladım, zaman avukatlıkta hem lehte hem aleyhte işliyor. Zaman geçtikçe eksik yanlarınızı gideriyorsunuz, yeni şeyler öğreniyorsunuz, zaman geçtikçe de tamam yanlarınızı eksiltiyorsunuz, daha fazla kalıplaşıyorsunuz. Ne diyeyim, hepimize kolay gelsin |
02-05-2008, 15:20 | #12 |
|
Kıdemli bir avukatın hakimlik hakkı elde etmesi mantığından yola çıkarsak, hemşirelere de doktor olabilme imkanı verilmesi kıyaslanabilcek bir durum bile olamaz. Şöyle ki; burakın avukat , savcı ya da hakim, temelde bir hukukçu olarak (ki hiçbirimizin diplomasında 'avukat' yazmıyor) eğitim alan biri de aynı fakülteden aynı müfredattan geçmiştir. Kıdem esasına gelince bu sadece hakimliğe girişte bir hak, öncelik anlamına gelir. Neticede hakimliğin de staj evresi olduğunu düşünürsek, avukatlıktan yetişmenin hakimlikte daha getirisi olacağını düşünüyorum.
|
03-05-2008, 00:41 | #13 |
|
Konumuz "iyi bir avukat mısınız" iken hakim ve avukat ve hatta hemşire ile doktor münasebetine takılmış.
Oysa merak ettiğim ve tartışalım dediğim konu, insanların kafasındaki "iyi avukat" profili idi. Genellikle insanların hukuki sorunlarında birbirlerine tavsiyesi "iyi avukat" tır. Hatta ofisimize gelenler bile çoğu zaman iyi avukat aradıklarını söylerler. Hep bir "iyi avukat" vardır. İçimizde bu şekilde nam salmış avukat meslektaşlarımızın çalışma prensiplerini, ilkelerini, yaşadıklarını merak ediyorum. |
04-05-2008, 22:05 | #14 |
|
Kimse yoğurdum ekşi demez.Ve özellikle avukatlar her zaman bu güne kadar gördüğüm kendilerini en yetkin olarak sunarlar.Bu da çok yanlış değildir.Ama bir gerçek vardır ki bir yandan meslekte çok iyi olduğumuzu düşünür beyan ederken diğer yandan önümüze gelen bazı işlerde kendimizi son derece çaresiz ve bilgisiz hisseder hatta bazen meseleyi nereden ve nasıl araştıracağımızı dahi bilemeyiz.
Ben mesleki anlam da kendimi çok üst seviyede görmesem de fena olmadığımı düşünürüm.Ama kendimi en yetkin gördüğüm alanda bile önüme gelen meseleyi hemen tanımlayarak fikir beyan etmemeye çalışırım. Öncelikle meseleyi anlamaya ve tanımlamaya ondan sonrasında ise meseleyi müvekkile sunup onun için en yararlı olanı tartışıp ikna etmeye çalışırım. Hiç bir zaman en garantili, ve yerleşik içtihatlar için bile müvekkillerime garanti vermeymeyi ilke olarak benimseyerek her zaman müvekkilim için elimden geleni yapacağımı bildirerek bu konudaki samimiyetimi müvekkilime hissettirmeye çalışırım. Elimdeki dosyaları her zaman için çok iyi inceleyip meselye ilişkin çalışmalayı son ana bırakmamak ve hatta gerekli incelemeden sonra müvekkil ile son bir kez görüşüp fikir alışverişinde bulunmak son derece yararlıdır. Mümkün olur is e belirli konulara yönelerek o konulara daha vakıf olmaknın da faydalı olduğu kanatindeyim.Bu durumda bazı kavramlardan uzaklaşma tehlikesine rağmen çağımızda bunun zorunluluk ve ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Ve değerli meslektaşlarım en önemli konunun mesleki anlamda yayınları seminer ve panelleri takip etmenin son derece yararlı olduğu kanatindeyim.Ceza hıukukuna ilişkin olarak yapılan toplantı panel ve çalışmaları şahsen nerdeyse eksiksiz takip eder her yeni çıkan yayını okumaya çalışırım. sonuç itibarı ile bilgi size hem itibar hem de iş getirecek bir meziyettir.sahip olduğunuz bilgiyi avukatlık becerisi ile en dürüst şekliyle uygulamak ve bu uygulamadaki samimiyetiniz sizleri mesleğiniz nedeniyle içerisinde bulunduğunuz ilişkide olduğunuz insanlar ve kurumlar nezdinde de değerli ve görüşleri dinlenilen avukat olarak gözüküp saygı duyulmasını ve ciddiye alınıp taleplerinizin dikkatle dinlenilmesini ve hatta kabulünün kolaylaşmasını sağlayacaktır. Bilgi meslektaşlarınız arasında sivrilmenizi ve dikkat çekmenizi saygı duyulmasını sağlayarak aynı zamanda sizi danışılan ihtiyaç duyulduğunda kapısı çalınan ve birlikte iş yapma ihtiyacı duyulduğunda akla gelen isim olmanızı sağlar. halen elimdeki işlerin önemli bölümü meslektaşlarımın kişisel işleri ile bir avukatla birlikte yürütmeği tercih ettikleri işlerdir. Sizin mesleki anlamda bilgili dürüst ve çalışkan olmanız aynı zamanda işinizi ve hayatınızı da renklendirecektir. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
deneyimlerinizi bir son sınıf öğrencisiyle paylaşır mısınız? | iyiniyetli3.kişi | Yüksek Hukuk Eğitimi | 21 | 05-07-2010 16:46 |
Toplantı odasında hukuki tartışmaya var mısınız? | Av.Ceylan Pala Karadağ | Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu | 8 | 09-03-2007 17:36 |
Briç Oynamak İster mısınız? | erkan YEŞİLBAŞ | Ticari Duyurular | 7 | 28-02-2007 02:26 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |