|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
11-01-2011, 00:12 | #1 |
|
istihkak davası mı açmalıyım? istirdat davası mı açmalıyım?
Müvekkil, bankamatikten, bir arkadaşına para göndermek isterken, yanlışlıkla, bu parayla hiç ilgisi olmayan birinin hesabına para gönderiyor. Yanlışlıkla hesabına para gönderilen şahsın da hesabında haciz ve bloke olduğu için bu para bloke ediliyor. Bu şahsın alacaklısı da blokeyi kaldırmaya yanaşmıyor ve hatta paranın dosyasına aktarılmasını talep ediyor.
1-Bu durumda aklıma ilk olarak, şahsın alacaklısına karşı ihtiyati tedbir istemli (paranın ödenmemesi yönünden) istihkak davası açmak geliyor. Çünkü sonuçta müvekkile ait olan bir para ve müvekkil 3. kişi pozisyonunda. 2-Ya da paranın, şahsın alacaklısının dosyasına girmesini bekleyip, bu şahsa karşı istirdat davası açmayı düşünüyorum. Sizce hangi yolu denemem gerekir. Böyle bir davayla karşılaşmış olan arkadaşlarımın özellikle ispat noktasındaki düşüncelerini de katarak ve varsa içtihatla destekleyerek değerli katkılarını acilen bekliyorum. Saygılarımlaaa... |
11-01-2011, 08:48 | #2 |
|
Sorular
1."Paranın Yatırılacağı Hesap Sahibinin İsmi- Soyismi, Hesap Numarası, Hesabın Şube Kodu ve Şube İsmi" … Ekranda görüldüğü halde… İşlem iptal edilmeyip, "Evet" seçeneği “Yanlışlıkla” nasıl seçilmiş?
2.İşlem yapılan Bankamatik’in ait olduğu bankada müvekkilin (gönderenin) hesabı var mı? 3.Havale tutarı nakden mi yatırılmış, hesaptan mı ödenmiş ? 4.Bankamatikten Makbuz (Bilgi Fişi) alınmış ve mevcut mu? Yine de … Olmuş ise…( !?) Nedensiz zenginleşme… Haksız ( nedensiz ) yere zenginleşen kişi, bu zenginleşmeyi geri vermek zorundadır (BK.m.61 vd). |
11-01-2011, 11:34 | #3 |
|
T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi Esas: 2004/14395 Karar: 2006/1231 Karar Tarihi: 09.02.2006 BANKA HESABINA İHTİYATİ HACİZ NEDENİYLE BLOKE KONULMASINA DAYALI İSTİRDAT VE FAİZ İSTEMİ - HAVALE EDİLEN PARANIN DAVALININ TASARRUFUNA GEÇMEMİŞ OLMASI - TASARRUF YETKİSİ KENDİSİNDE OLMAYAN DAVALIDAN PARANIN VE FAİZİNİN İSTENMESİNİN MÜMKÜN OLMAMASI ÖZET: Havale edilen para hiçbir zaman davalının tasarrufuna geçmediği gibi icra dosyasına da intikal etmediğinden davalının sebepsiz enginleşmesinden söz edilemez. Haciz devam ettiği süre içinde de tasarruf yetkisi kendisinde olmayan davalıdan paranın ve faizinin istenmesi mümkün değildir. Olsa olsa haciz alacaklısının taraf olduğu bir davada paranın borçluya ait olmadığı iddia edilebilir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. (2004 S. K. m. 72) (818 S. K. m. 61) Dava: Taraflar arasında görülen davada İstanbul Asliye 3. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 12.02.2004 tarih ve 2002/1751-2004/52 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davalı şirket vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 17.02.2006 günde davacı avukatı N. Konuk ile davalılardan A. D. Ltd. Şti. avukatı Ş. Özer gelip, diğer davalı taraf tebligata rağmen gelmediğinden, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi A. Orhan tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Karar: Davacı vekili, müvekkilinin ticari ilişkisi bulunduğu S. Ltd. Şti.nin Garanti Bankası Pendik Şubesinde bulunan 6200154 nolu hesabına S. olarak muhatabın adını doğru yazmasına rağmen hesap numarasında yanılarak 6200101 yazmak suretiyle internet ortamında havale çıkardığını, bu numaralı hesabın, müvekkilinin hiçbir ticari ilişkisi bulunmayan davalı şirkete ait olması nedeniyle havale tarihinden bir gün önce intikal eden ihtiyati haciz kararı nedeniyle davalı şirketin iade talebine rağmen müvekkiline iade edilmediğini ileri sürerek, yanlışlıkla davalı şirket hesabına geçen 5.000.000.000 TL.nın ihtiyati haciz muhatabı davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, tamamen davacının hatasına dayalı olarak yapılan işlem sonucu müvekkilinin hesabına uygulanan ihtiyati haciz nedeniyle elkonulan havale bedelinden müvekkillerinin sorumlu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yanlışlıkla gönderilen havale bedellerinin davalının hesabına yatırılmasında davalının kusur ya da kasdı yok ise de, yatırılan tutar kadar davalı şirketin nedensiz zenginleştiği gerekçesiyle davalı şirket hakkındaki davanın kabulüne, diğer davalı açısından husumetten reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı şirket vekili temyiz etmiştir. Dava, aralarında herhangi bir ticari ilişki bulunmayan davacının parasının, internet bankacılığı yolu ile hataen davalının hesabına havale edilmesi sonucunda, anılan hesaba dava dışı 3 üncü şahsın koydurduğu ihtiyati haciz nedeniyle bloke konulmasına dayalı istirdat ve faiz istemine ilişkindir. Taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı konusunda uyuşmazlık yoktur. Davacı, dava dışı alacaklısının hesabına havale gönderecek iken hataen hesap numarasını yanlış yazmış olması nedeniyle davalının hacizli hesabına para gelmiş ve hesap blokeli olduğundan davacının ve davalının iade taleplerine rağmen bankaca bir işlem yapılamamıştır. Hesap hacizli ve para blokeli olduğundan davalının hesabındaki bu paradan tasarruf yetkisi yoktur. O halde davalıdan eyleminden kaynaklanmayan havale sonucunda gelen paranın, aslı ve faizinin davalıdan tahsiline ilişkin karar yerinde değildir. Zira, havalenin geldiğini öğrenmesi üzerine davalı derhal bankayı uyararak paranın havale göndericisine iadesini istemiştir. Davalının hesabına gelen para, dava dışı bankanın davalı aleyhine aldığı ihtiyati haciz kararı ile bloke olarak tutulduğundan hukuki olarak ihtilaflı hale gelmiştir. Yani, para bloke nedeniyle davalının tasarrufu altına girmediği gibi, dava dışı alacaklının temin ettiği ihtiyati haciz kararı ile de alacaklı tasarrufuna geçmemiş, bloke olarak bankada kalmıştır. Mahkemece, bloke hesapta bekletilen para ile davalının itirazlıda olsa hacizli bir borcunun kapatılarak nedensiz zenginleştiği kabul edilmiş ise de, bu konuda yeterli bir inceleme yapılmamıştır. Dosyaya sunulu Garanti Bankası'nın yazısında paranın bloke hesapta tutulduğu anlaşılmaktadır. Henüz icra dosyasına intikal etmemiştir. Nitekim, temyiz dilekçesine ekli İstanbul 6 ncı İcra Müdürlüğü'nün 2001/34154 esas sayılı dosyasına istinaden 26.10.2004 tarihinde banka şubesine yazılan yazı ile haczin fekkedildiği bildirilmiştir. Havale edilen para hiçbir zaman davalının tasarrufuna geçmediği gibi icra dosyasına da intikal etmediğinden davalının sebepsiz enginleşmesinden söz edilemez. Haciz devam ettiği süre içinde de tasarruf yetkisi kendisinde olmayan davalıdan paranın ve faizinin istenmesi mümkün değildir. Olsa olsa haciz alacaklısının taraf olduğu bir davada paranın borçluya ait olmadığı iddia edilebilir. O halde mahkemece, bu hususlar dikkate alınmadan yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, takdir edilen 450,00 YTL. duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09.02.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤) Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları |
11-01-2011, 11:37 | #4 |
|
Hatalı havale yapılan hesap sahibine ve haciz alacaklısına karşı paranın borçluya ait olmadığının tespiti talebini içerir dava açmanızı öneririm. Dava açarken paranın icra dosyasına aktarılmaması ve dava sonucuna kadar ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir de talep etmelisiniz.
KOLAY GELSİN |
11-01-2011, 12:52 | #5 |
|
Karşı oy
Yerel mahkemenin isabetli hüküm verdiği görüşündeyim:
Nedensiz zenginleşmede önemli olan; malik olma / tasarruf edebilme ögesi olmayıp, ekonomik anlamda zenginleşme ögesidir. "Yanlış muhatap",havale bedeli kadar nedensiz zenginleşmiştir. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Meni müdahale davası mı, kamulaştırmasız elatma davası mı açmalıyım? | avukat.derviş.yıldızoğlu | Meslektaşların Soruları | 7 | 13-05-2011 16:24 |
Alacak davası mı açmalıyım sebepsiz zenginleşme davası mı? | ncoban | Meslektaşların Soruları | 1 | 18-11-2009 13:28 |
Menfi Tespit Davası Mı Açmalıyım? | nazell | Meslektaşların Soruları | 5 | 24-08-2008 22:19 |
tapu iptali tescil davası mı açmalıyım | sarissa | Meslektaşların Soruları | 4 | 18-08-2007 12:55 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |